Haberler

Dha İstanbul Bülten - 5

(ÇADIR İÇİNDEN GÖRÜNTÜLER VE EK BİLGİLERLE) CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN HAYIR ÇADIRINDACUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'LA ÇADIRDAKİ GÖNÜLLÜLER ARASINDA YAŞANAN DİYALOG CEP TELEFONU KAMERASINDAHaber: Özgür ALTUNCU / Kamera: Yaşar KAÇMAZ, İstanbul DHACumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sarıyer Hacıosman...

(ÇADIR İÇİNDEN GÖRÜNTÜLER VE EK BİLGİLERLE) CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN HAYIR ÇADIRINDA

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'LA ÇADIRDAKİ GÖNÜLLÜLER ARASINDA YAŞANAN DİYALOG CEP TELEFONU KAMERASINDA

Haber : Özgür ALTUNCU / Kamera: Yaşar KAÇMAZ, İstanbul DHA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sarıyer Hacıosman Metro İstasyonu çıkışında bulunan "Hayır" çadırını ziyaret etti.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sürpriz bir şekilde gerçekleştirdiği ziyaretteki konuşmaların bir bölümü de cep telefonu kaydına yansıdı.

ERDODOĞAN'DAN SÜRPRİZ

Samsun'a gidecek olan Erdoğan, saat 13: 00 sularında Tarabya Köşkü'nden Atatürk Havalimanı'na hareket etti.Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tarabya bayırında kendisine el sallayanları görünce makam aracını durdurdu. Bir kadın ve yanındaki iki çocuğuyla bir süre sohbet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra Atatürk Havalimanı'na doğru hareket etti.

ÖNCE "EVET" SONRA "HAYIR" ÇADIRINA ZİYARET

Konvoyu Hacıosman'a geldiğinde makam aracını tekrar durduran Cumhurbaşkanı Erdoğan, yol kenarında bulunan 'Evet' çadırına geçti.

'Evet' çadırında çalışma yapan partililerle sohbet edip fotoğraf çektiren Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti sırasında sadece 2 metre yakında bulunan 'Hayır' çadırından İzmir marşı yükseliyordu. Ak Parti'nin referandum şarkıları çalınan 'Evet' çadırından çıkan Erdoğan, 'Hayır' çadırına geçti.

"HEPİMİZİN CUMHURBAŞKANI OLABİLMENİZ İÇİN HAYIR"...

Çadırın girişinde ellerinde 'Hayır' broşörleri bulunanlarla konuşan Erdoğan'a kadınlardan birinin "Hepimizin Cumhurbaşkanı olabilmeniz için hayır" dediği duyuldu. 'Hayır' çalışması yapan başka bir kişi de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a su ikram edip içeriye davet etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, içeri girip yaklaşık 15 dakika 'hayır' çalışması yapanlarla konuştu. Basın mensuplarının uzaktan görüntüleyebildiği sohbette Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, birlik beraberlik vurgusu yaptığı, çadırdakilerin de hayırcıların terörist olarak nitelenmesinin birlik beraberliği bozduğunu söyledikleri öğrenildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan Hocıosman'dan ayrılarak Atatürk Havalimanı'na geçti.

ERDOĞAN'IN SAMSUN'DA ANLATTIĞI DİYALOG CEP TELEFONUNDA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sürpriz bir şekilde ziyaret ettiği Hayır çadırındaki konuşmaların bir kısmı bir gönüllü tarafından cep telefonuyla görüntülendi.

"YAVUZ YERİNE ADINIZI VEREBİLİRDİNİZ"

Çadırdakilere, Cumhurbaşkanlığı sisteminin gerekli olduğunu söyleyen Erdoğan, " Çift başlılık netice vermiyor.Dünyanın en ileri ülkelerine baktığınız zaman orada bir birlikle bir beraberlik var" dedi. Araya giren bir kadın," Türkiye'de birlik beraberlik yok. Birlik beraberlik çöktü" dedi. Bunun üzerine Erdoğan, " Şu olay bizi parçaladı diyemiyorsun" karşılığını verdi. Araya giren bir başka vatandaş da," Somut olarak şudur; Yavuz Sultan Selim isminin verilmesi, Alevi yurttaşlarımızı aşırı derecede üzmüştür. Bu tarihe dayalı olarak yapılan zulümleri...Sizin adınızı duymak isterdik. Adınızı verebilirdiniz" dedi.

"SÖYLEDİĞİN TARİHE SAYGISIZLIKTIR"

Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Senin söylediğin çok çirkin ve tarihe saygısızlıktır. Tarihe hakarettir. Bir defa Yavuz Sultan Selim, Osmanlı'nın gelmiş geçmiş en kudretli, en güçlü padişahlarından bir tanesi. Öyle bir insanının oraya adının... köprüye adının verilmesi, 'Alevi vatandaşları üzmüştür' demen ayrı bir çirkinliktir. Biz şuanda bir yere bir ismi verirken, 'bunu Aleviler seviyor', 'Sünniler sevmiyor' diye değerlendiremeyiz ki. Tarihte kimin kudreti olmuşsa, kimin bu ülkede bizlere faydası olmuşsa biz onlara bakarız. Yavuz'un dönemi 19 milyon km alana hükmettiği dönemdir. Aynı şekilde Nevşehir'de ben Hacı Bektaşı Veli'nin adını üniversiteye verdim" diye konuştu.

"BU KADAR CEMEVİ NE ZAMAN AÇILDI? "

Bir başka kişinin de Erdoğan'a, " Aleviler sürekli korkarak Alevi'yiz diyorlar" dedi.

Erdoğan buna karşılık, " Bu kadar Cemevi ne zaman açıldı? Kılıçdaroğlu'nun kendisi Alevi...değil mi ?" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan Hayır çadırından ayrıldıktan sonra onunla konuşan ya ya da diyalogları dinleyenler yaşananları anlattı.

Görüntü Dökümü:

----------------------------

Cumhurbaşkanlığı konvoyunun Tarabya'dan geçişi

Tarabya yokuşunda Cumhurbaşkanının aracının durması

Bir kadın ve iki çocuğuyla sohbet etmesi

Hacıosman'dan Cumhurbaşkanının konvoyunun durması

Cumhurbaşkanının Evet çadırını ziyaret etmesi

Hayır çadırından İzmir Marşının çalınması

Cumhurbaşkanının Evet standında hatıra fotoğrafı çektirip sohbet etmesi

Cumhurbaşkanının Evet çadırından ayrılıp Hayır Çadırını geçmesi

Hayır çadırı içinde çalışma yapanlarla sohbet etmesi

Cumhurbaşkanının Hayır Çadırından çıkması

Hacıosman'dan ayrılması

28.03.2017 - 17.24 Haber Kodu : 170328141

28.03.2017 - 17.33 Haber Kodu : 170328152

==============================

(GENİŞ)FADIL AKGÜNDÜZ VE YEĞENİNE TAHLİYE...

Haber: Özden ATİK / İstanbul DHA

Bayrampaşa'daki Caprice Gold ile Maldivler'deki Caprice Maldivler adlı gayrimenkul projelerinde, devre mülk satışı yapılan 349 kişiyi dolandırıldıkları iddiasıyla "Nitelikli dolandırıcılık" suçundan yargılanan işadamı Fadıl Akgündüz ve yeğeni Mehmet Salih Obut'un tahliyesine karar verildi. Mahkeme, 21 Aralık 2015'te tutuklanan Fadıl Akgündüz ve yeğeni Mehmet Salih Obut hakkında ayrıca yurtdışına çıkış yasağı da koydu.

İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 7. celsesi görülen duruşmaya, Fadıl Akgündüz ve Mehmet Salih Obut tutuklu bulundukları Silivri Cezaevi'nden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken; tutuksuz sanıklar ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada 24 şikayetçi de hazır bulundu. Mahkeme Başkanı Mustafa Karayıldız, 18 şikayetçiye yönelik eylemlerinden dolayı Fadıl Akgündüz ile birlikte 3 sanığa tacir ve şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticiliğinin dolandırıcılığı suçundan ayrı ayrı davalar açıldığını ve ana davayla birleştirildiğini tutanağa geçirdi. Duruşmaya katılan müştekiler, sanıklardan şikayetçi olduklarını belirttiler.

"PROJENİN BİTİRİLMESİ İÇİN TAHLİYE EDİLSİN"

Fadıl Akgündüz ve diğer sanıkların avukatı Ragıp Cumhur Velibeyoğlu, 16 Şubat tarihli bilirkişi raporunun savunmalarını teyit ettiğini belirterek "Raporda inşaatın gerçekleşme oranı olarak yüzde 40 gösterilmişse de, Bayrampaşa Belediyesi Yapı Denetimi ile ilgili yönetmelik esaslarına göre yapmış olduğu incelemede yüzde 70 oranında projenin gerçekleştiğinin bildirildiği belgeyi sunuyoruz. Özellikle bu projenin bitirilmesi ve mağduriyetlerin giderilmesi için tahliye edilmelerini talep ediyoruz" dedi.

"TUTUKLULUKLARI DEVAM ETSİN"

Bir kısım müştekilerin avukatı Kadir Buz ise söz alarak, "Bilirkişi raporunun tespitine katılmıyoruz. Yüzde 40 inşaatın bittiği yönündeki tespite bir diyeceğimiz yoktur. Sanıklar inşaatın yüzde 85 oranında bittiğini söylemişlerdir. Eksik hususların giderilmesini istiyoruz. Ayrıca tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep ediyoruz. Zira delillerin karartılması söz konusudur. Bir sürü mağdurun da şikayetiyle ilgili işlemler devam etmektedir" diye konuştu.

BİLİRKİŞİYE GÖNDERİLECEK

Mahkeme heyeti, dosyanın Gayrimenkul Değerleme Uzmanı, ticaret müfettişi, biri serbest muhasebeci ve mali müşavirden oluşan bilirkişi heyetine gönderilerek Bayrampaşa Projesi, Maldivler Projesi toplam devre mülk satışlarının bina projesiyle uyumlu olup olmadığı, proje değeri kapsamında inceleme yapılmasına karar verdi.

TAHLİYE VE YURTDIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI KONULDU

Heyet, tutuklu sanıklar Fadıl Akgündüz ve Mehmet Salih Obut'un suçun niteliği, tutuklu kaldıkları süre, bilirkişi raporları, müştekilerin bir kısmının dinlenmiş olması, delillerin büyük ölçüde toplanmış olması ve delilerin karartılma ihtimalinin bulunmaması dikkate alınarak tahliyelerine karar verdi. Sanıklar hakkında yurtdışına çıkış yasağı da koyan heyet, duruşmayı 5 Temmuz tarihine erteledi. Fadıl Akgündüz, tahliye edildiğini bildiren hakime "Teşekkür ederim" dedi.

2 BİN 443 YILA KADAR HAPİS İSTENİYOR

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Fadıl Akgündüz birlikte yargılanan 6 sanığa 349 müştekiye yönelik "Nitelikli dolandırıcılık" suçundan ayrı ayrı 698 yıldan 2 bin 443 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

=========================

OGÜN SAMAST 'OGÜN BEY' İSMİNE AYRILAN BİLETLE İSTANBUL'DAN AYRILDI

Haber: Ümit TÜRK / İstanbul DHA

Hrant Dink'in katili Ogün Samast'ın Samsun Emniyeti'nde çekilen fotoğraflarıyla ilgili gözaltına alınan şüphelilere yönelik soruşturmada, Ogün Samast'ın, 'Ogün bey' adına hazırlanmış biletle İstanbul'dan Trabzon'a hareket ettiği ortaya çıktı. Tetikçinin Ogün Samast olduğu henüz emniyet tarafından dahi bilinmezken, şüpheli Muammer Ay'ın Samsun emniyetini ve jandarmasını arayarak Ogün Samast'ın yolda olduğu bilgisini verdiği iddia edildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökalp Kökçü tarafından cinayete ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında geçtiğimiz hafta gözaltına alınan gazeteci Muammer Ay ile dönemin Samsun Jandarma İl Komutanlığı KOM Şube müdürü Murat Bayrak, astsubay Yüksel Avan, dönemin Samsun Jandarma İl Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Birol Ustaoğlu, dönemin Samsun Emniyet İl Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürü Yakup Kurtaran, dönemin Samsun Emniyet İl Müdürlüğü TEM Şube Nöbetçi Amiri Ahmet Çetiner, dönemin Samsun Jandarma İl Komutanlığı Asayiş Müdürü Atilla Güçoğlu ve dönemin Samsun Emniyet İl Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğü Emniyet Amiri Metin Balta, emniyetteki işemlerinin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayına sevk edildi.

OGÜN BEY ADINA DÜZENLENMİŞ BİLETLE OTOGARDAN AYRILDI

Burada savcıya ifade veren şüpheliler, "Silahlı terör örgütüne üye olma" ve "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından tutuklanmaları talebiyle hakimliğe sevk edildi. Savcılığın sevk yazısında, Hrant Dink cinayetinden sonra tetikçi Ogün Samast'ın Bayrampaşa Otogarı'ndan 'Ogün bey' adına düzenlenmiş otobüs bileti ile İstanbul'dan Trabzon'a doğru yola çıktığı anlatıldı.

TETİKÇİNİN HENÜZ OGÜN SAMAST OLDUĞUNU EMNİYET DAHİ BİLMEZKEN...

Yazıda, bu bilginin İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nce elde edildiği ancak, 'Ogün bey' isimli kişinin henüz Ogün Samast olduğu belli değilken, şüpheli Muammer Ay'ın, saat 21.03'te Samsun İl Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürü Yakup Kurtaran'ı aradığı, ardndan da 21.06 da da Samsun İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görevli şüpheli Astsubay Birol Ustaoğlu'nu arayarak Hrant Dink'in tetikçisi Ogün Samast'ın İstanbul'dan Metro Turizm'le Trabzon'a hareket halinde olduğu bilgisini verdiği belirtildi.

SAMAST'IN LARI VE VİDEOSU FETÖ'NÜN HEDEFLEDİĞİ ALGI İÇİN KULLANILDI

Yazıda, jandarnma ve emniyet görevlileri tarafından Samast'ın 22.45'te Samsun Otogarı'nda yakalanarak gözaltına alınana Samast'ın önce Yeşilkent Jandarma Karakolu'na götürüldüğü, buradaki işlemlerinin ardından da Samsun Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldüğü belirtildi. TEM Şubede Ogün Samast'ın fotoğraf ve video çekiminin jandarma ve emniyet görevlileri tarafından yapıldığı belirtilen yazıda, "Tetikçi Ogün Samast'a burada zorla Türk bayrağı açtırılarak, Atatürk'ün, "Vatan toprağı kutsaldır. Kaderine terk edilemez" sözünün yer aldığı poster önünde de fotoğrafları çekilmiştir. Bu fotoğraflar da daha sonra FETÖ terör örgütü mensuplarınca Hrant Dink cinayeti ile hedeflenen algının yaratılabilmesi amacıyla medya kuruluşlarına servis edilmiştir" denildi.

=======================

TİYATROCU JÜLİDE KURAL'A 1 YIL 3 AY HAPİS VE 6 BİN LİRA CEZASI

Hayati KILIÇ / İstanbul DHA

Kapatılan "Özgür Gündem" gazetesinde bir günlük nöbetçi genel yayın yönetmenliği yapan tiyatrocu Jülide Kural "Terör örgütlerinin yayınlarını basmak veya yayınlamak, terör örgütü propagandası yapmak" suçundan yargılandığı davada 1 yıl 3 ay hapis ve 6 bin lira para cezasına çarptırıldı. Kural'ın hapis cezası ertelendi. Kural'ı duruşmada hayat arkadaşı Kadir İnanır yalnız bırakmadı.

"ÖZGÜRLÜĞÜN OLMADIĞI YERDE SANAT OLMAZ"

İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada Jülide Kural ve avukaltarı hazır bulundu. Kural'ın hayat arkadaşı Kadir İnanır duruşmaya izleyici olarak katıldı. "Terör örgütlerinin yayınlarını basmak veya yayınlamak, terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından 8 yıla kadar hapis cezası istenen Jülide Kural ifadesinde, suçlamaları kabul etmeyerek "Yaşamım boyunca insan hakları için mücadele eden bir sanatçıyım. Şiddete karşı ve barıştan yanayım. Kürt sorununun çözümü için de bunun gerekli olduğunu düşünüyorum. İfade özgürlüğünü çok önemsiyorum. Özgür bir basında kürt sorunu tüm boyutlarıyla ele alınabilir. Sorunun çözümünün şeffaf bir hale gelmesi içinde ifade özgürlüğü önemlidir. Bir gazeteci değil sanatçıyım. İfade özgürlüğünün olmadığı yerde sanat da olmaz. Bu dayanışmayı sorumluluk olarak gördüm ve bir günlük sembolik olarak genel yayın yönetmenliği yaptım. Adımın genel yayın yönetmeni yazılmasını istedim. Yazılan yazılardan bir haberim yoktu, sormadım da. Bu ülkenin demokratik bir ülke olmasını ve beraatimi istiyorum" dedi.

6 BİN LİRA CEZASI

Duruşma sonunda Jülide kural "Terör örgütlerinin açıklamalarını yayınlamak" suçundan 1 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Sanığın yargılama sürecindeki davranışları nedeniyle aldığı ceza 1/6 oranında indirilerek 10 ay hapis cezası verildi. Daha sonra bu ceza da sanığın sosyal ve ekonomik durumu göz önüne alınarak günlüğü 20 liradan toplam 6 bin lira para cezasına çevrildi. Bu cezanın 10 eşit taksitle ödenmesi kararlaştırıldı.

1 YIL ÜÇ AY HAPİS CEZASI

Sanık Jülide Kural'a "Terör örgütü propagandası yapmak" suçundan da 1 yıl hapis cezası verildi. Sanığın suçu basın yoluyla işlemesinden dolayı ceza 1/2 oranında artırılarak 1 yıl 6 ay hapis cezasına çıkarıldı. Daha sonra bu ceza da sanığın duruşmadaki iyi hali nedeniyle 1 yıl 3 ay hapis cezasına indirildi. Sanığın bir daha suç işlemeyeceği kanaatine varan mahkeme heyeti bu cezayı da erteledi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Kural ve Kadir'in koridordaki görüntüsü (cep telefonu kamerası)

28.03.2017 - 16.40 Haber Kodu : 170328129

==========================

FİKİRTEPE'DE KENTSEL DÖNÜŞÜM MAĞDURLARINA HACİZ

Yüksel KOÇ / İSTANBUL DHA

Fikirtepe'de kentsel dönüşüm kapsamında evini yenilemek isteyen daire sakinleri, bu amaçla 6 yıl önce sözleşme imzaladıkları inşaat şirketinin maket üzerinden daire sattığı bir yatırımcının haciz işlemiyle karşılaştılar.

Müteahhitten daire alan bu kişi, dairesinin sözleşmede bilirtilen tarihte teslim edilememesi nedeniyle müteahhit ile sözleşme imzalayan mal sahiplerinin hisselerine haciz işlemi başlattı. Haklarında haciz işlemi başlatılanların bir kısmı bugün İstanbul Anadolu Adalet Sarayı'na gelerek aleyhlerine başlatılan haciz işlemine itiraz etti.

197 KİŞİ HAKKINDA HACİZ İŞLEMİ

Mağdurlar daha sonra adliye önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı mağdurlardan Bilge Öztürk okudu. İcra dairesinden öğrendiklerine göre projeden maket alan bu kişinin 197 daire sakini hakkında haciz işlemi başlattığını söyleyen Öztürk, "Bizler bugün firmanın Fikirtepe'de yapmayı taahhüt ederek imzalarını aldığı Büyükada mal sahipleri olarak, tarafımıza gönderilen haciz ihbarnamelerine itiraz etmek amacıyla bir araya geldik" dedi.

MÜTEAHHİDE ÖDEDİĞİ 296 BİN LİRASINI DAİRE SAKİNLERİNDEN İSTİYOR

Aleyhlerine haciz başlatan yatırımcının sözleşme imzaladıkları inşaat şirketinden daire aldığını söyleyen Öztürk, "Satın aldığı dairesinin söz verilen zamanda teslim edilmemesi üzerine cayma hakkını kullanarak ödediği meblağı geri istiyor. 2014 yılında iflas erteleme isteyen firma, yatırımcının ödediği 296 bin 515 lirayı geri veremeyince vatandaş da firmanın arsa sahipleri ile yapmış olduğu sözleşmede yer alan yüzde 40'lık ortaklığına karşılık arsa sahiplerini icraya veriyor" dedi.

İnşaat firmasının isteği üzerine evlerini boşaltanların kira yardımı alamadıklarını, kötü şartlarda yaşadıklarını söyleyen Öztürk, "Ortaya çıkan bu mağduriyetler sonrasında İBB ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın girişimi ile firma ile KİPTAŞ arasında protokol imzalanması sağlanıyor. Ancak sahada görünen hiçbir ilerleme yok. Firma yetkilileri tarafından yapılan hiçbir resmi bilgilendirme yok" dedi.

Öztürk, "Biz Büyükada sakinleri olarak hakkımızı aramak için bu kadar çok mücadele etmek zorunda bırakılmaktan dolayı üzüntü içindeyiz" dedi.

Görüntü Dökümü:

---------------------

Mağdurların adliye önünde toplanmaları

Bilge Öztürk'ün açıklamayı okuması

Açıklamadan genel görüntü

28.03.2017 - 17.48 Haber Kodu : 170328163

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Ogün Samast Hacıosman Samsun Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title