Demirtaş: MİT'in Paris Açıklaması Tatmin Edici Değil
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Paris'te öldürülen 3 PKK'lı kadınla ilgili MİT'in yaptığı açıklamanın tatmin edici olmadığını söyledi.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Paris'te öldürülen 3 PKK'lı kadınla ilgili olarak MİT tarafından yapılan açıklamanın kendileri için tatmin edici olmadığını belirtti.
"DELİLLER ŞÜPHELERİ MİT'E YÖNELTİYOR"
Demirtaş, "Başbakanın Kasım 2012'de yaptığı açıklamalar ile uyuşan bir belge ve ses kaydı söz konusu. Başbakan o dönemde yaptığı açıklamada Fransa'dan üst düzey bir PKK'lının iadesini istediği, Fransa'nın buna cevap vermediğini belirtiyordu. Ses kaydında ve belgelerde de Ekim ve Kasım ayında Sakine Cansız'ın Fransa'ya geldiğinin tespit edildiği ve bu konuda operasyonel girişimlere başlandığı ifade ediliyor. Başbakanın resmi olarak kendi ağzından 'biz o dönemde girişimde bulunduk' dediği zamanlara denk düşen beyanlar ve belgeler yayınlanmış durumda. Bunlar tümüyle şüpheleri MİT üzerine yoğunlaştırıyor. MİT'in yaptığı açıklamalar bizler açısından tatmin edici değil. Ses kayıtlarının gerçek olduğunu bizler teyit ettik. İsmi geçen şahsın sesini yakından tanılayanlar 'sesini teyit ediyoruz' dediler. Yayınlanan belge ile ilgili de MİT belgesi olduğuna dair de çok ciddi şüpheler var" dedi.
ÇÖZÜM SÜRECİ SEÇİMLERDEN SONRAYA KALDI
Abdullah Öcalan'ın 17 Aralık operasyonlarını nasıl değerlendirdiğine ilişkin bir soruya Demirtaş, "Çözüm süreci beklemeye alındı gerileme veya ilerleme söz konusu değil. Ama seçimlerin hemen arkasından artık bu meseleleri tarafların masaya yatıracağı ciddi bir aşamaya geçilecek. Bu açıklamada kendisi, darbe anlayışını desteklemeyeceğini ve yangına körükle, benzinle gitmeyeceğini ifade ederek aslında bu süreçten bir darbe planlayan kesimlere net bir mesaj vermiş oldu. Darbe planları olanlara, PKK'nın alet olmayacağını, PKK'nın silahları yeniden devreye sokarak Türkiye'de kaosun derinleşmesine hizmet etmeyeceğini bu anlayış ile ortaya koymuş oldu" diye yanıt verdi.
"CHP KÜRT SORUNUNU ÇÖZME NOKTASINDA, AK PARTİ'DEN GERİ"
Çözüm sürecine ilişkin Demirtaş, "Cumhuriyet Halk Partisi'nin Kürt sorununu çözme noktasında şu anda içinde bulunduğumuz süreci ilerletmek konusunda, AK Parti hükümetinden çok geri olduğunu düşünüyorum. AK Parti hükümeti giderse, ondan sonra oluşacak hükümetlerle bizler yeniden müzakere noktasına gelinceye kadar siyasi bir mücadele yürütmek durumundayız. Bu tabi ki bir seçenektir. AKP iktidarı, halkın desteği ile giderse ki biz bunu arzularız. Yerine barış ve Demokrasi Partisi ve Halkların Demokratik Partisi koalisyonu gelsin diye uğraşırız. Mevcut muhalefet alternatifleri içerisinde Kürt sorunun çözme noktasında barışçıl yöntemlerini görmüyoruz. Hali hazırda çözüm sürecinin tümden biteceği kanaatindeyiz" ifadelerine yer verdi.
"PARİS'TEKİ CİNAYETLERLE İLGİLİ SES KAYITLARININ GERÇEK OLDUĞUNU TEYİT ETTİK"
Paris'teki cinayetlerle ilgili ortaya çıkan ses kaydına ilişkin Demirtaş, "Ses kayıtlarının gerçek olduğunu bizler teyit ettik. İsmi geçen şahsın sesini yakından tanılayanlar 'sesini teyit ediyoruz' dediler. Yayınlanan belge ile ilgili de MİT belgesi olduğuna dair de çok ciddi şüpheler var. Bizler bu konuyla ilgili parlamentoda soru önergeleriyle gereğinin araştırılmasını istiyoruz. Arkadaşlarımız MİT'e ve başbakanlığa başvurarak bu belgenin cevabının verilmesini istiyoruz" dedi.
"MİT'İN YAPTIĞI RESMİ AÇIKLAMA BİZİ TATMİN ETMEDİ"
Paris'teki cinayetlerle ilgili MİT'in yaptığı açıklamalara ilişkin Demirtaş, "MİT'in yaptığı resmi açıklama bizi tatmin etmedi. Tam tersine yeni şaibelerin ortaya çıktığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Belgenin düzmece olduğuna dair bir açıklama yok. Bu konunun peşini bırakmayacağız" dedi.
"BAŞBAKANIN YAPTIĞI AÇIKLAMALAR İLE UYUŞAN KAYITLAR VAR"
Demirtaş, "Başbakanın Kasım 2012'de yaptığı açıklamalar ile uyuşan bir belge ve ses kaydı söz konusu. Başbakan o dönemde yaptığı açıklamada Fransa'dan üst düzey bir PKK'lının iadesini istediği, Fransa'nın buna cevap vermediğini belirtiyordu. Ses kaydında ve belgelerde de ekim ve kasım ayında Sakine Cansız'ın Fransa'ya geldiğinin tespit edildiği ve bu konuda operasyonel girişimlere başlandığı ifade ediliyor. Başbakanın resmi olarak kendi ağzından 'biz o dönemde girişimde bulunduk' dediği zamanlara denk düşen beyanlar ve belgeler yayınlanmış durumda. Bunlar tümüyle şüpheleri MİT üzerine yoğunlaştırıyor. MİT'in yaptığı açıklamalar bizler açısından tatmin edici değil. Başbakanlığın sessiz kalması da kabul edilebilir değil. Fransız savcısı ve soruşturmayı yürütenler Türkiye'den yeterli bilgi belge alamadıklarını, Türkiye'deki savcı da Fransa'dan yeterli bilgi belge alamadığını ifade ediyor. Görünen o ki ülkeler arası çıkar pazarlıkları konusunda üç Kürt kadın siyasetçinin canı, hayatı pazarlık konusu yapılıyor. Ortada çirkin bir tezgah var. Türkiye'nin, Fransa'nın bir yönüyle Almanya'nın da bu kirli oyuna bulaştığı anlaşılıyor" diye konuştu.