Haberler

Çumra'da Davutoğlu'nu Kefenle Karşıladılar

Güncelleme:

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Konya'nın Çumra ilçesindeki mitinginde, üstlerine kefeni sembolize eden beyaz çarşaf giymiş bir grubun bulunması dikkat çekti. Grubun önündeki pankarttaki 'Senin kefenini giyip çıktık bu yola. Biz mezarımızı kazıp da geldik' yazısını okuyan Davutoğlu, bu yola mezar kazmaya değil, herkese hayat vermeye geldiğini belirtti.

Seçim çalışmalarını memleketi Konya'da sürdüren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun ilk durağı İçeri Çumra Beldesi oldu. Bakan Davutoğlu, buradaki mitingde halka hitap etti.

KİTAP DAĞITILDI

Miting alanına gelenlere partililer tarafından çocuklar için hazırlanmış olan üzerinde çizgi film karakteri Pepe'nin resmi ve içinde kuru meyvelerin bulunduğu paket ile Hatice Uğur tarafından yazılan ve Reza Hemmatirad tarafından resimlenen 'Peygamberin öyküleri' adlı kitap dağıtılması dikkat çekti.

KEFENLE KARŞILANDI

Bakan Davutoğlu, daha sonra Çumra İlçesi'ne geçerek burada düzenlenen mitingde halka hitap etti. Kalabalık arasındaki üstlerine kefeni sembolize eden beyaz çarşaf giymiş bir grubun bulunması dikkat çekti.

Bakan Davutoğlu da, kefenli grubun önünde bulunan pankarttaki 'Senin kefenini giyip çıktık bu yola. Biz mezarımızı kazıp da geldik' yazısını okuyarak şunları söyledi:

"Fedakarlığınız için Allah razı olsun. Ama biz bu yola mezar kazmaya değil. Biz bu yola bu memleketi icra edip, herkese hayat sunmaya geldik. Aynen Şeyh Edebali gibi, 'İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın' biz bu milleti yaşatmaya geldik. Bu güzel mesajınızla şunu demek istiyorsunuz, biz neredeyseniz sizde orada olacaksınız bunu da anlıyoruz zaten Çumra'dan da başka bir şey beklenmez."

"KİM ADINA DİNLİYORSUNUZ'

17 Aralık'ta yapılan 'Yolsuzluk ve rüşvet' operasyonuna değinen Bakan Davutoğlu, yolsuzluk gibi bir takım şeylerin arkasına sığınılarak, bu milletin hızının kesilmeye çalışıldığını kaydetti. Telefon görüşmelerinin dinlendiğine dikkat çeken Davutoğlu, şöyle konuştu:

" Suriye'ye Türkmenlere giden TIR'ı dahi durdurmaya gayret ettiler. Öyle ki bu devletin en mahrem telefon görüşmelerini, benim de, sayın Başbakanımızın da, Cumhurbaşkanımızın da, devletin bütün birimleriyle olan telefon görüşmelerini dinlemeye cüret ettiler. Kim adına dinliyorsunuz. Kimin adına buralarda ne planlar yapıyorsunuz. Bunların hesabı hep sorulacak. Bir hava yaratılmaya çalışıldı. Sanki 30 Mart'ta ve daha sonraki Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerde bu ülkede büyük kriz çıkacakmış gibi beklenti oluşturulmaya başlandı. "

Başörtülülerin uzun dönem bu ülkede ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüğünü ifade eden Davutoğlu, "Çanakkale savaşına giderken böyle bir ayrım yapmayan ecdadın çocukları ayrıma tabi tutuldu" dedi.

AK Parti hükümeti sayesinde başörtü yasağının kalktığını ifade eden Davutoğlu,

"Bu öylesine devrim mahiyetinde bir adım ki, tabuları yıkan bir adım. Bizim zihniyetimizde vatandaşımızı gördüğümüzde başı örtülü, başı açık diye ayrımı yapmak yoktur. Şu ve ya bu görüşe sahip olduğuna göre ayrım yoktur. Ama bu ülkede maalesef vardı. Bugün bizi eleştirenler. İftira yağmuruna tutanlar, onların kardeşleri de, eşleri de, onların kızları da bu imkandan istifade ettiler. Onlar da bizim için azizdir. Yeter ki AK Partili kadroların sağladığı imkanları görsünler. Bir karamsarlık tablosu oluşturmasınlar" diye konuştu.

"KURAN-I KERİM'DEN Mİ RAHATSIZ OLDUNUZ"

4+4+4 eğitim sistemine değinen Davutoğlu, şunları söyledi:

"En önemlisi, normal liselerde bile Kuran'ı Kerim ve Siyer-i Nebi derslerinin okutulmasıydı. Bundan mı rahatsız oldunuz ki, bu hükümete karşı neredeyse savaş ilan ettiniz. Başörtülülerin onurla ve eşit vatandaşlık haklarıyla meclise girmesinden mi rahatsız oldunuz? Bu memleketin inancının temeli olan aziz Kuran'ı Kerim'in ve Siyer-i Nebi'nin okutulmasından mı rahatsız oldunuz ki, bu hükümete savaş ilan ettiniz. Neden? Sebebini izah etmeleri lazım. Başbakanımız ve biz defalarca haykırdık, eğer bu boğazdan bir lokma haram geçtiyse, eğer tüy bitmemiş yetimin hakkına el uzattıysak bu makam bu mevki bize haram olsun. Ama bu hesapların hepsi görülür. Hepsine açığız dememize rağmen, gelsinler araştırsınlar. Her şeyimizi araştırsınlar. Bu topraklarını çocuklarını veremeyeceği hesap yoktur. Ama masum Suriye'deki Türkmenlerine giden TIR'ları bir yerlerden gelen talimatla durduruyorsanız ve ondan sonra o Suriye Türkmenleri, rejim karşısında ve teröristler karşısında mağdur durumda düşüp Türkiye'ye sığınıyorlarsa bunun hesabını veremezsiniz. Oradan hareketle devletin makamındaki her bir telefonu dinliyorsanız bunun hesabını veremezsiniz." - Konya

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Ahmet Davutoğlu Suriye Konya Çumra Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title