TÜM KATEGORİLER
Davutoğlu Canlı Yayında
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türk vatandaşlarının 2016 yılında Avrupa'ya vizesiz seyahat edebilmesine ilişkin, "O müjdeyi vereceğiz inşallah. Bu, Sayın Merkel ile görüşülecek bir konu değil. Sayın Merkel de önemli bir Avrupa ülkesinin Başbakanı ve bu konuda önemli bir konumda olduğu için tabii kendisiyle bu konular konuşulacak ama Avrupa Birliği yetkilileriyle de görüşmeler bugün olduğu gibi sürüyor" dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türk vatandaşlarının 2016 yılında Avrupa'ya vizesiz seyahat edebilmesine ilişkin, "O müjdeyi vereceğiz inşallah. Bu, Sayın Merkel ile görüşülecek bir konu değil. Sayın Merkel de önemli bir Avrupa ülkesinin Başbakanı ve bu konuda önemli bir konumda olduğu için tabii kendisiyle bu konular konuşulacak ama Avrupa Birliği yetkilileriyle de görüşmeler bugün olduğu gibi sürüyor" dedi.
Davutoğlu, TGRT Haber'de katıldığı canlı yayında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in 18 Ekim Pazar günü Ankara'ya geleceğinin hatırlatılarak, Merkel ile özellikle Suriye'den Türkiye'ye gelenlerin durumuna ilişkin nelerin konuşulacağının sorulması üzerine Başbakan Davutoğlu, daha önce Merkel ile New York'ta uzun bir görüşme yaptığını belirtti.
Davutoğlu, New York programında diğer liderlerle görüşmesi öncesinde ilk olarak Merkel ile bir araya geldiğini ve bu konuları ele aldıklarını anımsattı.
Ayrıca birkaç kez de Merkel ile telefonda görüştüklerini aktaran Davutoğlu, "Bu senenin başında Almanya'ya gittiğimde, Suriye bağlamlı konuları ele almıştık. Dolayısıyla sıfırdan yeni bir şey konuşacak değiliz. Sayın Merkel'in bu hafta içinde gelmeyi ihtiyaç hissetmesi dahi Türkiye'ye verdiği önemi gösteriyor, tam bu kritik dönemde. İnşallah, oturduğumuzda bütün bu konuları ele alacağız" diye konuştu.
"Türkiye mültecileri tutamazsa, vize şartlarının ağırlaştırılacağına ilişkin açıklama var. Pazar, günü Sayın Merkel'e ne denilecek?" şeklindeki bir soru üzerine Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Bu yaklaşımı doğru bulmuyorum, öyle bir durum da yok. Yani, vizelerin sertleştirilmesi... Aksine, eğer bu meseleyi Türkiye'nin meselesi olarak görüp, 'Türkiye'ye şartla yatıp, şunları şunları yapmalısın, yoksa şunlar olur' deme hakkı da yok kimsenin, haddi de yok. Sayın Merkel'in de böyle bir üslubu yok zaten.
Avrupa Komisyon Başkan Yardımcısı ile beraberdik şimdi. Onlarda da böyle bir tablo yok. Bir ortak derdimiz var. Bu ortak derdi çözmek şeklinde bunu anlamak lazım. Hatta, ben bugün Sayın Timmermans'a da söyledim. 'Böyle bir dert var, paramız da eksik, para verin' gibi bir yaklaşımımız yok. Bu derdi ortak görüyorsak ve ortak bir stratejide bir araya geleceksek bunu gösteririz. Ortak dert olarak gördüğümüzde de yapılacak şey, adil bir külfet yaklaşımı yapmak. Yani, 'Türkiye büyük şeyi sürdürsün. Biz de ona birtakım destekler sağlayalım, mülteciler burada kalsın.' Bize vermeyecek bunu. Suriyeliler'e veriyor. Türkiye'ye yapılan bir lütuf yok burada."
Bunun kesinlikle ortak bir mesele olduğunu ve buna göre hareket edilmesi gerektiğini ifade eden Davutoğlu, "Türkiye'nin üstlendiği o külfeti paylaşmaya hazır olacaklar. Gerçek anlamda külfet ne ise oturup paylaşacağız" dedi.
Geri Kabul Anlaşması
Davutoğlu, bu meselenin özellikle Geri Kabul Anlaşması'yla da irtibatlı olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Geri Kabul Anlaşması da doğrudan Schengen ve vize liberalleşmesi ile ilgili olduğu için mutlaka vize liberalleşmesi, yani Schengen'e Türkiye'nin geçişini öne almak lazım. Daha erken bir vakitte bu geçişi sağlamak lazım. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, Avrupa'ya ne kadar rahat giderlerse ve bir sistem oturursa, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayanların da kontrolü daha kolay olur. Dolayısıyla birbirinin tersi değil. 'Siz vizeyi zorlaştırırız' dediğinizde, bizim vatandaşımıza zorluk çıkaracaksınız. Düzenli bir şekilde mülteci alımı olursa, düzensiz gidişler engellenebilir. 2017'de tamamlanması beklenen vize liberalleşmesi görüşmelerinin, 2016'nın ilk yarısında tamamlanması şeklinde bir teklif ortaya koyduk. Bunu da müzakere ediyoruz."
Vize liberalleşmesi meselesini, Dışişleri Bakanlığı döneminde de yakından takip ettiğini aktaran Başbakan Ahmet Davutoğlu, bu konunun bugün tekrar detaylı olarak ele alındığını ifade etti.
Schengen konusunda adım atılmadan, Geri Kabul Anlaşması'nın da tam olarak uygulanmayacağına vurgu yapan Davutoğlu, dolayısıyla mültecilerin geçişleri ve mültecilerin iadesi bağlamında da adım atılmasının mümkün olmayacağını kaydetti.
Bu konuyu Suriye krizi yokken de dile getirdiklerini, 2010 yılında, Olli Rehn'in Avrupa Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi olduğu dönemdeki toplantılarda müzakere ettiklerini anlatan Davutoğlu, "Onlar Geri Kabul Anlaşması'nı imzalamamızı, Schengen'in daha sonra yapılmasında ısrar ediyor. Bakınız, o zaman dikkatli davranmamızın semerelerini şimdi görüyoruz. Her adım, birbirine senkronize olacak. 'Taahhüde taahhüt, imzaya imza, uygulamaya uygulama' demiştim hatırlarsanız. Şimdi, bu anlamda da Schengen sistemine dahil olmakla, Geri Kabul birlikte değerlendirilecek" diye konuştu.
Türkiye'de kimsenin "Avrupa'ya kapak atayım diye bir telaş içinde olmadığını" belirten Davutoğlu, "İşi olan gider, problem çıkmaz. Sistem oturur. O zaman da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan mülteci ya da göçmen statüsünde gitmek isteyenler de daha kolay kontrol edilir" dedi.
Programdaki bir gazetecinin "Şunu anlayabilir miyiz, Geri Kabul Anlaşması imzalanmadan mülteci sorununa Türkiye'nin tam..." sözü üzerine Başbakan Davutoğlu, "İmzaladık zaten, imzalandı karşılıklı olarak. Onlar, vize diyaloğunu başlattılar. Yani Schengen'e geçişi, biz de Geri Kabul'ü. Ama uygulamada da aynı anda uygulanacak" yanıtını verdi.
Türk vatandaşlarının 2016 yılında Avrupa'ya vizesiz seyahat edebilmesi için çaba harcadıklarını anlatan Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"O müjdeyi vereceğiz inşallah. Bu, Sayın Merkel ile görüşülecek bir konu değil bu. Sayın Merkel de önemli bir Avrupa ülkesinin Başbakanı ve bu konuda önemli bir konumda olduğu için tabii kendisiyle bu konular konuşulacak ama Avrupa Birliği yetkilileriyle de görüşmeler bugün olduğu gibi sürüyor."
Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Brüksel ziyaretinde görüşme yaptığını anımsatarak, şöyle konuştu:
"Bir sistem içinde bunları, Türkiye Avrupa ilişkilerini de rayına oturtacak, ivme katacak hale dönüştürmek istiyoruz. Bugün de ifade etti. 'Biz bir krizi çözmek, yönetmek için mi bir araya geliyoruz, yeni bir Türkiye Avrupa Birliği vizyonu üretmek için mi?' Bizim arzumuz, bu krizden bir vizyon çıkartmak ve Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyelik sürecini de hızlandıracak bir ortak momentum oluşturmak ve bu konuda da Avrupa Birliği tarafını istekli ve olumlu yaklaşan bir tutum içinde görmek istiyoruz."
(Bitti)
