Haberler

Davutoğlu Canlı Yayında

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Demirtaş, o senin tanıdığın devlet, 90'lı yılların devleti değil ama o senin bildiğin PKK, aynı kanlı örgüt, bebek cinayeti işleyen aynı kanlı örgüt. Kelepçelenecek birileri varsa, bu halka bu zulmü yapan terör örgütünün unsurları kelepçelenecek.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Demirtaş, o senin tanıdığın devlet, 90'lı yılların devleti değil ama o senin bildiğin PKK, aynı kanlı örgüt, bebek cinayeti işleyen aynı kanlı örgüt. Kelepçelenecek birileri varsa, bu halka bu zulmü yapan terör örgütünün unsurları kelepçelenecek. O terör örgütü unsurları birer birer kelepçelenerek, halkın önünde hesap verecek. Sen, onlara soramadığın hesabı bana sormaya kalkarsan, beraber siyaset yaptığımız alanda provokasyon yapmaya kalkarsan cevabı halktan alırsın" dedi.

Davutoğlu, TGRT Haber'de katıldığı canlı yayında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Ankara'daki terör saldırısının ardından HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın ilk yaptığı açıklamaları eleştiren Davutoğlu, saldırının hemen ardından kendisinin hangi yaralının, hangi hastanede bulunduğu, hastanelerdeki kan durumu, cenazelerin nasıl teslim edileceği konularını düşünürken, Demirtaş ve avanesinin ise "ben buradan nasıl siyasi rant elde ederim, AK Partiyi nasıl suçlarım, devleti nasıl suçlarım" düşüncesine girdiğini söyledi.

"Bir an dahi AK Parti bundan ne kazanır, ne kaybeder düşünmedik" diyen Başbakan Davutoğlu, olayın ardından HDP'den yapılan ilk açıklamada ölü sayısının 128 kişi olarak açıklandığını, daha sonra özür dilenerek, rakamın düzeltildiğini de anımsatarak, şöyle devam etti:

"Şimdi 'devlet demedik, şunu dedik...', açık, her şey konuşulmuş, her şey belli, herkes biliyor. Peki ben o dakikalarda ise acaba Sayın Kılıçdaroğlu'nu, Sayın Bahçeli'yi, Sayın Demirtaş'ı toplayabilir miyim diye onun telaşı içindeyim, bir araya gelebilir miyiz diye. Bu kadar ucuz bir siyaset olabilir mi? Devleti suçlayacak, bizler kelepçelenecekmişiz... Kendisi teröre verdiği destek dolayısıyla hukuk önünde değil, halk önünde nasıl hesap vereceğinin hesabını yapmalı. Bizim her konudaki açıklamamız da tutumumuz da ayan beyan ortada. Dolayısıyla bu geri adımlar tamamıyla halkı aldatmaya dönük hamleler. O anda onun düşündüğü olsaydı yani 'katil devlet' dediğinde on binlerce, binlerce insan sokağa dökülseydi, Diyarbakır'da, Van'da, İstanbul'da, Ankara'da eski söylemini devam ettirirdi.

Bizim halkımız öyle basiretli bir halk ki bu oyuna gelmedi, provokasyona gelmedi. Provokasyonu tutmayınca geri adım atmaya çalışıyor. Demirtaş, o senin tanıdığın devlet, 90'lı yılların devleti değil ama o senin bildiğin PKK, aynı kanlı örgüt, bebek cinayeti işleyen aynı kanlı örgüt. Kelepçelenecek birileri varsa, bu halka bu zulmü yapan terör örgütünün unsurları kelepçelenecek. O terör örgütü unsurları birer birer kelepçelenerek, halkın önünde hesap verecek. Sen, onlara soramadığın hesabı bana sormaya kalkarsan, beraber siyaset yaptığımız alanda provokasyon yapmaya kalkarsan cevabı halktan alırsın. Geri adım atmasının sebebi bu, yoksa samimiyetinden, iç muhasebe yaptığından, doğru söylediğinden değil."

- "Kavramlar karışmış, kafalar karışık"

Başbakan Davutoğlu, yaşanılan süreçte herkesin sorumlu davranması gerektiğine vurgu yaparak, "Daha sonra 'Hükümeti de suçlamadım' dedi, ama hükümetin başı ben, kelepçeleneceğim, ben suçlanacağım da hükümet suçlanmayacak... Kavramlar karışmış, kafalar karışık. Kandil'den daha sinyal gelmemiştir, o zaman öyle demiştir. Şimdi böyle" diye konuştu.

Ankara'daki terör saldırısına ilişkin alınan yayın yasağının mahkeme kanalıyla alındığını vurgulayan Davutoğlu, soruşturmayı savcılığın yürüttüğünü, emniyetin de her türlü imkanı verdiğini bildirdi.

Bugün gazetelerin, yayın yasağı yokmuş gibi yayınlarına devam ettiğine işaret eden Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Bu tür durumlarda, bütün çağdaş ülkelerde izlerin kaybolmaması, yürüyen soruşturmanın selameti açısından bazı sınırlamalar getirilir. Bu sorumluluktan kaçmak değil, hiçbir şey karartılmaz bu ülkede. Günlerdir her şey çok açık konuşulmuyor mu? Herkes kapalı kapılar ardında ne konuşuyorsa, önünde de konuşuyor. Burada bizim tarafımızdan getirilmiş bir sınır yok ama hukuki süreçlerde yargı mevkilerinin, makamlarının gözettiği bazı hassasiyetler var. 10 kişi gözaltına alındı. Bu 10 kişi gözaltına alınmadan, 2 gün önce diyelim ki bize bilgiler verildi. 'Emniyetten, istihbarattan şunlar iltisaklı' diye. DEAŞ ve PKK'ya iltisaklı ve ikisinin de yaptığı bu olayla ilgili çok ciddiye alınması gereken iddialar var, iki terör örgütüyle ilgili. Bunlar 2-3 gün önce bize gelseydi, anında basına yansımış olsaydı, biz bu gözaltıları yapabilir miydik? Kimseyi yerinde bulamazdık. Bu bombacıların önemli kısmı, Türkiye'de değiller. Türkiye'ye geliyor, herhangi bir şey kullanmadan, onlara ulaşılabilecek bir cihaz kullanmadan bir eylem, uyuyan hücreler şeklinde, dışarıdan içeriye girerek. Bir de isimleri zikredilerek onları yakalamak mümkün olur mu? Ama bu sorumsuzca dile getiriliyor."

"Medyamızın bir sorumluluk bilinci içinde davranması lazım"

Başbakan Davutoğlu, Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğu personelinin kaçırılmasının ardından, personelin kurtarılması için operasyon hazırlığı yapılırken, bir gazetenin personelin tutulduğu yere ilişkin detaylı bir haber yaptığını ve planların değiştiğini belirterek, "Burada da medyamızın bir sorumluluk bilinci içinde davranması lazım. Terör örgütü bu dönemlerde, ister PKK olsun, ister DEAŞ, bir ülkeyi zaaf içinde gösterme çabası için zaten bunları yapıyor. Günlerce bu zaafı teşvik edecek, toplumsal zaafı kastediyorum, yayınlar yapılırsa ve bir toplum kesimi, diğer toplum kesimine karşı harekete geçirilirse... Şu sorulur mu Allah aşkına, 'Niye bu eylemler burada olur da AK Parti mitinglerinde olmaz?' Birileri oralara da saldırsın diye mi, soru sorulur" değerlendirmesinde bulundu.

AK Parti binalarına, ilçe başkanlarına, teşkilat mensuplarına da saldırılar yapıldığını ifade eden Davutoğlu, "AK Partili olsa ne olur, HDP'li, CHP'li ya da MHP'li olsa ne olur? Bir kere siyasilerin şu ortak zeminde buluşması lazım, bir siyasi partiye saldırı yapıldığında bana yapılmış gibi, kendisine yapılmış gibi hissedilmesi lazım. Şu ana kadar hiçbir siyasi partiye yapılan saldırı karışsında biz sessiz kalmadık, ama bize yapılan saldırılar karşısında hiç destek görmedik. Bu saldırılar hepimize yapılan saldırılardır. Hiçbir şekilde bir vatandaşa yapılan saldırı, bir kesime mal edilemez" dedi.

Davutoğlu, yayın yasağına rağmen yayınların devam ettiğine, gazetelerde isimler, fotoğraflar verildiğine değinerek, "Araştırmanın mahiyeti, bu anlamda ortaya çıkartılması, ortaya dökülmesi soruşturmanın selameti anlamından doğru değildir" diye konuştu.

Ankara'daki terör saldırısına ilişkin gözaltına alınanlar arasında PKK ve DAEŞ iltisaklı olanlar olduğu gibi iki örgütle iltisaklı olanlar bulunduğunu da belirten Davutoğlu, DAEŞ ile PKK, PYD'nin 28 Mayıs'ta Haseke'de bir toplantıda, Suriye rejimi ile anlaşarak, Özgür Suriye Ordusu'na karşı ortak bir cephede bir anlaşma yaptıklarını söyledi.

Davutoğlu, bu anlaşmanın ardından Suriye'de olayların akışının değiştiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"O günlerde Irak'ta DEAŞ'ın, Kuzey Irak'ta da PKK'nın Türkiye'ye dönük saldırı planları yaptığını biliyoruz. Bunlar birbirinden bağımsız gibi görünen örgütler bile olsa içlerinde ortak unsurlar var. Her ikisine de sızmış ortak unsurlar var. Suriye rejimi, DEAŞ'ta mevcuttur, DEAŞ'ın içinde. DEAŞ'ı kuran insan unsuru, Suriye hapishanelerinden çıkarılmıştır, 2011-2012 yıllarında Suriye hapishaneleri boşaltılıp, Suriye içinden çıkan unsurlar. 2009'da Maliki, Irak'ta bombalar patladığında bana şunu demişti, 'bütün bu bombaların arkasında El Kaide irtibatlı grupları barındıran Suriye rejimi var.' Biz, o zaman iki taraf arasında, Suriye-Irak arasında arabuluculuk yapıp çatışmalarını engellemiştik. Bunlar öyle bir birinden yalıtılmış, arıtılmış yapılar değil. 3 gün önce, 1 gün önce bazı yerlerde 'sakın şuraya gitmeyin, orada patlama olabilir gibi ifadeler' de var. Bunlar nasıl biliniyor? Bunların iltisaklarını çıkarmak icap ediyor. O zanlılara bakıyorsunuz daha önce PKK'dan bombalı eylemlerde, PKK'ya silah götürmede... Bunların hepsinin hem PKK hem de Türkiye'de bazı sansasyonel gelişmelerle ilişkili çevrelerle, paralel yapı içindeki bazı çevrelerle de iltisak kurulan irtibatları var. Bunların şimdi detayına burada girmem mümkün değil."

(Sürecek)

Kaynak: AA / Güncel

Ahmet Davutoğlu Ak Parti Türkiye Suriye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title