Davutoğlu: "Başkanlığımız Sürecinde Kuzey ve Güney, Zengin ve Yoksul Arasında Köprü Olacağız"
Dünya Ekonomik Forumu’na katılmak üzere Davos’a gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu B20 toplantısında yaptığı açıklamada, “Başkanlığımız sürecinde kuzey ve güney arasında, zengin ve yoksul arasında, dünya ekonomisinin ademi güçleri ve marjinal sektörler arasında köprü olacağız” dedi.
Dünya Ekonomik Forumu'na katılmak üzere Davos'a gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu B20 toplantısında yaptığı açıklamada, "Başkanlığımız sürecinde kuzey ve güney arasında, zengin ve yoksul arasında, dünya ekonomisinin ademi güçleri ve marjinal sektörler arasında köprü olacağız" dedi.
Konuşmasında Türkiye olarak birçok devlet arasında köprü oluşturmak istediklerini ifade eden Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Vize bariyerlerinin kaldırılmasını bekliyoruz. Aslında bu çok ilginç. Avrupa'da bir fuar olduğu zaman ortak piyasa sayesinde AB üyeleri kolaylıkla oraya gidebiliyor fakat fuarlara üretim yapan şirketler vize almak zorunda. Ben size başka bir örnek vereyim. Başkanlık sürecimizde ipek yolunu örnek alıyoruz. G20'nin başkanlığını yapıyoruz. Burada G var ama G aynı zamanda global, küresel anlamına geliyor ve her ülke birbirine bağlı. Modernitede bütün ülkelerin birbirleriyle ilişkileri var. Aslında ipek yolundaki karavan ilişkileri gibi. Sürekli internet gibi iletişim araçlarıyla iletişim kuruluyor. Yani fiziksel karavanlar yok artık. İnsanlar teknoloji sayesinde yaklaşıyor. Peki ne gibi çözümler gelebilir? İlk çözüm ortak kader anlayışı olmalı. G20 liderleri ortak kadere inanmalı. Biz Türkiye'nin bir köprü haline geleceğini söyledik. En az gelişmiş ve en çok gelişmiş ülkeler arasında bağ kurmak istiyoruz. Bu bizim adalet anlayışımız. Adalet olmazsa, barışta olmaz. Sahraaltı ülkelerindeki 20 milyon kadar kişinin elektriğe erişimi yoksa biz dünyanın diğer kısımlarına kendimizi barış içerisinde hissedemeyiz. Başkanlığımız sürecinde kuzey ve güney arasında, zengin ve yoksul arasında, dünya ekonomisinin ademi güçleri ve marjinal sektörler arasında köprü olacağız. Bunları bir araya getirerek sinerji yaratacağız. Biz bunu sadece politik, siyasi kararlar alarak yapamayız. Siyasi liderler olarak kararlar alabilirsiniz ancak uygulama aşaması çok önemli. Uygulama iş demektir. Uygulama yapılmadan bütün bunlar kağıtta kalır. Biz bu noktada iş dünyasına güveniyoruz" dedi.
"HARİKA SİYASİ KARARLAR ALABİLİRSİNİZ FAKAT BUNLAR PİYASADA TEST EDİLMEZSE YİNE BAŞARILI OLMAYACAKTIR"
Konuşmasında her türlü yenilikçi fikre açık olduklarını ifade eden Davutoğlu, "Sizin getireceğiniz yenilikçi fikirlere açığız. Bu yüzden başkanlığımız sürecinde G20 ve B20 arasında daha fazla etkileşimin olacağını şimdiden söyleyebiliriz. Politika ve ekonomi arasında daha fazla etkileşim olacak. Çünkü artık karşılaştığımız kriz ekonomik ve siyasi bir krizdir. Çünkü finansal krizde yaşandı. Bunu yönetemediğiniz zaman çok detaylı bir ekonomik krizle karşılaşılıyor ve ekonomik krizi yönetemeyen ülkeler sosyal krize giriyor. İşsizlik ortaya çıkıyor. Biz Türkiye'de şanslı bir şekilde bunu fark ettik ve 2008'den bu yana kadar finans sektörümüzü güçlendirdik. Zaten çok güçlüydü aslında. Önce güçlü bir finans sisteminiz olduğunda entegre olan ekonomi politikalarıyla sektörlerle birlikte güçlü bir ekonominiz olur. Bu da aslında istikrarı getirir. İstikrar konusunda en büyük karşılaştığımız sorun istihdam konusu. Bu noktada kararlı politikalarımızla 2008-2009 krizinden sonra birçok iş yarattık. Geçtiğimiz yıl 1,3 milyon yeni iş açıldı. Yani aslında dünyanın da bunu yapması lazım. Ölçeğin artması lazım. Tüm dünyada bir ülke varmış gibi davranılması lazım. G20'de aslında küresel bir güçtür. Biz bu noktada kısa vadeli ulusal çıkarlarımızı düşünmemeliyiz. Uzun vadeli tüm insanlığı ilgilendiren bütün konuları düşünmeliyiz. Çünkü kısa vadeli ülkesel çıkarlar sürdürülebilir politikalar yaratamaz. Ben bu çağrıyı Brisben'de de yaptım. Liderlerle buluştuğumuzda. Türk yönetimi esnasında dahil edici şekilde çalışacağımızı belirttim. Adil bir ekonomik sistemin nihai barış için gerekli olduğunu ilettim. Akademisyenler kitaplar yazabilirler, siyasiler kararlar alabilirler. Ancak bir piyasa yapısı işi bu teorileri uygulamazsa hepsi boşa gider. Çok güzel etik politikalarınız olabilir ancak piyasanızda etik uygulanmazsa hiçbir işe yaramaz. Çünkü çok harika siyasi kararlar alabilirsiniz fakat bunlar piyasada test edilmezse yine başarılı olmayacaktır. Bu yüzden de G20 liderleri olarak bizim görevimiz sadece tüm ekonomisi için detaylı bir strateji yaratmak değil, aynı zamanda bunların piyasa yapıları içerisinde uygulanmasını sağlamaktır. İşte bu yüzden B20'nin çabalarına ihtiyaç duyuyoruz" dedi.
"DÜNYADAKİ ADALETİ SAĞLAMAK GÖREVİMİZ"
G20 dönem başkanı olarak adaletin sağlanması konusunda çalışmaları gerektiğini ifade eden Davutoğlu, "Tüm dünyada iş dünyasının liderlerinin iş birliğine ihtiyacımız var. Ben bu toplantı içerisinde çok küresel bir yapı gördüm. Asyalılar, Amerikalılar, Afrikalılar hepimiz buradayız. Biz aslında uluslararası iş dünyasının en seçkin grubuyuz ve bu gruba dahil olmak dolayısıyla da geleceğin zorluklarının sorumlulukları da bizim omuzlarımızda. Aynı zamanda politik yapıların getirdiği zorluklar da bizim görevimiz. Aynı zamanda dünyadaki adaleti sağlamak da görevimiz. Ben aslında söylediklerimi birkaç kere tekrarladım. Bizim mentalitede bir değişikliğe ihtiyacımız var. Sadece organizasyon yapısında değil mentalitede değişikliğe ihtiyacımız var. Çünkü mentalite değişikliği yapmazsak uluslararası sistemde barışa ulaşamayız. Biz Türkiye olarak bu yıl mentalitemizde de karar alma yapımızda da, uygulama stratejilerimizde de aynı zamanda yaklaşımımızda paradigma değişikliği yapacağız. Empati kurmak çok önemli. Etik açıdan küresel hayata baktığımızda empati sayesinde en iyi etik değerleri uygulayabiliriz. Bunu yapabilmek için de iş topluluklarının ve devlet liderlerinin bir araya geldiği insanlığın geleceğinin aydınlık olması için çalıştığı bir yapıyı düşünüyoruz. Sizin ulusunuz ve insanlık tüm insanlığın bir parçası. Günün sonunda bütün çabalarımız insanlık için yapılıyor. Biz Türkiye'nin G20 başkanlığı için hiç kimseye ayrımcılık yapmadan kimsenin dinine, diline etnik kökenine bakmadan hizmet sağlayacağız. TOBB, Rıfat bey ve diğer bütün Türk liderlere ve G-20'nin küresel katkı koyanlarıyla birlikte çalışmalarımızı yürüteceğiz" dedi. - DAVOS