Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Muhtarlar Toplantısı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz dertliyiz, bizim acımız var. Ama onlar hala 'yaşam tarzı' diyor. Ne yaşam tarzı ya? Neye bir yasak getirildi? 14 yıl oldu. 2,5 yıldır Cumhurbaşkanıyım ondan önce Başbakandım. Biz nerede, kime ne yasak getirdik, söylesinler bakalım." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki 34. Muhtarlar Toplantısı'nda, Afyonkarahisar, Aksaray, Amasya, Antalya, Aydın, Denizli, Kocaeli, Kütahya, Muğla, Nevşehir, Rize, Sakarya, Sinop ve Tokat illerinden gelen muhtarlarla bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, başörtü takanların artık devlet dairelerinde özgürce çalışabilir hale geldiğini belirterek, "Peki ne kaybettik?" diye sordu.

Erdoğan, "Bu daha önce olsaydı daha iyi olmaz mıydı? Devletin dairelerinde başı açık olan kardeşlerime orada özgürlük hakkı vereceksin, başı örtülü olana vermeyeceksin? Onlar bu ülkenin evladı değil mi? Onun ekmek sahibi olma hakkı yok mu? Niye kapıları açmadınız?" ifadesini kullandı.

Bu yasakları getirenlerin kim olduğunu, bu milletin çok iyi bildiğini anlatan Erdoğan, milletin bunu bildiği için onlara iktidar yolunu açmadığını, iktidarı kime layıksa ona verdiğini vurguladı.

Yaşam tarzına müdahale tartışmaları-

Yaşam tarzı tartışmalarına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz dertliyiz, bizim acımız var. Ama onlar hala 'yaşam tarzı' diyor. Ne yaşam tarzı ya? Neye bir yasak getirildi? 14 yıl oldu. 2,5 yıldır Cumhurbaşkanıyım ondan önce Başbakandım. Biz nerede, kime ne yasak getirdik, söylesinler bakalım." diye konuştu.

Devletin anayasasına, yasalarına ters düşen bir şey olmadıktan sonra Türkiye'de herkesin inandığını gibi yaşadığını, düşündüğünü ve düşündüğü gibi yazdığını aktaran Erdoğan, "Her türlü özgürlük Batı'da olmadığı kadarıyla burada vardır. Kimse kusura bakmasın, bizleri enayi yerine koymasın. Biz kimin ne olduğunu gayet iyi biliyoruz." açıklamasında bulundu.

Anayasa değişikliği konusunda Türkiye'de son dönemde pek çok çalışma yapıldığını ve hiçbirisinde, "Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal hukuk devletidir" ilkesine dokunulmadığını bildiren Erdoğan, parlamentoda görüşmeleri süren değişiklik teklifinde de durumun aynı olduğunu vurguladı.

"Benim şahsımla bu işin alakası yok"

Muhalefet temsilcilerinin "Dört madde, dört başlık değiştirilecek" şeklinde açıklamalar yaptığını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Çıkıyorsun, kürsüde konuşma yapacaksın bir dersini çalış ya... Böyle birşey gerçekten var mı yok mu? Böyle bir şey olmadığı halde çıkıyor bunu konuşuyor. İster istemez tabii iktidar da 'böyle bir şey yok ki nereden çıktı bu?' Diyor. Bu ülkede en başta şahsım olmak üzere ve dikkat edin tartışmalara, tartışmalar hep bu kardeşinizin üzerinden götürülüyor. Benim şahsımla bu işin alakası yok ki. Türkiye'de bir anayasa değişikliği yapılıyor, olay bu. Yani yapılacak ilerideki bir cumhurbaşkanlığı seçiminde kim seçime girer, kim kazanır, kim öle, kim kala..."

Erdoğan, ölümün hak olduğunu, kaza ve kadere inanan insanlar olduklarını belirterek, kimin nerede, ne zaman öleceğine dair bir yazılı belge olmadığını, Allah'ın neyi takdir ediyorsa, onun gerçekleşeceğini kaydetti.

Tek dertlerinin, vatana, millete Allah'ın verdiği ömür süresince hizmet edebilmek olduğuna işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bütün bu müzakereleri, tartışmaları bu kardeşinizin üzerinden yapmaları manidar. Millete kendini sevdir ve milleti sev millet belki sizin göstereceğiniz bir adayı seçebilir, belli olmaz. Bunlar millete inanmıyorlar ve samimi söylüyorum milleti de sevmiyorlar, millete saygıları yok. Millete hizmetleri yok. Millette bu sefer tabiki onlara karşı farklı bir tavır almak durumunda kalıyor. Bunların demokrasi ile laiklikle hukuk devletiyle bana göre hiçbir ilgi, alakası yok."

"Yüreksize yorgan, döşek. Koç yiğide ver meydanı"-

"Tek adam" tartışmalarına da atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş dönemlerde CHP'nin il başkanlarının aynı zamanda vali ve belediye başkanı olduğunu hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu ülke bunları yaşadı. Eğer tek adamcılıksa, işte budur. Bunların cemaziyelevveli ortada. Bize neyi anlatıyorsunuz? Bizim sorunumuz demokrasi kavramının arkasına sığınıp milletin iradesini hiçe sayanlarladır. Sorunumuz laiklik diyerek, din ve inanç özgürlüğünü sınırlamaya hatta yok etmeye kalkanlarladır. Laiklik, devletin tüm inanç gruplarıyla onlara eşit mesafede olması ve tüm inanç gruplarını güvence altına almasıdır dedik ve biz yola çıkarken 2001'de böyle çıktık. Bunu tüm dünyada nerede anlattıysak, buna söyleyecek hiçbir şeyimiz yok demişledir. Bu laiklik anlayışını, biz koruyoruz, korumaya devam edeceğiz. Sorunumuz hukuku millet adına kullanmak yerine, şu veya güç odağının vermeye çalışanlarladır. Biz buna çalışıyoruz Cumhurbaşkanı oldum diye bu mücadeleden vazgeçmemi bekleyenler varsa, onları hayal kırıklığına uğratmaya devam edeceğim. Dün olduğu gibi bugün de yarın da Türkiye'nin Türk milletinin istiklal ve istikbal mücadelesinde, en önde olmayı sürdüreceğim. Ne diyor şair, 'Şu yeryüzü er meydanı. Gönül sevmez her meydanı. Yüreksize yorgan, döşek. Koç yiğide ver meydanı."

Bugüne kadar hiçbir mücadeleden kaçmadığını, bundan sonrada bunu sürdüreceğini bildiren Erdoğan, Allah ömür, millet destek verdikçe büyük, güçlü ve yeni Türkiye yolunda çalışmaya devam edeceğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı sıfatıyla 79 milyon vatandaşın her birinin temsilcisi olduğunu ve bunu hiçbir zaman aklından çıkarmadığını belirterek, başbakanlık ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde de aynı anlayışla hareket ettiğini, "sessiz yığınların sesi" olma gayreti içerisinde bulunduğunu aktardı.

(Sürecek)

Recep Tayyip Erdoğan Aksaray Amasya Politika Güncel Haberler