Haberler

Cumhurbaşkanı Seçimi

Saadet Partisi Genel Başkanı Kamalak: "Ayın 15'inde kesin sonuçların açıklanması ile artık Sayın Cumhurbaşkanının Başbakanlık görevinin sona ermesi konusunda tereddüt yoktur" "Seçime katılımın düşük olmasında halkın kendisinin aday belirlememiş olması önemli rol oynamıştır"

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, "Ayın 15'inde kesin sonuçların açıklanması ile artık Sayın Cumhurbaşkanının Başbakanlık görevinin sona ermesi konusunda tereddüt yoktur" dedi.

Kamalak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, pazar günü halkın cumhurbaşkanını seçtiğini belirterek "12. cumhurbaşkanı olarak seçilen Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı başarısından dolayı tebrik ediyorum, yeni görevinde başarılar diliyorum. Sayın Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı döneminde yapacağı çalışmaların, ülkemiz için, İslam alemi için ve bütün insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum" diye konuştu.

Seçimin olgunluk ve sağduyu içinde gerçekleşmesinin Türkiye açısından sevindirici olduğunu ifade eden Kamalak, seçim sonuçlarından bazı dersler alınması ve ileriye dönük bazı düzenlemeler yapılması gerektiğini savundu. Cumhurbaşkanı seçim sisteminin bir takım eksiklikleri olduğunu öne süren Kamalak, "Tarihimizde ilk defa cumhur, kendi başkanını seçti ama oy verme hakkını kullanan milletimizin aday gösterme hakkı bulunmuyor. Seçme ve seçilme hakkı anayasada bir bütün olarak ele alınmaktadır. Halkın kendi başkanını seçme hakkı bulunurken aday gösterme hakkının elinden alınması kabul edilemez bir durum" dedi.

Türkiye'de seçime girme hakkını elde etmiş 25 parti bulunduğunu ancak bu partilerin hiçbirinin cumhurbaşkanı adayı gösteremediğini anlatan Kamalak, şöyle devam etti:

"Halk seçilmişlerin işaret ettiği, seçilmişlerin yani milletvekillerin dayatmış olduğu adaylara oy vermek mecburiyetinde kalıyor. Bu, kabul edilemez bir durumdur. Eski ile mukayese ettiğimizde tabii ki bir aşamadır ama istenilen aşama bu değildir."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı adayı gösterilmesinin ardından parti genel başkanlığından ve Başbakanlık görevinden istifa etmemesini eleştiren Kamalak, şunları söyledi:

"Devlet imkanları bir kısım adayların lehine kullanılmasın, kamu imkanları bakımından adaylar arasında eşitsizlik meydana gelmesin gerekçesiyle Türkiye'nin bir beldesindeki belediye başkanı cumhurbaşkanlığına aday olmuş ise görevinden istifa etmesi gerekiyor ama bir bakan veya başbakan cumhurbaşkanlığına aday olduğunda istifa etmesi gerekmiyor. Kanun yapıcı siz olsanız, burada bir terslik var diye düşünürsünüz. Biz de aynı kanaatteyiz. Bizim hayretimize mucip olan husus, parlamentodaki muhalefet partilerinin bu durumu Meclis'te görmeyişleri. YSK'ya götürdüler, burada bariz bir haksızlık var diye ama orada bıraktılar. Eğer bireysel başvuru yoluyla tedbir talepli olarak Anayasa Mahkemesine götürülmüş olsaydı Anayasa Mahkemesi, bu eksikliği fark edip düzeltilmesi için gerekli kararı verirdi."

Anayasaya göre Başbakan Erdoğan'ın görevinin cumhurbaşkanı seçildiği açıklandığı an sona erdiğini belirten Kamalak, şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanı, ayın 10'unda seçilmiştir ve YSK kesin olmayan sonucu açıklamıştır. 'Sonuçlar kesin değildir, itirazlar olabilir' denilebilir. Ayın 15'inde kesin sonuç açıklanacak. 'Bu, tartışmalıdır' denilse bile ayın 15'inde kesin sonuçların açıklanması ile artık Sayın Cumhurbaşkanının Başbakanlık görevinin sona ermesi konusunda tereddüt yoktur. Bunu Tayyip Bey'e karşıtlık gibi algılamayın, öyle değil. Bu, anayasanın gereğidir."

Anayasa'nın 11. maddesine göre cumhurbaşkanı seçilen kişinin partisi ile ilişkisinin kesilmesi ve TBMM üyeliğinin sona ermesi gerektiğini ifade eden Kamalak, Başbakan Erdoğan'ın görevinden ayrılmaması durumunda geçen sürede alınan kararların tartışmalı olacağını savundu.

-Sorular

Kamalak, yaklaşık 15 milyon seçmenin oy kullanmadığının hatırlatılması üzerine, "Seçime katılımın düşük olmasında halkın kendisinin aday belirlememiş olması, önemli rol oynamıştır. Siyasi partilerin aday belirleyememiş olması seçimlerin düşük katılım ile sonuçlanmasına en önemli etkiyi yapmıştır" dedi.

"Sayın Gül, 'partime döneceğim' dedi ama AK Parti'den karşı bir hamle geldi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu yanıtlarken, şöyle konuştu:

"Diğer partilerin içişlerine karışmamız doğru olmaz. 27 Ağustos'ta AK Parti'nin olağanüstü kongre yapmış olması, sayın cumhurbaşkanının başbakanlığının önünde hiçbir etkisi olmaz. Bir kimsenin başbakan olması için milletvekili olması lazım. Olsa olsa genel başkanlığa aday olabilirdi. Bundan öte konuşmamız doğru olmaz." - Ankara

Kaynak: AA / Politika

Recep Tayyip Erdoğan Mustafa Kamalak Türkiye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title