TÜM KATEGORİLER
Cumhurbaşkanı Seçimi
HDP'nin cumhurbaşkanı adayı ve Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Cumhurbaşkanı olursam herhalde en kısa sürede barışı sağlayan cumhurbaşkanı olmak isterim" dedi.
Demirtaş, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Bayazıt İlhan'ı ziyaret etti. Demirtaş, TTB yöneticileri ile Türkiye'nin siyasal durumunu değerlendirdiklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Görüyoruz ki gittiğimiz bütün sivil toplum örgütlerinin, emek örgütlerinin, meslek kuruluşlarının kaygısı aynıdır. Herkes, çok daha fazla özgürlük, demokrasi, daha fazla barış istiyor. Herkes emeğinin karşılığının görünür hale gelmesi kaygısı taşıyor. Herkes, Türkiye'nin giderek otoriterleştiği, tek adam yönetimine doğru gittiği, demokratik bütün işleyiş mekanizmalarının tıkandığı yönünde ortak eleştirilere sahip. Bütün bu kaygıları giderecek bir çalışmayı, çabayı, cumhurbaşkanlığı seçimi vesilesiyle kampanyada hep birlikte yürütmek istiyoruz. Diğer aday arkadaşlarımızın kendi programları, söylemleri, Türkiye vizyonları, gelecek vizyonları eminim ki kamuoyu tarafından yakından izleniyor. Destek olanlar, eleştirenler olacaktır. Hakeza bizim de ortaya koymaya çalıştığımız bir gelecek vizyonuna hem destek hem de eleştiriler olacaktır. Bizim arzuladığımız şudur, önümüzdeki 45 günlük seçim kampanyası süresince hem kullanılacak dil ve üslup hem ortaya çıkarılacak siyasi rekabet tarzı, yeni bir siyasi kültür oluştursun. Bu antidomokratik ortamda, yapabildiğimiz kadarıyla demokrasi kültürüne katkı sunalım. Adaylar arası üslupta da fikirlerin yarışması ve fikirlerin kamuoyuna sunulması aşamasında demokratik bir kültür oluşsun."
Cumhurbaşkanı seçiminde adayların eşit imkanlara sahip olması gerektiğini ifade eden Demirtaş, eşit imkanlara sahip olmayan adayların adayların yarıştığı bir duruma demokratik bir seçim yarışı diyemeyeceklerini söyledi.
TRT'nin yayınlarını eleştiren Demirtaş, "3 gün boyunca 533 dakika sadece Başbakanı yayınlayan kamu yayıncılığı olamaz. Buna karşılık benimle ilgili verdiği sadece 44 saniyelik taziye görüntüsüdür. Sayın İhsanoğlu ile ilgili verdiği sadece 4 dakikalık bir yayındır. Bu çarpıklık giderilmediği müddetçe kesinlikle sessiz kalmayacağız" diye konuştu. TRT'nin adaylara eşit yer vermeksizin yayın yapmasının anayasal bir suç olduğunu öne süren Demirtaş, TRT hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını ve kişilere rücu edilmek üzere tazminat davası açacaklarını bildirdi.
Demirtaş, bir gazetecinin "Cumhurbaşkanı seçilirseniz çözüm sürecine yaklaşımınız nasıl olacak?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Hem kişi olarak hem mensubu olduğum partinin barış sürecinde, barış arayışında çok önemli rolü ve misyonu var. Düşünce olarak da kalıcı barış konusunda bir an önce sonuca gerektiği kanaatindeyim. Elbette ki cumhurbaşkanı seçilirsem Parlamento'nun, Hükümetin sivil toplumun ve Meclis dışı partilerin barış kosunuda yapacağı her türlü çalışmayı hem desteklerim hem bunun öncülüğünü yapmaktan büyük onur duyarım. Çünkü en acil mevzu barış mevzusudur. Kalıcı bir barış sağlanmadığı müddetçe de diğer ciddi sorunlara zaman ayrılması, emek ayrılması maalesef ki giderek zorlaşıyor. Enerjinin çoğu bu gerilim ve çatışmalara harcandığı için Türkiye temel sorunlarını çözme konusunda sürekli geri kalıyor. Cumhurbaşkanı olursam herhalde en kısa sürede barışı sağlayan cumhurbaşkanı olmak isterim."
TTB Merkez Konseyi Başkanı İlhan da cumhurbaşkanı seçimlerini çok önemsediklerini belirterek, Türkiye'nin hızla demokratikleşmesini, barışın ve kardeşliğin hakim olmasını istediklerini anlattı. İlhan, "Cumhurbaşkanlığı seçiminden beklentilerimiz çok fazla. Umuyoruz Türkiye için bu bir kazanım olur. Umuyoruz bu seçim sürecinde Türkiye daha fazla demokrasiden pay alabilir, daha fazla insan haklarının, kişisel hak ve özgürlüklerin öne çıktığı bir ülke haline gelebilir" dedi.
-Mazlum-Der'e ziyaret
Demirtaş, daha sonra Mazlum-Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal'ı ziyaret etti. Ziyaretlerin, seçim kampanyası çerçevesinde yapılmadığını, teşekkür ziyaretleri olduğunu belirten Demirtaş, "Her zaman ezilenden yana taraf olmuş, herkesin hakkını savunmuş bu örgütler, kendini ve rüştünü ispatlamış, büyük mücadele ortaya koyarak değerler yaratmış örgütlerdir. Bizler ancak toplum, halk adına bulunduğumuz yerden bu kurumlara teşekkür edebiliriz" dedi.
Mazlum-Der'in yaptığı çalışmaların toplumda kardeşlik ve birlikte yaşama kültürünün gelişmesine de katkı sunduğunu anlatan Demirtaş, şunları söyledi:
"Keşke siyaset, siyasetçiler, insan hakları örgütlerinin programlarını, dilini, çalışmasını örnek alabilseler. Burada yaşanan çıkarsız, hesapsız mücadele kültürünü, halka hizmet etme kültürünü keşke referans alabilseler. Bu arkadaşlarımızın mücadelesi, bugüne kadar toplumda yarattığı değerler toplamında bundan sonra da siyasete ışık tutacak ve toplumdaki kamplaşmanın, mezhep inanç geriliminin yarattığı kutuplaşmanın giderilmesi için katkı sunacak. Cumhurbaşkanı seçim kampanyası süresince de ben de bu ilkeler çerçevesinde kimseyi incitmeden, kimsenin dilini, kültürünü, siyasi düşüncesini, oy verme eğilimini hırpalamadan bir kampanya yürütme gayreti içinde olacağım. Kazanırım, kazanmam, beni destekleyenler yeterli olur, olmaz, bunlar halkın takdiridir ama geride kampanya bittiğinde halkın düşüncesinde, zihninde, yüreğinde hoş bir duygu kalsın, 'Umutsuz olmaya gerek yok' duygusu kalsın istiyorum. Bu kadar karamsarlık içerisinde, bu kadar hergün kavganın yaşandığı, Başbakan'ın her gün halkı azarladığı ve siyaset yapma üslubu ve tarzıyla gerilim yarattığı bir ortamda başka bir siyaset mümkündür mesajı verebilmek, bizim için kazanç olacak."
Mazlum-Der Genel Başkanı Ünsal da Demirtaş'ın adaylığını duydukları zaman çok büyük heyecan yaşadıklarını ifade ederek, "Çünkü Sayın Demirtaş'ın adaylığı, arkasında yeterince milletvekili desteği olan herhangi bir adayın adaylığından daha fazla şey ifade ediyor bizim için, Türkiye'nin barışı için ve bölge barışı için" diye konuştu. - Ankara
