Haberler

Cumhurbaşkanı Erdoğan İşçileri Kabul Etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, paralel ihanet çetesi ile bölücü terör örgütünün el ele verip yeni planlar peşinde olduğunu belirterek, "Biri silahlı teröristleriyle diğeri yargı, emniyet ve devletin tüm kurumları içine sızmış militanlarıyla aynı gayeye hizmet ediyorlar.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, paralel ihanet çetesi ile bölücü terör örgütünün el ele verip yeni planlar peşinde olduğunu belirterek, "Biri silahlı teröristleriyle diğeri yargı, emniyet ve devletin tüm kurumları içine sızmış militanlarıyla aynı gayeye hizmet ediyorlar. Biri insan katlediyor, öteki hukuku katlediyor. Biri kurşunla, öteki kumpasla milletimizin istikbaline ve istiklaline kastediyor. Önümüzdeki seçimleri, hedeflerine ulaşmak için bir fırsata dönüştürme peşindeler ama başaramayacaklar" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla Lastik-İş Sendikası, Hizmet-İş, Büro-İş, Tüm Taşeron İşçiler Sendikası, Türk Metal Sendikası, Demiryol-İş Sendikası, Koop-İş Sendikası, Şeker-İş Sendikası ve Yol-İş Sendikası'na mensup bir grup işçiyi Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda kabul etti.

İşçileri kabulünde konuşan Erdoğan, inancımızda ve kültürümüzde hakka, hukuka ve bilhassa emeğe çok büyük önem verildiğine işaret ederek, Kur'an-ı Kerim'de "İnsanların eşyalarını mal ve ücretini eksik vermeyin" diye emredildiğini, Hazreti Muhammed'in de bir hadisi şerifinde "İşçiyi çalıştırıp hakkını ödemeyenlerin kıyamet günü hasmıyım", bir başka hadisi şerifinde de "İşçiye ücretini alın teri kurumadan, hakkını verin" buyurduğunu söyledi.

Türk tarihinde önemli bir yere sahip olan Ahilik teşkilatının sadece esnafın değil, esnafın yanında çalışan işçilerin de dayanışma ve ahlakını temsil eden bir yapı olduğunu dile getiren ve çalışanların hakkını tam olarak verme konusunda ecdadın çok titiz davrandığını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu konuda büyük usta Mimar Sinan ile ilgili bir hadiseyi sizlere nakletmek istiyorum. Süleymaniye Camisi'nin inşası sırasında Mimar Sinan, bazı ustalara daha fazla yevmiye verdiği için Kanuni'ye şikayet edilir. Kanuni, bu durumun sebebini Mimar Sinan'a sorduğunda o büyük usta, kendisini cami inşaatına davet eder. Burada çalışan ustaları uzaktan Kanuni'ye gösterir. Der ki; 'ben her ustanın taşlara vurduğu çekiç sayısını hesapladım.' Bakın 8 saat çalışıp çalışmadığını değil, 'çekiç sayılarını hesapladım, yevmiyelerini de ona göre veriyorum' diyor. Arkasından da Kanuni'ye şunu söyler; 'Şevketlim, hak sahibine hakkını eksiksiz veriyorum. Rabbim böyle buyuruyor. Rabbimin huzuruna yüz akıyla çıkabilmek için vurulan fazla çekiçlerin hakkını takdir etmeye mecburum. Kul hakkı hakların en zor affedileni' diyor.

Biz, işte böyle bir kültürün, medeniyetin mirasçılarıyız. Bu ilk defa 1886 yılında Avustralya'da kutlanmaya başlanan 1 Mayıs İşçi Bayramı yokken yaşanmış hadise. Herkes Avustralya'yı, 1886'yı gösterir. Daha Osmanlı, Mimar Sinan onu hangi hassasiyetler içinde yapmış. Bazı şeyler kanun zoruyla değil ancak kalple, gönülle, ahlakla, vicdanla, Allah muhabbetiyle olur. Bunlar aynı zamanda insanı insan yapan hasletlerdir. İşte demin söyledim ya, yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevmek bu bir ilke. Bu insanın kalbine nakşedilmiş, hiç kimsenin bir başkasının hakkına göz dikmesi düşünülemez."

-"Çok zengin olabilirsin, eğer kulun hakkını gasbediyorsan yandın"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "kul hakkı" kavramının manasını özümsemiş bir kimsenin başkasının hakkını gasbetmesinin mümkün olmadığını dile getirerek, "Çünkü Rabbim, 'benim karşıma kul hakkıyla gelmeyin' buyuruyor. Bitti. Çok zengin olabilirsin, eğer kulun hakkını gasbediyorsan yandın. Hakiki sosyal barış işte bu anlayışlar üzerine bina edilmiş ilişkilerle sağlanır. Burada çıkar çatışmalarının uzlaştırılması değil, kişinin insan sıfatıyla zaten sahip olduğu hakların korunması söz konusudur. Bizim medeniyetimizle Batı arasındaki en büyük fark budur. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü bu anlayışla değerlendirmemiz gerektiğine inanıyorum" dedi.

İşçilerin hakkının, hukukunun korunması doğrultusunda yapılacak her türlü samimi çalışmayı destekleyeceğini, işçilerle, emekçilerle kol kola sonuna kadar yürüyeceğini anlatan Erdoğan, "Benim nazarımda her işçinin emeği kutsaldır. İşçilerimizi çalıştığı yerle veya mensubu olduğu sendikayla değil, alın teriyle, işindeki başarısıyla, ailesine, ülkesine ve milletine yaptığı katkıyla değerlendiriyorum. Örgütlenme ve hak arama mücadelenizi de bu çerçevede destekliyorum. Hakkımızı elbette sonuna kadar arayacağız, ama asla yıkıcılığa, vandallığa da prim vermeyeceğiz" diye konuştu.

Türkiye'nin, geçmişte çalıştığı fabrikayı yıkan, yakan, ekmek yediği tezgahı parçalayan işçi hareketleri gördüğünü, bunu asla kabul etmeyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsan ekmek yediği tezgahı parçalamaz. İşine ihanet eden kendisinin, ülkesinin, milletinin istikbaline ihanet etmiş demektir. Türkiye, inşallah bir daha o eski kara günleri yeniden yaşamayacaktır. Buradaki her bir işçi arkadaşımın da bu anlayışta olduğuna inanıyorum" ifadelerini kullandı.

"Amerika'da yaşanan hadiselerle ilgili henüz kimseden 'endişeliyiz' açıklaması gelmedi"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de 2013 yılı baharından beri çok ibret verici bir takım hadiseler yaşandığını ve yaşanmaya devam ettiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gezi olaylarıyla başlayan süreçte bir takım ülkeler Türkiye'yi sürekli eleştirmiş, yaptıkları yayınlarla adeta hadiseleri tahrik etmişlerdir. Sonra benzer hadiseler Almanya'da yaşandı daha sonra Amerika'da yaşanıyor. Gezi olayları sırasında canlı yayın yaparak, Türkiye hakkında çok farklı bir görüntü vermeye çalışanların, karalayanların, diğer ülkelerdeki hadiseler karşısında şu anda 3 maymunu oynadıklarına şahit oluyoruz. Hiçbir şey yazıyorlar mı, televizyonlar da yayın yapıyorlar mı, orada öldürülen o zenci insan değil mi? Baltimore'daki, Ferguson'daki bunlar insan değil mi? Hatta bizim de bir gazetecimiz yerlerde sürüklendi, 5 saat gözaltına alındı. En son Amerika'da yaşanan hadiselerle ilgili henüz kimseden 'endişeliyiz' açıklaması gelmedi. Oradaki polisin sert tavrı konusunda, askerlerin sokağa inmesi konusunda, göstericilere orantısız şiddet uygulanması konusunda herhangi bir eleştiri yapıldığını henüz duymadık. Niçin biliyor musunuz? Çünkü bunların derdi insan hakları ve demokrasi değil.

Şu anda Mısır'da idam kararları veriliyor. 2 bine yakın idam kararı verildi. Ses çıkıyor mu? Batı'da bir ses var mı? Yok. Avrupa Birliği'nde idam yasaktır, bir ses var mı? Yok. Kendileriyle bir araya geldiğimde söylüyorum. 'Niye sesiniz çıkmıyor?' Siz, bu idam kararının verilmesine vesile olan idarecileri destekliyorsunuz, alkışlıyorsunuz. Onlarla aynı masaya oturmadığım zaman da 'niye oturmadın' diyorsunuz. Bunu içişlerine karışmak olarak değerlendiriyorsunuz. Hayır, ben insanım, idama mahkum olanlar da insan. Bunlar terörist değil, bunlar tam aksine sandıktan çıktıkları halde, hakları darbeyle ellerinde alınan insanlar. Bunu görmeye mecburuz."

Türkiye'de yaşanan olaylara "gösteri, hak arama mücadelesi" diyenlerin Baltimore'daki olayları da "anarşi" olarak isimlendirdiklerini, Türkiye'de "devlet terörü" olarak yaftalanan güvenlik önlemlerinin ABD'de, Avrupa'da yapılınca "asayişi sağlama çabasına" dönüştürüldüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aynı iki yüzlülüğü Almanya'da Hamburg'daki olaylarda da sergilediler. Maalesef Türkiye'de de aynı çifte standardı uygulayanlar var. Bizdeki vandallara 'çapulcu' dediğimiz için bizi adeta linç edenler, Amerika'daki göstericilere 'çapulcu veya eşkıya' denmesinden hiç rahatsız olmadılar. Gezi olayları sırasında Amerika'da 'Obama da çapulculardan yana' diye yazılar döşeyenler, Obama'nın Amerika'daki olaylar sırasında göstericilere yaptığı eleştirileri duymazdan gelmeyi tercih ettiler" diye konuştu.

"Paralel ihanet çetesi, bölücü örgütle el ele vermiş, yeni planlar peşinde koşuyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gezi olaylarının adından 17-25 Aralık darbe teşebbüsünün yaşandığını, yıllarca kamuda ve toplumun çeşitli kesimlerinde sinsice örgütlenmiş yapının emniyet ve hukuk darbesiyle ülkeyi ele geçirmeye çalıştığını, hala da bu gayretlerinin devam ettiğini belirterek, "Son olayları gördünüz. Düşünebiliyor musunuz? Yetkisi olmadığı halde kalkıp yetki kullanıyor ama en son Milli Güvenlik Kurulunda aldığımız kararla bunları Milli Güvenlik Siyaset Belgesi içerisine 'legal görünüm altındaki illegal yapılanmaları' artık oraya koyduk ve hükümetimize de bunu tavsiye kararı olarak gönderdik" dedi.

Milli Güvenlik Siyaset Belgesi içinde yer alan maddelerin artık bir delil, mesnet teşkil edeceğine işaret eden Erdoğan, son teşebbüsleri de boşa çıkardıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Paralel ihanet çetesi, bölücü örgütle el ele vermiş, yeni planlar peşinde koşuyor. Medyalarında bölücü örgütün güdümündeki partiyi yere göğe sığdıramıyorlar. Arka kapıdan girip görüşmeler yapıyorlar, muhtemelen seçimleri manipüle etmeye yönelik kirli tezgahlar kuruyorlar. Aslında bunlar aynı bataklığın ürettiği hastalıklar, tek amaçları var Türkiye'nin önünü kesmek, milletimizin 2023 hedeflerine ulaşmasına engel olmak. Bunun için sadece ülke içinde değil, dünyanın neresinde uzantıları varsa orada çalışıyorlar. Biri silahlı teröristleriyle, diğeri yargı, emniyet ve devletin tüm kurumları içine sızmış militanlarıyla aynı gayeye hizmet ediyorlar. Biri insan katlediyor, öteki hukuku katlediyor. Biri kurşunla, öteki kumpasla milletimizin istikbaline ve istiklaline kastediyor. Önümüzdeki seçimleri hedeflerine ulaşmak için bir fırsata dönüştürme peşindeler ama başaramayacaklar.

Milletimizin her zaman olduğu gibi bu seçimde de tercihini geleceğinden yana, istikrar ve güven ortamından yana kullanacağına hiç şüphem yok. Terörün hiçbir çeşidiyle, terör örgütünün hiç bir çeşidiyle demokrasi, özgürlük, hukuk devleti yan yana olmaz, birlikte yaşayamaz. Demokrasi ve ekonomide geçtiğimiz 13 yılda elde ettiğimiz kazanımların tehlikeye girmesine asla izin vermeyeceğiz, vermemeliyiz. Türkiye'de Çözüm Süreci'ni başlatan ve bugüne getiren siyasi irade olarak bizim ve kurum olarak devletin gösterdiği, kararlılıktır. Çözüm Süreci'nin herhangi bir örgütün ve partinin istismar aracı olarak kullanılması söz konusu olamaz."

(Sürecek)

Kaynak: AA / Güncel

Amerika Birleşik Devletleri Recep Tayyip Erdoğan 1 Mayıs Türkiye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title