Haberler

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazetecilerin Sorularını Cevapladı (2)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Benim Kürt kardeşimin bölücü terör örgütünü sevmesi diye bir şey yok. Maalesef çok farklı bir ırkçılık, siyasi bir Kürtçülük ve bununla beraber, benim o temiz Kürt kardeşlerimi bunlar lekeliyorlar. Bütün mesele benim o tertemiz Kürt kardeşlerimin bunları tasfiye etmesidir" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde verilen 30 Ağustos Zafer Bayramı Resepsiyonu'nda basın mensuplarının sorularını cevapladı. DAİŞ'e karşı yürütülen mücadeleye değinen Erdoğan, "DAİŞ'le ilgili süreç yeni başlamadı. Bu, koalisyon güçleri ile Türkiye'nin ortak harekatıdır. DAİŞ, sınırlarımızı tehdit eder hale geldi. Koalisyon güçleri olarak böyle bir adımın atılmasına, merkez bu kararı verdi ve bu adım atıldı. Böyle bir adımın atılması, bölücü terör örgütüyle işlerin durması anlamına gelmeyecektir, onun üzerine de aynı kararlılıkla gidilecektir" değerlendirmesinde bulundu.

"TUĞRUL TÜRKEŞ İLE GÖRÜŞMEM OLMADI"

Erdoğan, 7 Haziran seçimleri sonrasında Celal Doğan ve Deniz Baykal ile yaptığı görülmeler hatırlatılarak, Tuğrul Türkeş ile de görüşme yapıp yapmadığı yönündeki soruya, "Zaten Meclis Başkanlığı seçiminin öncesinde Sayın Baykal ile yaptığım görüşmeyi biliyorsunuz. Daha sonra Sayın Celal Doğan benden bir randevu talebinde bulundu. Sayın Doğan'la bizim geçmişimiz belediye başkanlığı dönemine dayanıyor. Biz de böyle bir randevu talebine 'hayır' diyemezdik. Kendisiyle de gelişmeleri değerlendirme imkanımız oldu. Tuğrul Türkeş ile son dönemde arkadaşların bir görüşmesi oldu, benim görüşmem olmadı" diye cevap verdi.

"VERMEMİZ GEREKEN CEVAPLAR OLURSA VERİRİZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Kasım seçimleri öncesinde meydanlara çıkıp çıkmayacağı yönündeki soruya, "Gelişmelere göre, ama televizyon programlarında, ama farklı yerlerdeki törenlerde vermemiz gereken cevaplar olursa veririz. Benim derdim, ülkede seçim atmosferi gergin değil, daha farklı bir havada geçsin. Mevsim koşulları da şuanda güzel. İnşallah bu süre içerisinde siyasi partiler çalışmalarını aktif olarak yürütür. Zaten 27 Eylül okulların açılma tarihi, ondan sonra 1 ay gibi bir zaman kalıyor" şeklinde cevap verdi.

"MİLLİ BİRLİK VE KARDEŞLİK PROJEMİZ, ÇÖZÜM SÜRECİNİN TEMEL TAŞLARIDIR"

Çözüm sürecinin, Türkiye'nin huzura kavuşmasının ardından tekrar buzdolabından çıkabileceğine işaret eden Erdoğan, "Zaten bizim Milli Birlik ve Kardeşlik Projemiz, çözüm sürecinin temel taşlarıdır. Milli Birlik ve Kardeşlik süreci oldu mu zaten mesele bitmiştir. Ülkemde 78 milyonun kardeşliğini gördüğüm zamandan sonra zaten yapacak başka bir şey kalmıyor. Ondan ne yapacağız; milli gelirimizi nasıl 15'e, 25'e çıkaracağımızın gayreti içerisinde olacağız" dedi.

"BENİM KÜRT KARDEŞİMİN BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜNÜ SEVMESİ DİYE BİR ŞEY YOK"

"Niye Güneydoğu'da, Doğu'da sadece devlet var da özel sektör yok" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Okullar yapıyorsun, yollar yapıyorsun, hava limanlarını yapıyorsun, hastaneler yapıyorsun; ama bunlar bile yakılmak isteniyor. İşadamı da gitsin yatırımını yapsın. Zavallı gidiyor yatırımını yapıyor ama iş makineleri yakılıyor. Geçenlerde 30 tane iş makinesini yaktılar. Şuanda Silopi'de 500-600 milyon Dolar'lık termik santral var. O termik santrali sabote ettiler. Bir insan gider de orada yatırım yapar mı? Uluslararası, meşhur sigorta şirketleri de terörün yaygın olduğu bölgelerde sigorta yapmaktan kaçınıyorlar. O zaman bunlar ihanet şebekesi değil de nedir. Benim Kürt kardeşimin bölücü terör örgütünü sevmesi diye bir şey yok. Maalesef çok farklı bir ırkçılık, siyasi bir Kürtçülük ve bununla beraber, benim o temiz Kürt kardeşlerimi bunlar lekeliyorlar. Bütün mesele benim o tertemiz Kürt kardeşlerimin bunları tasfiye etmesidir."

"PARLAMENTOYA DÖNECEKLERİ HALDE, DAĞA TAŞERONLUK YAPMAYA BAŞLADILAR"

HDP'nin barış çağrılarını samimi bulmadığını söyleyen Erdoğan, "Ben bunları samimi bulmuyorum. Bunlar aynı şekilde 7 Haziran öncesinde de vardı. Bunlar saz vesaire bunları da çalıyorlardı. Bunların güftelerini sazla besteliyorlardı ama netice öyle olmadı. 6-7-8 Ekim'de hali gördünüz. Seçimden sonra 80 milletvekili aldılar. Daha objektif olması gerekirken ne oldu; seçimden sonra çok daha berbat oldu. Parlamentoya dönecekleri halde, dağa taşeronluk yapmaya başladılar. Bu hakikati görmek lazım" diye konuştu.

"BAŞTA ŞAHSIM OLMAK ÜZERE BÜTÜN AİLEMİ YARALIYOR"

Kızı Sümeyye Erdoğan'a karşı yöneltilen hakaretlere karşı, hukuki adımların atıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu, başta şahsım olmak üzere bütün ailemi yaralıyor. Bu yakıştırmalar çok çok çirkin. Bir tane manyağı bulmuşlar, bu manyak üzerinden Türkiye'deki uzantısı buna adeta taşeron oluyor. Bu şekilde ahlaki olmayan bir yola başvuruyor. Bizim başvurabileceğimiz tek yol hukuktur. Hukuki olarak tüm avukatlarımız atılması gereken adımı atıyorlar. Yazılı, görsel medya olsun, sosyal medya olsun, hepsinde bu ahlaksızlık ne yazık ki var. Twitter konusundaki hassasiyetimin ne olduğu çok açık şekilde ortaya çıkıyor. Benim kızımın başına gelenler, aynı şekilde bir başkasının da başına geliyor. Hep birlikte bir dayanışma içerisinde, ülkemizde bunu da çizgisine oturtmamız lazım" ifadelerini kullandı. (OED- - ANKARA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

Recep Tayyip Erdoğan Tuğrul Türkeş Celal Doğan Türkiye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title