Haberler

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Bu Tüm Dünyaya Mesajdır"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yenikapı’da düzenlenen Demokrasi ve Şehitler Mitingi’nin sadece Türkiye’ye değil, tüm dünyaya bir mesaj olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yenikapı'da düzenlenen Demokrasi ve Şehitler Mitingi'nin sadece Türkiye'ye değil, tüm dünyaya bir mesaj olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) üyeleri ile istişare toplantısında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir araya geldi. Toplantı sonrasında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yenikapı buluşmasında toplanan 5 milyon insanın tüm dünyaya mesaj verdiğini söyledi. Bankacılık sektörüne önemli mesajlar veren Erdoğan, "Ülkemizin bu döneminde kredi vermekten imtina etmek şöyle dursun, uyduruk bahanelerle kredileri geri çağıran bankalar kendilerine bir saf belirlemiştir. Bu saf ülkemizin ve milletimizin safı değildir" dedi.

Erdoğan, Türk milletinin tanımlanamayacağını belirterek, "Hani 'çılgın Türkler' diyorlar ya, bu millet imanlı çılgın Türkler" diye konuştu.

"Yenikapı'dan demokrasimizin yeni kapısı açılmıştır"

"Geldiğimiz noktada görüyoruz ki, geçmişte biz karşımızdaki hasımlarla uğraşırken bir de kendi parçamız sandığımız ama aslında ayağımıza çelme takanlar varmış" diyen Erdoğan, pazar günü Yenikapı'da yapılan Demokrasi ve Şehitler Mitingi'ne değindi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, ana muhalefet partisi genel başkanı, MHP Genel Başkanı olmak üzere millet olarak ortaya koyduğumuz tablo en büyük güven kaynağımızdır. 15 Temmuz'da silahlı girişimi akamete uğrayanlar, bu girişim ile bu ülkeyi ayaklarından vurmak ve yürüyüşümüzü durdurmak isteyenler o gece 12 saatte milletimizin asil duruşu ile çöktüler. O bir bitişti onlar için. 7 Ağustos'ta Yenikapı'daki meydana toplanma, 5 milyon insanın oradaki buluşması cumhuriyet tarihimizin, geçmişini zaten saymamıza gerek yok, cumhuriyet tarihimizin bir ilkidir. Bu duruş, bu birleşme, dayanışma sadece ülkeme değil, tüm dünyaya bir mesajdır. Buradan demokrasimizin yeni kapısı açılmıştır, milletimizin 21. asrın geleceğine yönelik yeni kapıları açılmıştır. Dünyaya da 'bizi okuyun, bizi iyi anlayın' denmiştir. 'Duyduğunuz dedikodularla Türk milletini değerlendiremezsiniz' denilmiştir. Milletimiz sadece darbe girişimleri, terör eylemleri, işgal teşebbüsleri karşısında birlik olduğunu değil, aynı zamanda geleceğine sahip çıkma konusunda kararlı olduğunu göstermiştir. Türkiye bugün 2023 hedeflerine ulaşmaya 15 Temmuz sabahı olduğundan çok daha yakındır. Ülkemizi ve milletimizi çökertmeye yönelik oynanan oyun son dönem tarihimizin en büyük birlik, beraberlik ve dayanışmasını gerçekleştirmemize vesile olmuştur. Her olanda bir hayır vardır. 'Bir musibet bin nasihatten evladır' der büyüklerimiz. Buna göre de birçok tedbirlerimizi alacağız. Emin olun onlar bu kadarını beklemiyorlardı. Bu oyunu sahneye koyanlar, bu millet mermiyi görünce korkacak, kaçacak, meydan onlara kalacak sanıyorlardı. Külliyemizin önündeki caddede her gece binler toplanıyor. F-16 ile önce kavşağı bombaladılar, orada herhangi bir ölüm olmadı, daha sonra ikinci bir bombalamayı caminin önünde yaptılar, orada 6 şehidimiz var. Bir tanesi bayan kardeşimizdi, o bayan kardeşimizin başı vücudundan koparak kongre merkezimizin çatısında bulundu. Bunlar bu kadar vahşi, alçak ve hain. Geçmişimize baktığımızda tarihte böyle bir zulüm oldu mu? Olmadı. Bu kardeşlerimizin kanlarını biz yerde bırakamayız. Yenikapı bundan dolayı böyle oldu. Oraya bütün vatandaşlarımız böyle geldiler. 15 Temmuz tezgahını kuranlar, siyasi partilerin, iş dünyasının, TSK'nın, medyanın büyük bir kısmının, farklı meşrep ve ideoloji sahibi kesimlerin birbirine gireceğini, kendilerinin rahatça işlerini göreceklerini sanıyorlardı. Ama ezber bozuldu, tam aksi oldu. Bu hesapların hiçbirisi tutmadığı gibi onların arzu etmediği bir büyük Türkiye tablosu ortaya çıktı. TBMM'yi gezme şansınız oldu mu? Meclisimiz bile, en önemli parlamenter demokrasinin, milletin temsil ayağı, burası bombalandı. Fakat yeniden bir gazilik unvanına Meclisimiz kavuştu. Başta Meclis Başkanımız olmak üzere 100 civarında milletvekilimiz anında Meclis'e gittiler ve Meclis'te bir araya gelmek suretiyle o bombaların atıldığı dönemde, o gün Meclis kapalı olduğu dönemde Meclis'i açtılar ve oturum yaptılar. Mesele bu, o duruş çok önemli, 'yürüyeceksin, millet arkandan yürüyecek' diyor ya şair. Eğer taşın arkasına lider kadrolar saklanırsa o zaman millet dağın arkasına saklanır. O gece hamdolsun tam aksi oldu. Biz bu güzel tabloyu sonuna kadar muhafaza etmekte, üzerimize düşenleri yerine getirmekte kararlıyız. 240 şehidimizin, 2 bin 195 gazimizin, o gece darbecilerin karşısına dikilen her kardeşimizin, pazar günü Yenikapı'ya ve 81 vilayetimizdeki meydanlara akın eden on milyonların vebalinin üzerimizde olduğunu biliyoruz. Ben şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum" dedi.

"Bankacılık sektörümüz güçlü ama gücünü fırsata dönüştürmeye kalkarsa onlar da karşısında bizi bulacaktır"

Ekonomiyi yatırım, istihdam, üretim, ihraç gibi ayakların üzerinde büyütmek ve yapısal reformları kesintisiz sürdürmekte kararlı olduklarının altını çizen Erdoğan, mali disiplinden taviz verilmeyeceğini kaydederek bankacılık sektörüne seslendi:

"Bankacılık sektörümüz güçlü ama gücünü fırsata dönüştürmeye kalkarsa onlar da karşısında bizi bulacaktır. Sadece faiz oranları konusunda bankacılarımızla benim aramda bir anlaşmazlığımız var. Hele de bu dönemde, kardeşim sürümden kazanacaksın, yüksek faizlerle bu iş olmaz bu dönemde. Bu konuda dayanışma içinde, tüm bakan arkadaşlarım aynı tavrı ortaya koyması lazım. Dünyada örnekleri ortada. Amerika, Japonya, Avrupa'da faiz oranları ne? Niye bizde böyle oluyor. Ekonominin prensipleri, kaideleri oralarda farklı bizde farklı mı? Aynı ilkelerle hareket ediyoruz. Bu şekilde milleti aldatmanın, girişimcimizi aldatmanın hiçbir anlamı yok. Getiriyorlar önünüze karınca yazısı gibi sözleşme, sizde okumadan imzayı atıyorsunuz. Bu ne getirir, ne götürür hiç. 'Bir an önce parayı alalım' diyorsunuz ama bir an önce parayı da alamıyorsunuz. Finans sektörünü bu noktada sıkıştıracağız. Ben diyorum ki, faizler düştüğü kredi imkanları genişletildiği zaman hem ülkemizin, hem yatırımcıların hem de bankaların önünde yeni bir dönem açılacaktır. Ülkemizin bu döneminde kredi vermekten imtina etmek şöyle dursun, uyduruk bahanelerle kredileri geri çağıran bankalar kendilerine bir saf belirlemiştir. Bu saf ülkemizin ve milletimizin safı değildir. Hiçbir banka karı azaldığı için bundan kalıcı zarar görmez. Ancak faiz ve kredi politikasında olumsuz yönde kırılma gördüğümüz bankaları not etmekten ve kurallar çerçevesinde kendilerinden bunun hesabını sormaktan çekinmeyiz. Şuandan itibaren tüm bankalarımızda ülkemizin ve milletimizin içinde bulunduğu birlik ve beraberlik ruhuna uygun adımlar atmasını bekliyorum. İhracatçılarımızla birlikte ekonomimizin tüm aktörlerine, ülkemizin üzerinde oynanan oyunu beraber bozduk, hedeflerimizi de beraber hayata geçireceğiz diyorum. Bunun için devletin, hükümetin üzerine ne düşüyorsa Cumhurbaşkanı olarak hepsinin takipçisi olacağım. Dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan yatırım ortamının iyileştirilmesi ile ilgili kanunda ihracatçılara yeşil pasaport meselesi başta olmak üzere, sizleri ilgilendiren çeşitli sorunlara çözüm getirildi. İhracat destek paketi konusundaki çalışmalar son aşamasına gelmişti. İçinde ihracat desteklerinin yeniden düzenlenmesi, İhracat Kredi Garanti Fonu kurulması gibi hususların yer aldığı bu paketin en kısa sürede özellikle yasalaşması için hükümetimize gerekli telkinleri burada bulunan Başbakan Yardımcım ve bakanlarımız vasıtasıyla yapmış bulunuyorum" diye konuştu.

"Hani 'çılgın Türkler' diyorlar ya, bu millet imanlı çılgın Türkler"

Yıllardır Türkiye'de "Silahsız terör örgütü olur mu?" denildiğini belirten Erdoğan, "Bek hem de senin benim verdiğimiz vergi ile adam Silahlı Kuvvetlerimizin, polisimizin, devletin silahlarını millete karşı kullandı. Şuanda bölücü terör örgütünün elinde olmayan silahlarla bizi vurdu bu alçaklar, bu şerefsizler. F-16'larla, helikopterlerle, Atak helikopterleri ile tanklarla üzerimize yürüdüler. Tankların altına kendini atan gençlerden Sabri evladımız, birinci tanktan kurtardı kendisini, ikincisinde kolunu paletlerin altına kaptırdı, sordum nasılsın diye, 'Ben iyiyim Cumhurbaşkanım, siz nasılsınız' dedi. 34 yaşında, bekar, bilgisayar yazılımcısı. Doktorların ve hemşirelerin iyi baktığını söyledi. 'Ben 6 yaşından beri hava savunma sistemleri üzerine merakım var, çalışıyorum. Şimdi özel sektör firmasında bilgisayar yazılımcısıyım' dedi. Bu imanı, aşkı görüyor musunuz? Akif merhum diyor ya 'imandır o cevher ki ilahi ne büyüktür, imansız olan paslı yürek sinede yüktür.' Bu inanç onu oraya getiriyor. Bir tanesi geldi tankın önünde durdu ve çok ciddi yaralar aldı. Demek ki Rabbim ona şehadeti nasip etmedi, o şuanda gazi. Bu millet başka bir millet. Bu millet tanımlanamaz. Hani 'çılgın Türkler' diyorlar ya, bu millet imanlı çılgın Türkler. Ne yaptığını, neyi yaptığını, niçin yaptığını çok iyi biliyor. Şehitlerin evini dolaşıyorum geçen gün bir tanesinin evine gittim, Sivas Koyulhisar'dan, İstanbul'da bize yakın bir yerde oturuyormuş. Hanımına 'Ben köprüye gideceğim' diyor, hanımı da 'Şuanda darbe var' diyor. 'Ben abdestimi aldım, şehitlik namazımı kılıp köprüye gideceğim' diyor. Hanımı da 'O zaman bende seninle geleceğim' diyor. Beraber gidiyorlar ve köprüde beyi şehit oluyor, hanımı basit bir yara ile dönüyor. Bu millet alnından öpülesidir. Ben milletimle iftihar ediyorum, milletimle gurur duyuyorum" şeklinde konuştu. - ANKARA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Politika Güncel Haberler

title