Cumhurbaşkanı Adayı Demirtaş'tan "Çekileceği" İddialarına: Onları Destekleme Tutumum Olmayacak

Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş, değişimin tek başına bir kişinin başarabileceği bir iş olmadığını belirti. Bütün bu inanç ve kültürlerin ortak iktidarını oluşturmaya çalıştıklarını belirten Demirtaş, "Bu devlet ne bir etnik kimliğin devletidir ne de bir inancın devletidir. Türkiye'de yaşayan her yurttaşın, her topluluğun, her halkın, her inancın eşit olduğu bir devlettir "dedi.

Demirtaş açıklamalarında 10 Ağustos seçimleri öncesi adaylıktan çekileceği yönündeki tartışmalara, "Aday benim herkesin içi rahat olmalı, tek bir aday lehine imada bulunacak tutumum olmayacaktır. Onların adına çekilme, onları destekleme, onlarla pazarlık edip oy yönlendirme, asla böyle bir tutumum olmayacak" sözleri ile nokta koydu.

Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş, Serçeşme Cemevi'nde Alevi kurumları temsilcileriyle bir araya geldi.

Ziyaret sonrası değerlendirme yapan Demirtaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Türkiye Vizyon Belgesi" toplantısındaki açıklamalarını, " Bir özel misyon olarak topluma dayatılıyor. Ortada bir vizyon falan yok. Kendisinin özel bir misyonu var tek adam olarak Türkiye'yi yönetirim, Türkiye'yi en iyi ben ileri götürürüm anlayışıdır. Bu özel misyon Türkiye açısından büyük bir tehlike oluşturmuştur" sözleriyle eleştirdi.

Ezilen halkları alternatifsiz bırakmamak için aday olduğunu belirten Demirtaş, Uzun yıllardır bu topraklarda bu coğrafyada köklü büyük bedeller sonucu oluşmuş değerler var. Demokratik değerler kolay yaratılmadı. Ne ben tek başıma yarattım, nede siz yarattınız. Hep birlikte zorlu bir mücadele verdik. Önümüzde duran en önemli handikapta ezilenlerin bir arada durmayı başaramıyor olmasıydı. Bu karşımızdaki iktidar güçlerine her zaman fırsat sundu. Elbette ki farklarımız olacak, ideolojik olarak aynı pencereden bakmıyoruz, bakmak zorunda da değiliz. Kimimiz sosyalisttir, kimimiz sosyal demokrat, kimimizi İslamcı, kimimiz Alevi, kimimiz Ermeni, kimimiz Laz, Çerkez bütün bu kimliklerimizle birlikte ortak bir demokrasi özlemimiz, köklü bir özgürlük anlayışımız, tarih içerisinde yakın geçmişimizde yaşadığımız ortak acılar var" dedi.

Değişimin tek başına bir kişinin başarabileceği bir iş olmadığını belirten Demirtaş, Her kim ki ben sizi kurtarmak için yola çıktım diyorsa en büyük yalancı onun olduğunu söyledi.

-"KAZANAN BİZ OLACAĞIZ"-

Tek başıma hepinizi kurtaracağım anlayışı otoriter anlayışı doğuracağını kaydeden Demirtaş açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Toplum bir yerden sonra artık kendi yarattığı canavarın elinden kurtulamaz. Bu nedenle ben aday olurken, toplumu kurtarma adına aday olmadım. Asla böyle bir patavatsızlık, ciddiyetsizlik içinde aday olmadım. Nerden geldiğimi! Nereye gideceğimi iyi biliyorum. Bu mücadele varsa ben varım, bu halk varsa ben varım. Birlikte mücadele edersek benim bir anlamım vardır. Çankaya seçimlerinde birlikte mücadele edersek anlamlı olur, birlikte mücadele edersek Çankaya anlayışı değişir. Kesinlikle kazanan biz olacağız. Mevzu bir koltuk kazanmak değil, mevzu bizim açımızdan bu demokratik değerleri Türkiye toplumuna daha fazla benimsetebilmektir, cepheyi daha da büyütebilmektir. Çünkü artık öyle bir noktaya geldik ki aynı binada aynı partiye oy vermeyen insanlar komu bile olmak istemiyor, birbirine selam vermek istemiyor. İnsanlar aleviyim demekten korkuyor, kürdüm demekten korkuyor, bu kadar gerilim siyaseti yaşıyoruz."

-SURİYE'DE IŞİD TEHDİDİ-

"Suriye'de bu durumun, bu gelişmenin vahşet boyutlarına ulaştığını görüyoruz. IŞİD gibi bir bela örgüt önüne gelen bütün inançları, mezhepleri kimlikleri bir düşman olarak tanımlıyor boğazlıyor. Bu tehlike giderek bizim kapımıza doğru geliyor. Yakın zamanda Caferi inancına mensupların camileri yakıldı talan edildi. Bu gelen tehlikeyi oturup izleyip bekleyecek miyiz? Bu tehlikeyi körükleyen anlayışı iktidar anlayışını, kendi savunma tedbirimizi alarak önlemeyecek miyiz? O nedenler Alevi toplumunun bütün bu olup bitenleri doğru okuyan, tarihten çıkardığı acı derslerle önünü çok daha rahat görebilen bir topluluk olarak doğru kararlar vermeniz bütün ezilenler açısından çok kritik önemdedir. Bu mesele sadece sandık meselesi değil uzun soluklu bir mücadele yürüteceğiz. Bu mücadeleyi hep birlikte yürütmek zorundayız ki aynı duygularla hedefe doğru kilitlenelim. Aynı parti çatısı altında birleşmek zorunda değiliz. Aynı kimlik etrafına birleşmek zorunda değiliz."

-"BİZLERİ BİRBİRİMİZE KARŞI KIŞKIRTTILAR"-

"Bizleri birbirimize karşı kışkırtılar, Türk'ü Kürt'e karşı, Alevi'yi Sünni'ye karşı, bunların hepsi özellikle Alevi toplumu acılarla birlikte yaşadı. Bundan amaç bu topluluk öyle bir hale gelsin ki Alevi olduğunu söylemeye korkar hale gelsin utanır hale gelsin. Bunu yaptılar fakat Alevi toplumunun toplu geleneksel direniş gerçeği yaşam felsefesi, örgütlenme şeması bütün bu oyunları boşa çıkardı. Bugün Aleviler Türkiye toplumunun en dinamik gücü, ilerici gücü olarak Türkiye siyasetinin belirleyici konumu notasındadır. Fakat sonuç olma noktasında hepimizin eksikleri var. Bir arada duramadığımız sürece etkili olmak zor olur. Kürt halkı başına gelen bunlardan farklı değil, Ermeni halkı da başına gelen bunlardan farklı değil. Bu ülkede ötekileştirilmiş, öteki olarak görülmüş büyük çoğunluğun başına gelenler her birimizin yaşadıkları birbirinden çok farklı değil."

-"BU VATAN TOPRAKLARI BU ÜLKEDE YAŞAYAN HER KESİN ORTAK VATANIDIR"-

"Bugün cumhurbaşkanı adayı olarak tekil bir kişi olarak halkların huzurundayım. Ama bütün bu kutsal ilkeler evrensel değerler çerçevesinde bütünleşmiş bu evrensel ilkeleri oylamaya sunuyoruz. Bir kişi aday olmak zorundaydı ben aday oldum. Bu benim çok özgün yeteneğimden, üstün yeteneğimden kaynaklanmıyor. Ezilen bir kimlik olarak inkâr edilmiş bir kimlik olarak bir Kürt olarak bu görevi yapmak benim için bir onurdur. Çünkü biz ezilen kimliği, başkalarını ezmek adına değil bütün kimliklerin, inançların, mezheplerin eşitliği ve bir arada adıl bir yaşamı savunma adına bu ilkeleri savunmuş olması bütün kimliklerin ortak gururudur. Biz iktidar olursak, biz yönetime gelirsek sadece bize oy verenler, bize destek verenler kurtulur gibi bir anlayışla yola çıkmayacağız. Biz bir defa bütün bu inanç ve kültürlerin ortak iktidarını oluşturmaya çalışıyoruz. Bu devlet ne bir etnik kimliğin devletidir nede bir inancın devletidir. Türkiye'de yaşayan her yurttaşın, her topluluğun, her halkın, her inancın eşit olduğu bir devlettir. Bu vatan bu toprakları ne bir etnik kimliğin vatanı toprağıdır ne bir inancın vatanıdır. Bu ülkede yaşayan her kesin ortak vatanıdır. O halde bu devlet bütün bu yurttaşlara eşit yaklaşmak, eşit hizmet sunmak zorundadır. Bu devlet açısından görevdir. Bunu yapmayan Devlet suç işler bunu yapmayan Başbakan suç işler, bunu yapmayan Cumhurbaşkanı suç işler."

-ADAYLIKTAN ÇEKİLECEK İDDİALARI-

"Tek bir kişiden büyük topluluğa kadar bu ilkelere inanmış ve benim şahsımda bunu somutlaştırmış hiç kimseyi mahcup etmeyecek bir duruşu sonuna kadar sürdüreceğiz. Birinci turda şöyle yapacak, ikinci turda şununla pazarlık edecek gibi tartışmalar tümüyle bu ilkeleri bir tarafa bırakıp işi spekülatif bir şekilde başka yerlere çekme isteyenlerin tartışmasıdır. Asla bu ilkeler ucuz siyaset arenasında pazarlık konusu olmayacak kadar değerlidir. Ucuz siyasetten ucuz pazarlıklardan uzak duracağı. Çünkü bu ilkeler bir aylığına savunabileceğimiz ilkeler değil. Köklü bir insanlık tarihinin mücadelesinin bize miras olarak bıraktığı ilkelerdir. Bu ilkeler HDP'den de kıymetlidir benden de kıymetlidir. Bu ilkeler biz olsak ta vardır olmasak ta vardır. Bu ilkeleri 24 Ağustos cumhurbaşkanlığı seçimleri sonuçlanıncaya kadar savunmaktan asla geri durmayacağız. Aldığımız oy oranı elbette önemlidir ama tek başına belirleyici değildir. Cumhurbaşkanı olamasak ta bu ilkeleri savunmaya devam edeceğiz. Aday benim herkesin içi rahat olmalı, tek bir aday lehine imada bulunacak tutumum olmayacaktır. Onların adına çekilme, onları destekleme, onlarla pazarlık edip oy yönlendirme, asla böyle bir tutumum olmayacak. Bu benim meselem değil."

Recep Tayyip Erdoğan Selahattin Demirtaş Çankaya Türkiye Politika Güncel Haberler