Haberler

Cuma Hutbesi: Peygamberler Dışında İsmet Sıfatına Sahip 'Masum ve Tartışılmaz' Bir Şahsiyet Yoktur

DİYANET İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan Cuma hutbesinde "Peygamberler dışında ismet sıfatına sahip 'masum ve tartışılmaz' herhangi bir şahsiyet yoktur" denildi.

DİYANET İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan Cuma hutbesinde "Peygamberler dışında ismet sıfatına sahip 'masum ve tartışılmaz' herhangi bir şahsiyet yoktur" denildi.

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan 'Sırat-ı Müstaktim' (İstikamet yolu) başlıklı hutbe Türkiye'deki bütün camilerde okutuldu. İstanbul Avcılar'daki Merkez Camii'nde 5 din adamı Kuran-ı Kerim okuyarak 15 Temmuz ve son dönemdeki terörist saldırılarda şehit olanlar için dua etti. Hutbede, Kuran-ı Kerim'den bazı ayetler okunurken, İslam'dan önceki din mensuplarının, Allah'ın dinini nasıl tahrif ettiklerinin anlatıldığı, insanoğlunun, tarih boyunca din anlayışı ve tasavvurunda zaman zaman sapma ve savrulmalar ile karşı karşıya kaldığı ifade edildi. Hutbede Allah'ın bu nedenle son peygamber Hz. Muhammed'e kadar insanlığı doğru yola çağırdığı vurgulanırken şöyle dedi:

"Tevhid inancı, sırat-ı müstakimdir, dosdoğru yoldur. Bu yolda sadece bir olan Allah'a itaat, teslimiyet ve kulluk vardır. Bu yolda şirk, küfür, nifak, ikiyüzlülük değil; özüyle sözüyle bir olmak, olduğu gibi görünüp, göründüğü gibi olmak vardır. Bu yolda ahlak, erdem ve samimiyet vardır. Bu yolda eğrilik değil, doğruluk; ihanet değil, sadakat vardır. Bu yolda sapkınlık, azgınlık, haddi aşma ve zalimlik değil; istikamet, adalet ve hakka tabi olmak vardır. "

Hutbede, Hz. Muhammed'ten sonra insanlığı bereketli yola çağıran hakiki ilim ve irfan ehli nice bahtiyar kimseler olduğu gibi 'Suret-i haktan görünerek' insanları doğru yoldan saptıran batıla davet eden nice bedbahtlar da olduğu hatırlatıldı. Allah'ın gösterdiği doğru yolda Allah ve peygamberi, Kuran-ı Kerim ve sünnetin önüne hiçbir anlayışı geçirilemeyeceği belirtilen hutbete, şöyle devam edildi:

"Sırat-ı müstakimde dinin sabitelerini değiştirmeye kalkışmak, hiç kimsenin, arzu ve isteklerine, çıkarlarına göre helal ve haram koyma yetkisi yoktur. Zira böyle bir durum, dini mübin-i İslam'ı tahrif etmektir. Dinin içini boşaltmak, dini tahrip etmek, yeni bir din ihdas etmektir. Kendisini Kuran ve sünnetin önüne geçirerek yeni bir din ihdas etmeye yeltenenler de, körü körüne böylelerinin peşi sıra gidenler de beyhude bir yolun yolcularıdırlar. Aksine sırat-ı müstakimde Kuran ve sünnetin ebedi rehberliğinde, İslam kültür ve medeniyetinin zengin bilgi mirası eşliğinde nezih bir hayat yaşamak vardır. Yüce Allah'ın dosdoğru yolunda, Peygamberler dışında ismet sıfatına sahip 'masum ve tartışılmaz' herhangi bir şahsiyet yoktur. Sırat-ı müstakimde Peygamberler dışında hiç kimsenin özel, seçilmiş ve yanılmaz olduğu düşünülemez. Herhangi bir kimsenin sözlerine, eserlerine ve davranışlarına mahza hikmetli olduğu düşüncesiyle kutsiyet atfedilemez. Sırat-ı müstakimde Allah'a isyan hususunda hiçbir varlığa itaat edilemez."

Hutbenin son bölümünde mutlak itaat ve bağlılığın çerçevesinin Kuran ve sünnet tarafından belirlenen ilkeler olduğu, herkesin dünyada yapıp ettiklerinin karşılığını ahrette üstlenmek zorunda kaldığı vurgulandı, "Yüce Rabbimiz, dini değerlerimizi, imanımızı, İslam'ımızı tahrif ve istismar etmek isteyenlere fırsat vermesin" diye dua edildi.

- İstanbul

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

İstanbul Türkiye Politika Güncel Haberler

title