Çü Öğretim Üyelerinden "Çocuk İstismarı ve Şiddet" Bildirisi
Çukurova Üniversitesi'nin (ÇÜ) bazı öğretim üyeleri, kamuoyunu bilgilenrimek üzere "Çocuk İstismarı ve Şiidet" bildirisi yayımladı.
Çukurova Üniversitesi'nin (ÇÜ) bazı öğretim üyeleri, kamuoyunu bilgilenrimek üzere "Çocuk İstismarı ve Şiidet" bildirisi yayımladı.
ÇÜ Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Ayşegül Yolga Tahiroğlu, Yardımcı Doç. Dr. Özge Metin ve Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmi Çekin'in yayımladığı ortak bildiride, her türlü şiddetin altında toplumsal, ekonomik ve kültürel birçok faktörün yattığı belirtildi.
Çocuğa yönelik cinsel saldırının, cinsel istismar kapsamında değerlendirildiği kaydedilen bildiride, şu ifadeler kullanıldı:
"İstismar olgularının artması ya da ortaya çıkmamasındaki ailesel ve toplumsal nedenlerden birisi de cinsel tabular ve eğitimsizlik. Ailesi tarafından uygun cinsel eğitim almamış çocuklar daha sık istismar edilirler ve bunu aileye daha az açıklarlar. Bu durum suçluluk hissi, utanma, ne olduğunu anlamama gibi nedenlere bağlıdır. Kız çocukları, zeka problemi olan çocuklar, kronik hastalık veya fiziksel engele sahip çocuklar her tür istismar için risk altındadır. Cinsel istismarla ilgili aileye ait en önemli risk faktörü düşük anne eğitim düzeyidir. Cinsel istismara bağlı damgalanmanın etkileri, olası psikopatolojilerden bile daha ağır ve yıkıcı olabilir. Bir bireyin ileride çocuğa cinsel saldırıda bulunma olasılığını arttırdığı tespit edilen en önemli çevresel nedenler, kişinin kendisinin çocuklukta cinsel olarak istismara uğraması ve aile içi şiddete maruz kalmasıdır."
Üniversite öğrencisi Özgecan'ın öldürülmesi
Mersin'in Tarsus ilçesinde öldürülen Özgecan Aslan olayının sanığının "çatışmalı" bir aile ortamından geldiğinin anlaşıldığı vurgulanan bildiride, şunlar kaydedildi:
"Bu olayın zanlısının çatışmalı bir aile ortamında ve yoğun şiddet görerek yetiştiğini basında yer alan haberlerden öğrendik. Ancak olumsuz çocukluk yaşantılarından bahsedilmesi işlediği sucun mazereti ya da hafifletici unsuru olarak değerlendirilmemelidir. Bu örnekte olduğu gibi, geçmiş olumsuz yaşam koşulları bugün işlenen suçun ceza ehliyetini değiştirmez, tıpkı güncel olumsuz yaşantıların da ceza ehliyetini kaldırmadığı gibi. Bunlar koşuldur, sonuçta ve bu koşullarda büyümek suça ve toplumu tehdit eden durumlara gidiş açısından risk oluşturur ancak aynı koşullara sahip her kişi suçlu olmaz elbette."
Bildiride, medyanın da istismar konusunu doğru şekilde ele alması gerektiği de yer aldı.