Haberler

Çözüm Süreci

Tuğba Yardımcı Mısır - Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Grubu Sekreteri Fatma Benli, "Çözüm süreci ne sadece siyasilere ne sadece başka kurumlara bırakılabilecek bir süreç değil."

Tuğba Yardımcı Mısır - Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Grubu Sekreteri Fatma Benli, "Çözüm süreci ne sadece siyasilere ne sadece başka kurumlara bırakılabilecek bir süreç değil. Hepimizi, bizden sonra gelecekleri etkileyen bir süreç, dolayısıyla hepimizin elini taşın altına koyması gereken 'biz ne yapabiliriz' diye bakması gereken bir süreç" dedi.

Benli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çözüm sürecine ilişkin Karadeniz Bölgesi'ndeki 18 ilde ulaşabildikleri akillerle toplantılar gerçekleştirdiklerini belirterek, "İlk toplantılarda tansiyon biraz daha yüksekken, insanlar görüşlerini çok daha ezberci şekilde yüksek sesle ifade ederken, son dönem toplantılarında artık sağduyunun daha hakim olduğuna, kaygılarını dile getirenlerin de gayet makul şekilde bunları ifade ettiklerine, daha iyi bir görüş açısına sahip olduklarına tanıklık ettik" diye konuştu.

İnsanların şiddetin sıradanlaştığı, televizyonda herhangi bir program seyredilirken şehitlerle ilgili alt yazı geçtiğinde bir kaç dakika üzülüp devam edilen ya da 40'ı aşkın insan öldükten sonra derbi maçının konuşulabildiği Türkiye'yi hak etmediklerini ifade eden Benli, şunları söyledi:

"İnsan yaşamı çok değerli. Biz çözüm yollarını hep beraber aramamız gerektiğini ifade ettikçe o zaman düşünceler biraz daha ılımanlaşabiliyor. Sonuçta çözüm süreci ne sadece siyasilere ne sadece başka kurumlara bırakılabilecek bir süreç değil. Hepimizi, bizden sonra gelecekleri etkileyen bir süreç dolayısıyla hepimizin elini taşın altına koyması gereken 'biz ne yapabiliriz' diye bakması gereken bir süreç. 'Başkası iyi yapıyor' ya da 'kötü yapıyor' diyerek dışarıda kalmak ya da slogan tarzı sözler yerine, 'ben ne yapabilirim, daha iyi olması için, nasıl çabalayabilirim' veya eleştiriler, kaygılar varsa 'kaygıların gerçekleşmemesi için ne yapabilirim' düşüncesiyle hareket etmemiz gereken süreç."

Benli, çözüm sürecine dahil olmaktan dolayı mutlu olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:

"Sayısal anlamda az olsa da ilk protestolar başladığı dönemde bir sendika bize mektup gönderdi. Bizi tebrik eden mektupta, 'elinizi, yüreğinizi taşın altına koydunuz, birileri sizi karalayacak, buna rağmen biz sizin arkanızdayız' ifadeleri yer aldı. Bu mektubu görünce gülümsedim. Bizim hiçbir zaman 'bunu yapmamalıyım' deme lüksümüz yoktu ki biz bunu başkası için yapmıyoruz, kendi geleceğimiz için yapıyoruz. Dolayısıyla zaten yapmak zorundaydık. İsmimiz belki akil insanlar listesinde yer almasaydı bile bizim o insanlara gidip, 'ben nasıl bir katkıda bulunabilirim' dememiz gerekiyordu. O yüzden bu süreç benim her zaman içerisinde olmaktan gurur duyduğum mücadeleydi çünkü biz zaten yapmak mecburiyetindeyiz. 'Birileri bize görev verdi' diye yaptığımız bir durum değil bu. Zaten halk olarak hepimiz işin içerisindeyiz, madem hepimizi etkileyecek dolayısıyla her birimiz mücadele etmek durumundayız, her birimiz aracız."

-"Raporumuzda şehit ailelerine özel bölüm ayıracağız"-

Grubun sekreteri olarak tüm illerde basına kapalı gerçekleştirdikleri şehit ailesi ziyaretlerine katıldığını vurgulayan Benli, şehit ailelerinin kendilerine değer verildiğini görmek istediklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Raporumuzda şehit ailelerine ilişkin özel bir bölüm ayıracağız ve şehit ailelerinin bu konuya ilişkin düşüncelerini ifade edeceğiz. Genel olarak,

'çocuğumu kaybettim, 12 senedir bunun acısıyla yaşıyorum, bundan sonra olmasın çünkü iki çocuğum daha askerde' diyenler de oldu ya da tek çocuğuyla dul kalıp, onu tek başına yetiştirip 'bundan sonra başkalarının canı yanmasın' diyen insanlar da oldu. 'Bundan sonra kesinlikle af olmasın, ben babamın katillerinin dışarıda olmasına dayanamam, konuda ve söylemlerde hassasiyet gösterilsin' diyen şehit yakınları da oldu. Bu işin en ağır kısmı onlarda çünkü çoğu şehit ailesinin evinin baş köşesinde şehitlerinin fotoğrafları var ve bunu her gün yaşıyorlar. Bir baba 'herkes bayramlarda çocuğunun torunlarını alıp kendilerini ziyarete gelmesini bekler, biz ailece mezarlığa gidiyoruz' dedi. Aslında tam da çözüm süreci için yapmaya çalıştığımız şey bu.

Birilerinin canı yanmış ve bu asla onların içinden çıkabilecek, anlatılabilecek acı değil ama 'başkalarının canı yanmasın' diyebiliyorlar. Aynı süreç devam etmesin çünkü toprağa düşen her can hepimiz arasındaki duvarları daha da artırıyor. Elbette ki vatanın bütünlüğü, topraklarımız çok önemli ama bizim duygusal bütünlüğümüz de çok önemli. Aslında bu şiddet ve çatışmaların devam etmesi bizleri birbirimizden ayırıyor, duygusal bütünlüğü ortadan kaldırıyor. Bence şehit ailelerinin bir kısmı da bu konuda aynı fikirdeler çünkü bu sıkıntıyla yaşanmaz. Bir şekilde bunu aşmak gerektiğini düşünüyorum."

-"Bu işi mizaha dökebilmiş durumdaysanız, sorunu bitirmişsiniz demektir"-

Fatma Benli, çalışmalar sırasında kendisini etkileyen bir olayı ise şöyle anlattı:

"Çok farklı kültürlerin bulunduğu bir beldeye gittik. Orada 93 harbinden, Kürt boyundan gelen aileler de vardı. Toplantıya Kürt ailelerine gelin olan kadınlar da geldi. Oraya gelenlerden biri muhtar için 'Bunlar 192 kişidir ama biz üç seçimdir onlara oy veriyoruz, onları muhtar yapıyoruz' dedi. Bunu onlara verdiği önemi göstermek için söyledi. Muhtar ise 'aslında biz size kucak açtık' dedi. Bence bu diyalog işin bittiği noktaydı. Eğer siz zaten beraber yaşıyorsanız, bu işi mizaha dökebilmiş durumdaysanız bunun haricinde sorunu bitirmişsiniz demektir. Çünkü orada ne ideoloji kalıyor ne geleceğe dair kaygılar kalıyor ne yanlış, farklı korkular kalıyor. Hayatı zaten olağan akışı içinde kabul ettirebiliyorsanız."

Benli, uzun senelerdir insan hakları üzerine çalışmalar yaptığını ve ailesinden her zaman büyük destek gördüğünü belirterek, "Çözüm süreci çalışmalarında da ailemin desteğini gördüm. Bazı olumsuz haberler onları incitti. Eve gece döndüğüm bir toplantının ardından, sabah erken saatte ablam telefon açtı, 'size linç girişiminde bulunmuşlar, doğru mu' diye sordu. Ben de 'eğer öyle olsaydı bile benim haberim yok çünkü orada var olan insanlar 30, 40 kişiydi' dedim. Bu tarz haberler rahatsız edici" diye konuştu.

Yayıncı: Murat Kaban - TRABZON

Kaynak: AA / Yerel

Karadeniz Bölgesi Fatma Benli Yerel Haberler

title