Çin'in Dünya Ekonomisi Üzerindeki Etkileri Konferansı

Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Rasim Yılmaz, Çin'in ihracat için ithalat yapmak zorunda olduğunu belirterek, "Bu yüzden bu ülkenin ithal ettiği ürünleri üreten devletler, her alanda hızla büyüme kaydeder" dedi.

Yılmaz, Sakarya Üniversitesi Akademik ve Sosyal Gelişim Merkezince (SASGEM) Esentepe'deki Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Çin'in Dünya Ekonomisi Üzerindeki Etkileri Konfera'nsı"nda ABD'nin tahvillerinin dünyanın en güvenilir yatırım araçları arasında yer aldığını, ABD'nin güveninin sarsılması halinde dünya sermaye piyasalarının alt üst olacağını söyledi.

Uzmanların en çok Çin'in muhtemel tepkisinden çekindiklerini belirten Yılmaz, "Çin ve Japonya, Amerikan tahvil ve dolarına milyarlar yatırarak, ABD'nin borçlarını finanse ediyor" diye konuştu.

Çin ekonomisinin yükselişiyle yabancı sermaye yatırımlarındaki artış arasında doğrudan bağlantı olduğuna dikkati çeken Yılmaz, Amerikan ve Çin ekonomilerinin birbirlerini desteklediklerini vurguladı.

Yılmaz, düşük ABD faiz oranlarının sermayenin Çin'e akmasına ve bu ülkede yatırım patlamasına yol açtığını aktararak, şunları dile getirdi:

"ABD'nin ucuz Çin malları ve sermayesini ithalatı (Çin'in ABD hazine bonolarını alımı yoluyla), ABD'de enflasyon ve faiz oranlarının düşük kalmasına yol açmaktadır. Dolayısıyla Amerikalıların harcama eğilimini desteklemektedir. Çin, küresel faiz oranlarının doğal olmayan şekilde düşük kalmasına yol açmaktadır. Çin, mal ve hizmetleri daha ucuza üretmek yoluyla zengin ülkelerdeki enflasyonun ve faiz oranlarının düşük kalmasına yol açmaktadır. Böylece Çin, dolaylı olarak bu ülkelerdeki kredi yaratım ve varlık fiyatları balonlarına katkıda bulunmaktadır."

"Çin'le aynı değerde ürün üreterek değil, kaliteli mamuller çıkararak rekabet edilmeli"

Yılmaz, düşük fiyatlı Çin'in ihraç mallarının ithalatçı ülkelerin tüketici fiyat endekslerini üç ticari kanalla düşürebileceğini vurguladı.

Yılmaz, şunları kaydetti:

"Çin'den gelen ucuz nihai mallar ithalatçı ülkenin tüketici fiyat endeksini doğrudan düşürür. İkincisi, düşük fiyatlı Çin ihraç malları, diğer ülkelerin ve ithalatçı ülkenin mallarına talep ve fiyatları da etkiler. Ucuz Çin mallarından kaynaklanan rekabet, ithalatçı ülkenin ve diğer ülkelerin benzer mallarının fiyatlarını düşürür. Üçüncüsü ise Çin'den gelen ucuz nihai mallar, ithalatçı ülkedeki tüketici fiyat endeksini üretim maliyetlerini düşürmek yoluyla dolaylı olarak etkiler. Düşük fiyatlı Çin malları nominal ücretleri ve üretici fiyatlarını düşürür. Ayrıca, Çin'den ithal edilen düşük maliyetli ara malları işçilik dışı maliyetlerin de azalmasına yol açar."

Çin'le doğrudan rekabete giren ülkenin, aynı zamanda bu ülkeyle ticaret ilişkisine sahip olduğuna dikkati çeken Yılmaz, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Genel olarak, gelişmekte olan ülkeler Çin'le rekabetçi ticaret ilişkisi içindeyken, gelişmiş ülkeler tamamlayıcı ticaret ilişkisine sahiptir. Çin'den ithalat, ithalatçı ülkenin imalat sektöründeki emek verimliliğini iki kanal yardımıyla etkileyebilir. Çin'le rekabette temel nokta şudur. Çin'in ürettiği aynı kalitede mamulle rekabet edilemez. Aynı mamulün farklı kaliteleriyle rekabet edilebilir. Çin, ihracat için ithalat yapmak zorunda. Bu yüzden bu ülkenin ithal ettiği ürünleri üreten devletler her alan hızla büyüme kaydeder. Çin'in ihracat yapısı sürekli değişmektedir.

Çin, daha teknoloji ve kalifiye yoğun ürünlere doğru yöneldikçe, emek yoğun üretimler Hindistan gibi ülkelere kaymaktadır." - Sakarya

Kaynak: AA / Ekonomi