TÜM KATEGORİLER
Fizik Kurallarını Alt Üst Eden Yayla
Serin havasıyla Karabağlar Yaylasına rakım olarak Muğla kent merkezinden 40 metre aşağıda kaldığı için Türkiye'deki diğer yaylaların aksine çıkılmıyor, iniliyor.
Yaz aylarının bunaltan sıcağından kurtulmak, iş hayatının stresi ve şehrin gürültüsünden uzaklaşıp doğayla baş başa kalmak isteyenler, soluğu Muğla'daki Anadolu'nun tek çukur yaylası olan Karabağlar'da alıyor.
Koruma altındaki yapılarının yanı sıra "konar göçer" yaşam tarzının da sürdürüldüğü Karabağlar Yaylası, turistlerin beğenisini topluyor. Ülkenin birçok bölgesinde yüksek rakımlarda bulunan yaylaların aksine Karabağlar Yaylası, kent merkezinden 30-40 metre aşağıda yer alıyor.
Serin havası, doğal yapısı ve buz gibi kaynak suları, Anadolu'nun tek çukur yaylası olan Karabağlar'ı yaz aylarının uğrak yerlerinden biri haline getiriyor.
"MUĞLA'DAKİ YAYLALAR DAĞDA DEĞİL OVADA"
Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş, Muğla'daki yaylaların alışılmışın dışındaki yapısıyla dağlarda değil, ovada bulunduğunu söyledi.
Karabağlar Yaylası'nın alternatif turizm açısından önemli olduğunu belirten Gümüş, hava akımı sebebiyle yaz ortasında bile insanlara hırka giydiren serin havasıyla dikkati çektiğini dile getirdi.
Muğla'nın merkez ilçesi Menteşe'yi dış dünyaya tanıtan özelliklerden birisinin Karabağlar Yaylası olduğuna işaret eden Gümüş, "Karabağlar Yaylası, yüksek yerlerdeki yaylakların aksine, Anadolu'nun tek çukur yaylasıdır. Bu da Karabağlar Yaylası'na ayrı bir özellik katmaktadır" dedi.
"MENTEŞE'NİN BESİN VE GEÇİM KAYNAĞI"
Gümüş, Karabağlar Yaylası'nda vatandaşların tarımla uğraştığını, ayrıca hayvancılığın da sürdüğünü kaydetti. Karabağlar Yaylası'nın Menteşe'nin besin ve geçim kaynağı olduğuna değinen Gümüş, şöyle konuştu:
"Geçmişten bu yana Karabağlar Yaylası, Menteşe'nin yaz başlangıcında gidilip, güz aylarındaki hasat sonunda dönülen, öncelikle tarımsal üretim, hayvan besiciliği ve kışa çeşitli ürünler hazırlamak için faaliyet içinde bulunulan en önemli üretim merkezidir. Son yıllarda ise kentleşmeye paralel biçimde bu özelliklerine ek olarak dinlenme mekanı olma özelliğini de kazanmıştır."
Karabağlar Yaylası'nın turizme kazandırılması için çalışmalar yürütüldüğünü vurgulayan Gümüş, yaklaşık 2 bin evin bulunduğu yaylaya, bahar aylarında 10 bine yakın kişinin göçtüğüne dikkati çekti.
Gümüş, Muğla Belediyesi tarafından restorasyonu yapılan Keyf Oturağı Kahvesi'nin restoran olarak, Narlı Kahvehanesi'nin ise Menteşe Belediyesi Fidanlığı olarak kullanıldığını kaydetti.
Karabağlar'da 21 kahvehane bulunduğunu anlatan Gümüş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kahveler, bakkalı, mescidi, lokantası, fırını, kasabı, demircisi, berberi, tandırı, su kuyusu gibi unsurlarıyla bilindik kahve algılayışının aksine, birer kültür, eğitim ve ticaret merkezi olarak yer almış. Bu kahvelerin geneli, sözü edilen eklentilerin yanı sıra konuklarını ağırlayacak açık ve kapalı alanlara sahip. Açık alanlar kavak, dut ve ceviz ağaçlarıyla çevrelenmiştir. Bu kahveler kentliyi, göçebeyi, köylüyü buluşturmuş, farklı tabakada yer alan insanların birbirini tanıma zemini olmuştur. Dolayısıyla da toplumsal ve kültürel ilişkilerin şekillenmesinde etkili olmuştur."
YÖREYE ÖZGÜ YEMEKLER SERGİLENİYOR
Başkan Gümüş, Karabağlar'daki kafelerde de Muğla'ya özgü büryan kebabı, mumbar dolması, kavurma, piliçli bamya, Muğla kebabı, ekşili tavuk, tavuk yahni, Muğla tavası, Muğla güveci, döş dolması ve ot yemeklerinin sunulduğunu bildirdi.
Gümüş, yaylayı tercih edenlerin 300 yıllık asırlık ağaçların altında yemeklerini yiyip, kavak ve çınar ağaçları ile çevrelenmiş ağaçlı yollarda yürüyüş yaparak günün stresini atma imkanı bulduklarını sözlerine ekledi.
