Haberler

CHP'li Tezcan: "Bu Soruşturmanın Mağduru Sümeyye Erdoğan Değildir, CHP'dir"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, bugün bazı gazetelerde yer alan 7 Haziran seçimleri öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’a suikast düzenleneceğine dair iddialarla ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturmaya ilişkin, “Ankara Başsavcılığı ve Basın Savcılığı’na sesleniyorum; bu soruşturmanın mağduru Sümeyye Erdoğan değildir, olamaz. Bu soruşturmanın mağduru CHP’dir. Bu soruşturma sadece Sümeyye Erdoğan’ın mağdur olduğu soruşturma ekseninde yürütürlerse iki elimiz yakalarında olacaktır” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, bugün bazı gazetelerde yer alan 7 Haziran seçimleri öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan'a suikast düzenleneceğine dair iddialarla ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturmaya ilişkin, "Ankara Başsavcılığı ve Basın Savcılığı'na sesleniyorum; bu soruşturmanın mağduru Sümeyye Erdoğan değildir, olamaz. Bu soruşturmanın mağduru CHP'dir. Bu soruşturma sadece Sümeyye Erdoğan'ın mağdur olduğu soruşturma ekseninde yürütürlerse iki elimiz yakalarında olacaktır" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan, CHP ile ilgili basına yansıyan haberlere ilişkin CHP Genel Merkezi'nde bir basın toplantısı düzenledi. Hafta başından bu yana Türkiye'de sistemli bir iftira hareketiyle karşı karşıya olduklarını söyleyen Tezcan, "CHP'ye ve CHP'de görev almış partili arkadaşlarımıza, sayın Genel Başkanımıza ve Milletvekili arkadaşlarımıza dönük sistemli bir iftira kampanyasıyla karşı karşıyayız. Bu açık bir iftira kumpanyasıdır. Belirli bir planlama dahilinde Türk siyasi hayatının en pis hareketini, en kirli hareketini tezgahlamıştır" diye konuştu.

"MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI BU KUMPAS İÇERİSİNDE MİLLİ İFTİRA TEŞKİLATI HALİNE GELMİŞTİR"

Salı gününden beri çıkan haberlerde kumpas çetesinin nasıl bir çalışma içerisinde olduğunu gördüklerini ifade eden Tezcan, şöyle konuştu:

"CHP olarak bir kumpas çetesinin saldırısıyla karşı karşıyayız. Bu saldırı tesadüfen birkaç gazetecinin öfke ürünü haber üretip yazmasıyla oluşan bir saldırı değildir. Bu saldırı doğrudan doğruya bir kumpas piramidinin planladığı, örgütlediği, organize ettiği, delilleri ürettiği ve yayına verdiği bir saldırıdır. Bu kumpas piramidinin tepesinde siyaset yer alıyor. Kirli siyasetin çok bildiğiniz aktörleri. Piramidin en tepesindeki siyasi aktörler iktidar partisinin piramidi içerisinde en tepedeki aktörlerden başlayıp, o siyasi hareketi temsil eden piramidin en tepesinde bu kirli siyaset yer alıyor. Bunun altında istihbarat birimi yer alıyor. Ne yazık ki Türkiye'nin resmi istihbarat birimi olan devletin Milli İstihbarat Teşkilatı bu kumpas içerisinde milli iftira teşkilatı haline gelmiştir. Recep Tayyip Erdoğan bir süre önce bir açıklama yaptı. Bu açıklamada 'Çocuklarım ve ben tehlike altındayız, tehdit altındayız' dedi. İşte bu açıklama işaret fişeğinin yakılmasıdır. İşaret bu açıklamayla başladı ve bunun arkasından istihbarat birimleri bu işareti alarak kurgulamaya başladılar."

"HEM İSVİÇRE BÜYÜKELÇİLİĞİ HEM İSVİÇRE'DEKİ FİNANS KURULUŞU OLAN İSVİÇRE FİNANSAL PİYASALAR DENETLEME OTORİTESİNDEN BU BİLGİLERİ TALEP EDİYORUZ"

CHP olarak ne bugün ne de dün tarihin hiçbir döneminde hiçbir kirli ilişkinin parçası olmadıklarını söyleyen Tezcan, şunları kaydetti:

"Bugünden itibaren derhal bu iftira kampanyalarının üzerine CHP olarak ve sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu adına, hem partimiz adına hem sayın Kemal Kılıçdaroğlu adına İsviçre hükümeti nezdinde girişimlere başladık. Değil bugün, değil bir yıl, değil üç yıl, değil beş yıl hangi dönem içerisinde olursa olsun CHP'ye herhangi bir para birimi cinsinden İsviçre bankalarında ya da başka bankalar aracılığıyla transfer şeklinde bir kuruş para hareketi, hesabı varsa bize bildirin resmi olarak müracaat ettik. Sadece CHP adına değil, Genel Başkanımızı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu adına da herhangi bir havale para transferi, bir hesap miktarıyla birlikte tamamının ifşa edilmesine, varsa açıklanmasına, bildirilmesine, bütün kamuoyuna bildirilmesine muvafakatimiz ve talebimiz vardır diye İsviçre hükümeti nezdinde girişimlerde bulunduk. Hem İsviçre Büyükelçiliği hem İsviçre'deki finans kuruluşu olan İsviçre Finansal Piyasalar Denetleme Otoritesi'nden bu bilgileri talep ediyoruz. Biz talep ediyoruz. Müracaatımızı hazırladık. Biz CHP'nin kimliğinden, meşrebinden, geçmişinden, ahlakından, hesaplarından hiçbir tereddüt duymuyoruz. Genel Başkanımızın da hiçbir işleminden, geçmişinden, ahlakından tereddüt duymuyoruz ama bu araştırmanın sonucunda birilerinin hangi hesabından ne çıkar onu bilemiyoruz."

"BUGÜNDEN İTİBAREN SAYIN GENEL BAŞKANIMIZ ADINA 7 AYRI SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK"

Hiç kimsenin CHP'yi ve genel başkanını bu tip iftiralarla korkutabileceğini zannetmemesi gerektiğini söyleyen Tezcan, "Bu kumpas çetesini açığa çıkaracağız. Bugünden itibaren sayın Genel Başkanımız adına 7 ayrı suç duyurusunda bulunduk. Dün ve önceki yayınlarla ilgili. 6 ayrı gazete aynı merkezden beslenen bu yayın organları hakkında öncelikle savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Bugünkü yayınlarla ilgili ayrıca suç duyurusu hazırlığımız var. Bunları takip edeceğiz. Her biriyle ilgili 18-19 Şubat tarihinde yaptıkları yayınlarla ilgili bugün CHP adına 6 ayrı tazminat davasını hazırladık, açtık. 600 bin liralık tazminat davası ve sayın Genel Başkanımız adına da 7 ayrı tazminat davasını da bugün açtık. Bugünkü yayınlarla ilgili de bu gazeteler hakkında 6 ayrı tazminat davasını hazırlayıp açıyoruz" şeklinde konuştu.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na, Cumhuriyet Başsavcısına ve Basın Savcısına seslenen Tezcan, "Bütün bu yaşananlar CHP'ye açık bir iftiradır, açık bir tezgahtır, suç uydurmaktır ve Ceza Kanunu'nda bunun karşılığı 4 yıla kadar hapis cezasıdır" dedi.

"BU SORUŞTURMANIN MAĞDURU SÜMEYYE ERDOĞAN DEĞİLDİR, CHP'DİR"

Bugün bazı gazetelerde yer alan 7 Haziran seçimleri öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan'a suikast düzenleneceğine dair iddialarla ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma başlatmasına değinen Tezcan, şöyle konuştu:

"Ankara Başsavcılığı ve Basın Savcılığı'na sesleniyorum; bu soruşturmanın mağduru Sümeyye Erdoğan değildir, olamaz. Bu soruşturmanın mağduru CHP'dir. Mutlaka onunla ilgili bir iddia varsa bu soruşturmayı yapacaksınız ama bu soruşturmayı sadece Sümeyye Erdoğan'ın mağdur olduğu soruşturma ekseninde yürütürlerse iki elimiz yakalarında olacaktır. Hukuk hiçbir zaman böyle bir kumpasın ortağı ve parçası olamaz. Bu soruşturmanın gerçek mağduru biziz. Bu saldırıların gerçek mağduru CHP'dir, onun Genel Başkanıdır, onun milletvekilleridir, sayın Umut Oran, sayın Akif Hamzaçebi, sayın Haluk Koç, bütün bunlara iftira atılmıştır. CHP tüzel kişiliği ve genel başkanına açıkça iftira atılmaktadır. Onun için Ankara Cumhuriyet Savcısı bu soruşturmayı CHP'nin ve onun Genel Başkanıyla adını zikrettiğim milletvekillerinin mağdur olduğu bir soruşturma olarak yürütmek zorundadır. Biz bu konuda sonuna kadar hukuk mücadelesine devam edeceğiz."

Bugün 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün İstanbul'da Güvenlik Paketi'nin gözden geçirilmesi gerektiği ve başkanlık sisteminin de sakıncalı olduğu yönündeki açıklamalarının sorulması üzerine Tezcan, "Sayın Abdullah Gül ciddi siyasetçiye uygun bir ifadede bulunmuş ama bizim asıl konumuz CHP'ye yapılan saldırıdır" karşılığını verdi. - ANKARA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

Recep Tayyip Erdoğan Bülent Tezcan Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title