Çapalayıp Hasat Ederek Hastalıklarını Yenecekler

TURGAY DUYAR - Akıl hastalıklarının tedavisinde dünya genelinde deneysel çalışmaların devam ettiği tarımsal terapi konusunda Türkiye'de ilk kez Manisa'da bilimsel program başlatıldı.

Türkiye'nin ikinci büyük ruh hastalıkları hastanesi olan Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinin Ahmetli ek ünitesindeki terapiye şizofreni teşhisi konulan 156 hasta katılıyor.

Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Ahmet Ayer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hastaların ilaç ve grup tedavilerinin yanı sıra tarımla uğraşarak sağlıklarına kavuşmasını amaçlayan çalışmanın dünyada bu alanda devam eden en geniş kapsamlı bilimsel araştırmalardan birisi olduğunu, yürüttükleri çalışma sonucu "devrimsel sonuçlar" beklediklerini söyledi.

Ayer, sebze ve meyve yetiştiriciliği, kümes ve küçükbaş hayvan besiciliği faaliyetlerine katılan hastalarda belirgin iyileşmeler gözlemlediklerini, bunu bilimsel tedavi yöntemi olarak geliştirmek için çalışma başlattıklarını ifade etti.

Dünyada 1979'dan bu yana devam eden tarımsal terapi uygulamalarının halen Kanada, ABD, Güney Kore, Japonya gibi ülkelerde denendiğini aktaran Ayer, mevcut uygulamaların bir iki ürünü kapsayan dar başlıklarda ele alındığını fark ettiklerini dile getirdi.

Ahmetli'de tarımsal çeşitlilik ve verimin getirdiği potansiyeli de kullanarak en geniş kapsamlı tarımsal terapi uygulamasını başlatmak üzere çalışmalara başladıklarını vurgulayan Ayer, Sağlık Bakanlığı'nın bilgisi dahilinde Manisa Celal Bayar Üniversitesi Etik Kurulu nezaretinde yürütülen çalışma kapsamında 60'ar kişilik iki hasta grubu oluşturulduğunu bildirdi.

İlk grubun ilaç ve grup tedavilerinin yanı sıra 3 ay süreyle günde 40 dakikalık iyi tarım uygulamaları yapacağını belirten Başhekim Ayer, hastaların nitelikli öğreticiler eşliğinde sulama, dikim, çapalama, hasat ile koyun ve kümes hayvanı besiciliği yapacağını anlattı.

Bilimsel rapor hazırlanacak

Süre sonunda tarımsal terapi uygulanmayan hastalarla karşılaştırma yapılarak bilimsel verilere ulaşmayı amaçladıklarına dikkati çeken Ayer, çıkacak bilimsel raporun uluslararası mercilerin dikkatine sunulacağını söyledi.

Ayer, şu bilgileri verdi:

"Bizim burada 10 farklı alanda yaptığımız iş, ABD dahil bir çok ülkede 1-2 başlıkta yapılıyor. Dünya ölçeklerinin küçük olduğu bir ortamda bizim yüksek bir biyolojik çeşitliliğe sahip olmamız önemli bir avantaj. Bu alanda devrim niteliğinde sonuçlara ulaşacağımıza ilişkin ışık gördük. Bu çalışma sonucu alınacak verilerle ülkemizin tarımsal terapide yükselen bir değer olacağına inanıyorum. Bakanlığımıza, Manisamız'a ve ülkemize buradan büyük bir atıf geleceğine inanıyorum."

-Kış için sera kurulacak

Program kapsamında şizofren hastalarının zeytin, domates, baklagil, brokoli, meyve türleri ve lavanta gibi çiçeklerin üretimini yapacağını, kış dönemi için de sera oluşturulacağını aktaran Ayer, ürünlerin hastane mutfağında kullanıldığını belirtti.

Tarımsal üretime katılan hastalardan aldıkları tepkilerin kendilerine moral verdiğine işaret eden Dr. Ayer, şunları kaydetti:

"Tarımsal terapinin hastanın üzerindeki stresi azalttığını, iyileşme sürelerini kısalttığını, ilaç kullanımını azalttığını, tedavi uyumunu artırdığını ve hastanın saldırgan davranış bozukluklarını ilişki kurma yönüne kaydırdığını gözlemledik. Hastalarımızla yaptığımız konuşmalarımızda da kendilerini değerli, işe yarar hissettiklerini ve kendi anlamlarını bulmaya başladıklarını söylediler. Bu tepkiler, bizim bilimsel çalışmalara devam etme konusundaki en büyük gücümüz oldu."

Kaynak: AA / Güncel