Haberler

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik Açıklaması

"Bir yılda dünyada 2 milyon 300 bin kişi iş kazaları sonucu hayatını kaybediyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "Bir yılda dünyada 2 milyon 300 bin kişi iş kazaları sonucu hayatını kaybediyor. 2 milyon 300 bin kişi ne demek? Kuveyt demek, Makedonya demek. Her yıl bir ülke nüfusu kadar insan iş kazalarında hayatını kaybediyor" dedi.

Çelik, ATO Congresium'da düzenlenen "7. İş, Güvenlik ve Yaşam" Ankara Zirvesi'ne katıldı. Buradaki konuşmasında, Türkiye ekonomisinin her alanda büyüdüğünü ifade eden Çelik, bu büyümeye hükümetin yanında özel sektörün de katkı koyduğunu söyledi.

İnşaat sektörünün 2002 yılında yüzde 5,6 küçüldüğünü, geçen yıl ise yüzde 7,1 büyüdüğünü belirten Çelik, iş dünyasının değerli üyelerinin başarılarına başarı kattığını söyledi.

Para kazanmanın, zenginleşmenin ve kalkınmanın önemli olduğunu ama bunların güvenli ve insan merkezli olmaması halinden anlam kazanacağını ifade eden Çelik, insanı öncellemeyen, insanın mutluluğunu hedef almayan ve çalışanın güvenliğini sağlamayan kalkınmanın, kalkınma olmayacağını dile getirdi.

Çelik, iş sağlığı ve güvenliği sorununun sadece Türkiye'nin sorunu olmadığını, dünyanın bir sorunu olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Bir yılda dünyada 2 milyon 300 bin kişi iş kazaları sonucu hayatını kaybediyor. 2 milyon 300 bin kişi ne demek? Kuveyt demek, Makedonya demek. Her yıl bir ülke nüfusu kadar insan iş kazalarında hayatını kaybediyor. Son 10 yılda çalışan ve işyeri sayısında yüzde 120'lerin üzerinde artış var. Buna paralel olarak iş sağlığı ve güvenliğinde de önemli, olumlu gelişmeler var. 2002 yılında 100 bin işçiden 16 işçi hayatını kaybederken, bu rakam 2012 yılı sonu itibariyle 100 bin işçiden 6 işçiye düştü. Bu konuda, Avrupa Birliği ortalamasının 100 bin işçiden 3 işçi olduğu düşünüldüğünde sayının 16'dan 6'ya inmesi olumlu bir gelişme. Bunu hiçbir işçinin hayatını kaybetmediği noktaya taşımak bir süreç istiyor, toplumsa bir bilinci de beraberinde getiriyor."

-"İş Sağlığı ve Güvenliği adı altında müstakil bir yasa çıkarttık"

Son dönemde Soma'daki maden faciası ile Mecidiyeköy'deki asansör kazasının iş sağlığı ve güvenliği alanındaki olumlu seyri olumsuz etkilediğini ifade eden Çelik, "İdarenin görevi mevzuatı çıkartmak ve denetim yapmaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak, 2012 yılında İş Sağlığı ve Güvenliği adı altında müstakil bir yasa çıkarttık. Bu yasa aynı zamanda Avrupa normları çerçevesinde hazırlanmış olan bir yasa. Bunun ikincil mevzuatları yürürlüğe girdi. İşyerleri 'çok tehlikeli', 'tehlikeli' ve 'az tehlikeli' diye üç gruba ayrıldı. Tehlike sınıfına göre iş sağlığı uzmanı bulundurma veya hizmet alma şeklinde sorumluluklar getirdi" diye konuştu.

İşverenin güvenli bir çalışma için gerekli tüm tedbirleri almak zorunda olduğunu ifade eden Çelik, çalışanın görevinin ise alınan tüm önlemlere uymak olduğunu söyledi.

Kamuoyunda bazı kesimlerin iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili sorunlar üzerine "Bakan çözsün" yaklaşımında olduğunu anımsatan Çelik, "Türkiye'de 1 milyon 630 bin işyeri var. Bakan hangi birini çözsün. 'Yasa çözsün', çıkarttığınız yasa soyut bir şey. Bunun uygulayıcısı önemli. 'Yalnız işveren' çözsün. Hayır, hep birlikte çözmek durumundayız. En önemli bu olayın farkındalığını sağlamalıyız" dedi.

-"Mevzuat olarak yapılması gereken düzenlemeleri yaptık"

Çelik, iş sağlığı ve güvenliği konusunda yazıp, çizip, konuşanların bir iş kazası yaşandığında yazıp, çizip, konuştuğunu dile getiren Çelik, kendisinin iş sağlığı ve güvenliği alanındaki farkındalığın oluşmasına katkı sağlamak için etkinliğe katıldığını vurguladı.

Toplumda "bana bir şey olmaz" anlayışının hakim olduğunu ifade eden Çelik, konuşmasına söyle devam etti:

"Neye göre sana bir şey olmaz? Tedbir aldın da mı sana bir şey olmaz. 'Allah yazdıysa bu olur'. Sen tedbirini aldın da mı bunu söylüyorsun. Yoksa hiçbir önlemini almadan bunu ifade ediyorsun. Kanunlara uymak yerine kanunları kendimize uydurmak gibi bir yaklaşım içerisinde olunursa burada güvenli bir çalışma ortamını sağlamak mümkün mü? Kurallara uyulduğu sürece başarı gelecek, huzur ortamı gelecek. Onun için mevzuat olarak yapılması gereken düzenlemeleri yaptık. Varolanlarla ilgili hükümet olarak daha neler yapılabilir diye dünya taramalarını yapıyoruz ve buradan aldığımız örnekleri yine mevzuatımıza yansıtma çabasındayız. 167 ve 176 sayılı İLO sözleşmeleri de parlamentoda bu dönem içerinde görüşülüp yine onlarda yürürlüğe girmiş olacak." - Ankara

Kaynak: AA / Güncel

Faruk Çelik Makedonya Kuveyt Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title