Haberler

Büyüközer: "Ramazan Sofraları, Helal ve Tayyib Kıvamında Olmalı"

GİMDES Başkanı Dr. Hüseyin K. Büyüközer, Ramazan kumanyası reklamlarına başladığını belirterek, yapılan hayrı kirletecek, helal ve tayyib şartlarda olmayan bir iftar menüsüne izin verilmemesi gerektiğini söyledi.

GİMDES Başkanı Dr. Hüseyin K. Büyüközer, Ramazan kumanyası reklamlarına başladığını belirterek, yapılan hayrı kirletecek, helal ve tayyib şartlarda olmayan bir iftar menüsüne izin verilmemesi gerektiğini söyledi.

Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği (GİMDES) Başkanı Dr. Hüseyin K. Büyüközer, Ramazanın yaklaştığı bu günlerde helal ve tayyib ürünler üzerine açıklama yaptı. GİMDES Başkanı Büyüközer; bugün ümmetçe düştüğümüz aşağılanmanın temelinde bilgisiz bir topluma dönüşmüş olmamız yattığını belirterek, "Düşüncemizde, davranışlarımızda ve hareketlerimizde İslami ölçüleri referans olarak almak zorunda bulunduğumuz halde; bilgisizlik ve doğru bilgiyi araştırmada gösterdiğimiz beceriksizlik ve tembellik, günlük hayatımızın her kademesinde karşılaştığımız olaylarda bilinçsiz, yanlış ve İslami ölçülerin dışında tepkiler vermemize neden olmaktadır" .

Büyüközer; "Her şeyimize sinmiş olan yabancı kültürlerin, başta batı olmak üzere, medeniyet, kültür ve mantalitelerinin esiri olmuş bir hayat yaşıyoruz. Batı oldum olası düştüğü inkarcı ve materyalist bataklıktan kendini kurtarmak yerine bütün insanlığı aynı bataklığa düşürme çabası içerisinde kalmayı tercih etmiştir. Batı modernitesi silahla ulaşamadığı yerlere ekonomi ile, ekonomi ile ulaşamadığı yerlere fikirle, moda ile, gıdalarımızla, ilaçlarımızla, teknoloji ile girmeyi başarmıştır.

Batı modernitesinin yaşadığımız dünyada değiştirdiklerinden en önemlisi de üretiminden ambalajına kadar gıdalarımıza olan tahribattır. Bugün, modernitenin İslam alemini getirdiği tehlikeli nokta, helal ve tayyib yaşam arayışımızı kaçınılmaz kılmaktadır. Modernite'nin hayatımızdaki ve özellikle gıdalarımızdaki helal ve tayyiblik yönünü düşünerek çok araştırmalıyız. Düşündüğümüzde göreceğiz ki gıdalardaki helal ve tayyiblik sorunu, yaşantımızdaki hatalı helal - haram anlayışımızın bir uzantısı olarak karşımıza çıkmaktadır" dedi.

Yüzyıldır, Müslümanlar da dahil olmak üzere insanların büyük çoğunluğu batı modernitesinin adeta kölesi haline geldiğinin altını çizen GİMDES Başkanı, "Kendilerine lezzet veren şeye yöneldiler, sonrasını düşünmediler. Hatta damak tadı peşindeki bu hallerini savunmaya ve kendilerini haklı göstermeye çalıştılar. ve bizler, Müslümanlar olarak bu moderniteyi hayatımızda içselleştirdik. Bunun neticesinde üreticiler, tüketen toplumun İslami kaygılarını değil, damak tadını ve heveslerini hedef aldılar. Haram ve helal kelimeleri modernitenin işine gelmediğinden bunlar hayatımızın her kademesinde silinir duruma geldi. Bilgi kirliliği adeta hafızalarımızı çöplüğe çevirdiğinden insanlar faydalı bilgiden mahrum kaldılar" şeklinde konuştu.

Bugün, market raflarını tıka basa dolduran ürünlerin isimlerinde dahi modernitenin tahribatının açıkça görüldüğünü kaydeden GİMDES Başkanı Büyüközer, "Batı modernitesi sonucunda milletler, sistemler, üretimler, değişmiştir, fakat bireylerin yaşantısında özellikle iç aleminde hayırlı bir değişim olmamıştır. Yüzyıl önce bizim olmayan modernitenin gelişini sessizce kabullendik, bugün zararlarını, etkilerini gördüğümüz halde aynı sessizlikle kabullenip yolumuza devam edecek miyiz? Yaratılmışların en şereflisi ve en mükemmeli olan insan birçok görevlerle sorumlu tutulmuştur. Bu görevlerin başında Allah'a karşı ubudiyetimiz ile ailemize karşı, yönetimlerini yüklendiğimiz insanlara karşı sorumluluklarımız gelmektedir. Ramazan ayında unutmamamız gereken en önemli vazifelerimizden biri de helal ve tayyib tüketmek ve tükettirmek zorunda oluşumuzdur. İmanımız ve sağlığımız için çok önemli olan, yediğimizin içtiğimizin helal ve tayyib olmasına önem vermeliyiz. Özellikle ramazan sofralarımıza hiç yakışmayan inancımız açısından sakıncalı bulunan yiyecek ve içeceklerden, uzak durmalıyız. Bugüne kadar gereken dikkati gösterememişsek; bu ayın hürmetine gıdalarımızın, ilaçlarımızın, kozmetik ürünlerimizin helal ve tayyib olup olmadıklarına, aynı zamanda sağlıklı olup olmadıklarına dikkat ve itina göstermeye gayret edelim. Alışverişlerimizde öncelik olarak haram helal hesabı içinde olmalıyız. Bu anlayışla alışveriş yaptığımız marketleri, kasapları, fırınları, pastaneleri yeniden gözden geçirelim. Artık çaresiz değilsiniz GİMDES'in helal sertifika verdiği 10 bin ürün çeşidi market raflarında ve bilhassa sayısı az da olsa helal dünya marketleri raflarında yer almaktadır" diye konuştu.

Büyüközer; "İçkili oteller, içkili lokantalar ve içkili market zincirleri şimdiden kıyasıya bir rekabetle iftar sofrası, Ramazan kumanyası reklamlarına başlamış bulunmaktadırlar. İşveren firmalarımızın, çeşitli hizmetlerin içerisinde olan STK'larımızın, kamu kurumlarımızın değerli yöneticileri dostlarınıza, müşterilerinize, misafirlerinize ve çalışanlarınıza senede bir defa vereceğiniz iftar sofralarınıza mukayyed olunuz, yaptığınız hayrı kirletecek, helal ve tayyib şartlarda olmayan bir iftar menüsüne izin vermeyiniz" ifadelerini kullandı.

Büyüközer son olarak gösterişten, şatafattan önce Ramazan sofralarının kişilere, kurumlara hayır getirecek helal ve tayyib kıvamında olması gerektiğini söyleyerek, "Ramazana yakışmalı" dedi. - İSTANBUL

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title