Haberler

Büyük Şutların Adamı

16 yıllık NBA kariyerinde kazandığı 7 NBA şampiyonluğu ile son 45 yıldır ligde en fazla sayıda şampiyonluk yüzüğünü parmağına takan isim olarak lig tarihinde özel bir yere sahip olan ünlü power forvet Robert Horry, Totemspor basketbol editörü Mete Aktaş'a özel bir röportaj verdi.

16 yıllık NBA kariyerinde kazandığı 7 NBA şampiyonluğu ile son 45 yıldır ligde en fazla sayıda şampiyonluk yüzüğünü parmağına takan isim olarak lig tarihinde özel bir yere sahip olan ünlü power forvet Robert Horry, NBA'in Global Games kapsamında San Antonio Spurs'ün 11 Ekim'de İstanbul Ülker Sports Arena'da Fenerbahçe Ülker ile oynayacağı maç ve çeşitli organizasyonların lansmanı için "NBA elçisi" sıfatıyla İstanbul'daydı. Görkemli kariyerinde 3 ayrı takımla, Houston Rockets, Los Angeles Lakers ve San Antonio Spurs ile 7 kupa kaldıran, hayati maçların kritik anlarında attığı zorluk derecesi yüksek basketlerle nam salan "Big Shot Bob" lakaplı 2.08'lik efsane oyuncu ile Totem spor basketbol editörü Mete Aktaş konuştu.

İşte Horry ve Aktaş'ın keyifli sohbeti...

Mete Aktaş: Öncelikle Türkiye'ye ve İstanbul'a yeniden hoş geldin. İki yıl önce NBA Global Games kapsamında Boston Celtics'in Fenerbahçe Ülker ile oynayacağı karşılaşma için buraya gelmiştin. Bu yıl ise San Antonio Spurs'un yine Fenerbahçe Ülker'e karşı İstanbul'da 11 Ekim'de oynayacağı maçın duyurusu ve tanıtımı için buradasın. NBA için artık İstanbul ikinci bir ev haline geldi diyebilir miyiz?

Robert Horry: NBA'in bir elçisi olarak Türkiye'ye ve bu güzel şehre ikinci kez gelmekten büyük bir mutluluk duyuyorum. İstanbul gerçekten harika bir şehir ve Türk basketbolseverlerinin NBA basketboluna olan ilgisinin sürekli olarak artması bizi heyecanlandırıyor. San Antonio Spurs son 15-20 yılda NBA'in en başarılı takımlarından biri. Benim için de büyük önemi olan kariyerimin önemli başarılarından bazılarını elde ettiğim bir kulüp. Fenerbahçe Ülker de Avrupa basketbolunun yükselen yıldızlarından biri. Bu iki harika takımı 11 Ekim'de İstanbul'a izlemek hepimiz için büyük bir keyif olacak. Ben de o gün bir aksilik olmazsa burada olacağım ve Türk basketbolseverleri ile birlikte Spurs-Fenerbahçe Ülker eşleşmesini izleyeceğim.

NBA kariyerini noktalayalı 6 sene oldu. Emeklilik hayatı nasıl gidiyor? Neler yapıyorsun?

6 yıl mı? Bazen bu kadar uzun zaman geçtiğinin farkında olmuyorum. Aslına bakarsan bir sporcu için emeklilik hakikaten çok enteresan bir duygu. 8 yaşımdan 38 yaşıma kadar, 30 sene aralıksız basketbol oynadım. ve 8 yaşımdan beri insanlar bana ne yapmam gerektiğini, kaçta yatıp kaçta kalkacağımı, neyi yeyip neyi yemeyeceğimi, kaçta nerede olacağımı söylüyordu. Artık istediğimi yapıp istediğim gibi davranabiliyorum ki bu dürüst olmak gerekirse hala tam olarak alışamadığım bir duygu. Ama emekliliğin en keyifli yanı hala NBA'in bir parçası olup dünyayı gezebilmek. Türkiye gibi müthiş kültür zenginliğine sahip farklı ülkeleri görüp, yeni insanlarla tanışmak.

NBA için bu "elçilik" misyonunu sürdürmeye devam edecek misin yoksa ilerleyen zamanda antrenör olmak veya takım yöneticisi olmak gibi bir planın var mı?

Bu tabii önüme ne tür fırsatların çıkacağıyla alakalı bir şey ancak koçlu yapmayı ve NBA'de koç olarak bir takımda görev almayı isterim. Eğer doğru şartlar oluşursa bunu yapmak isterim. Mesela Avery Johnson ilk koçluk deneyiminde şampiyonluğa oynayan bir takımı çalıştırmıştı (2005 Dallas Mavericks). Ben de böyle bir fırsat bulursam değerlendirip koçluk yapmak isterim.

Genelde uzun oyuncular -power forvet ve pivotlar- NBA'de koçluk için çok fazla düşünülmüyorlar. Mesela Kareem Abdul-Jabbar senelerce başantrenörlük işi kovaladı ama hiç bir takım NBA tarihinin en iyi 3-4 oyuncusundan birine böyle bir fırsat vermedi. Patrick Ewing senelerdir yardımcı antrenörlük yapıyor. Bu örnekler seni korkutuyor mu?

Doğru, NBA'de uzun boylu oyuncuların böyle bir şanssızlığı var. Takım yöneticilerinin bi çoğu basketbolu "guardların oyunu" olarak değerlendirdikleri için genelde ilk tercihleri eski oyun kurucular oluyor. Gerçi Kevin McHale, Monty Williams gibi eski forvetler takım çalıştırıyor ama bir ön yargı yok diyemem. Umarım bir gün yöneticiler zeka ile boyun bir alakası olmadığını farkederler.

Robert Horry ile bir röportaj yapıp da kendisine "Big Shot Bob" lakabını getiren, o rakipleri dize getiren, çok canlar yakan birbirinden önemli basketlerden bahsetmemek olmaz. Hepsinin saatlerce anlatılacak bir hikayesi var elbette. Ancak bu noktada spor yazarlığını bir kenara bırakıp bir Los Angeles Lakers taraftarı olarak senin ağzından 2002 Batı Konferansı Final serisi 4. maçında Sacramento Kings'i deviren ve belki de Kings franchise'ının kaderini ve ligin dengesini değiştiren o unutulmaz son saniye üçlüğünün hikayesini anlatmanı isteyeceğim.

Hidayet Türkoğlu'nun takımına karşı attığım basketten bahsediyorsun değil mi? : ) O gece maçı izlemek için ayakta olan Türk basketbolseverleri üzdüğüm için üzgünüm : ) Şaka bir yana aradan 12 yıl geçmesine karşın hala nereye gitsem bana o basketi soranlar var. O basketin hikayesini "doğru anda doğru yerde bulunmak" olarak özetleyebilirim. Aslında Kobe (Bryant) potaya doğru penetre ederken bana son anda pas vereceğini düşünmüştüm ama bunu yapmadı. Topuda potaya istediği gibi gönderemedi ama seken topun üzerinde Shaq'in ellerini gördüğümde "bitir işi koca adam!" diye içimden geçirdim ama o da başarısız oldu. Vlade (Divac) topu çemberden uzaklaştırmaya çalıştırdığında ise top şans eseri benim ellerime geldi. Hikayenin gerisi zaten tarih kitaplarında yazıyor.

Kariyerin boyunca attığın tüm kritik basketleri gözünün önünden geçirip bir sıralama yapmanı istesem, hangileri ilk 3 sırada yer alır?

Az önce konuştuğumuz basket kesinlikle ilk 3 içinde. Onun dışında San Antonio Spurs'de oynarken 2005 final serisinde Detroit Pistons'a deplasmandaki 5. maçın uzatma bölümünde bitime saniyeler kala (5.8 saniye) attığım üçlük basketi sayabilirim. Benimle ilgili kiminle konuşsan bu iki basketi anlatacaktır. 3.'sünü ise belki herkes hatırlamaz ama benim için belki de en unutulmazı 1995 senesinde Houston Rockets formasıyla Spurs'e karşı Batı finali 1. maçında attığım ve maçı kazandıran basketti. Bu benim kariyerimdeki ilk maç kazandıran basketti ve özgüvenimi arttıran bir olaydı. O ana kadar kullandığım 4 şutun tamamını kaçırmış olmama rağmen takım arkadaşlarım bana güvendi ve ben de güvenlerini boşa çıkarmadım.

Peki zorluk derecesi bu kadar yüksek maçlarda hiç çekinmeden tetiği çekmek ve yüksek bir yüzdeyle -tabir-i caizse- hançerleri saplayabilmenin sırrı nedir?

Kendim için konuşursam basketbol topunu elime aldığım ilk günden bu yana kendime karşı bir özgüven duygusuna sahibim. Eğer kendine güvenir ve inanırsan herşeyi yapmak mümkündür. Benim düşünce yapım lisede de, üniversitede de, profesyonel kariyerimde de hep aynıydı. Bir de çok düşünmeyeceksin. Yani, aklında o kritik şutu sokamayacağına dair en ufak bir tereddüt kırıntısı varsa başarılı olamazsın.

Günümüzde sence bu tür kritik şutları sokma anlamındaki en iyi oyuncu kim?

Kevin Durant. Çok sakin, çok serinkanlı ve özgüveni çok üst düzey bir oyuncu. Lige adım attığı günden bu yana oyunun üzerine yeni özellikler ekleyerek ilerliyor.

"Clutch" oyuncu olma anlamında Durant'i Kobe'ye tercih mi edersin?

Evet. Çünkü Kobe sakat : )

Houston Rockets ile 2, Los Angeles Lakers ile 3 ve San Antonio Spurs ile 2 olmak üzere toplam 7 NBA şampiyonluğu kazandın. Şampiyon olduğun takımlar arasında en iyisi hangisiydi?

Kesinlikle 2000-01 Lakers kadrosu diyebilirim. A'dan Z'ye 1. adamından 12. adamına kadar harika oyunculardan oluşan, mükemmel bir koç tarafından (Phil Jackson) yönetilen dört dörtlük bir takımdı. Shaq kariyerinin en iyi dönemindeydi. Kobe Bryant ligin en iyi oyuncularından biri halin gelmişti. Ron Harper, Rick Fox, Horace Grant,Derek Fisher, Brian Shaw gibi harika görev adamlarının olduğu, takım kimyasının müthiş olduğu bir takımdı. Belki hiç kimseye söylememiştik ama hedefimiz o sezon play-off'larda tek bir maç kaybetmeden şampiyon olmaktı. Finalde ilk maçta Sixers'a yenilerek bunu başaramadık belki ama seriyi 4-1 alarak esas hedefe ulaşmıştık.

Peki bu 7 şampiyonluk içinde senin için en değerlisi, en çok anlam ifade eden hangisi?

1995'te Houston Rockets ile kazandığım şampiyonluktu. 1994'te Rockets'ı ilk şampiyonluğuna ulaştırdıktan sonra art arda ikinci şampiyonluk için başladığımız sezonda türlü aksilikler yaşamış ve play-off'lara ancak 6. sırada girebilmiştik. Play-off'lar başlarken kimse bize şans vermiyordu. Önce Karl Malone ve John Stockton'lı Utah Jazz'i 3-2 ile geçtik. Sonra 2 numaralı seri başı olan Charles Barkley, Kevin Johnson, Dan Majerle, A.C Green'li Phoenix Suns'ı 3-1 geriden gelip 4-3 yendik. ve konferans finalinde 1 numaralı seri başı San Antonio Spurs'ü 4-2 ile geçtik ki o seride Hakeem (Olajuwon) lig MVP'si seçilen David Robinson'ı denize dökmüştü. NBA finalinde ise o dönem tüm ABD'nin sevgilisi haline gelen Shaquille O'Neal'lı ve Penny Hardaway'li, Nick Anderson'lı Orlando Magic'le eşleştik. Finalde yine bir çok otorite Orlando'yu favori gösteriyordu. Bu, bizim içimizdeki ateşi iyice körükleyen bir unsur oldu. Son şampiyonduk ve yeterince saygı görmüyorduk. O motivasyon bize 4-0'lık zaferi ve şampiyonluğu getirdi.

Rudy Tomjanovic'e de o unutulmaz "Bir şampiyonun yüreğini asla küçümsemeyin" sözünü söyletti.

Kesinlikle...

Houston'ın 1994 ve 1995 şampiyonlukları hakkında ne zaman bir tartışma olsa hemen, Rockets'ın o şampiyonluklarının Michael Jordan'ın emekliliği dönemine denk geldiği hatırlatılır ve "Jordan basketbola ara vermesiydi o iki sezonda da Bulls şampiyonluğu kimseye bırakmazdı" denilir. Hatta bunu Jordan'ın kendisi de zaman zaman dile getirir. Aradan 20 yıl geçtikten sonra senin düşüncen nedir? Sence bu eleştirilerde doğruluk yağı var mı? Rockets, Jordan olmadığı için mi o dönem şampiyonlukları topladı?

Buna katılmıyorum. Michael basketbolu bırakmasaydı biz yine NBA şampiyonu olurduk. Bunu belki Michael itiraf etmek istemeyebilir ama o Bulls takımlarının Hakeem Olajuwon'u savunması imkansızdı. Ayrıca kadromuzda Vernon Maxwell gibi belki de Jordan'ı en iyi bire bir savunan oyunculardan biri vardı. Ben de Scottie Pippen'ı savunabilirdim. Benchimiz de onların benchine göre çok daha iyiydi. Özellikle Clyde Drexler'ın da yer aldığı 1995 kadrosunun Bulls'u yenebileceğini düşünüyorum.

Geriye dönüp baktığında uzun ve başarılarla dolu kariyerinde en çok gurur duyduğun şey nedir?

Bir rüya gibi geçen 16 yıl boyunca dünyanın en iyi basketbol liginde en iyi oyuncularla, en iyi antrenörlerle çalışmış olmak düyebilirim. Yetişirken idol olarak gördüğüm Patrick Ewing, Karl Malone, Charles Barkley gibi isimlerle aynı dönemde oynamak da benim için büyük bir şans ve mutluluk kaynağı.

Sadece NBA değil basketbol tarihinin gelmiş geçmiş en iyi uzunlarından 3'ü ile yan yana oynama fırsatını buldun. Rockets'da Hakeem Olajuwon, Lakers'da Shaquille O'Neal ve Spurs'de Tim Duncan. Üçü arasında en iyisi sence hangisi?

Dediğin gibi üçü de müthiş oyuncular ancak benim için 1 numara her zaman içi Hakeem Olajuwon olacak. 2.11 boyunda bir guard çabukluğuna sahip olan, eşi benzeri olmayan pivot hareketleri yapabilen, oyun zekası çok gelişmiş olan, sayı, ribaund, blok, asist, top çalma kategorilerinde istikrarlı bir biçimde her gece katkı verebilen inanılmaz bir oyuncuydu. Shaq ve Duncan'a göre Hakeem çok farklı bir seviyede ve kıyaslanması mümkün olmayan biri.

Sana "Dwight Howard, Hakeem'in efsanesini devam ettirebilir mi?" diye bir soru soracaktım ama vazgeçtim.

: ) İnsanların "Dream" (Olajuwon'ın lakabı) ile ilgili kaçırdıkları bir detay var. O, faul çizgisinden yüzde 75-80 isabetle oynayabilen bir pivottu. Diğerleri ise yüzde 60'ı görünce kendilerini başarılı sayıyorlar.  Basketbolcuları iyi yaptıkları şeylerle değil, iyi yapamadıkları şeylerle yargılarsınız ve Hakeem basketbol sahasında her şeyi yapabilen bir oyuncuydu.

Kendini nasıl tanımlarsın? Bir Rockets taraftarı mısın? Yoksa kalbin Lakers veya Spurs için mi atıyor?

Ben emekli olmuş bir NBA oyuncusu olarak görüyorum. Forma giydiğim her takım için sevgi ve saygı beslesem de kendimi hiç bir takıma ait hissetmiyorum. Bazen Lakers maçlarını televizyonda konuk yorumcu olarak yorumluyorum ve Lakers taraftarları beni "ruhsuz" bir şekilde yorum yapmakla suçluyorlar. Evet 7 yıl Lakers forması giydim ama kendimi bir "Laker" olarak hissetmiyorum.

Şu an beni üzdüğünü biliyor musun?

Üzgünüm dostum ama gerçek bu : ) Tişörtün güzelmiş bu arada.

Teşekkürler, senin için giymiştim...Peki bari Lakers'ın şu anki durumu için bir şeyler söyle. Sence bu takımın 1-2 yıl içinde yeniden NBA şampiyonluğu için iddialı bir konuma gelmesi mümkün mü?

Bunu söylemek çok zor. 2015 yazında free-agent pazarı epey bir heyecanlı olacak. Lakers o dönemi iyi değerlendirmek için elinden geleni yapacaktır. Tabii, Kobe'nin durumu ne olacak, sahalara nasıl dönecek bunu da görmek gerekiyor. Açıkçası genel menajer Mitch Kupchak'in yerinde olmak istemezdim.

2013-14 sezonu NBA şampiyonu sence kim olur?

Oklahoma City Thunder'ı favori görüyorum. Kevin Durant bu sezon inanılmaz bir performans ortaya koyuyor ve bence MVP ödülünü hakediyor.  Russell Westbrook sakatlıktan iyi bir şekilde döndü. Artık daha tecrübeliler ve yaptıkları hatalardan ders almış görünüyorlar. Geçen yıla gre benchleri de daha derin. Onları Batı'da durdurabilecek tek takım olarak da Spurs gözüküyor.

Yani Miami Heat'in "three-peat" yapabileceğine ihtimal vermiyorsun?

Hayır. Bunun da sebebi şu. Kendi deneyimlerimden biliyorum ki üst üste 3 kez NBA finali oynadıktan sonra 4. final oynamak için fiziksel olarak gücünüz kalmıyor, mazotunuz bitiyor. 2004'de Lakers'ın başına gelen şey de buydu. 4. kez finale çıktıklarında bedensel olarak tükenmişlerdi ve Pistons bu yorgunluğu en iyi şekilde değerlendirerek onları yenmişti.

Robert bu güzel sohbet için çok teşekkür ederim. Umarım Ekim ayında yeniden İstanbul'da görüşürüz.

Benim için zevkti. Ekim'de görüşmek üzere...

Kaynak: TotemSpor.Com / Spor

San Antonio Spurs Houston Rockets Mete Aktaş Spor Haberler

Bakmadan Geçme

Kırmızı Takım'dan Mavi Takıma kim geçti (Survivor)? Survivor'da Takım Değişikliği: Kırmızı Takım'dan Mavi Takıma Kim Geçti? Galatasaray Bankalar Birliği'nden çıkıyor mu, GS borcu ne kadar 2024? 24-25 Nisan Akaryakıt Fiyatları: Benzine ve motorine indirim veya zam var mı? 26 Nisan Cuma Hutbesi yayınlandı! 26 Nisan Cuma Hutbesi tam metni! 25-26 Nisan hava bugün ve yarın nasıl olacak? HAVA DURUMU! İstanbul'da yarın hava nasıl olacak, yağış var mı? Zaha neden yok? Adana Demirspor maçında Zaha neden yok, sakat mı, cezalı mı, yedek mi? Orlando Magic Cleveland Cavaliers NBA maçı CANLI izleme linki var mı, maç nereden nasıl izlenir? 26 Nisan Basketbol NBA CANLI İZLE! LA Lakers Denver Nuggets NBA maçı CANLI izleme linki var mı, maç nereden nasıl izlenir? 26 Nisan Basketbol NBA CANLI İZLE! BUSKİ Bursa su kesintisi: Bursa'da sular ne zaman gelecek? 25-26 Nisan 2024 Bursa su kesintisi listesi! Hudutsuz Sevda 30. Bölüm fragmanı yayınlandı mı? 25 Nisan Hudutsuz Sevda yeni bölüm fragmanı izleme linki var mı? İnci Taneleri 13. Bölüm fragmanı yayınlandı mı? 25 Nisan İnci Taneleri yeni bölüm fragmanı izleme linki var mı? Aldatmak 67. Bölüm fragmanı yayınlandı mı? 25 Nisan Aldatmak yeni bölüm fragmanı izleme linki var mı? KOSKİ Konya su kesintisi: Konya'da sular ne zaman gelecek? 25-26 Nisan 2024 Konya su kesintisi listesi! Kül Masalı 10. Bölüm fragmanı yayınlandı mı? 25 Nisan Kül Masalı yeni bölüm fragmanı izleme linki var mı?
500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title