Haberler

Buket Uzuner: "Roman Okumak Sorun Çözme Yeteneğini Geliştirir"

Güncelleme:

Türkiye'nin başarılı isimleri ile bir araya getirmek üzere düzenlediği Teneffüs Projesi, Yazar Buket Uzuner'le başladı.

Uzuner, ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampusu öğrencilerine tarih boyunca yarattığı farkındalık algısı ve ufuk açıcılığı ile devrimlere yol açan, verdiği ilhamla felsefî evrilmelere neden olan, özellikle adları gerçek tarihi kahramanlardan daha ünlenmiş kurgu karakterleri vasıtasıyla kişisel hayatlarımızda derin etkisi olan edebiyat üzerine bir seminer verdi. Bir grup öğrenciyle "Bir Hayalim Var" başlıklı bir atölye çalışması da gerçekleştiren Buket Uzuner, yaptığı konuşmada "Edebiyat Yapma"nın ve "Hayal Kurma"nın tek aşağılandığı kültürün bizim kültürümüz olduğunu belirterek şöyle dedi:

"Başka hiçbir dilde insanlar birbirlerine 'edebiyat yapma" diye hakaret etmiyor. Biz, hayalperestlik için de hakarete varan, ciddiye alınmayan, aşağılanan deyimlerin olduğu bir dilden geliyoruz. Hayal kurmanın ayıplandığı, kadınca bulunduğu, kadına ait, kadınsı her şeyin de çok aşağılandığı feodal bir kültürü sürdürmekte direniyoruz."

Roman Okumak Kadınsı Bulunuyor

İngiltere'de kişi başına düşen roman okuma oranının, kişi başına düşen maddi gelir kadar önemli olduğunu belirten Buket Uzuner, "Roman okuma sıklığı, bir kültür göstergesi olarak algılanıyor. Oysa bizde roman 35 yaşından sonra daha çok kadınların okuduğu, kadınsı bulunan bir şey" dedi. İmza günlerinde okurlarının büyük çoğunluğunun kadınlardan oluştuğunu, kuyrukta ender olarak bulunan 35 yaş üstü erkeklerin tümüne yakınının romanını eşi ya da kızı için aldığını belirten Uzuner, "Erkekler kitap okuduklarını ancak mesleki ya da tarih ve belgesel içerikli kitapları tercih ettiklerini söylüyorlar" dedi.

Mühendisin dünyayı algılayabilmesi için roman okumaya ihtiyacı var

Bir mühendisin dünyayı algılayabilmesi için problem çözebilmesi gerektiğine değinen Buket Uzuner, sayıların, problem çözmeye ve dünyayı anlayabilmemize yetmediğini, edebiyatın bu anlamda büyük katkısı olduğunu söyledi. Edebiyatın bir problemin nasıl çözüleceğini başkaları üzerinden anlamamızı sağladığını belirten Uzuner, şöyle dedi:

"Kendimizle ilgili problemimizi çözerken alınganlıklarımız, kırgınlıklarımız devreye girer. Ya da arkadaş veya iki kişi arasında bir sorun varken, özellikle konu sıcakken çözmesi çok zordur, empati kurmakta zorlanılır. Ama romanlar, başkalarının hayatı üzerinden, düşmanın da insan olduğunu, katilin neden eylemini gerçekleştirdiğini anlama olanağı verir. Bu yüzden roman okuyan kişiyle okumayan kişi arasında çok fark vardır. Roman okumak, insanla hayvan arasında en büyük fark olan empatiyi geliştirir"

"Hayal etmeye, hayal gücüne inanmak tercih edilmiş bir naifliktir"

Anne babaların çoğunlukla iyi niyetli bir şekilde, yaşadıkları toplumdan dışlanmamaları için yani onları korumak adına çocuklarının hayal güçlerini kırdıklarını söyleyen Buket Uzuner, sözlerine şöyle devam etti:

"Hayal etmeye, hayal gücüne inanmak bir saflıktır, aptallık değildir. Tercih edilmiş bir naifliktir. ABD'de ve Batı'nın iyi üniversitelerinde Türkiye'deki hayallerine karşılık bulamamış ve aslında Türkiye'de yaşamak isteyen pek çok başarılı genç var".

Kaynak: Bültenler / Kültür Sanat

Buket Uzuner Türkiye Kıbrıs Kültür Sanat Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title