Haberler

Bozdağ: "Abd Için Usame Bin Ladin Ne Anlama Geliyorsa Türkiye Için de Fetullah Gülen'in Aynı Anlama...

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 9 Kasım 2016'da yayımlanan AB-Türkiye İlerleme Raporu'nu eleştirerek, "Fetullahçı Terör Örgütü, PKK terör örgütü dahil pek çok terör örgütünün yayın organlarında ve başka yerlerde savunduğu görüşler maalesef bu raporlar aracılığıyla Türkiye'nin önüne gelmektedir.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 9 Kasım 2016'da yayımlanan AB- Türkiye İlerleme Raporu'nu eleştirerek, "Fetullahçı Terör Örgütü, PKK terör örgütü dahil pek çok terör örgütünün yayın organlarında ve başka yerlerde savunduğu görüşler maalesef bu raporlar aracılığıyla Türkiye'nin önüne gelmektedir. Objektif olmayan hiçbir raporun bizim yanımızda saygınlığı yoktur, olmayacaktır ama objektif olan her rapor, bizim için yol gösterici olacaktır. Biz o raporlardan bugüne kadar istifade ettik, bundan sonra da istifade etmeye devam edeceğiz." dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Adalet Bakanlığı ile bağlı kurumların 2017 yılı bütçesinin sunumunu yapan Bozdağ, hükümetleri döneminde diğer alanlarda olduğu gibi yargı alanında da reformlara ve köklü değişikliklere imza atmayı esas edindiklerini ve bunun gereğini yerine getirdiklerini söyledi.

Hak arama yollarını çoğalttıklarını, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolunu açtıklarını, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkını getirdiklerini, yargı alanında en önemli tarihi reformlardan biri olan istinaf kanun yolunu da 20 Temmuz 2016'da faaliyete geçirdiklerini anlatan Bozdağ, 20 Temmuz'un yargı alanında bir milat olduğunu vurguladı.

Bozdağ, istinaf kanun yolunun faaliyete geçmesinden sonra tahminlerine göre ceza davalarının yüzde 91'inin, hukuk davalarının yüzde 89'unun ve idari yargı davaların da yaklaşık yüzde 80'inin istinafta kesinleşeceğini, bunun da Yargıtay ve Danıştayın gerçekten bir içtihat mahkemesi vasfını kazanmasını sağlayacağını kaydetti.

-33 milyon tazminat

Geçen yıllarda gerçekleştirdikleri en önemli reformlar arasında, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkının tanınması ve İnsan Hakları Tazminat Komisyonunun kurulmasının bulunduğunu belirten Bozdağ, AİHM'nin, şu ana kadar verdiği kararlarında Tazminat Komisyonunun tüketilmesi gerekli bir başvuru yolu olduğunu bildirdiğini ve başvuraları reddettiğini söyledi.

İnsan Hakları Tazminat Komisyonunun 10 Kasım 2016 itibari ile 7 bin 993 başvuru aldığını, bunların 7 bin 554'ünü karara bağladığını, 3 bin 444 başvurunun kabul, 2 bin 292 başvurunun ise reddedildiğini anlatan Bozdağ, aynı nitelikte görülen bin 818 başvurunun ise birleştirildiğini aktardı. Bozdağ, "Kabul kararı verilen dosyalar açısından bu zamana kadar toplam 33 milyon Türk lirası tazminata hükmedilmiştir." diye konuştu.

-Olağanüstü hal süresince alınan tedbirler

Bekir Bozdağ, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün akabinde olağanüstü hal ilan edildiğini anımsatarak, "Olağanüstü hal süresince alınan bütün tedbirlerde, başta Anayasamız olmak üzere uluslararası yükümlülüklerimizden kaynaklanan 'zorunluluk' ve 'orantılılık' kriterlerine hassasiyetle uyulmaktadır. Bu süreçte temel hak ve özgürlüklere ilişkin olarak alınan tedbirler hakkında, Avrupa Konseyi de düzenli olarak bilgilendirilmektedir." dedi.

FETÖ'nün darbe teşebbüsünden sonra Fetullah Gülen'in iadesiyle ilgili harekete geçildiğini aktaran Bozdağ, devam eden soruşturma ve davalar kapsamında hazırlanmış dosyaların 19 Temmuz 2016'da ABD'ye hem acil tutuklama hem de iade talebiyle iletildiğini anımsattı.

Bozdağ, ABD'li yetkililerin acil tutuklama nedenlerinin neler olduğunu sorduğunu, bunun üzerine acil tutuklamayı gerektiren nedenlerin açık açık yazıldığını ve iletildiğini belirterek, ayrıca 23-24 Ağustos'ta uzman heyetlerin bir araya gelerek görüştüğünü söyledi.

Yakın zamanda ABD Adalet Bakanı'nı da ziyarete gittiklerinde konuyu görüştüklerini ifade eden Bozdağ, ABD ile Türkiye arasındaki anlaşmanın ilgili maddesine göre terörist Gülen'in iadesi için Türkiye'nin gönderdiği dosyanın gereklerinin yapılmadığını dile getirdi.

Terörist Gülen'in terör örgütünü yönetmeye devam ettiğini anlatan Bozdağ, "Dost ve müttefik bir ülkede, Türkiye'de darbe teşebbüsünde bulunmuş ve Türkiye aleyhine pek çok terör faaliyetini hala yöneten bir terör örgütü yöneticisi ve kurucusunun, herhangi bir kısıt getirilmeden faaliyetlerini sürdürüyor olması bizi fevkalade rahatsız etmektedir." diye konuştu.

Bozdağ, ABD ve ABD halkı için Usame bin Ladin ne anlama geliyorsa Türkiye ve Türk halkı için de Fetullah Gülen'in aynı anlama geldiğini belirterek, sürecin uzaması ve iadenin gerçekleşmemesinin Türkiye ve ABD ilişkilerine zarar vereceğinin tartışmasız olduğunu vurguladı.

-AB üyelik süreci

Bozdağ, Türkiye'nin AB'ye üyelik süreciyle ilgili de "AB müktesebatına yüksek oranda uyum sağladığımız halde belirli fasılların siyasi mülahazalarla açılmamasının AB ve AB'nin temel ilkeleriyle bağdaşmadığı ortadadır. Avrupa Birliği, çeşitli siyasi ve ekonomik saiklerle sürecin hızlı bir şekilde işlemesine mani olan tutumundan vazgeçmeli ve bu konudaki nihai kararını artık vermelidir." sözlerini sarfetti.

Bozdağ, AB'nin bu yılki Türkiye İlerleme Raporu'nun 9 Kasım 2016'da yayımlandığını hatırlatarak, Türkiye'ye gelen raportörlerin, komisyon başkan ve üyelerinin, temsilcilerin, hükümet yetkilileriyle, bürokratlarla da görüşmeler yaptığını ancak bu görüşmeleri raporlara yansıtmadıklarını ifade etti.

Belli çevrelerle yayın organlarında dile getirilen bir kısmı asılsız ve çarpıtma görüşlerin gerçek gibi raporlara yazıldığını anlatan Bozdağ, şöyle konuştu:

"Biz her defasında şunu ifade ediyoruz: Bize karşı objektif olun, subjektif raporlar koymayın. Rapor hazırlarken 'Tük makamlarıyla da görüştük, Türk yetkililerle görüştük, ona göre hazırladık' deyin. Bizimle yaptığınız görüşmeleri raporların meşruiyetini arttırıcı bir argüman olarak kullanmak yerine bizim söylediklerimizi ve doğru olan şeyleri raporlarınıza lütfen yansıtın. Ama görüyoruz ki Fetullahçı Terör Örgütü, PKK terör örgütü dahil pek çok terör örgütünün yayın organlarında ve başka yerlerde savunduğu görüşler maalesef bu raporlar aracılığıyla Türkiye'nin önüne gelmektedir. Objektif olmayan hiçbir raporun bizim yanımızda saygınlığı yoktur, olmayacaktır ama objektif olan her rapor, bizim için yol gösterici olacaktır. Biz o raporlardan bugüne kadar istifade ettik, bundan sonra da istifade etmeye devam edeceğiz."

Bozdağ, 222 adalet sarayı inşa edildiğini, 28 adalet sarayının yapımının devam ettiğini, 50 adalet sarayı projesinin de sürdüğünü anlatarak, bütün il ve ilçelerdeki adalet saraylarını önümüzdeki yıllarda yenilemeyi ve adalete uygun hale getirmeyi amaçladıklarını kaydetti.

-Hakim savcı sayısı

Hakim ve savcı sayısını arttırarak da adalet hizmetlerinin hızlanmasına büyük katkı verdiklerini anlatan Bozdağ, şu bilgileri paylaştı:

"Bugün itibariyle yargı mensubumuz 15 bin 718'e çıkarılmıştır. İhraç edilen 3 bin 659 kişi düşüldükten sonra kalan rakamdır bu. 2002'den bu yana hakim ve savcı sayımızda yüzde 68 oranında artış sağlanmıştır. 2016 yılında 3 bin 542 adli yargı hakim ve savcı adayı ile bin 68 idari yargı hakim ve savcı adayı olmak üzere toplam 4 bin 610 adayın da mesleğe kabulleri yapılmıştır. 24 Aralık 2016 tarihinde de 2 bin adli yargı hakim ve savcı adayı, 200 idari yargı hakim adayı, bin 500 avukatlık mesleğinden geçen hakim ve savcı adayı, 100 avukatlık mesleğinden geçen idari yargı hakim adayı olmak üzere toplam 3 bin 800 hakim ve savcı adayının alımına ilişkin sınav yapılacaktır. Bu sınavdan sonra da bunların stajları ve mesleğe kabulleri devam edecektir. Meslekten uzaklaştırılanlar nedeniyle yargıda bir boşluk oluşmayacağına, vatandaşımızın işlerinin aksamayacağına ve bu konuda her türlü tedbirin alındığına vurgu yapmak istiyorum. Bir daha herhangi bir sıkıntı oluşmasına izin verilmeyecektir."

-Hukuk eğitimi için çalışma yapılıyor

Bozdağ, personelde de 2002'ye oranla yüzde yüz artış yapıldığını belirterek, hukuk eğitimi konusunda YÖK ile beraber önemli bir çalışma yürütüldüğünü söyledi. Bozdağ, "Eğitimin süresinin uzatılması, müfredatın değiştirilmesi ve pek çok yeniliği içeren çok önemli bir reformu inşallah YÖK ile beraber hayata geçirmeyi planlıyoruz. Zira, hukuk fakültelerinin mezun ettiği öğrencileri en büyük istihdam edici Adalet Bakanlığıdır." diye konuştu.

Hakim, savcı, avukat sınav ve stajları hakkında önemli değişiklikleri önümüzdeki yıllarda yapacaklarını aktaran Bozdağ, avukatlarla ilgili sınav uygulamasını da 2017'de Avukatlık Kanunu'nda yapılacak düzenleme kapsamında getireceklerini bildirdi.

(Bitti)

Kaynak: AA / Politika

Avrupa Birliği Bekir Bozdağ Türkiye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title