Haberler

Bozdağ, Aa Editör Masası'nda

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Anayasa değişikliği teklifiyle, cumhurbaşkanının her türlü eylem ve işleminin yargı denetimine açık hale getirilmesinin öngörüldüğünü belirterek, "Sandıkta halk denetimi var, Anayasa Mahkemesinin cumhurbaşkanlığı kararnamesini denetimi var.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Anayasa değişikliği teklifiyle, cumhurbaşkanının her türlü eylem ve işleminin yargı denetimine açık hale getirilmesinin öngörüldüğünü belirterek, "Sandıkta halk denetimi var, Anayasa Mahkemesinin cumhurbaşkanlığı kararnamesini denetimi var. TBMM bütün işleri, iddia edilen suçlarla ilgili denetim yapabiliyor. Meclis seçim kararı alarak cumhurbaşkanının görevine son verebiliyor. Bütün bunlara baktığımızda bu sistemin tek adamlığa izin vermeyeceğini çok net göreceksiniz, çünkü sistemin özü tek adam değil, milletin adamı olana iktidar imkanı veriyor ve yasama ile yürütmeyi birbirinden tam ayırıp güçlendiriyor." dedi.

Bozdağ, AA Editör Masası'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Bozdağ, şu anda dört üyesinin hukukçu öğretim üyeleri ve avukatlar arasından cumhurbaşkanınca seçilen HSYK'nın diğer üyelerinin yedisinin adli, üçünün idari yargıdan, üçünün Yargıtay, ikisinin Danıştay, birinin de Adalet Akademisi Genel Kurulu üyeleri arasından seçildiğini anımsattı.

Meclise sundukları anayasa değişikliği teklifiyle HSYK'ya TBMM'nin üye seçmesine imkan sağlanacağını belirten Bozdağ, teklifin Meclisi güçlendirdiğini ve ilk defa Meclise, HSYK'ya üye seçme yetkisi verildiğini bildirdi.

Bakan Bozdağ, CHP Denizli Milletvekili Deniz Baykal'ın, anayasa değişikliği teklifi ile cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanların yargılanmasının zorlaştırıldığı iddiasına ilişkin, "Mevcut durumda cumhurbaşkanının siyasi sorumluluğu yoktur. Başbakan veya ilgisine göre ilgili bakan sorumludur, cumhurbaşkanının hiçbir sorumluluğu yoktur, sorumsuzdur cumhurbaşkanlığı makamı, siyasi sorumluluğu yoktur. Cezai sorumluluğu da sınırlıdır. Sadece vatana ihanetten dolayı cumhurbaşkanı TBMM'nin üye tam sayısının dörtte üçünün, yani 413 milletvekilinin kararıyla suçlandırılabilir. Yasamanın cumhurbaşkanını denetlemesi de yoktur." dedi.

Bozdağ, şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanına siyasi sorumluluk getiriliyor ve yasamanın cumhurbaşkanını değişik yöntemlerle denetleme imkanı getiriliyor. Siyasi sorumluluk neyle getiriliyor? Yürütme tek başlı hale geliyor, cumhurbaşkanı yürütmenin tek başı oluyor ve halk iradesiyle cumhurbaşkanını seçiyor, siyasal denetim yapıyor ve cumhurbaşkanını siyaseten sorumlu tutuyor. Belediye seçimleri oluyor, cumhurbaşkanı partisiyle seçime gireceği için oradan da bir denetim yapılacak, oradan da cumhurbaşkanı yaptığı işlerin nasıl algılandığı konusunda bir siyasal denetime tabi tutulacak. O da bir siyasi sorumluluktur.

Öte yandan Meclis, yürütmeye dönük bakanlara yazılı olarak soru sorabilecek, gündem dışı konuşmalarla Türkiye'nin yönetimine dair denetim yapabilecek, grup önerileri getirmek suretiyle yürütmenin yaptığı işlerle ilgili bugün olduğu gibi siyasal denetim, yasama denetimi yapabilecek. Bazı konulara ilişkin Meclis araştırması isteyerek denetim yapabilecek, memleket meseleleriyle ilgili genel görüşme açmak suretiyle denetim yapabilecek.

Bugün salt cumhurbaşkanını bu yolla denetleme imkanı yok. İlk defa bu geliyor. Şu anda cumhurbaşkanına, tek başına yaptığı işlemlerin tamamına karşı yargı yolu kapalı. Cumhurbaşkanının tek başına işlediği bütün iş ve işlemlere karşı yargı yolu açılıyor, yargı denetimi geliyor. Ayrıca cumhurbaşkanının şu anda resen imzaladığı emir ve kararlara karşı da yargı yolu kapalı, şimdi bunlara karşı da yargı denetimi açılıyor. Cumhurbaşkanı kararnamesi hem siyasal denetim bakımından Meclis'in, yasamanın denetimine tabi hem de yargısal denetim bakımından Anayasa Mahkemesinin denetimine tabidir. Bu yönüyle de bir denetim altına getiriliyor."

Bekir Bozdağ, AK Parti'nin anayasa değişikliği teklifiyle ilk defa cumhurbaşkanına ceza sorumluluğu getirildiğini vurgulayarak, "Sadece vatana ihanetle suçlanan cumhurbaşkanı işlediği iddia edilen bütün suçlardan dolayı suçlanabilecek ve Meclisin karar vermesi halinde de Yüce Divan'a sevk edilip yargılanmasının da yolu açılacaktır. 600 milletvekilinin 400'ünün kararıyla Yüce Divan'a gidilecek. Şu anda ise 550 milletvekilinin 413'ünün kararıyla Yüce Divan'a gidiliyor. Teklifte bir farklılaşma var, cumhurbaşkanı lehine bir düzenleme var ama karar nisabı bakımdan baktığınız zaman 550'de 413'le giderken, 600 vekilde 400'le gidiliyor. Yani cumhurbaşkanının Yüce Divan'a sevk nisabı cumhurbaşkanı aleyhine kolaylaştırılmış oldu, Meclisin lehine bir düzenleme yapılmış oldu." ifadesini kullandı.

"Devrim niteliğinde düzenlemeler"

Mevcut durumda cumhurbaşkanının Yüce Divan'da yargılanmasındaki belirsizliklere dikkati çeken Bozdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Cumhurbaşkanı Yüce Divan'a gitti. Divan kaç günde karar verecek? O belli değil. Karar verdi, mahkum etti, cumhurbaşkanlığı düşecek mi? O da belli değil. Şimdi süre konuldu ve o süre içerisinde karar vermekle mükellef tutuldu ve ceza alması halinde de cumhurbaşkanının görevi sona erecektir. Bütün bunların hepsi de cumhurbaşkanının hem hukuki hem siyasi hem de cezai sorumluluğu bakımından Türkiye'de devrim niteliğinde düzenlemelerdir ve bunların önemli bir kısmı ilk defa getirilmiştir. Nasıl cumhurbaşkanı tek adam olacaktır? Her türlü eylem ve işlemi yargı denetimine açık, sandıkta halk denetimi var, Anayasa Mahkemesinin cumhurbaşkanlığı kararnamesini denetimi var. TBMM bütün işleri, iddia edilen suçlarla ilgili denetim yapabiliyor, Meclis seçim kararı alarak cumhurbaşkanının görevine son verebiliyor. Bütün bunlara baktığımızda bu sistemin tek adamlığa izin vermeyeceğini çok net göreceksiniz. Çünkü sistemin özü tek adam değil, milletin adamı olana iktidar imkanı veriyor ve yasama ile yürütmeyi birbirinden tam ayırıp güçlendiriyor."

Anayasa değişikliği teklifinin, cumhurbaşkanlığı yardımcıları ve bakanların yargısal durumlarında değişiklik yapıp yapmayacağına dair, Bozdağ, "Cumhurbaşkanlığı yardımcıları ve bakanların sorumlulukları aynı, suçlandırma usulü aynı. Birine ayrı, birine ayrı suçlandırma usulü yok. Nitelikli çoğunlukla yapılıyor, tabi sayısal rakamlar yükseliyor." dedi.

Kılıçdaroğlu-Bahçeli görüşmesi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin TBMM'deki görüşmesi ve bu görüşmenin anayasa teklifinin 2. tur görüşmelerini etkileyip etkilemeyeceği konusunda Bozdağ, iki genel başkanın görüşmesini önemli bulduğunu belirterek, "Ne karar verirler, ona dair bir şey dememiz doğru değil. Çünkü sonuçta iki ayrı siyasi parti değerlendirme yapacak, görüşme yapacak. Biz sadece o görüşmeye saygı duyarız." karşılığını verdi.

Bozdağ, MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin kamuoyuna karşı net bir lider olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Yani bugüne kadar hangi konuda hangi kararı aldıysa, tabii kendi iç dinamikleriyle orada bir süreç elbette işliyordur ama halka verdiği sözlerin arkasında ben hep durduğunu gördüm. Sayın Bahçeli'nin bir konuda milletin önünde 'a' deyip sonra da 'b' şeklinde bir görüş değiştirdiğine bugüne kadar şahit olmadım, bugün de şahit olacağımızı düşünmüyorum."

(Sürecek)

Kaynak: AA / Güncel

Devlet Bahçeli Bekir Bozdağ Yargıtay Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title