Haberler

Bozdağ, Aa Editör Masası'nda

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, anayasa değişiklik teklifiyle Meclisin işlevsiz hale getirileceğine yönelik iddialara ilişkin, "Böyle bir şey yok. Bu sistem yürürlüğe girdiği zaman TBMM bugünkünden daha güçlü hale gelecektir.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, anayasa değişiklik teklifiyle Meclisin işlevsiz hale getirileceğine yönelik iddialara ilişkin, "Böyle bir şey yok. Bu sistem yürürlüğe girdiği zaman TBMM bugünkünden daha güçlü hale gelecektir." dedi.

Bozdağ, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Anayasa değişikliği teklifinde cumhurbaşkanına tanınan yetkilere yönelik eleştiriler hatırlatılarak, "Bu anayasa değişikliği ile TBMM'nin yetkisi azaltılıyor mu? TBMM işlevsiz hale mi geliyor? Cumhurbaşkanının Meclisi gerekçe göstermeksizin fesih yetkisi kamuoyunca tartışılıyor. Cumhurbaşkanı gerekçe göstermeden Meclisi feshedebilecek mi? TBMM ile cumhurbaşkanı arasındaki kanun çıkarma yetkisi nasıl ayrışıyor?" sorusunun yöneltilmesi üzerine Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Meclis yok olacak." anlamına gelen değerlendirmeler yaptığını hatırlattı.

"Cumhurbaşkanlığı sistemi gelirse TBMM kapanacak." gibi yalan üzerine propaganda yapıldığını dile getiren Bozdağ, "Böyle bir şey yok. Bu sistem yürürlüğe girdiği zaman TBMM bugünkünden daha güçlü hale gelecektir." diye konuştu.

Mevcut sistemde halkın sadece yasama üyelerini seçtiğine dikkati çeken Bakan Bozdağ, "Yürütme, yasamanın içinden çıkıyor." ifadesini kullandı. Bozdağ, yürütme olmak için yasamanın çoğunluğunu elinde bulundurmak gerektiğine, Genel Kurulda denilenin yaptırılabilmesi için bunun şart olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

"Bugün parlamentoda AK Parti Grubu'nun istemediği bir kanun görüşülebilir mi? Görüşülemez. AK Parti'nin istemediği bir denetim yapılabilir mi? Yapılamaz. Yasama da denetim de şu anda iktidar kimse onun izin verdiği veya istediği kadardır. Bu, sadece bugünkü hükümetler için mi geçerli? Hayır. Bugüne kadar gelmiş geçmiş hükümetler için de aynı şey geçerli. Şimdi yasama tam ayrılıyor yürütmeyle, yürütme de tam ayrılıyor yasamadan. Halk yasamayı doğrudan seçecek, yürütmeyi doğrudan seçecek. Kime yasama denetimi görevi veriyorsa onu belirleyecek, kime de yürütme görevi veriyorsa onu ayrı ayrı belirleyecek. Bu, yasama içinden çıkan hükümet uygulamasına son verecek. Bu son derece önemli."

Bozdağ, mevcut sistemde kanunlaşan metinlerin yüzde 99'unun kanun tasarısı, kalanının ise kanun teklifi olduğunu belirterek, "O da hükümetin hazırlayıp ya bir vekile verdirdiği ya da bir vekilin verip de hükümetin onayladığı tekliflerdir." dedi.

Yeni düzenlemeyle hükümetin kanun tasarısı verme yetkisinin olmayacağını, kanun tekliflerinin milletvekillerince verileceğini aktaran Bozdağ, "Yasalaşma işini başlatacak da sonuçlandıracak da milletvekili olacaktır. Sadece cumhurbaşkanı bütçe kanun teklifini parlamentoya gönderecektir. Şimdi soruyorum, sadece hükümetin gönderdiği tasarıları yasalaştıran parlamento mu daha güçlüdür bugünkünden, yoksa hükümetin tasarı göndermesinin yasak olduğu, teklifin sadece vekil tarafından verildiği parlamento mu daha güçlü? Güçlendiriyor bu, son derece önemli ve büyük bir adım." ifadelerini kullandı.

"Meclisi güçlendiriyor"

Komisyon görüşmelerinde, Genel Kurulda bakanların da yer aldığını anımsatan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Anayasa değişikliği görüşülüyor, Adalet Bakanı olarak komisyonda, Genel Kurulda ben oturuyorum. Yeni dönemde komisyonda da Genel Kurulda da bakan oturmayacak. Milletvekilleri kendi oturup kendi istişare edecek kanunu, kendi değerlendirecek, neresini istiyorsa değiştirecek, neresini istiyorsa aynen kabul edilecek. Yani bakanın müdahalesi yok görüşme sırasında. Peki ne yapacak? Cumhurbaşkanı bir kanuna ihtiyacı olduğu zaman Meclise bir mesaj gönderecek, 'Benim şu kanuna ihtiyacım var, lütfen bunu çıkarır mısınız?' anlamında. Yani Meclise ricacı olan bir cumhurbaşkanlığı haline dönüştürülüyor yeni sistemde cumhurbaşkanı. Ama şimdi yürütme, eğer iktidarla aynıysa cumhurbaşkanı ikisini beraber götürüyor zaten, cumhurbaşkanı aynı zamanda yürütmenin de başı şu anda. Ama yeni sistemde mesaj gönderiyor. Peki Meclis bu durumda yürütme karşısında zayıflıyor mu, güçleniyor mu? Yapmak isterse yapacaktır, isterse yapmaz. Bu son derece önemli bir konu, Meclisi güçlendiriyor."

"Kardeşim, gensoru sistem gereği yok"

Yasama denetiminde de aynı durumun geçerli olduğunu anlatan Bakan Bozdağ, bununla ilgili mevcut sistemde Mecliste soru, gensoru, Meclis Araştırması, genel görüşme, Meclis Soruşturmasının bulunduğunu hatırlattı.

"Bunların hangisi bugüne kadar aktif olarak, hükümete rağmen, parlamenter sistemde işlemiştir veya işletilmiştir?" diye soran Bozdağ, böyle bir örneğin bulunmadığını söyledi. 1961 Anayasası yürürlüğe girdiğinden bugüne 261 gensoru verildiğini aktaran Bozdağ, bunlardan sadece ikisinin, onların da hükümetin onayıyla kabul edildiğini vurguladı.

İktidar grubu mensuplarının kendilerini iktidarın parçası olarak gördüğünü, bu nedenle denetimde iktidara zarar gelecek şeylerin olmasını istemediğini ifade eden Bozdağ, yeni düzenlemeyle yasama ayrı olacağı için denetimde tekelin yasamaya geçtiğini belirtti. Böylelikle daha etkin bir denetimin olacağını dile getiren Bekir Bozdağ, "Hem milletvekilleri daha güçlü olacak bugünkü sisteme göre hem yasamada tekel ve münhasır yetkisi tartışmasız olacak hem de yasama denetimi bugünkünden daha etkin bir şekilde olacak." dedi.

Değişiklikte kaldırılan gensoru ve güvenoyu tartışmalarına da değinen Bozdağ, şöyle konuştu:

"Şimdi konuşuyorlar, 'Gensoru burada yok. Niye gensoru yok?' Kardeşim, gensoru sistem gereği yok burada. Eskiden parlamento veriyordu güvenoyunu, şimdi vermeyecek. Niye vermeyecek? İktidar parlamentodan çıkmadığı için vermeyecek. Şimdi iktidar sandıktan çıkacak, halkın iradesinden çıkacak, güvenoyunu halk verecek. Anlayamadıkları bu. Biz diyoruz, 'Yok' diyorlar. Biz, 'Sistem değişti' diyoruz. Parlamenter sistemde devam edip güvenoyunu kaldırsak eleştirme hakkın var. Biz cumhurbaşkanı sistemini getiriyoruz, dolayısıyla güvenoyunu da sadece halk verecektir."

Cumhurbaşkanlığı kararnamesi

Bozdağ, cumhurbaşkanlığı kararnamesi konusunun da çarpıtmaya muhatap olduğunun altını çizerek, hükümetin mevcut sistemde kanun hükmünde kararname yetkisi olduğunu hatırlattı. Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunun da kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisinin olduğunu bildiren Bozdağ, cumhurbaşkanının müstakil kararname çıkarma yetkisinin de olduğunu anımsattı. Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hukuka yeni giren bir şey olmadığını vurgulayan Bozdağ, şunları söyledi:

"Muhalefet şunu söylüyor. 'Yasama yetkisini cumhurbaşkanına devrediyorlar. Yasama yetkisi tamamen cumhurbaşkanına geçiyor, parlamento etkisizleştiriliyor.' Onların kullandığı argüman bu. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle insan haklarına ilişkin kısımlar düzenlenmeyecek. Yani anayasadaki temel haklar düzenlenmeyecek. Siyasi haklar ve ödevler düzenlenmeyecek. Yasamaya ilişkin konular düzenlenmeyecek. Yargıya ilişkin konular düzenlenmeyecek. Diğer bir ifadeyle anayasada kanunla düzenleneceği öngörülen hiçbir konu cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenmeyecek. Bunun anlamı nedir? Anayasa'da baktık tam 82 maddede, 'Bu konu kanunla düzenlenir.' kuralı var. 177 madde bugünkü Anayasa, 82'sinde diyor ki 'Kanunla düzenlenir.' Şu anda kanunla düzenlenmiş olan alanlar var. Oralarda da 'Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenleme yapamazsın.' diyor. Türkiye'de kanunla düzenlenmemiş bir konu var mı? Hemen hemen her konuda kanun var. Peki neyi düzenleyecek cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle? Sadece bakanlıkların kurulması, merkez ve taşra teşkilatları, bunların görev ve yetkileriyle ilgili."

Yürütmenin daha etkin, verimli çalışmasını sağlamak için bu yetkinin verildiğini ifade eden Bozdağ, "Yoksa Meclisin tüm diğer alanlarıyla ilgili değil, sınırlı bir alanda, sadece bakanlıkların taşra ve merkez teşkilatları ve yürütmeyle ilgili bazı konularla sınırlı olarak veriliyor." açıklamasında bulundu. Bununla ilgili denetimin de getirildiğini dile getiren Bozdağ, şöyle devam etti:

"Kim denetleyecek bunu? Bir, Anayasa Mahkemesinin denetimine açılıyor. Anayasaya aykırı yapamayacaktır, anayasaya uygun olacak ve Anayasa Mahkemesi bunu denetleyecektir. İkinci kim denetleyecek? Meclis denetleyecektir. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi olan konuda Meclis bir kanun çıkarmak suretiyle cumhurbaşkanlığı kararnamesini de yürürlükten kaldırabilecektir. O zaman cumhurbaşkanlığı kararnamesinin bir hükmü kalacak mı? Kalmayacaktır. Bu da Meclisi cumhurbaşkanı karşısında güçlendiren diğer bir konu. 'Kararname çıkardım, yapmadın, kendim yapıyorum.' dediğinde Meclis diyecek ki 'Dur bakayım, sen bunu çıkardın ama bu yanlış. Ben çıkardığım kanunla bu kararnameyi yürürlükten kaldırıyor.' diyerek kaldırabilecektir."

"Abartılı çarpıtma, yalan"

Değişiklik teklifiyle ilgili "Meclis'i fesih yetkisi cumhurbaşkanına veriliyor." yönündeki eleştirileri de hatırlatan Bozdağ, "Bu da büyük bir abartılı çarpıtma ve yalan." diye konuştu. Bunun ilk defa verilmediğini, mevcut Anayasa'da bu yetkinin bulunduğunu belirten Adalet Bakanı Bozdağ, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Yokmuş da ilk defa geliyormuş gibi takdim ediyorlar. Ayıptır, günahtır. Anayasa'da yazan bir şeyi ilk defa geliyormuş gibi nasıl takdim ediyorlar, yüzleri de kızarmadan bunu söylüyorlar. Nitekim Sayın Cumhurbaşkanı, 7 Haziran 2015 seçimleri sonrasında Anayasa'nın 116. maddesindeki yetkisini kullanmış, Meclis seçimlerini yenileme kararı almış ve 1 Kasım 2015'te de Meclis seçimleri yenilenmiştir. Peki bu teklif ne getiriyor? Bu teklif ilk defa Meclise cumhurbaşkanlığı seçimlerini yenileme yetkisi veriyor. Bunu gizliyorlar. Meclisi güçlendiriyor esasında. Cumhurbaşkanı, bu tekliften sonra yetkisini yine kullanabilecek mi, kullanabilecek ama hiçbir müeyyidesi yoktu. Ama şimdi diyelim cumhurbaşkanı, Meclis seçimlerini yenileme kararı verdiği zaman kendi seçimini de yenilemiş olacak. Müeyyide getiriyor bu, keyfi kullanmasın diye. 7 Haziran'da kullanıldı, cumhurbaşkanı seçimi yenilendi mi? Yenilenmedi. Ama şimdi Meclis seçimini yenileme kararı alınca kendi de seçime gidecek. Zaten iki dönem için seçilebiliyor. Bir dönemin diyelim ikinci senesinde kullandı, üç senesini kendi silip atacak. Bir daha seçilip seçilemeyeceği de belli olmayacak. O zaman cumhurbaşkanı Meclisi fesih yetkisini kullanıp Meclisi seçime kolay kolay, keyfi bir şekilde götürebilir mi? Yapamaz. Bu şimdikine göre cumhurbaşkanının elini zayıflatıyor. Cumhurbaşkanının Meclisi fesih yetkisini kullanmasını zorlaştırıyor, kullanması halinde de kendi seçimini yenileme müeyyidesiyle müeyyidelendiriyor. Bu Meclisi zayıflatır mı? Koruma altına alıyor. Öte yandan Meclise de ilk defa cumhurbaşkanı seçimini yenileme yetkisi veriyor."

"İlk defa Meclise böyle bir yetki veriliyor"

Meclisin Türkiye tarihinde ilk defa cumhurbaşkanının görevine, seçim kararı almak suretiyle son verme yetkisiyle donatılacağına dikkati çeken Bozdağ, "Bu, Meclisi etkisizleştiriyor mu yoksa güçlendiriyor mu? Güçlendiriyor ama Sayın Kılıçdaroğlu, 'Meclis yok oluyor.' diye bağırıyor. Şimdi Meclisin bugün böyle bir yetkisi var mı? Yok. İlk defa Meclise böyle bir yetki veriliyor ve bu yetkiyle Meclis güçlendiriliyor." ifadelerini kullandı.

Şu anda insanların, seçime gidildiğinde istikrar baskısı nedeniyle istemedikleri partilere oy vermek durumunda kalabildiğini dile getiren Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, şunları kaydetti:

"Adam, A partisini tutuyor ama ekonomi falan filan hesabı yapınca 'Bizim partinin iktidar şansı yok, o zaman falanca gelmesin, şunlar bana daha yakın.' diyor, götürüp oyunu kerhen istemediği bir partiye veriyor. Ama yeni dönemde insanlar kerhen oy vermekten de kurtulacak. Çünkü yasamaya ayrı yürütmeye ayrı oy verecek. İstikrar endişesiyle oyunu götürecek, cumhurbaşkanı adaylarından birine verecek ama öte yandan da yasamada hangi partiyi tutuyorsa o partiye oy verecek. Belki cumhurbaşkanıyla yasama çoğunluğu ayrı ellerde olacak. Nitekim belediye seçimlerinde görüyoruz, belediye meclisinde ayrı, il genel meclisinde ayrı, büyükşehirde ayrı, başkanlık seçiminde ayrı oy kullanıyor insanlar. Bu imkan da eline geçmiş olacak ve vatandaş bunun ayarını bizden daha iyi vallahi billahi verecektir, hiç endişe etmeyin."

(Sürecek)

Kaynak: AA / Güncel

Kemal Kılıçdaroğlu Anadolu Ajansı Bekir Bozdağ Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title