TÜM KATEGORİLER
BM En Az Gelişmiş Ülkeler Toplantısı
ANTALYA (AA) – Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, en az gelişmiş ülkelerin sorunlarına çare aramanın insani bir yükümlülük olduğunu belirterek, "Yoksulluk ve işsizlik gibi sorunları yenerek, terörizm ve aşırıcılığı besleyen koşulları da ortadan kaldırmış olacağız." dedi.
ANTALYA (AA) – Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, en az gelişmiş ülkelerin sorunlarına çare aramanın insani bir yükümlülük olduğunu belirterek, "Yoksulluk ve işsizlik gibi sorunları yenerek, terörizm ve aşırıcılığı besleyen koşulları da ortadan kaldırmış olacağız." dedi.
Titanic Belek Otel'de düzenlenen Birleşmiş Milletler'in (BM) En Az Gelişmiş Ülkelere Yönelik İstanbul Eylem Programı'nın Yüksek Düzeyli Kapsamlı Ara Dönem Gözden Geçirme Toplantısı'nın açılışında konuşan Çavuşoğlu, 2011'de BM En Az Gelişmiş Ülkeler Dördüncü Konferansı'nın İstanbul'da gerçekleştirildiğini ve söz konusu ülkelerin 10 yıllık kalkınma stratejilerinin bu toplantıda kabul edildiğini hatırlattı.
Çavuşoğlu, üç gün sürecek toplantıda, İstanbul Eylem Programı'nın uygulanmasında hangi aşamada olunduğunun değerlendirileceğini dile getirerek, toplantının hedeflerini, tecrübelerin paylaşılması, ortaya çıkan ihtiyaç ve zorlukları tespit edilmesi, yeni ortaklıklar geliştirilmesi ve uygulama sürecinin etkin şekilde izlenmesini olarak sıraladı.
En az gelişmiş ülkelerin sorunlarına çare aramanın, insani bir yükümlülük olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, "Yoksulluk ve işsizlik gibi sorunları yenerek, terörizm ve aşırıcılığı besleyen koşulları da ortadan kaldırmış olacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Bu ülkelerin üretkenliğinin arttırılması halinde, 900 milyonu bulan nüfusla, küresel ekonomik büyümenin itici güçlerinden biri haline gelebileceğine işaret eden Çavuşoğlu, "En az gelişmiş ülkelerin alt yapılarını ve idari kapasitelerini geliştirebilmek için mali ve teknik desteğimizi artırmalıyız." diye konuştu.
Çavuşoğlu ayrıca, bu ülkeler için sürdürülebilir kalkınma finansmanının da önem arz ettiğini belirterek, son yıllarda bu yardımlarda düşüş gözlendiğini ve bu düşüşün endişe verici bir eğilim olduğunu dile getirdi.
Donör ülkelerin, milli gelirlerinin binde 7'si oranında resmi kalkınma yardımı yapmaları ve toplam rakamın da binde 15 ila 20'sinin en az gelişmiş ülkelere tahsis edilmesi yönündeki küresel taahhütlerinin mutlaka uygulanması gerektiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, en az gelişmiş ülkelerde ticaret ve yatırımların, istihdama, kapsayıcı büyümeye ve refaha olan katkısını güçlendirmenin gerekliliğini vurguladı.
Çavuşoğlu, en az gelişmiş ülkelerin küresel ticaretteki payının artırılması ve küresel ihracattaki payının da 2020 itibariyle iki katına çıkartılmasının hedeflemesi gerektiğini kaydederek, alt yapı eksikliğinin giderilmesi, açlık ve yoksulluğun sona erdirilmesinin de gerekli olduğuna değindi.
En az gelişmiş ülkelerde yaşayan nüfusun yaklaşık beşte birinin yeterli düzeyde gıdaya erişemediğine işaret eden Çavuşoğlu, bu ülkelerdeki bilim ve teknoloji kapasitesinin geliştirilmesinin önemine dikkati çekerek, insani ve sosyal gelişimin sürdürülebilir kalkınma için vazgeçilmez olduğunu söyledi.
Bakan Çavuşoğlu, "Eğitim yoluyla insana yapılacak yatırım, istihdamın ve güçlü büyümenin kapısını açacaktır." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin en az gelişmiş ülkelere yılda 200 milyon dolar katkı sağlamayı taahhüt ettiğini anımsatan Çavuşoğlu, ülkenin verilen taahhüdün de üzerine çıkarak, senede ortalama 300 milyon dolar katkı yaptığını ve öte yandan acil insani yardımlarını, uzun vadeli kalkınma yardımlarını ve kapasite inşası faaliyetleriyle tamamladığını aktararak şöyle devam etti:
" Türkiye, üzerine düşeni yapmaya kararlıdır. Resmi kalkınma yardımlarımız, 2010 yılında 1 milyar dolar civarındaydı. 2015'te 3,9 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, milli gelirimizin binde 54'üne karşılık geliyor."
Çavuşoğlu, Türkiye'nin G-20 Dönem başkanlığı sırasında, kalkınma konusunu G-20 gündeminin merkezine yerleştirdiğini ve kapsayıcılık ilkesine vurgu yaptığına işaret ederek şöyle konuştu:
"En az gelişmiş ülkelerin sorunlarını, G-20 gündemine taşımaya devam edeceğiz. Bu toplantı sonucunda kabul edeceğimiz siyasi bildirge, en az gelişmiş ülkelerin sorunlarının çözümünde önemli bir rol oynayacak. Eğer birlikte çalışırsak, daha zengin ve daha adil bir dünya oluşturabiliriz. Bunu başaramazsak, hepimiz kaybederiz."
