TÜM KATEGORİLER
Çiçek: "Bizim Herhangi Bir Müracaatımız Yok"
TBMM Başkanı Çiçek: "Şunu herkesin bilmesi lazım ki meclis başkanı olarak benim ve meclis başkanlığı olarak bizim herhangi bir müracaatımız yok.''
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Soruşturma Komisyonu çalışmalarına yayın yasağı getirilmesi iddialarına ilişkin, "Şunu herkesin bilmesi lazım ki meclis başkanı olarak benim ve meclis başkanlığı olarak bizim herhangi bir müracaatımız yok. Bu tümüyle yalandır. Yalan üzerine bir beyanat icra edilmesi en az yalan kadar kötü ve çirkindir" dedi.
Resmi temaslarda bulunmak üzere Arnavutluk'ta bulunan Çiçek, gazetecilere yaptığı açıklamada, Kılıçdaroğlu'nun yaptığı açıklama nedeniyle üzüldüğünü belirterek, "Evvela, parti başkanı konumundaki bir siyaset adamının yapacağı açıklamaların iyi temellendirilmesi gerekir" diye konuştu.
Çiçek, ayaküstü, gelişi güzel, gerçekle alakası olmayan bir kısım iddialar üzerinden meclis başkanını suçlamak gibi bir çabanın içerisine düşülmesinin bu kişi için bir zaaf olduğunu belirterek, "Şunu herkesin bilmesi lazım ki meclis başkanı olarak benim ve meclis başkanlığı olarak bizim herhangi bir müracaatımız yok. Bu tümüyle yalandır. Yalan üzerine bir beyanat icra edilmesi en az yalan kadar kötü ve çirkindir" ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun zaman zaman gerekli araştırmayı yapmadan açıklamada bulunduğunu kaydeden Çiçek, "Belli ki danışmanlarında da sıkıntı var, halbuki o partide çok değerli hukukçular var, onlarla konuşsa ve ondan sonra bu ayaküstü ithamları yapmasa iyi olacak" şeklinde konuştu.
Çiçek, mahkemeye herhangi bir müracaatta bulunmadıklarını vurgulayarak, "Buna hakkımız da yok, haddimiz de yok" diye konuştu.
Mecliste kurulmuş olan bir Soruşturma Komisyonu olduğunu hatırlatan Çiçek, şunları söyledi:
"Hep ifade etmeye çalıştık ki en evvel, soruşturma komisyonunun görevleri konusunda bazı kesimlerin bilgisizliği var. Anlaşılıyor ki Sayın Kılıçdaroğlu da bunlardan bir tanesidir. Soruşturma Komisyonu bir yargısal faaliyet yapıyor. Hiçbir yerden izin almadan, hiçbir yerin onayına tabi olmadan tüm sorumluluğu kendi üzerinde olan bir çalışma yapıyor. Sorumluluk komisyona ait. Dolayısıyla bir savcılık faaliyeti yapıyor. Ankara Savcılığı, İstanbul ya da İzmir savcılıkları önüne gelen olayla ilgili soruşturma yaparken hangi yetkilere sahipse, Soruşturma Komisyonu da bu yetkilere sahiptir. Yazışmaları doğrudan kendisi yapar. Bir yerden bir talepte bulunacaksa bunu doğrudan kendisi yapar. Nasıl hazırlık soruşturmasına adalet bakanı başta olmak üzere herhangi bir kişinin müdahale etmesi hukuken doğru değilse meclis başkanı olarak biz bu Soruşturma Komisyonunun faaliyetlerine müdahale edemeyiz."
"HİÇBİR YOLSUZLUĞU HİMAYE ETMEDİK, ETMİYORUZ"
Çiçek, meclis başkanı ile komisyon arasındaki ilişkilerin doğru bir zemine oturtulması gerektiğini kaydederek, Soruşturma Komisyonu'nun bu faaliyetini sürdürürken Meclis İçtüzüğü'nden çok Ceza Muhakemesi Kanununa göre yaptığını söyledi.
"Dolayısıyla meclis başkanı ve meclis başkanlığı olarak biz hiçbir yolsuzluğu himaye etmedik, etmiyoruz" diyen Çiçek, şunları kaydetti:
"Bütün tahrik ve yerli yersiz açıklamalara rağmen, yolsuzlukların ortaya çıkması noktasında hiçbir olumsuz çabanın gayretin içinde olmadık, olmamaya çalışıyoruz. Bu tür konuları biz hukuk çerçevesinde değerlendirdik, değerlendirmeye de gayret ediyoruz. Eğer birileri meclis başkanının ve meclis başkanlığının sorumluluğunu bir tartışma konusu yapacaksa, beyanat konusu yapacaksa evvela Ceza Muhakemesi Kanunu ve meclis soruşturması müessesinin nasıl çalıştığı ile ilgili doğru bilgiye sahip olması ve kamuyounu da yanıltmaması gerekir diye düşünüyorum. Üstelik, eğer mahkeme böyle bir karar verdiyse, o mahkemeden talebi kimin yaptığını öğrenip ona göre yapmaları lazım. Bana Ankara'dan fakslanana göre, 2014/4205 sayılı değişik kararı Ankara 7. Sulh Ceza Mahkemesi vermiş. Orada meclis başkanı demiyor, başkanlık da demiyor. Ankara Cumhuriyet Başsavclığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu, 24.11.2014 tarih ve 2014/57 sayılı basın muhabera No'lu yazısı ile TBMM Başkanlığı 9/Esas numaralı Meclis Soruşturma Komisyonu'nun talebi üzerine yapıyor bunu, meclis başkanının talebi üzerine değil. İçinde 'meclis' lafı geçiyor diye meclis başkanı bu işi talep etti demek kadar abes bir şey yok."
