Haberler

Bingöl'de 'Alevilik Sempozyumu' Devam Ediyor

Bingöl Üniversitesi tarafından düzenlen ve 3 gün sürecek olan 'Geçmişten Günümüze Alevilik 1.Uluslararası Sempozyumu' devam ediyor.

Bingöl Üniversitesi tarafından düzenlen ve 3 gün sürecek olan 'Geçmişten Günümüze Alevilik 1. Uluslararası Sempozyumu' devam ediyor.

Sempozyumun ikinci günü, rektörlük konferans salonu ve Fen Edebiyat Fakültesi konferans salonunda yapılan oturumlarla sürdü. Yoğun katılımın gerçekleştiği sempozyumda; Aleviliğin tarihi, Alevilerin sosyal hayatları, Alevi-Suni ilişkileri, Alevilik üzerinde oynanan oyunlar anlatılarak tartışmaya açıldı.

Rektörlük konferans salonunda gerçekleştirilen 3. oturumda 'Alevi-Bektaşi inanç ve ritüellerinin türbe plan ve mimarisi üzerine etkisi' konusunda konuşan Bingöl Üniversitesi öğretim görevlisi Nebi Butasım, yapılan araştırmalarda Bingöl'ün Adaklı ilçesine bağlı Yeldeğirmeni köyünde yedigen planlı Yusuf Rıza Efendi'ye ait türbe bulunduğu söyledi. Osmanlı, Selçuklu, diğer Türk devletleri ve İslam devletlerinde özellikle türbe mimarisinin yedigen plan üzerine kurgulanmadığını kaydeden Butasım, "Daha önce sanat tarihi camiasında özellikle Anadolu'da yedigen plan bilinmezdi. Zaten Selçuklu ve Osmanlılarda kullanılan türbe planları kare, dikdörtgen, dairesel altıgen, sekizgendi. Yalnız bu son araştırmalarımızda Anadolu coğrafyasında bilinmeyen yedigen planlı bir türbe olduğunu keşfettik. Bu türbenin Alevilerin yaşadığı yerde olmasıdır. Günümüzde Adaklı ilçesine bağlı Yeldeğirmeni köyünde Yusuf Rıza Efendi Türbesi'dir. Bu köy ve çevresindeki köylerin tümünde Alevi vatandaşlarımız oturduğu bölgedir" dedi.

"YUSUF RIZA EFENDİ ALEVİ DEĞİLDİR"

Yusuf Rıza Efendi'nin Sünni bir alim olduğunu kaydeden Butasım, "Yusuf Rıza Efendi kesinlikle bir Alevi değildir. Bu yedigen türbe mantığı Bulgaristan'da vardır. 14. 15. 16. ve 17. yüzyıllarda Demir Baba, Akyazılı Sultan Baba ve Kademli Baba gibi Alevi Bektaşi pirlerinin olduğu tekkelerin tümü yedigen planlıdır. Bu yedigen planda araştırmacılar ve bizim görüşümüze göre yedinci imam ve 12 imamın soyuna bağlılık gibi bir sembol ifade ediyor" diye konuştu.

Yeldeğirmeni köyünde bulunan Yusuf Rıza Efendi Türbesi'nde menfi olan Yusuf Rıza'nın, Hz. Muhammed'in (sav) soyundan geldiğinin teyit edildiğini ifade eden Butasım, "Bu bağlamda hem Aleviliğin hem Bektaşiliğin ve Suni İslam dünyasının buna tasavvuf akımlarının İslam inanç sistemi içerisinde bir düşünce olduğunu göstermiş oluyor. Örneğin Demir Baba Türbesi yedigen planlıdır ve üzerinde, 'La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim' lafzı da bunların İslam içerisinde bir tasavvuf olduğunu açıkça göstermektedir" şeklinde konuştu.

Bingöl Üniversitesi tarafından sempozyumun Alevi ve Sünni kesimin birbirine yakınlaştıracağını vurgulayan Butasım, "Bingöl Üniversitesi'nin daha önce Alevilik sempozyumu veya Alevilik çalıştayı olmuştur. Bu ilk kez uluslararası düzeyde düzenlenen bir Alevilik sempozyumudur. Alevilik ve Bektaşilik bağlamında Alevi ve Sünnilerin birbirlerini tanımaları açısından, ortak bir birliktelik, kültür oluşturmaları açısından çok önemlidir" ifadelerini kullandı. - BİNGÖL

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel

Yerel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title