İbrahim Keresteci Basın Ödülleri Sahiplerini Buldu

Memur-Sen'e bağlı Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası'nın (Bem-Bir-Sen) 20.kuruluş yıl dönümünde, İbrahim Keresteci Basın Ödülleri sahiplerini buldu.

Ödül törenine, Devlet Personel Başkanı Mehmet Ali Kumbuzoğlu, Tapu Kadastro Genel Müdür Davut Güney, RTÜK Genel Başkanı Hasan Tasin Fendoğlu, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ile çok sayıda gazeteci ve davetli katıldı.

Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, törenin açılışında yaptığı konuşmada, sendikanın kuruluş yıldönümünün, 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler Günü ile birlikte anılmasının ayrı bir öneme sahip olduğunu belirtti. Turbay, Türkiye'de basın çalışanlarının özlük hakları konusunda bugüne kadar yapılmış olan düzenlemeler ihtiyaçların sadece bir bölümünü karşıladığını söyledi. Özellikle yurt dışı görevlerde, savaş ortamının hakim olduğu ülkelerde görev yapan basın çalışanlarının hiçbir şekilde can güvenliğinin olmadığını vurgulayan Turbay, "Yurt içinde görev yapan arkadaşlarımızdan da özellikle eylem ya da adli olayların takip eden basın çalışanlarımız da her an risk altındadır. Basın çalışanları arkadaşlarımızın iş güvenceleri bulunmamaktadır. Özellikle son üç dört aydır yoğun şekilde işten çıkarmalar yaşanmaktadır" dedi.

-"DEVLET TEK, YÜRÜTMENİN BAŞI HÜKÜMETTİR"-

"Devlet tek, yürütmenin başı hükümettir" diyen Turbay paralel bir devlet anlayışı kimden gelirse gelsin kabul edilemeyeceğine vurgu yaptı. Bugün kaldırılmış olan vesayetlerin yerine yenilerini koyma mücadelesinin, ya da halka yapılan "vesayetten vesayet beğen" dayatmasının asla karşılık bulamayacağını belirten Turbay şunları kaydetti:

"Hukukun üstünlüğünü esas almayan, adalet kavramının içini boşaltan kim olursa olsun ülkeye en büyük zararı verecektir. Suçlu suçu nispetinde cezasını çekecektir, ne daha az ne daha fazla. Bugün gelinen noktada kamuoyuna mal olmuş bazı davaların yeniden yargılama lüzumunun gerekçeler bir bir ortaya konulmalıdır.Yolsuzluk ve rüşvet operasyonları ayrı değerlendirilmeli, ancak hükümete yönelik olduğu görülen küresel operasyon da ayrı değerlendirilmelidir."

Sendikacılık faaliyetlerine de değinen Turbay, Ben-Bir-Sen'in, merkezi Brüksel'de bulunan Avrupa Bağımsız Sendikalar Konfederasyonu'na (CESİ) üye olduğunu belirterek, "Ben-Bir-Sen'in kurulduğu günden bu yana yaklaşık 50 ülkeye varan uluslar arası sendikacılık ilişkileri CESİ üyeliği ile yeni bir kazanım elde etmiştir" dedi.

-"TAŞERONLAŞMA KONUSU DİNAMİT GİBİ AVUÇLARINDA DURMAKTA"-

Çalışma hayatında çok arzu edilmesine rağmen bir türlü çözülemeyen kıdem tazminatı ve kamudaki taşeronlaşma sorununa dikkat çekmek istediğini belirten Turbay sözlerini şöyle sürdürdü:

"Memurlara çalışırken döner sermaye, ek ödeme, ek ders ücreti gibi ödemeler yapılırken, emeklilik ikramiyesinde bu ödemeler hesaba dahil edilmemektedir. Net ücret üzerinden yapılan hesaplama, memurların işçilere göre daha düşük emeklilik ikramiyesi ve emeklilik maaşı almamalarına neden oluyor. Bunun yanında emeklilik ikramiyesinde 30 yıldan sonraki çalışmaların da dikkate alınmaması memurların kaybını daha da artırıyor. İşçi ve memur arasındaki bu dengesizliğin bir an önce giderilmesi ve memura yaşatılan bu mağduriyete son verilemsi gerekmektedir. Kamuda yeni personel alımı yerine taşeron personle ile devlet hizmetlerinin gördürülmesi, patrikte çözümmüş gibi gözükebilir. Ancak uzun vadede taşeronlaşma konusu dinamit gibi avuçlarında durmaktadır."

Yolsuzluk ve paralel devlet konularına değinen Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ise, şunları kaydetti:

"Taksim Gezi olayları ile denenen bugün çok daha büyük bir boyutta küresel ayaklarında gün yüzüne çıktığı, oynanan uluslar arası senaryonun içerisine yerleştirilmiş iki idea ile ilgili hiç tereddüt yaşamadan diyorum ki, yolsuzluk ideası mı var? Sonuna kadar üzerine gidilsin, medeniyet değerimizin hükmü açıktır 'Rüşveti alan da veren de mel'undur'. Yetimin malına göz diken varsa sonuna kadar üzerine gidilmelidir. İkinci idea, paralel devlet yapılanması. Bunun da sonuna kadar üzerine gidilsin. Ama 18 yıl bu ülkede ezan Türkçe okunduktan sonra ezanın orijinaline Arapça'ya döndürülmesine öncülük ettiği için Menderes'ten rahatsız olanların gayesi ne ise, merhum Özal'ın milletin değerlerini öne çıkarmak için mücadelesinde karşısına çıkanlar kimler ise, "darbelere karşıyım ama Erbakan bunu hak etti' diyen darbecilerin Erbakan'dan rahatsızlık duymalarının özünde ki gerçek ne ise, millete namlusu dönmüş tanklara selam durmam diyen merhum Muhsin Yazıcıoğlu'ndan rahatsızlık duyanların rahatsızlığı ne ise, 30 yıl Mursi'ye tahammül eden sözde bazı İslam ülkeleri yöneticileriyle, Batının insan hakları ve demokrasinin beşiği olarak kendisini tanıtan ama sahte beşik sahte insan haklarının savunucularının Mursi'den rahatsızlığı ne ise bugün sayın başbakanımızdan rahatsızlıkta odur" diye konuştu.

Konuşmaların ardından Turbay ve diğer protokol üyeleri Bem-Bir-Sen'in yaş pastasını kesti.Daha sonra ödül törenine geçildi.

Suriye'nin Halep kentinde kaybolan gazeteci Başar Kadumi'ni eşi Arzu Kadumi, Suriye'de kaçırılıp 40 gün rehin tutulduktan sonra serbest bırakılan foto muhabiri Bünyamin Aygün, Mısır'daki darbeden sonra görevinin başındayken tutuklanan ve yaklaşık 4 ay hapis yattıktan sonra serbest bırakılan Muhabir Metin Turan ve ANKA Haber Ajnası "İbrahim Keresteci Özel Ödülü"ne layık bulundu.

Kaynak: ANKA / Güncel