Haberler

BDDK Murakıplarının Bylock Davası...

Ümit TÜRK / İstanbul DHAFetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) şifreli mesajlaşma programı "ByLock"u kullandıkları iddiasıyla haklarında "terör örgütü üyeliği" suçundan 15'er yıla kadar hapis istemiyle dava açılan eski Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) çalışanı 22'si tutuklu 26 sanık...

Ümit TÜRK / İstanbul DHA

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) şifreli mesajlaşma programı "ByLock"u kullandıkları iddiasıyla haklarında "terör örgütü üyeliği" suçundan 15'er yıla kadar hapis istemiyle dava açılan eski Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) çalışanı 22'si tutuklu 26 sanık ilk kez hakim karşısına çıktı.

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmada tutuklu 22 sanık ve avukatları hazır bulundu. Mahkeme Başkanı İbrahim Lorasdağı, 5 gün sürmesi planlanan davanın seyrine ilişkin açıklamalar yaptıktan sonra iddianamenin özetini okudu. Daha sonra, ihraç edilmeden önce BDDK'da müfettiş, murakıp, murakıp yardımcısı ve uzman görevlerinde bulunan sanıkların iddianamedeki sıralamasına göre savunmalarının alınmasına geçildi.

"KRİPTO İFADESİ KULLANILARAK ALGI OLUŞTURULMAKTADIR"

İlk savunmayı tutuklanmadan önce BDDK'da Bilişim Uzmanı olarak görev yapan Aytuç Bakır yaptı. Özgeçmişi hakkında kısa bilgi veren Bakır, tüm eğitim hayatını devlet okullarında tamamladığını söyledi. FETÖ ile herhangi bir ilişkisinin olmadığını öne süren Bakır, "İddianamede, kriptolu yazılım programı kullandığım öne sürülmektedir. Kripto esasen şifre demektir. İnsanların bu tarz programları kullanması o programın güven verdiği anlamına gelir. Kripto ifadesi kullanılarak algı oluşturulmaktadır. Ben, ByLock programını indirmedim ve kullanmadım" diye konuştu.

Bankaların güvenlik testleriyle ilgili deneyimi olduğunu anlatan Bakır, "Suçlu biri olsaydım telefonumu bilgilerin geri dönüşümü mümkün olmayacak şekilde formatlardım. Bunların nasıl yapıldığını bilen biriyim, ama yapmadım. Bu durumu dikkate almanızı istiyorum" dedi.

ERGENEKON DAVASI BENZETMESİ

Ergenekon ve Balyoz davalarında suça konu delil niteliğindeki bazı CD'lerin içindeki bazı dosya isimlerinin, içeriklerinin, hatta bilgilerin tahrip edilerek, tarihlerinin profesyonelce değiştirildiğini ve bu durumunda sonradan anlaşıldığını ifade eden Bakır, kendisine isnat edilen ByLock suçunun da bu düzlemde değerlendirilebileceğini söyledi.

"BDDK'NIN BÖYLE BİR GÖREVİ YOKTUR"

Tutuklu sanık Arif Özoğlu da, ByLock kullanmadığını ve BDDK tarafından düzenlenen raporun yanlış olduğunu savundu. BDDK'nın adli soruşturma yapma görevi olmadığını savunan Özoğlu, "Telefonum incelenmek üzere emniyetin ilgili birimindedir. BDDK'nın kişilerin ByLock kullanıp kullanmadığını araştıracak bir görevi bulunmamaktadır. Bu sayede düzenlenen raporun da hiçbir hukuki bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Bir A4 kağıdında ismim var diye yaklaşık 280 gündür tutukluyum. Örgüt üyesi değilim, kaçma şüphem de yoktur. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.

"BYLOCK KULLANDIMSA KİMLE KONUŞTUĞUM DA BİLİNMELİ..."

Tutuklu sanıklardan Bayram Çakar da, FETÖ üyesi olmadığını ve örgüte üye herhangi birini tanımadığını iddia ederek, "Mobil hattıma ByLock yüklediğim iddia edilmiş. Bu iddiaya bakacak olursak, ne zaman yüklediğini ve kimlerle konuştuğumun da bilinmesi gerekir. Oysaki iddianamede bu ortaya koyulmamıştır. Ben ByLock programını hiçbir şekilde ne telefonuma indirdim ne de kullandım. Bu programın adını da medyada çıkan haberlerle öğrendim" diye konuştu.

Duruşma, yarına ertelendi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

İstanbul Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title