Bayramları Zehir Oldu

Muğla'nın Milas İlçesi'ndeki 5 yıldızlı bir turistik tesiste çeşitli tur şirketleri ve internet aracılığıyla rezervasyon yaptırıp ramazan bayramı tatili için gelenler odaların temizlenmediğini, yemeklerin çok kötü, yüzme havuzunun kirli olduğunu, suların akmadığını öne sürerek, otel yetkilileriyle tartışıp paralarını geri istedi. Paralarının geri ödenmediğini ve hakarete uğradıklarını ileri süren tatilciler, jandarmaya başvurdu, savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Milas İlçesi'ne bağlı Boğaziçi Köyü'ndeki 5 yıldızlı otelde bayram için aylar öncesinden rezervasyon yaptıran ve 700 ile bin 500 TL arasında ücret ödeyen çok sayıda tatilci, geçen cumartesi günü tesise geldi. Tesisteki odaların yatılamayacak kirlilikte, yemeklerin yenilmeyecek kadar kötü olduğunu ve mutfağın da belediye tarafından mühürlendiğini ileri süren tatilciler, personelden şartların düzeltilmesini, odaların temizlenmesini, yemeklerin 5 yıldızlı tesise yakışır ve hijyen içinde verilmesini istedi. İddiaya göre, bunun üzerine tatilcilerle otel personeli arasında tartışmalar çıktı. Bazı tatilciler parasını istedi, alamayınca Güllük jandarmasına ve Milas Cumhuriyet Savcılığı'na giderek suç duyurusunda bulundu. Toplanan çok sayıda imzalı dilekçe jandarma ve savcılığa verildi. Turistik tesisten Güllük jandarmasına gitmek için, önlerinde giden jandarma minibüsünün arkasına sıralanan çok sayıda otomobil düğün konvoyunu andırdı.

Güllük jandarmada toplanan tursitler, yaşadıkları olaya tepki gösterdi. Tatil için aylar öncesinden kişi başı 580 TL verip İzmir'den iki kızıyla birlikte tatile gelen İpek Başar "İki gün önce tatile geldik. Beş yıldızlı dedikleri tesiste bırakın yıldızı insan barınmaz. Şartları düzeltin bizi başka bir yere nakledin veya paramızı geri verin dedik, duş alamadık, yataklar pislikten geçilmiyor. Hem muhatap bulamadık, hem de 'tatil yapacaksanız bu şartlarda yapın', önerisini duyunca, toplu halde tesisi terk edip jandarmaya geldik. Bayram zehir olmasın. Sabrederiz düzelir dedik ancak düzelmediği gibi hakaretlere maruz kaldık" dedi.

MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI AÇACAĞIZ

Ailesiyle birlikte İzmir'den tatile gelen İzmir Barosu avukatlarından Yaşar Aras ise tatilcilerden topladığı imzalar ve tesisin durumunu anlatan dilekçe ile hukuk mücadelesini başlattığını belirtti. Aras, "Çeşitli tur şirketleri ve internet üzerinden yapılan rezervasyonlar aracılığıyla tatile gelen yaklaşık 200 kişi büyük bir şok yaşadı. Ben de ailemle geldim ve bin 200 TL ödedim ancak tesis internette tanıtım sitesinde anlatıldığı gibi olmamasının yanısıra adı geçen hizmetlerin hiç biri verilmiyor. Otelde perişan olduk, muhatap bulamadık, paraları geri isteyince hakarete uğradık, vidanjörlerle taşınan sularla duş almaya çalışıyoruz, çarşaflar değişmiyor, yemek yok, plajda şezlong ve içecekler ücretli, tuvalet ve duşların bozuk olması da cabası. Herşey dahil sisteminde vadettikleri ara öğünlerin parasını almaya çalışıyorlar. Tüm bu rezaleti ortaya koyan dilekçe ile suç duyurusunda bulunduk, bu tesis bakanlık ve belediye tarafından kapatılmalı. Belediyenin mutfağını mühürlediği bir tesis nasıl faaliyet gösterir. İzmir'e döner dönmez alacağım vekaletnamelerle hukuk mücadelesi başlatıp maddi ve manevi tazminat davası açacağım, bu işin peşini bırakmam. Türk turizmine örnek teşkil edecek bir dava olacak" diye konuştu.

İstanbul'dan eşi ve çocukları ile birlikte tatile gelen mobilyacı Salih Bülbül ise otel içerisinde yaşananlarının görüntülerini basın mensuplarına dağıttı. Bülbül "Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir rezalet yaşanmaz, turistik tesis değil, mülteci kampı. Burada insanlar her an zehirlenebilir veya bitlenebilir. Tatile geldiğimin ilk günü tesisin durumunu görünce odalara gider gitmez itiraz ettik, bir dayak yemediğimiz kaldı. Bu da yetmiyormuş gibi şikayet ettiğimizi öğrenince daha da sertleştiler, konuyu araştırmaya gelen gazetecilere yapılan çirkin saldırıyı ise kınıyoruz, başlatacağımız hukuk mücadelesinde yaşananları tek tek anlatacağım davacıyım" dedi.

Tur şirketi yöneticisi Gürsu Çalışkan ve Tatil Vitrini operasyon sorumlusu Serhan Pınar'a konuyu iletmelerine rağmen soruna çare bulunamadığını belirten ve bayram tatilini yarıda bırakıp dönmek zorunda kaldıklarını dile getiren tatilciler, otomobillerine binip geldikleri illere geri dönerken, otelde kalan diğer tatilcilerin personel ile tartıştıkları görüldü.

KAMERALARA SALDIRIP EL KOYDULAR

Tatilcilerin iddiası üzerine tesise giden basın mensupları otelin bulunduğu sokakta güvenlik müdürü Vedat Uğur ve sekiz personelin saldırısına uğradı. Gazeteciler darp edilirken bir muhabirin kamerası alınıp otele götürüldü. Muhabirlerin kamerası 15 dakika sonra gazetecilere geri verildi. Otel yöneticileri yerli turistlerin şikayetlerinin gerçekleri yansıtmadığını ileri sürüp, "Bunları bize birileri kasıtlı olarak gönderdi, tesisi sabote ediyorlar, burada çekim yapamazsınız" diye konuştu.

TAŞBAŞI, "İNTERNETTEN REZERVASYON YAPILMAMALI"

Bodrum'da tatilde bulunan Kültür ve Turizm Tanıtma Genel Müdürü Cumhur Güven Taşbaşı olayı duyup tesis hakkında soruşturma başlattığını söyledi. Taşbaşı, "Bana kalırsa o tesisin yıldızı filan yoktur, bakanlık denetimi dışındadır. Yerli turistler internette gördükleri süper lüks tesis fotoğraflarına, telefondaki vaadlere, kağıt üzerindeki sözleşmelere ve aşırı ucuzluğa aldanmasınlar. Hangi turistik tesisde 89 TL'ye herşey dahil konaklayabilirsiniz ki? Burada şüphe ve kuşku duymak gerekirdi. Ancak yine de Türk turizmine balta vuran bu tür tesislerle ilgili gerekli tüm yasal işlemleri bakanlık olarak biz de yapacağız. Tatilciler kesinlikle görmedikleri, internetteki fotoğraflarına kandıkları tesislerde rezervasyona güvenip tatile çıkmasınlar" dedi.

Milas Cumhuriyet Savcılığı ve jandarması olayla ilgili soruşturma başlattı. Şikayetler üzerine 45 tatilci ve altı otel çalışanının ifadesinin alındığı öğrenildi.

Güncel Haberler