Haberler

Baykal, Bakanlık Teklifini 3 Sayfalık Mektupla Reddetti

Güncelleme:

Geçici seçim hükümetinde bakanlık teklif edilen eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 3 sayfalık mektupla teklifi reddetti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçici hükümeti kurma görevi verdiği Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bakanlık teklif ettiği CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, başbakanlığa yazdığı 3 sayfalık mektupta görevi kabul etmediğini bildirdi.

"MİLLETİN HUKUKUNU SİZLERE KARŞI SAVUNMAK BOYNUMUN BORCUDUR"

Baykal, Antalya'daki evinde Başbakan Ahmet Davutoğlu'na hitaben yazdığı mektupta, "Nasıl geçmişte 12 Eylül Kenan Evren hukukuna karşı rakiplerimiz olan siyasetçilerin hukukunu savunduysam, şimdi de milletin hukukunu sizlere karşı savunmak boynumun borcudur" dedi.

"SEÇİM SONUCUNU BEĞENMEYENLER MİLLETLE HESAPLAŞIYOR"

Mektubunda yapılacak seçimi de değerlendiren Baykal, "Siyasetçiler, milli iradeye uymaktansa, milli iradeyi kendilerine uydurmayı tercih etmişlerdir. 7 Haziran rövanşını alma arayışına girmişlerdir. Seçim, partilerin bir biriyle değil, 7 Haziran sonucunu beğenmeyen partilerin milletle hesaplaşması anlamına gelecektir." dedi.

"NE YAZIK Kİ KISA SÜRDÜ"

Baykal mektubun devamında şu ifadeleri kullandı:

9 Haziran'daki buluşmamızdan sonra, Cumhurbaşkanı'nın yaptığı "Egolarımızdan sıyrılalım. Milletin iradesi ortadadır. Koalisyon kaçınılmazdır." konuşmasıyla başlayan dönem ne yazık ki çok kısa sürmüştür. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık seçimi bu açıdan bir temel kırılma noktası olmuştur. Bu seçim ile hem Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, çoğunluk muhalefet partilerinde olduğu halde eski iktidar partisine emanet edilmiş, hem de bu muhalefet dağınıklığı, iktidar yönetiminin seçim dayatmasının önünü açmıştır.

İŞTE BAYKAL'IN GÖNDERDİĞİ MEKTUBUN TAMAMI

Sayın Ahmet Davutoğlu
Başbakan
Konya Milletvekili

Kurmakla görevlendirildiğiniz seçim hükümetinde bakan olarak yer almamı öneren yazınız dolayısıyla bazı tespit ve değerlendirmelerimi dikkatinize sunarım.

Görülüyor ki 7 Haziran Milletvekili seçimi ile açılan yeni siyaset dönemini kapatmak üzere önce Anayasa'nın 116. Maddesine göre yeni bir seçim kararı alınmış ve bir seçim hükümeti kurulması gereği ortaya çıkmıştır.

13 yıllık bir tek parti iktidarı ardından 7 Haziran seçimleri, yüzde 87'lik bir seçmen katılımı, yüzde 96'lık bir temsil düzeyi ve hiçbir partiye tek başına iktidar vermeyen dört partili çoğulcu siyaset yapılanması ile yeni bir milli irade şekillenmesi ortaya koymuştur. Hiç şüphe yok ki bu, tek başına yönetmeye alışmış siyaset adamlarının ezberini bozan bir tablodur. Onlara yönelik bir meydan okumadır. Yeni bir demokrasi sınavıdır. Ne yazık ki erken seçim kararı da gösteriyor ki, bu sınav kazanılmamıştır.

Siyasetçiler, milli iradeye uymaktansa, milli iradeyi kendilerine uydurmayı tercih etmişlerdir. 7 Haziran rövanşını alma arayışına girmişlerdir. Seçim, partilerin bir biriyle değil, 7 Haziran sonucunu beğenmeyen partilerin milletle hesaplaşması anlamına gelecektir.

7 Haziran seçimlerinden iki buçuk ay sonra yeni bir seçim kararının alınması, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin daha komisyonlarını bile kuramadan tüketilmesi, aslında millet iradesine meydan okumaktır. Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümet kuramadığı için seçime gitmiyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni yeni bir seçime götürmek için hükümet kurulamıyor.

7 Haziran Parlamentosu'nu kilitleme politikası, seçim akşamı yeni bir seçim tarihini 20 Kasım olarak ilan eden muhalefet partisiyle başlamıştır.

9 Haziran'daki buluşmamızdan sonra, Cumhurbaşkanı'nın yaptığı "Egolarımızdan sıyrılalım. Milletin iradesi ortadadır. Koalisyon kaçınılmazdır." konuşmasıyla başlayan dönem ne yazık ki çok kısa sürmüştür. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık seçimi bu açıdan bir temel kırılma noktası olmuştur. Bu seçim ile hem Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, çoğunluk muhalefet partilerinde olduğu halde eski iktidar partisine emanet edilmiş, hem de bu muhalefet dağınıklığı, iktidar yönetiminin seçim dayatmasının önünü açmıştır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık seçimi ile 7 Haziran'da ortaya çıkan farklı siyasal güçlerin birbirilerinin varlığına ve anlayışlarına saygı göstermek zorunda olduğu uzlaşma ve işbirliğine dayalı hukukun üstünlüğüne, demokrasi ilkelerine ve anayasaya saygılı yeni bir siyasal dönemin açılacağı umudu ağır bir darbe yemiştir. Hiçbir ülkede demokrasi, güç sahiplerinin atıfetiyle gerçekleşmez. Demokrasi muktedirlerin lütfu değil mecburiyetidir. Ne yazık ki 7 Haziran'dan sonra milletimiz muhalefet partilerine Türkiye Büyük Milet Meclisi çoğunluğunu vermiş ama bir muhalefet partisinin eksantrik politikaları sonucunda o çoğunluk kimseyi hiçbir şeye mecbur edememiştir.

Seçimden bu yana 3 aya yakın bir süre geçmiş olmasına rağmen, seçimin siyasi meşruiyeti hükümete taşınamamıştır. Yeni seçilmiş 550 milletvekili siyasi sürecin dışındadır. Meclis'te çoğunluğu kaybeden siyasi parti, bir kısmı milletvekili bile olmayan bakanları ile Türkiye'yi yönetmektedir. Bu durum, seçim hükümetiyle sürmeye devam edecektir. Türkiye Büyük Millet Meclisi aylardır devre dışıdır. Aylarca da öyle kalacağı anlaşılmaktadır. İç barışımızı, ekonomimizi, uluslararası ilişkilerimizi derinden etkileyen tercihlerin yapıldığı, çok ağır insan ve vicdan bedelleri ödediğimiz böyle bir dönemde parlamentoyu yok sayarak, onun meşruiyetine ihtiyaç duymadan ülkeyi yönetme anlayışı seçime saygı ile demokrasi, hukuk ve anayasa duyarlılığı ile bağdaştırılamaz.

Hükümeti kurma çalışmaları başarısızlıkla sonuçlandıktan sonra, ana muhalefet partisi liderine, hükümeti kurma görevi verilmemesini hiçbir gerekçe ile mazur göstermek mümkün değildir. Bu tutum; siyasete, demokrasiye, hukuka, parti liderlerine karşı ben-merkezci arogant bir tutumu yansıttığı kadar, koalisyona bir şans vermeme, seçim dışında bir seçenek bırakmama telaşını da yansıtmıştır.

7 Haziran'da oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ayıplı mal muamelesi yapılmakta, erken seçim kararı ile değiştirilmesi talep edilmektedir.

7 Haziran'da ortaya çıkan yeni milli irade şekillenmesine rağmen Türkiye, aylardır eski tek parti yönetimi ile eski anlayış ile fiilen yönetilmektedir. Yeni Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni beğenmeyenler, siyaset takvimini 7 Haziran'da dondurmuş, siyaset saatini 7 Haziran'da durdurmuşlardır. Türkiye Büyük Milet Meclisi de "Çözüm Süreci" gibi buzdolabına konmuştur.

Kurulması söz konusu olan seçim hükümetinin de esas itibariyle seçim öncesi hükümetin uzantısı niteliğinde olacağı, siyasi temsiliyet açısından da, büyük ölçüde aynı durumda kalacağı anlaşılmaktadır.

Seçim kararı bir toplumsal talep ya da ihtiyaç sonucu değil, 7 Haziran siyasi şekillenmesine tepki olarak düzenlenen senaryonun son aşaması olarak sahneye konulmuştur. Bunun da temelinde kimseyle uzlaşmak zorunda kalmadan, tek başına ülkeyi yönetmek özlemi vardır. Sakıncalı olan da budur. Türkiye'yi gerilime, kutuplaşmaya, hatta çatışmalara sürükleyen de siyasal, toplumsal bir alt yapısı olmayan bu özlemdir. Siyasetimizin gecikmeden uzlaşmayı, paylaşmayı, hukuka saygı durmayı, hesap vermeyi, alçak gönüllü olmayı öğrenmesine ihtiyaç var.

Bir erken seçimden sonra aynı ya da seçimi zorlayanlar için daha elverişsiz bir tablo ortaya çıkarsa ne olacaktır? Bunu siyasi bedeli ödenecek midir? Bu şartlarda içinde oluşturmakta olduğunuz seçim hükümeti teklifiniz dolayısıyla şunları söylemek zorundayım.

12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 ateş çemberinden geçmiş, 1991 Hükümeti'nde ve daha sonraki dış zorlamalara dayanan hükümet modellerinde en yukarı düzeyde yer almayı kendisi ve partisi için reddetmiş bir siyaset anlayışına muhatap olmaktasınız.

Nasıl geçmişte 12 Eylül Kenan Evren hukukuna karşı rakiplerimiz olan siyasetçilerin hukukunu savunduysam, şimdi de milletin hukukunu sizlere karşı savunmak boynumun borcudur.

İyi dileklerimle selamlıyorum."

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Deniz Baykal Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

Ekrem İmamoğlu ve Murat Kurum reklam harcamaları ne kadar? AK Parti ve CHP seçim kampanyalarına ne kadar harcadı? 2024 ANKET SONUÇLARI! İstanbul'u kim kazanacak? AK Parti'den son anket geldi Fundagül Demirkol kimdir? Türkiye İşçi Partisi Kırşehir Boztepe Belediye Başkan adayı Fundagül Demirkol kimdir? Yalçın Ertaş kimdir? AK Parti Konya- Ilgın Belediye Başkan adayı Yalçın Ertaş kaç yaşında, nereli? Mehmet Badem kimdir? AK Parti Konya- Kadınhanı Belediye Başkan adayı Mehmet Badem kaç yaşında, nereli? Mehmet Yaka kimdir? AK Parti Konya- Karapınar Belediye Başkan adayı Mehmet Yaka kaç yaşında, nereli? Hasan Kılca kimdir? AK Parti Konya- Karatay Belediye Başkan adayı Hasan Kılca kaç yaşında, nereli? Murat Ünver kimdir? AK Parti Konya- Kulu Belediye Başkan adayı Murat Ünver kaç yaşında, nereli? Nafiz Solak kimdir? AK Parti Konya- Sarayönü Belediye Başkan adayı Nafiz Solak kaç yaşında, nereli? Mustafa Kavuş kimdir? AK Parti Konya- Meram Belediye Başkan adayı Mustafa Kavuş kaç yaşında, nereli? Kasım Çelebi kimdir? Zafer Partisi Erzurum Yakutiye Belediye Başkan Adayı Kasım Çelebi kaç yaşında, nereli? Ahmet Pekyatırmacı kimdir? AK Parti Konya- Selçuklu Belediye Başkan adayı Ahmet Pekyatırmacı kaç yaşında, nereli? Mehmet Tutal kimdir? AK Parti Konya- Seydişehir Belediye Başkan adayı Mehmet Tutal kaç yaşında, nereli? Osman Arı kimdir? AK Parti Konya- Taşkent Belediye Başkan adayı Osman Arı kaç yaşında, nereli? Hasan Koçer kimdir? AK Parti Konya- Yalıhüyük Belediye Başkan adayı Hasan Koçer kaç yaşında, nereli?
500

Yorumlar (227)

metin:

herseye ramen yinede akp

24
15
yanıtYanıtla
Dİk Başlar:

bunlar şimdi akp den intikam aldıklarını sanıyorlar :)

15
21
yanıtYanıtla
TEK SEÇENEK AKP....:

Partiler arasında kualisyon sağlanamadı, suçu AK Partiye attılar, neymiş saray istememiş. . . şimdi adamlara seçim hükümeti için geçici bakanlık veriliyor onuda istemiyorlar. kimmiş hiçbirşeye yanaşmayan gördünüz mü??olan ülkeye oluyor. millet bakansız kalıyor. ülkesine hizmet etmek isteyen insan görevi seve seve üstlenir. bunların her işi traş!1 kasımda umarım AKP tek parti çıkarda ülkemiz daha fazla zarar gçrmeden kurtulur bu durumlardan. İç ve dış düşmanlarımızın düşmemizi istediği durum buydu işte. . . .

24
11
yanıtYanıtla
ellisekiz:

Rüyanda bile göremeyeceğin fırsat kaçtı budala.

13
22
yanıtYanıtla
beydağlı:

SİZDEN BİŞEY OLMAZ ANLADIM ARTIK OYUM AKP YE

24
9
yanıtYanıtla
erhan:

bunların içinde bir erkek adam çıktı oda tuğrul türkeş

16
12
yanıtYanıtla
Ekrem demirMobil-ANDROID:

Bir CHP liye yakışan budur

19
9
yanıtYanıtla
ellisekiz:

ne gerek vardı 3 sayfa yazıya etmiyorsan etmiyorum deseydin.

13
14
yanıtYanıtla
LAZ:

HELAL BAYKAL A

20
7
yanıtYanıtla
Meteorolog:

12 eylül döneminde Ecevit hapis yatıp yargılanırken Deniz bey Konyaaltı plajında keyif yapıyordu ne zaman askeri rejime karşı mücadele verdi lütfen bilen varsa soylesin . .

18
8
yanıtYanıtla
Tüm 227 yorumu okumak için tıklayın Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title