Haberler

Başbakan Resti Çekti: Bu Rezilliği Kentsel Dönüşümle Yenileyeceğiz

Güncelleme:

Başbakan Yıldırım, Çevre Projeleri Açılış Töreni'nde yaptığı açıklamada, "Temelleri yanlış atılmış, planları yanlış yapılmış binaları, bu rezilliği kentsel dönüşümle yenileyeceğiz." dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Kültür Kongre Merkezi'nde Çevre Projeleri Açılış Töreni'nde konuşuyor. Başbakan Yıldırım, "Şehir bir medeniyettir. Marifet halkın kalbini ruhunu benliğini ihya edecek insana huzur verecek şehirler ima etmektir. Biz çevreye önem verem bir hükümetiz. Biz dikey değil yatay mimariden yanayız. Şehircilik konusunda böyle geldi böyle gider demedik, demeyeceğiz. Bizim kurucu başkanımız Recep Tayyip Erdoğan belediyecilikten geliyor. Zor zamanlarda birçok projeye imza atıp İstanbul'u içinde bulunduğu yoksunluktan kurtarmış, bugünlere getirmiştir. Temelleri yanlış atılmış, planları yanlış yapılmış binaları, bu rezilliği kentsel dönüşümle yenileyeceğiz." açıklamasında bulundu.

Başbakan Yıldırım'ın konuşmasından satırbaşları;

"YATAY MİMARİDE SICAKLIK VAR İNSANLARIN DANIŞMASI VAR"

Bütün bu hizmetlerin ve çevre temizlik araçlarının ilçelerimize, illerimize, beldelerimize hayırlı olmasını diliyorum. Şehir bir medeniyettir, Medine'den gelir. Hacı Bayram, Ankara'nın manevi mimaarı. Diyor ki, "İnsan şehri inşa ederken aslında taşın toprağın arasında kendini de inşa eder. Marifet, halkın ruhunu, benliğini ihya edecek insana huzur verecek şehirler imar etmektir. Şimdi bakıyorsunuz şehirler inşa ediliyor. Amerika'daki yerlerde. Gidiyorsunuz binalar arasında göğün 7 kat yukarısına kadar çıkıyor. Binalar büyük, heybetli ama ruh yok. Onun için biz yatay mimari diyoruz. Yatay mimaride daha fazla sıcaklık, ruh var. İnsanların birbiriyle meşveret etmesi var. Danışması görüşmesi var.

"SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ BUGÜNLERİN ALTYAPISINI OLUŞTURDU"

Şehircilik projeleri bizim için her zaman ön plandadır. Kurucu başkanımız, Sayın Cumhurbaşkanımız da belediyecilikten geliyor. İstanbul'u çukurdan, çamurdan kurtarmış ve o dönem çalışmaları da bugünlerin altyapısını oluşturmuştur. 15 senelik görevimizde ilk günden beri yanlışları doğruya tahvil etmek için ellerimizden geleni gösteriyorum. Yıllar önce bir arkadaşım anlattı. Yıl 1986. Avrupa'da büyüyen çocuk sürekli babasından Türkiye'yi dinliyor. Çocuk, "Baba götür bizi şu İstanbul'u bir göster" diyor. Atlıyorlar uçağa İstanbul'a geliyorlar. Yenibosna, Şirinevler'den geçerken çocuk babasına gayet sakin, mutsuz şekilde "Baba İstanbul güzel de keşke savaştan sonra gelseydik" diyor.

"DÜZELTMEK İÇİN HARCANAN PARA YAPMAKTAN DAHA FAZLA"

Şehirlerimizde yanlışları doğruya çevirmek için projeler üretiyoruz. 200'den fazla yerde kentsel dönüşüm rezerv ve riskli alan ilan ettik. İzmir gibi Türkiye'nin benim de milletvekili olduğum şehirde de, Karabağlar için de aynısını yapacağız. İzmir'in yüzde 62'si bina stoğunun imarsız, kuralsız, gerekli depreme dayanıklılık bakımından sorunlu. İstanbul hakeza. Herhalde Türkiye çapında olaya baktığımız zaman 7 milyon binayı yenilemek gerekiyor. 100 milyar liralardan bahsediyoruz. Bunları daha baştan düzgün yapsaydık. Önce kanalizasyonu, suyu, altyapısı, sokakları, parselleri, garajı, yeşil alanı, sonra binayı yapsaydık. İki kere masraf olmayacaktı. Düzeltmek için harcadığımız para yapmak için harcadığımız paradan daha fazla. Bir de mağduriyetler var. Nereden bakarsan bak, sıkıntı.

"BİZ KÖKÜ DERİNLERDE OLAN BİR ÇINARI YAŞATMAYA ÇALIŞTIK"

15 yıldan bu yana yeni bir Türkiye icat ettik. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkemizi, şehirlerimizi, insanımızı ihya etmek üzere önemli bir hamle başlattık. Cemil Meriç'in ifadesiyle kökü derinlerde olan bir çınarı yaşatmak için bugünlere geldik elhamdüllillah. Şehirlerimizi 7'den 70'e herkesin huzur içinde hayatını sürdürebileceği bir hale getirmek için gece gündüz çalışıyoruz, nihai hedefimiz bu. Buna uygun adımlar kararlılıkla atılıyor. Elbet herşey bir anda olmuyor. Bu bir dönüşüm. Bu bir ihya hareketi. Zaman içerisinde daha ideal hale gelecek. Yapılanları da görmemiz lazım. 15 yılda nereden nereye geldiğimizi milletimiz görüyor. Görüyor, takdir ediyor ve her seçimde de Allah'a şükür, desteğini arttırarak bizi bugünlere getirdi. Milletimize müteşekkiriz.

"TÜRKİYE'DE İLK DEFA ÇEVRE SUÇLARINI TCK'YA DAHİL ETTİK"

Vatandaşlarımızın hızlı tren özlemini gerçeğe çevirdik. Şimdi Kayseri'ye de hızlı tren gelecek. Ankara-Yozgat tarafından Yerköy'den sağa sapacağız, güneydoğuya doğru, 144 km. sonra ver elini Kayseri. 15 yılda 81 ilde 755 bin konut inşa ettik TOKİ'yle. Gelişmişlik en çok şehirlerde kendini gösteriyor. Her şehri kendi değerleri, potansiyeli, zenginliğiyle birer marka yapmayı hedef olarak önümüze koyduk. Bu hedeflerimizi gerçekleştirdik. Türkiye'de ilk defa çevreye karşı işlenen suçları TCK kapsamına aldık. Kabahatleri çıkardık Ceza Kanununa dahil ettik. Atık su hizmetini yüzde 85'lere çıkardık. Atık çöp toplama tesislerinde elektrik üretiyoruz. Şu an için 175 megawat enerji üretimi var. 15 yılda tam 4 milyar fidan diktik.

"184 TANE OVAYI TARIMSAL SİT ALANI OLARAK İLAN ETTİK"

Okul bahçelerini, üniversite külliyelerini, ibadathane, mezarlık, sağlık ocağı bahçelerini, yol kenarını, bölünmüş yol kenarları, orta refüjlerine sürekli ağaçlar dikiliyor. Şehirlerde, ilçelerde, yeşil alanlar oluşturuluyor. 15 yılda biz yeşil alan miktarını ciddi ölçüde arttırdık. Orman varlığımızı 2 milyon hektar seviyesinde arttırdık. 5 bin köye 5 bin gelir getirici orman yapıyoruz. Artık diyoruz ki, "Sen şurayı al. Burayı ağaçlandır. Burada bir şeyler üret, nemalan". En son aldığımız karar. Millet gidiyor münbit bereketli topraklara bina, fabrika yapıyor. Yazık günah! Oradaki kıraç yerler boş duruyor. Tarım Bakanlığımız bir karar aldı; Türkiye genelinde 184 tane ova var. Bu ovaların tarımsal SİT alanları ilan ettik. Bunun dışında bir amaçta kullanılmayacak.

"TERÖRÜ GÜNDEMDEN KALDIRACAĞIZ! ALLAH ŞÜKÜR KALKMAYA BAŞLADI"

Bu alçak terör örgütünün Güneydoğu'da yaptığı bu hendekler, binalar var. Orayı Kürt kökenli vatandaşlarımız evlerini terk etmek zorunda kaldı. Ama biz onların canına okuduk. Hepsini dışarı çıkardık. Şimdi onlara dışarıda da hayat hakkı yok. Hangi deliğin arkasında olursa olsun bulup, teker teker çıkarıyoruz. Şimdi aralarında "Aman bu referandumda evet çıkarsa biz bittik". Biteceksiniz başka yolu yok! Ben bölgedeki vatandaşlarıma şunu söylemek istiyorum; siz kimliğinizle gurur duyun. Kürtsünüz, Kürtlüğünüzde iftihar edin. Ama PKK terör örgütünün sizinle ilgili hiçbir derdi yok. Bunların işi, gücü size hayatı zehir etmek. Yaşlı demez, çocuk demez, daha Viranşehir'de 11 yaşında süt almaya giden çocuğu alçakça şehit ettiler. Bunların Kürtler diye bir sorunu yok. Asıl Kürt vatandaşlarımızın terör örgütü gibi bir sorunları var. Bu sorunu gündemden kaldıracağız. Allah'a şükür kalkmaya başladı.

DEAŞ'A KARŞI GERÇEK MÜCADELEYİ TÜRKİYE VERİYOR

FETÖ, PKK, DEAŞ bu üç alçak terör örgütüyle mücadele ediyoruz. Dünya mücadele ediyormuş gibi davranıyor. Tek mücadeleyi veren Türkiye. Elhamdülillah El Bab'ı da hallettiler ve normal vatandaşlar yurtlarına döndüler. Ege adalarına gitmek isteyen 50 bin insanı ölümden döndürdük.

NEREDE AYYILDIZLI BAYRAK DALGALANIYOR BİZ ORADAYIZ

Selçuklu, Osmanlı eserlerine bakın. Eski hallerine bakın, yeni hallerine bakın. Valilikler bu işleri tertemiz, vakıflar yaptılar, yapmaya devam ediyorlar. Güneydoğu'da terörden yıkılan 30 bin konutun yapımına başladık. Bütün yolları asfaltladık. Kaldırımlar, çevresi, bahçesi hepsi. Mahalleler ve yeniden şehirler kuruyoruz. Yeter ki insanımızın yüzü gülsün, bu alçak terör örgütünün verdiği zararlar yok olsun. Biz biriz, beraberiz, birlikte Türkiye'yiz. Değil mi ki bir ocak tutuyor, bir ayyıldızlı bayrak dalgalanıyor. Nerede olursa olsun biz oradayız, hizmet orada.

MAVİ BAYRAKLI SAHİL ŞEHRİ SAYIMIZ 44'E YÜKSELDİ

Denize kıyısı olan şehirlerimize mavi bayrak veriliyor. Bu neye göre veriliyor. Eğer oradan denize lağım akıyor mu, yağ bırakılıyor mu, atık sular atılıyor mu? Bunlara göre değerlendirip bayrak veriyorlar. 15 yılda mavi bayraklı sahil sayımızı 127'den 444'e çıkardık. Dünyada ikinciyiz. 15 yılda Türkiye olarak dünyaya biz bir şey anlattık; biz bunları yapabiliriz, bu millet azmederse, kararlılık gösterirse her şeyi başarabilir. Bu millet Fatih'in torunları o gemileri karadan denize indirdi, onun torunları da trenleri, arabaları, denizin altından karaya çıkardı. Farkımız bu.

BAŞIMIZDA SAYIN ERDOĞAN OLMASA BİZ NE YAPARDIK?

Bu işin sahibi millet. Millet olmazsa biz ne yapacağız? Başımızda sayın Recep Tayyip Erdoğan olmazsa nasıl yapacağız. Bu bir ekip işi. Bu millet isterse, karar verirse her engeli aşar. AK Parti iktidarı olarak biz görev anlayışımızda şu prensibi benimsedik; zor olan hemen yapılır, imkansız biraz zaman alır. 23 ilimize özel bir kalkınma projesi uyguladık. Bu 23 ilde bugüne kadar 20 milyarlık yatırım vaadinde bulunuldu. 115 bin doğrudan eleman çalışacak. Bu gençlerimiz dağda, terörün tuzağına düşmeyecek, daha güzel bir gelecek daha güzel bir Türkiye için, Gazi Mustafa Kemal'in muasır medeniyetler seviyesi hedefi için elele vereceğiz ve inşallah Türkiye'yi Cumhuriyetimizin 100. yılında parmakla gösterilen memleketler arasına sokacağız. Buna ahd ettik, karar verdik.

ÇIRAKLIK, KALFALIK DÖNEMİ BİTTİ ŞİMDİ USTALIK DÖNEMİ

Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi çıraklık, kalfalıktan sonra usta projelerimiz hayata geçiyor. Dünyanın üçüncü büyük havalanı, Osman Gazi Köprüsü. Gebze'den giriyorsun Altınova'ya 3-4 dakikada koca denizin üzerinden geçiyorsun. Yavuz Sultan Selim, Avrasya, Marmaray, Hızlı Tren. Sırada Kanalistanbul var. Çanakkale geçilmez dedik düşmanı. Ama dosta Çanakkale dünyanın en uzun köprüsü ile geçilecek. Bunlar laf değil, elle tutulur işlerden bahsediyoruz ey halkım, ey ahali. Efendim bu halkoylaması olursa Türkiye bölünürmüş. Türkiye 80 milyon vatandaşıyla tek bayrak, tek vatan, tek millet, tek devlet kararımız evet...

KİM SEÇMEK İSTİYOR? ANKARA'DA GİZLİ ORTAKLAR VAR

16 Nisan'da sandığa gideceğiz. Sanki ölüm kalım meselesi. Efendim sanki genel seçim oluyor. Partiler seçime gidilecek, oradan milletvekilleri seçilecek. O milletvekilleri arasından Cumhurbaşkanı birilerini görevlendirecek, hükümet kurulacak. Öyle bir şey var mı? Seçimi daha Kasım'da yaptık. Üzerinden 1,5 seneyi geçti. Seçim filan yok. Bu bir referandum. Neyin referandumu bu? Şimdi mevcut sistem Cumhuriyet kuruldu, parlamenter sistem. Parlamenter sistemin 1923'den bu tarafa bir bakın sürekli problem. Problem iki yerde çıkıyor. Bir; zayıf iktidarlarda. İkincisi de Cumhurbaşkanı seçiminde. Cumhurbaşkanı seçilecek. Cumhurbaşkanını milletvekillerine seçtirmiyor. Kim seçecek? Ankara'da gözükmeyen ortaklar var. Meydana iniyoruz, milletle haşır neşir oluyoruz, derdimizi anlatıyorzu. Yerine göre millet fırça da çekiyor, ayar da veriyo, hakkıdır. Şu işler eksik oluyor diyor. Zahmeti çekiyorsunuz.

SEÇİM KAZANIYORUZ ANKARA'YA GELİYORUZ GİZLİ ORTAKLAR ÇIKIYOR

Seçimi kazanıyoruz. Ankara'ya geliyoruz, bir bakıyorsunuz "Hoşgeldiniz biz sizin ortağınız". Kardeşim biz sizi seçimde göremedik, kahvelerde göremedik. "Bizi göremezsiniz. Yanlış iş yaparsanız düzeltiriz". Kim verdi size bu yetkiyi? Cevap yok. AK Parti'den gereken cevabı aldılar. 27 Nisan bildirgesini hemen iade ettik. Olmadı 17-25 Aralık. Olmadı kapatma davası. Olmadı ve en son 15 Temmuz. 15 Temmuz'da tank, top ve bombalarıyla geldiler. Ama vatandaşın, gençlerin yüreğindeki iman gücü, bayrak, memleket sevgisi herşeyin üstünde. Kadın, erkek, genç, yaşlı o gün Cumhurbaşkanının, başkomutanının, Başbakanının çağrısıyla meydanları doldurdu ve bu alçaklara anlayacakları dilden en güzel cevabı verdi.

NE YAZIK Kİ CUMHURBAŞKANI VESAYET ODAKLARI İLE HAREKET ETTİ

Mevcut sisteme göre Cumhurbaşkanı, en büyük partiye hükümeti kurma görevi veriyor. Hükümeti kurarsa güvenoyu için Meclis'e geliyor, 276 ile güvenoyu alıyor. Çalışmaya başlıyor. Tek başına iktidar yoksa bu iş 2-3 ay sürüyor. Bazen hiç olmuyor, güvenoyu olmadan yok olup gidiyor. Yani millet sandıkta memleketi kimin yöneteciğine karar veremiyor. Milletin seçtiği değil, vesayet, güç odaklarının gördükleri birileriyle hükümet kuruluyor. 1995 seçimlerini hatırlayın. Orada Refah Partisi ile önce Anavatan Partisi koalisyon kuracaktı. Son dakikada birileri birinin kulağını çekti vazgeçtiler. Bu sefer diğeri kuruldu DYP ile Refah. Ama onları da rahat bırakmadılar. 28 Şubat postmodern darbesinde Cumhurbaşkanı orada vesayet odaklarıyla hareket etti ne yazık ki...

21 EKİM 2007'DEN İTİBAREN ARTIK HERŞEY DEĞİŞTİ

Rahmetli Demirel, Erbakan hocamız, Özal, Menderes hep aynı şeyi söylemiş; böyle olmuyor. Cumhurbaşkanını 276 ile seçmen mümkün. Bizim var 344 seçemedik. Neymiş 367 milletvekili Meclis'e girerse o zaman olurmuş. CHP doğru Anaysaa Mahkemesi'ne gitti, seçimi durdurdu. Biz ne dedik, tamam anlaşıldı, vesayetçiler CHP'yi sürdüler piyasaya maden öyle işte böyle millete gittik. AK Parti 343 milletvekili ile işbaşına geldi. Orada Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini öngören kanunu gönderdik. Görev süresi bitmiş cumhurbaşkanı bu kanunun onaylamadı. Orada fazladan duruyor, cumhurbaşkanı seçilemediği için. Geri gönderdi, tekrar gönderdik mecburen onayladı. Ama ardından Anayasa Mahkemesi'ne. Ve 21 Ekim 2007'de referandumu yaptık. Orada da elhamdülillah millet yüzde 69 kabul oyuyla Cumhurbaşkanını doğrudan vatandaşın seçmesi için karar verdi. O günden itibaren herşey değişti.

ANAYASA KİTABI FIRLATILDI TÜRKİYE YÜZDE 100 FAKİRLEŞTİ

Sayın Recep Tayyip Erdoğan doğrudan halkın seçtiği ilk Cumhurbaşkanımız oldu. Yıldırım Akbulut-Özal çok iyi anlaşarak başladılar, kısa sürede fikir ayrılığı oldu. Mesut Yılmaz aynı şekilde. Demirel-Özal hangisini alırsanız alın. Rahmetli Ecevit'in Ahmet Necdet Sezer'i seçtirmek için gayretleri biliyorsunuz. En sonunda neyi yaşadıklarını biliyorsunuz. Anayasa kitabının atılmasının bedeli ne oldu: Türkiye bir gecede yüzde 100 fakirleşti. Artık kriz üretmeyin diyoruz.

BU SİSTEMDE VATANDAŞ SANDIKTA HÜKÜMETİ KURUYOR

Belediye başkanı seçimleri oluyor. İki sandık oluyor. Birine meclis üyeleri birine başkan. Meclis üyeleri hep aynı partiden mi oluyor. Değişik partilerden oluyor. Bazen başkan bu taraftan üyeler karşı taraftan oluyor. Bu da aynı. Rejim falan değişmiyor, onların kimyası değişiyor. Bu değişime ayak uydurmak mecburiyetindeler. Onların iktidar olmak diye derdi yok. Karambol olsa da bir taraftan sisteme dahil olsak. Ömürleri boyunca terlemeden, yorulmadan. Ya ihtilal öncesi ya ihtilal sonrası iş çıkarmak. Artık yağma yok. İşin adını millet koyuyor, sandıkta hükümeti kuruyor, sandıkta da hesabını soruyor. Vekillere de yetkiyi veriyor, Cumhurbaşkanı'na da yetkiyi veriyor.

MİLLET 16 NİSAN'DA HUZUR, GÜVEN VE İSTİKRARI SEÇECEK

Milletimiz inşallah 16 Nisan'da 2023 hedeflerine giden aydınlık Türkiye'nin yolunu açacak. Sürekli istikrar, huzur ve güveni seçecektir. Meclis kendi işini yapacak, hükümet kendi işini yapacak. Meclis millet adına kanun yapıp, hükümeti denetleyecek. Demokratik erklerin denge ve kontrol sistemi içerisinde çalışması gerçekleşmiş olacak.

Kaynak: Haberler.com / Güncel

Binali Yıldırım İstanbul Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

Ekrem İmamoğlu ve Murat Kurum reklam harcamaları ne kadar? AK Parti ve CHP seçim kampanyalarına ne kadar harcadı? 2024 ANKET SONUÇLARI! İstanbul'u kim kazanacak? AK Parti'den son anket geldi Fundagül Demirkol kimdir? Türkiye İşçi Partisi Kırşehir Boztepe Belediye Başkan adayı Fundagül Demirkol kimdir? Yalçın Ertaş kimdir? AK Parti Konya- Ilgın Belediye Başkan adayı Yalçın Ertaş kaç yaşında, nereli? Mehmet Badem kimdir? AK Parti Konya- Kadınhanı Belediye Başkan adayı Mehmet Badem kaç yaşında, nereli? Mehmet Yaka kimdir? AK Parti Konya- Karapınar Belediye Başkan adayı Mehmet Yaka kaç yaşında, nereli? Hasan Kılca kimdir? AK Parti Konya- Karatay Belediye Başkan adayı Hasan Kılca kaç yaşında, nereli? Murat Ünver kimdir? AK Parti Konya- Kulu Belediye Başkan adayı Murat Ünver kaç yaşında, nereli? Nafiz Solak kimdir? AK Parti Konya- Sarayönü Belediye Başkan adayı Nafiz Solak kaç yaşında, nereli? Mustafa Kavuş kimdir? AK Parti Konya- Meram Belediye Başkan adayı Mustafa Kavuş kaç yaşında, nereli? Kasım Çelebi kimdir? Zafer Partisi Erzurum Yakutiye Belediye Başkan Adayı Kasım Çelebi kaç yaşında, nereli? Ahmet Pekyatırmacı kimdir? AK Parti Konya- Selçuklu Belediye Başkan adayı Ahmet Pekyatırmacı kaç yaşında, nereli? Mehmet Tutal kimdir? AK Parti Konya- Seydişehir Belediye Başkan adayı Mehmet Tutal kaç yaşında, nereli? Osman Arı kimdir? AK Parti Konya- Taşkent Belediye Başkan adayı Osman Arı kaç yaşında, nereli? Hasan Koçer kimdir? AK Parti Konya- Yalıhüyük Belediye Başkan adayı Hasan Koçer kaç yaşında, nereli?
title