Haberler

Başbakan Yıldırım'a "Altın Arı Ödülü"

Başbakan Binali Yıldırım, "Türkiye son 14 yılda altyapısıyla, üst yapısıyla şekil değiştirdi.

Başbakan Binali Yıldırım, "Türkiye son 14 yılda altyapısıyla, üst yapısıyla şekil değiştirdi. Bir ligden başka bir lige çıktı. Türkiye'de bugün hayata geçirilen büyük projelerin hiçbirisi dünyanın hiçbir yerinde yok. En büyük projeler bizde yapılıyor. Biraz da mühendislik farkı olsun." dedi.

Mezunu olduğu İstanbul Teknik Üniversitesini (İTÜ) ziyaret ederek, "Altın Arı Ödülü"nü alan Başbakan Yıldırım, burada yaptığı konuşmada, hükümet olarak okul öncesi eğitime büyük önem verdiklerini dile getirdi.

"Eskiden bırakın okul öncesi, okul zamanı da eğitim doğru dürüst yoktu derslerin yarısı ilk karneye kadar boş geçerdi" diyen Yıldırım, geçmişte öğrencilerin kitapçıdan kitapçıya ders kitabı bulmak için koşturmak zorunda kaldığını hatırlattı. Bugün bu sorunların artık yaşanmadığını anlatan Yıldırım, geçmişteki bu zor günlerin unutulmaması gerektiğini dile getirdi.

Eğitimde gelinen noktanın birçok ülkede olmadığını kaydeden Yıldırım, "Bizde piyasa yok. Biz satış falan yapamıyoruz, yapmaya da vaktimiz yok çünkü iş çok. İşlerden başımızı kaldırıp da ne yaptığımızı anlatmaya vakit bulamıyoruz ama en iyi reklam işin kendisidir. Şişirerek, köpürterek yok olan şeyi var gösteremezsiniz ama insanlar hizmete erişiyorsa, hizmetten yararlanıyorsa, onun kolaylığını hissediyorsa en güzel reklam odur." diye konuştu.

"Çalışın sizin de olsun"

Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmaray, Avrasya Tüneli gibi yatırımlara değinen Yıldırım, şöyle devam etti:

"Türkiye son 14 yılda altyapısıyla, üst yapısıyla şekil değiştirdi. Bir ligden başka bir lige çıktı. Türkiye'de bugün hayata geçirilen büyük projelerin hiçbirisi dünyanın hiçbir yerinde yok. En büyük projeler bizde yapılıyor. Biraz da mühendislik farkı olsun... Biz bunları boşuna okumadık. İşe yarasın diye okuduk. Şimdi de Allah'a şükür dünyanın en büyük havalimanını yapıyoruz. Bu mutluluk, bu gurur hepimizin, bu milletin. Bunu şöyle görmemiz lazım: Dışarıda, Batı'da, altyapıdaki gelişmeyi, o modern havaalanlarını gördüğümüzde hep imrenirdik ve hayıflanırdık, 'Niye bizim memleketimizde yok'... Allah'a şükür şimdi biraz onlar hayıflanıyorlar. İngiltere'den misafirlerimiz geldi, hızlı tren bizde var deyince 'Sahi mi, bizde daha yok' diyor. Çalışın sizin de olsun. Şimdi Allah'a şükür her bakımdan iyi gidiyoruz ama lüzumsuz konularla bu büyük işler maalesef gölgede kalıyor."

"Üniversiteye toplumsal gelişmenin öncüsü olarak görüyoruz"

Gençlerden anlamı olmayan, ülkenin geleceğine, kalkınmasına faydası olmayan boş tartışmaları bir kenara bırakmalarını, üniversite yıllarını iyi değerlendirmelerini isteyen Yıldırım, şöyle konuştu:

"Okumak, derslerde çok iyi olmak, tek başına bir anlam ifade etmiyor. Yapacağınız başka konular da var. Ne yapacaksınız? Bir kere eleştirel düşünceyi, eleştirel aklı üniversitelerde hakim kılmak için herkes üzerine düşeni yapacak. Üniversitelerimizin bilimi, hoşgörüyü, anlaşmayı, uzlaşmayı değil, kutuplaşmayı, tutuculuğu, hoşgörüsüzlüğü gündemde tuttuğuna maalesef bugünlerde şahit oluyoruz. Biz üniversiteyi toplumsal gelişmenin, büyümenin sadece en önemli aktörü değil, aynı zamanda öncüsü olarak görüyoruz. Üniversitelerimizin, Türkiye'nin büyüme ve gelişme stratejisine uygun olarak sanayi ile hükümetle, daha sıkı iş birliği halinde olmasını bekliyoruz. Üniversite ayağı eksik bir sanayileşme olmaz, ekonomik büyüme olmaz. Bu nedenle özellikle Teknik Üniversiteden, benim de okuduğum ilim irfan yuvasından önemli beklentilerimiz olduğunu ifade etmek isterim. Üniversitelerin hayat ve toplumla iç içe geçmesi çok büyük önem arz ediyor. Toplum ve hayatın gerçeklerinden uzaklaşan üniversitelerin millete rehberlik etmesi, öncü bir görev yüklenmesi mümkün olamaz. Her zaman birbirimizi anlayalım ve iletişim kanallarını açık tutalım. Böylece üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir mesele olmaz, aşamayacağımız hiçbir engel olmaz."

Üniversitelerin sınıflardan, amfilerden ve laboratuvarlardan ibaret olmadığını dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti:

"Aynı zamanda üniversite bir kantindir, bir kütüphanedir. Aynı zamanda konuşulan, arkadaşlık kurulan, demokrasi içerisinde tartışma ve istişare mekanlarıdır. Arkadaşlarınızla hayat tecrübesini kazandığınız mekanlardır. Sosyalleşmeyi, sırdaş olmayı, dost olmayı burada öğreneceğiz, burada kabiliyetlerimizi geliştireceğiz. Burada geçireceğiniz yıllar sizin altın yıllarınızdır. Bunu mezun olduktan sonra daha çok arayacaksınız. Bazen 'Üniversite bir an önce bitse de gitsek, işimize baksak' diye bir duyguya kapılırsınız ama bu yılları çok özlersiniz. Onun için bu yılları, üniversitedeki yıllarınızı dolu dolu geçirin daha sonraki yıllarda ihtiyacını duyacağınız birçok şeyin temelinin üniversite yıllarında atıldığını unutmayın. Üniversite ilim öğretmiyor sadece, üniversite size öz güveninizi de kazandırır. Üniversiten, -üniversal'den geliyor- küresel bakma, dünyanın tamamını kavrama yeteneği veriyor. Analitik düşünme kabiliyetinizi geliştiriyor. Diferansiyel denklemler, termodinamik, mekanik, makine elemanları, gemi hidrodinamiği, alfalar... Bir sürü şey var, düşünebilirsiniz. Bunlar sizin muhakeme kabiliyetinizi geliştiriyor. Tek başına eğri büğrü yazılan diferansiyel denklemleri, integralleri sanayide, iş hayatında belki tam kullanmayacaksınız ama onların size verdiği engin muhakeme kabiliyetini kullanarak sorunlara çözüm üreteceksiniz."

Mühendisler ile avukatların, sosyal bilimcilerle fen bilimcilerin hayata bakışlarının farklı olduğunu aktaran Yıldırım, "Ben bunu Bakanlar Kurulunda da görüyorum. Şimdi hukukçulara soruyorsun, 2 kere 2 kaç, efendim 3'le 5 arasında bir sayıdır. Mühendise soruyorsun 4.0 diyor. Memura sorarsan 'Dur bir müdürüme sorayım sonra söylerim'... Tüccara sorarsan 'Kaç olmasını istiyorsun' diyor. Onlar Kayserililerdir, öyle rivayet edilir. Dolayısıyla değerli gençler yarın üniversiteyi bitirdiğinizde çok acımasız bir rekabetin içinde olacaksınız. Üstelik sadece Türkiye sınırlarında değil, küresel ölçekte bir rekabetle karşı karşıya kalacaksınız. O nedenle ne kadar donanımlı, ne kadar birikimli olursanız bu rekabette o kadar öne çıkacaksınız. Biz Hakkari'den Edirne'ye Samsun'dan Antalya'ya, Iğdır'dan Muğla'ya tüm öğrencilerimizin bu hedefe yönelik olarak eğitilmesini, donanımlı hale gelmesini istiyoruz. Hükümet olarak bunu başarmak için 14 yıldır elimizden gelen bütün gayretleri gösterdik. Hiç şüpheniz olmasın, bundan sonra da aynı kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz."

Yıldırım, İTÜ camiasına, öğrencilere ve öğretim üyelerine başarılar dilerken, İTÜ camiasında emekleri geçen merhumlara rahmet diledi.

Başbakan Yıldırım, bir anısını şöyle paylaştı:

"Selim Palavan hocamız ders anlatıyor, o biliyorsunuz Kafkaslar'dan, Rus zulmünden kaçarak gelmiş bir hocaydı. 'Yani yani bu muhterem beyler de bu Necmettin Erbakan da fena da bir adam değil' derdi. Allah ikisine de rahmet eylesin. Erbakan Hocamız, Süleyman Demirel, Turgut Özal buralardan geldiler, geçtiler, memlekette büyük hizmetler gördüler. Allah mekanlarını cennet eylesin."

Konuşmasının ardından Yıldırım'a, "Altın Arı" ödülü İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca tarafından takdim edildi.

(Bitti)

Kaynak: AA / Güncel

Binali Yıldırım Marmaray İstanbul Türkiye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title