Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: "(Chp) Böyle Giderse Çok Uzun Yıllar Iktidar da Olamayacak"

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Allah'ın izniyle bu Pkk'dan ve yandaşlarından yaka silken Kürt kardeşlerimiz bu seçim kampanyasında büyük oranda evet diyecekler ve Türkiye'nin önünü açacaklar, Pkk'ya haddini bildirecekler." dedi.

Ordu Kültür Sanat Merkezi'nde düzenlenen "Memur-Sen'e Davet Tercih Evet" başlıklı programa katılan Kurtulmuş, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini anlattı.

Kurtulmuş, Türkiye'de anayasa tartışmaları ne zaman gündeme gelse "eski Türkiye'yi ve yeni Türkiye'yi savunanlar" arasında onlarca yıldır bir mücadele olduğunu anımsattı.

Hep gündeme gelen "kurucu irade" diye bir kavramın olduğuna vurgu yapan Kurtulmuş, Meclis'te CHP'den kürsüye gelen her milletvekilinin kurucu iradeye dikkat çektiğini söyledi.

Kurtulmuş, "Bizim için kurucu irade, milletin iradesidir. Anayasayı yapabilecek güç de bizatihi milletin elindedir" diyerek, şöyle devam etti:

"Onlar için kurucu irade 12 Eylül'de tankını, topunu çıkaranlardır. Bizim için ise milletin yazdığı metindir. Ne zaman millet anayasa değiştirmeye kalksa 'anayasa yapılmaz' diye tartışırlar. Son güne kadar 'kurucu irade' dediler. Allah'tan bu sefer biraz daha erken aklına geldi. Bizim için asıl olan milletin iradesidir. Millet ne karar verirse baş göz üstünedir. Topun, tankın, tüfeğin gölgesinde böyle bir kurucu iradeyi de milletimize layık bir irade olarak kabul etmeyiz."

"Şimdi ne gereği vardı da bir anayasa değişikliğini yapıyorsunuz?" şeklinde sorular yöneltildiğini dile getiren Kurtulmuş, bu anayasa değişikliğine, mevcut sistemin Türkiye'yi taşıyamadığı için ihtiyaç olduğunu kaydetti.

Kurtulmuş, 16 Nisan'daki halk oylamasının, mevcut sistemin bütün yükünü Türkiye'nin sırtından indireceğini ve ülkenin yoluna koşar adım devam edeceğini ifade etti.

Mevcut sistemin vesayetçi ve çatışmacı olduğuna işaret eden Kurtulmuş, vesayetçi yapının geçmişte Türkiye'de aldığı kararları anlatarak, "Şimdi bu sistemi yıkıyoruz. Cumhurbaşkanı halk tarafından doğrudan doğruya seçiliyor, hükümetin başkanı olarak Türkiye'nin yönetiminin başı oluyor." diye konuştu.

Kurtulmuş, yönetimde çift başlılığın da mevcut sistemin hastalıklarından olduğunu ve bu çift başlı yönetimi kaldıracaklarını belirterek, cumhurbaşkanları ve başbakanlar arasında sistemin yapısından dolayı oluşan krizleri ve bunlara bağlı ortaya çıkan sorunları aktardı.

Bazı Avrupa ülkelerinin tutumu

Kurtulmuş, Türkiye'deki seçim kampanyasında ilk kez hariçten gazel okuyanların olduğunu, milletin bunu çok iyi değerlendirmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Bu beylerin niye etekleri tutuştu? Önce Avusturya'dan, 'Cumhurbaşkanı ve arkadaşları buraya gelmesin'. Arkasından Almanya'da, Hollanda'da, Roterdam'da yaşanan o karanlık gece. Aile Bakanı'mız Fatma Hanımı saatlerce arabasında mahsur bırakan o kaba, faşist anlayış. Yetmedi, bir adım daha ileriye gittiler. Ondan sonra Avrupa'da baktık ki sağdan soldan birtakım sözler gelmeye başladı. Birtakım yürüyüşler yapıldı. Roterdam'da Türk vatandaşlarına müsaade etmeyenler, Almanya'nın göbeğinde hem de polis kordonu altında Pkk'nın gösteri yapmasına müsaade etti. Hayır cephesine biraz daha destek vermek için bu sefer hep beraber gazetelerini ortaya çıkardılar. İsviçre'nin Blick gazetesi Türkçe manşet attı. Tayyip Erdoğan'ın da resmi ve Türkçe bir manşet. Allah'a çok şükür Türkçe öğreniyorlar. İşin güzel tarafı bu."

"Onlar tarafından işin acı tarafı şurası." ifadesini kullanan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye dost ve müttefik bir ülke değil mi? Sen İsviçre olarak ağzını açtığın zaman demokrasinin en üstün ülkelerinden birisi olduğunu söylüyor musun? Türkiye, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini getiriyor, sen neden rahatsız oluyorsun? Almanya'nın Bild gazetesi bu sefer Almanca yazmış, 'Erdoğan ve arkadaşlarını Avrupa'da görmek istemiyoruz' ama edepsizliği o kadar bir noktaya getirdiler ki İsviçre'nin Bern kentinde Cumhurbaşkanı'mızın büyük bir resmi, şakağının hizasında bir tabanca 'Erdoğan'ı öldürün'. Yürüyüşü kim düzenliyor? Pkk, PYD, DHKP-C. Neresi? İsviçre. PKK dediğin örgüt, bunların da listelerinde terör örgütü olarak kabul ediliyor. Çok şükür Allah'tan bizim bu kadar baskılarımız sonucu o miting hakkında soruşturma başlattılar. O Bild, Blick gazeteler hakkında da tahkibat yapılması lazım."

"Kürt kardeşlerimiz bu seçim kampanyasında büyük oranda 'evet' diyecekler"

Kurtulmuş, meselenin son derece açık olduğunun altını çizerek, "Korku dağları bekliyor. 23 Mart'ta PKK'lı terörist başı bir haber ajansına demeç veriyor, 'Bu kampanya sonucunda 'evet' çıkarsa PKK fiilen biter. Onun için bütün arkadaşlarımız, militanlarımız Kürt halkı üzerine baskı kursunlar ve onları 'hayır' demeye ikna etsinler' diyor. Daha ne desin adam? Ama bilmiyor ki bizim Kürt kardeşlerimiz, Allah'ın izniyle bu PKK'dan ve yandaşlarından yaka silken Kürt kardeşlerimiz bu seçim kampanyasında büyük oranda 'evet' diyecekler ve Türkiye'nin önünü açacaklar, PKK'ya haddini bildirecekler." şeklinde konuştu.

"Niye böylesine açık, aleni bir şekilde hayır kampanyasına destek veriyorlar?" sorusunu yönelten Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Bu beylerin istedikleri Türkiye, 25 milyon dolar için el avuç açan bir Türkiye'dir. Böyle bir Türkiye olursa bizden iyisi yok. Bunların bekledikleri Türkiye Avrupa Birliği'nin terbiye salonunda tek ayak üstünde hazır olda duran bir Türkiye'dir. Bunların istedikleri Türkiye, Türkiye'de hükümet pazarlıklarıyla, kirli pazarlıklarla ayların, yılların kaybedildiği bir Türkiye'dir. Dünyanın dört bir tarafına uzanan bir Türkiye görmek değil, dünyanın hiçbir tarafında mazlumlara elini kolunu uzatmaya gücü yetmeyen aciz bir Türkiye'dir. İstiyorlar ki istikrarsızlık devam etsin. Biz de istiyoruz ki inşallah yeni ve güçlü Türkiye istikametinde Türkiye kararını verecek, yoluna devam edecek, ayaklarındaki prangalardan kurtulacaktır."

"Böyle giderse çok uzun yıllar da iktidar olamayacak"

Kurtulmuş, bir taraftan dışarıdan baskılar diğer taraftan da içeriden de bir sürü yalanın devam ettiğini aktararak, "Sayın Kılıçdaroğlu'nun en son söylediğini duydunuz. İnsan söyleyecek söz bulamıyor ama bazı lafları da tersinden okuyorlar. CHP'li arkadaşlar ve sayın Kılıçdaroğlu şöyle düşünüyor; bu memlekette uzun yıllardır iktidar olmadı, böyle giderse çok uzun yıllar da iktidar olamayacak. Bunu da içselleştirmişler, 'nasılsa bu millet bizden birisini cumhurbaşkanı seçmez' diyerek hep cumhurbaşkanının bizim camiadan birisinin olacağına inanıyorlar. Onun için zihin arkasında diyorlar ki 'bir sabah kalkacak feshedin Meclis'i diyecek'. Böyle bir şey yok. Hiçbir sorumlu cumhurbaşkanı bunu yapmaz." dedi.

Konuşmanın ardından Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Kurtulmuş'a tablo hediye etti.