Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (6)

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Esas mesele, Suriye'deki ilgili bütün tarafların barış masasına gelip müzakere edebilecekleri bir atmosferin oluşturulmasıdır. Artık hiçbir ülke tek başına oradaki oyunu kendi istediği şekilde sonlandırma becerisine, gücüne de sahip değildir. Artık yeter. Daha fazla Suriye halkının kayıplar vermesine kimsenin müsaade etmemesi lazım." dedi.

Kurtulmuş, Ordu'nun Ünye ilçesinde, doğduğu evde gerçekleştirilen Kanal 7 televizyonu canlı yayınında soruları yanıtladı ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in gelecek hafta Türkiye'ye gerçekleştirmesi planlanan seyahati ve bu ziyarette gündeme gelmesi beklenen Suriye sorununa yönelik değerlendirmeleri sorulan Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Hiçbir ülkenin Suriye'deki denklemi tek başına çözme gücü yoktur. Burada bir barış masasının kurulması, barış masasında da her ülkenin kendi dayattığı fikrin etrafında sabit fikir durması değil. Burada görüşlerine, kararlarına itibar edeceğimiz esas unsur, Suriye halkıdır. Suriye halkının büyük çoğunluğunun istediği bir barış süreci, bununla ilgili belki bir geçiş süreci ama sonuçta burasıyla ilgili olan, Suriye meselesi ile ilgili olan bütün tarafların da bu sürece katkıda bulunması şarttır."

Kurtulmuş, ne kadar silahlı örgüt akla geliyorsa hepsinin Suriye'de bulunduğunu, dünyanın birçok ülkesi tarafından desteklenen farklı silahlı grupların olduğunu dile getirdi.

Bunların köy köy, şehir şehir, kasaba kasaba bölündüğünü anlatan Kurtulmuş, "Ayrıca siyaset satrancında da herkes bu vekalet savaşını sürdürdüğü piyonları vasıtasıyla kendi elini ortaya koyabilecek adımlar atıyor ama bunun sonuna geldik." değerlendirmesinde bulundu.

Rus uçaklarının en son Özgür Suriye Ordusu ve ılımlı muhalefetin mevzilerini bombaladığını hatırlatan ve Halep'te de büyük bir insanlık suçunun işlendiğine dikkati çeken Kurtulmuş, "Rusların artık tek başına dayatmalarıyla Esad rejiminin arkasında durmalarının mümkün olmadığını görüyorlar." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin kırmızı çizgileri

Kurtulmuş, " Türkiye'nin yeni bir Suriye pozisyonu var anlaşılan. Nedir bu? Fırat'ın doğusunda bir PKK/PYD oluşumu var. Buralarda fiili bir PKK oluşumu var. Fırat'ın doğusunu gözden çıkardık mı?" sorusunu da yanıtladı.

Kendileri için stratejik olan üç nokta bulunduğu bilgisini veren Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Bunlardan biri, Türkiye'nin güney sınırlarında boydan boya bütünleşik bir terör devletinin ya da örgüt devletinin kurulmuş olmasına asla rıza göstermeyiz. Bu, Türkiye'yi ilgilendiren bir mesele olmaktan önce Suriye'yi ilgilendiren bir meseledir ve Suriye'nin fiilen bölünmesi anlamına gelir. Aynen Kuzey Irak'ta üç parçaya bölündüğü gibi. Suriye'nin toprak bütünlüğü, önemli hassasiyet noktalarımızdan birisidir. Üçüncü hassasiyet noktamız da bu anlamda da Amerikalıların verdiği sözler çerçevesinde de PYD/YPG güçlerinin Fırat'ın doğusuna bütünüyle çekilmesidir. Bütün bunların sağlanması Türkiye'nin şu anki durumdaki önemli, acil kırmızı çizgileridir."

PYD'nin Münbiç'ten büyük oranda çekildiğini ancak halen birtakım unsurlarının bulunduğunu bildiklerini aktaran Kurtulmuş, Türkiye'nin bu bölgenin temizlenmesi konusundaki tutumunu kararlılıkla sürdürdüğünü belirtti.

"Artık yeter"

Kurtulmuş, Fırat'ın doğusunda PYD'nin hakim olmasının Türkiye'nin rıza göstermeyeceği bir konu olup olmadığı sorusunu ise şöyle yanıtladı:

"Zaten bu kantonları niye üç ayrı kanton ilan ettiler? Sonra bunları bütünleştirerek orada kendilerince bir terör devleti, kendilerince bir bölge oluşturmak için bunu söylediler. Siz onu böldüğünüz zaman zaten bu ipler kendiliğinden ortadan kayboluyor ve burada başka bir denklem devreye giriyor. Biz başka bir denklemin devreye girmesi için ısrarla Cerablus-Mare hattındaki, Münbiç cebindeki bu operasyonları arzu ettik ve bunu bir stratejik mesele olarak gördüğümüz için bunun üstüne gittik. Bu ayrışma sonucunda söz konusu proje de büyük oranda çökmüş olacak.

Esas mesele, Suriye'deki ilgili bütün tarafların barış masasına gelip müzakere edebilecekleri bir atmosferin oluşturulmasıdır. Artık hiçbir ülke tek başına oradaki oyunu kendi istediği şekilde sonlandırma becerisine, gücüne de sahip değildir. Artık yeter. Daha fazla Suriye halkının kayıplar vermesine kimsenin müsaade etmemesi lazım. Burada gerçekten halkın istediği istikamette, çoğulcu, demokratik bir sistemin inşa edilmesi için kimin ne gücü varsa bu konuda destek olması en önemli husustur."

Fırat Kalkanı Harekatı'nın son günlerde yavaşlayıp yavaşlamadığı sorusuna karşılık olarak da Kurtulmuş, "Yavaşlamadı. Harekatın amaçları var. Tek tek bu amaçlar karşılanıyor. Bu hedeflere ulaşılıyor, kendi istikametinde devam ediyor. Bütünüyle başarılı bir operasyonu sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı.

Rüzgar Çetin'in tahliye edilmesi

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Beşiktaş'ta bir polis memurunun şehit olması, birinin de ağır yaralanmasıyla sonuçlanan kazaya karıştığı iddiasıyla yargılanan Rüzgar Çetin'in tahliye edilmesi kararına yönelik değerlendirmesinin sorulması üzerine şunları kaydetti:

"Maalesef bu tür trafik kazalarında, sürücünün 8'de 8 kusurlu olduğu kazalarda bile bir müddet sonra yargıçlar tahliye kararı verebiliyor. Belki, 'Cezayı en üstten versek bile yeterince yattığı yeter' diye çıkarıyorlar. Bunlar kamuoyunu tamamıyla rahatsız eden hususlardır. Yüzde 100 suçlu olan, 8'de 8 kusurlu olan birisinin bu kadar kolay bir şekilde tahliye edilmesi tabii ki kamuoyunu rahatsız ediyor."

"Yatırım yapmak isteyen herkesin önüne turkuaz halı sereceğiz"

"Ekonomi güven verici bir zeminde mi? İnsanlar yatırım yapabilecek bir ortam görüyorlar mı? Şunu duyuyoruz, 'Kimse yarını göremiyor.' Bu abartılı bir cümle mi?" sorusu yöneltilen Kurtulmuş, bunun abartılı olduğunu vurguladı.

Kurtulmuş, 65. Hükümet'in ana iskeletini oluşturan 5 önemli ayaktan birinin reel ekonomiye geçiş ve bu anlamda da ekonomide bir faz değişikliğini ortaya koymak olduğunu belirterek, "Yani daha fazla üreten, istihdam geliştiren, insan kaynaklarına yatırım yapan, bu anlamda küresel rekabette çok daha güçlü hale gelen Türkiye'nin altyapısını nasıl oluşturabiliriz, bunlarla ilgili çok önemli çalışmalar yapıldı ve tek tek uygulamaya konuldu." diye konuştu.

Darbe girişimi, Suriye sorunu gibi konuların her birinin olağanüstü meseleler olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, bunların 100 yılda bir karşılaşılabilecek sorunlar olduğunu anlattı.

Kurtulmuş, "Bütün bunlarla ilgili durumlarla karşı karşıya kalmış olmamıza rağmen biz hükümet olarak 65. Hükümet'te ortaya koyduğumuz perspektifi asla değiştirmiyor, bozmuyoruz. Daha çok üreteceğiz. Reel ekonomiyi güçlendireceğiz. Türkiye'nin bu anlamda yatırım yapma imkan ve kabiliyetlerini artıracağız. Yabancı ya da yerli yatırımcı, yatırım yapmak isteyen herkesin önüne turkuaz halı sereceğiz." açıklamasında bulundu.

Kredi kartlarında taksit sayısının artırılmasının da bir faz değişikliği olup olmadığı sorusu üzerine Kurtulmuş, "Tabii ki bunlar ekonomiye canlılık kazandıracak olan hususlardır. Ümit ediyorum ki bunlar doğru bir şekilde yönetilebilirse bu süreçler Türkiye ekonomisine, esnafımıza sanatkarımıza, çarşımıza pazarımıza hareket getirecek bir karardır." dedi.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Ordu'nun oldukça önemli yatırımlar aldığını, bu ile çok ciddi eğitim, sağlık, ulaşım alanlarında büyük yatırımlar yapıldığını aktardı. Fatsa ve Ordu Merkez çevre yollarının tamamlanacağını dile getiren Kurtulmuş, bunun yanı sıra "kuzey-güney hattı" denilen Dereyolu Projesi ile Gölköy ve Ünye-Niksar yollarının da bitirilmesiyle Ordu'nun bölgesinin önemli merkezlerinden biri olacağını sözlerine ekledi.

(Bitti)

Numan kurtulmuş Türkiye Suriye Ünye Politika Güncel Haberler