Haberler

Başbakan Yardımcısı Elvan Açıklaması

Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin düzenleme hakkında, "Bu düzenlemeyi de önümüzdeki günlerde yapacağız. Ulaştırma Bakanlığımız kanun tasarısını Başbakanlığa sevk etti" dedi.

Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin düzenleme hakkında, "Bu düzenlemeyi de önümüzdeki günlerde yapacağız. Ulaştırma Bakanlığımız kanun tasarısını Başbakanlığa sevk etti" dedi.

Elvan, A Haber'de gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu.

Sözlerinin başında Yeni Şafak ve Yeni Akit gazetelerine yönelik terör saldırılarını kınayan Elvan, "Basın ve yayın organlarına bu tür saldırıları hiçbir şekilde tasvip etmediğimizi ve kınadığımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum" ifadelerini kullandı.

Elvan, terör örgütüne yönelik operasyonlara ilişkin bir soruya karşılık, Cizre'deki "temizleme harekatının" tamamlandığını, ancak evlerin tek tek aranmasının 3-5 gün süreceğini, Silopi'de olduğu gibi Cizre'de de benzer çalışmaların devam edeceğini bildirdi.

Hükümetin terör örgütlerine yönelik mücadelesinin devam edeceğini, bunun son bulmasının düşünülemeyeceğini ifade eden Elvan, "Başbakanımızın ifade ettiği gibi tek bir silahlı unsur kalmayana kadar bu mücadelemiz devam edecek ama diğer taraftan Silopi, Cizre'de ve daha sonra da Sur'da terör örgütünün yapmış olduğu tahribatı giderici, oradaki yöre halkına yapmış oldukları eziyetleri ve sıkıntıları ortadan kaldırıcı tedbirleri süratle alıyoruz. Bu çerçevede Mardin'de sayın Başbakanımızın bir eylem planı açıkladı. Tüm bakanlıklarımızın yoğun bir şekilde, yöreye yönelik, yörede bulunan vatandaşlara yönelik çalışmalarını sürdürüyorlar. İnşallah geçmiş konumlarından daha iyi olabilecek bir duruma yöre halkını getireceğiz" değerlendirmelerinde bulundu.

Başbakan Yardımcısı Elvan, "Suriye'den 100 bin kişilik yeni bir göç dalgasının geldiği ve Türkiye'nin Suudi Arabistan'ın da desteğiyle Suriye'de güvenli bölge oluşturma yönünde çabaları olduğu" iddiaları üzerine, şunları söyledi:

"Güvenli bölge konusunda hem Cumhurbaşkanımızın hem Başbakanımızın açıklamaları var. Burada özellikle Suriyeli vatandaşların gerçekten bu eziyetten kurtulabilmesi ve uygun bir ortamda yaşayabilmeleri için mutlaka Türkiye'nin güneyinde bir güvenli bölge oluşturulması gerektiği defalarca vurguladılar. Vurgulamaya da devam ediyoruz. Temel arzumuz, mazlum olan Suriye halkına tüm dünyanın kucak açması, sahip çıkması. Rusya'nın DEAŞ'tan çok muhalif güç ve sivillerin olduğu bölgeleri bombalaması tasvip edilebilecek bir durum değil."

BM'ye bu konunun götürülmesi hususunun da gündeme geldiğini anımsatan Elvan, her bir Suriyeli vatandaşın rahat ve huzur içerisinde yaşayabilmesi için destek vermeye devam edeceklerini belirtti.

Türkiye'nin bugüne kadar 2,7 milyon kişiyi barındırdığını, ancak ülkenin güvenliğinin son derece önemli olduğunu anlatan Elvan, bu konuda da gerekenlerin yapılacağını kaydetti.

Son döneme kadar sığınmacılara yönelik konunun uluslararası camiada kavranamadığına işaret eden Elvan, güvenli bölge meselesinin de benzer bir kaderi yaşadığını ancak gelişmeler ışığında bu mevzuda da bakış açısının değişebileceğini vurguladı.

"CHP içerisinde tek bir ses yok"

Başbakan Yardımcısı Elvan, "Sayın Başbakanın 'Kandil'e yaptığımızı Suriye'ye de yaparız' şeklinde açıklaması vardı. Bu yabancı basın organlarında Türkiye'nin askeri müdahaleye hazırlığı olarak değerlendirildi. Böyle bir hazırlık var mı?" şeklindeki soruya karşılık, hükümetinin bu tür hazırlık içerisinde olmadığı yönünde açıklama yaptığını ifade ederek, "Ülkemizin güvenliğini tehdit altına sokabilecek, riske atabilecek herhangi bir yaklaşıma, herhangi bir girişime izin vermemiz söz konusu olamaz" diye konuştu.

CHP yönetiminin "PYD"ye ilişkin hükümete yönelik eleştirilerinin anımsatılması üzerine Elvan, CHP içerisinde tek bir ses olmadığını, bu nedenle hangisinin anamuhalefet partisinin görüşü olduğunun anlaşılamadığını kaydetti.

PYD ile PKK iş birliğinin herkes tarafından bilindiğine dikkat çeken Elvan, "PYD ile PKK iş birliğini inkar edecek, 'PYD ile PKK iş birliği içerisinde değildir' diyebilecek tek bir Allah'ın kulu yoktur" ifadelerini kullandı.

"PYD nedeniyle Türkiye-Washington ilişkilerinde soğuk rüzgarlar esiyor. Bunun sonu nereye varacak?" sorusuna karşılık da Elvan, "Bu bölgeyi biliyoruz, bölge insanının yapısını biliyoruz. O nedenle özellikle Türkiye ile bu konuda daha fazla görüşülmesinin çok daha önemli olduğunu düşünüyorum. Bölgede barış tesis edilmesi yönünde çaba sarf ediyoruz. Diğer ülkelerin de benzer bir yaklaşım içerisinde olması gerektiğini düşünüyoruz" yanıtını verdi.

"HDP vatandaşları farklı yerlere çekmeye çalışıyor"

Sur ve Cizre'deki operasyonlar sırasında öldürülen ve cesedi bulunan teröristlerle ilgili gelişmeler konusunda Elvan, terörle mücadeleye devam edeceklerini, özellikle HDP'nin yaralılara yönelik bir kamuoyu oluşturmaya ve vatandaşları farklı yerlere çekmeye çalıştığını aktardı.

Başbakan Yardımcısı Elvan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Biz teröristlere yönelik mücadeleye devam edeceğiz. Eğer bir terörist dahi olsa yaralı ise biz yine ambulansımızı gönderiyoruz, göndermeye devam edeceğiz. Bunun tedavisini yaparız. Tedavisinden sonra gerekli yasal işlem savcılıkta, yargıdaki işlemleri ne ise o işlemler yürütülür ama bir insan olarak görüyoruz ve bununla ilgili ne tür yapılması gereken, ambulans gönderme, hastanede gerekli tedavisinin yapılması gibi, bunların hepsini yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Ancak, maalesef, HDP bir anlamda terör örgütünün savunuculuğuna büründü. Bu çerçevede terör örgütü üzerinden siyaset yapmaya çalışıyor. Bu HDP'ye yakışmayan bir yaklaşım."

"HDP'nin milletin partisi olması gerektiğini" vurgulayan Elvan, sorunların TBMM'de konuşulmasının önemine işaret etti.

HDP'nin, PKK'nın bir terör örgütü olduğunu açık bir şekilde ifade etmesi gerektiğini belirten Elvan, "Çünkü millet, halkımız HDP'ye oy verirken bu ülkenin birliği bütünlüğü çerçevesinde bunlara oy verdi. Dolayısıyla HDP'nin milletin temsilcisi olduğunu hiçbir zaman, hiçbir şekilde unutmaması gerektiğini düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.

"Kıdem tazminatı fon şeklinde de düzenlenebilir"

Başka bir soru üzerine Elvan, çalışma hayatında esneklik ve özel istihdam bürolarına yönelik düzenleme tasarısını TBMM'ye sunduklarını, gelecek hafta görüşmelerine başlanmasını öngördüklerini bildirdi.

Kıdem tazminatının bir fon şeklinde de düzenlenebileceğini ifade eden Elvan, bu konudaki düzenlemenin bu ay içerisinde TBMM'ye gönderileceğini açıkladı.

Taşeron işçilerin kadroya alınmasına yönelik düzenlemenin Maliye Bakanlığınca hazırlandığını belirten Elvan, bunun mart ayında gerçekleştirilebileceğini kaydetti.

Başbakan Yardımcısı Elvan, Türkiye'nin geçen yılın son çeyreğine ilişkin büyüme rakamlarına yönelik beklentilerinin sorulması üzerine, yüzde 4 civarında büyüme beklediğini ifade etti.

Enflasyonun her zaman tehdit olduğunu vurgulayan Elvan, bunun büyümeye etkisinin azaltılması için çalışmalar yapıldığını anımsattı. Çevresinde önemli sıkıntılar yaşanmasına rağmen, Türkiye'nin cazibe merkezi olmaya devam ettiğine dikkat çeken Elvan, Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu'nun ilk toplantısının bu cumartesi günü gerçekleştirileceğini, yılın ilk 6 ayında yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik bir düzenleme paketini TBMM'ye sevk edeceklerini açıkladı.

Reform ve vaatlerin takvimle uyumlu bir şekilde hayata geçip geçmediğine ilişkin bir soru üzerine Elvan, 22 Aralık'tan bu zamana kadar seçim öncesindeki vaatlerin yüzde 66'sını yerine getirdiklerini, kalan yüzde 34'lük kısmı mart ayı sonuna kadar tamamlayacaklarını anlattı.

Elvan, şimdiye kadar 30 farklı konuda düzenleme yaptıklarını aktardı.

"Ayrımcılığa 15 bin liraya kadar para cezası verilebilecek"

Lütfi Elvan, TBMM'ye sevk edilenler dahil, 3 aylık reformların da yüzde 40'ını gerçekleştirdiklerine vurgu yaparak, 3 aylık süreçte tamamlanması gereken düzenlemelerden birinin İnsan Hakları Kurumunun etkinleştirilmesi ve Ayrımcılıkla Mücadele Yasa Tasarısı olduğunu belirtti.

Elvan, söz konusu düzenlemelerin 23. ve 24. fasılların açılmasının yanı sıra vize muafiyeti açısından da önemine değindi.

İnsan Hakları Kurumunu daha da etkinleştiren yasa tasarısını hazırladıklarını kaydeden Başbakan Yardımcısı Elvan, "Yasa tasarısını Meclis'e sevk ettik. Önümüzdeki hafta İnsan Hakları Komisyonumuzda bunu görüşeceğiz" dedi.

Kurumun 3 temel alanda sorumluluğu olacağını ifade eden Elvan, bunlardan birincisinin İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun re'sen inceleme yetkisine sahip bulunması, ikincisinin Birleşmiş Milletler Ek İhtiyari Protokolü'ndeki işkenceyi önleme mekanizması rolünü üstlenmesi, üçüncü olarak da ayrımcılıkla mücadeleye yönelik bir yetkisi olacağını vurguladı.

Elvan, kamu veya özel kesimde herhangi bir ayrımcılık yapılması durumunda, gerekli aşamalar geçtikten sonra, ayrımcılık yapıldığının tespiti halinde ilgili firma veya şahsa bin lira ile 15 bin lira arasında para cezası verileceğini kaydetti.

Kanal İstanbul Projesi ile ilgili soruyu da yanıtlayan Elvan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının projeye dair çalışmalara başladığını, projenin gerçekleştirilmesi için yapılması gereken birkaç maddelik bir yasal düzenleme bulunduğunu anımsattı.

Başbakan Yardımcısı Elvan, "Bu düzenlemeyi de önümüzdeki günlerde yapacağız. Ulaştırma Bakanlığımız kanun tasarısını Başbakanlığa sevk etti" diye konuştu.

Kanal İstanbul'un hükümetin önemli projeleri arasında yer aldığını anımsatan Elvan, güzergahla ilgili çalışma gözden geçirileceğini, yasal düzenlemenin yapılacağını ve daha sonra projeye yönelik somut adımın atılacağını, bu konuda net bir zaman veremeyeceğini de sözlerine ekledi.

Kaynak: AA / Ekonomi

İstanbul Türkiye Cizre Ekonomi Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title