Başbakan'ın Rize'de Andığı Şapka Giymedikleri İçin İdam Edilen 8 İsim
Rize'de halka seslenen Başbakan Ahmet Davutoğlu, konuşmasında 1925'te şapka kanununa karşı geldikleri için asılan 8 ismi de andı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti Rize İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi ve tek parti döneminde şapka giymedikleri için asılan 8 Rizeli'yi hatırlatarak "Kılıçdaroğlu'nun bir türlü yüzleşemediği tek parti döneminde 8 Rizeli şapka giymedi diye idam edildi. CHP zihniyeti tek parti döneminde yapılan zulümlerle hesaplaşmak zorundadır." dedi.
PEKİ KİMDİ BU ASILAN 8 İSİM VE NELER YAŞANMIŞTI?
25 Kasım 1925 tarihinde çıkarılan Şapka Kanunu'nun ardından bu kanun çeşitli illerde protesto edilmişti. Kanuna isyan eden illerden birisi de Rize'ydi.
Rize'deki olayları bastırmak için Hamidiye Zırhlısı Rize'yi top atışlarına tutmuştu. Müdahale sonrası teslim olanlar ise hiç vakit kaybedilmeden İstiklal Mahkemelerine çıkartılmış ve Takrir-i Sükun Kanunu doğrultusunca yargılanmıştı. Yargılama sonucunda 8 kişi hakkında idam kararı çıkmış, onlarca insan da Sinop ve Adana'da cezaevlerine gönderilmişti.
Haklarında idam kararı çıkan 8 kişi ise karardan bir gün sonra idam edilmişti.
İŞTE İDAM EDİLEN O 8 İSİM
Alihocaoğlu Sabit, (Muço)
Mehmet PEÇE, (Latibeyoğlu)
Arslan PEÇE,
Yakup Çavuş PEÇE,
Kadir KOLİVAOĞLU,
Hafız Şaban KOLİVA,
(Kofa) Hasan KÜLÜNK
ve Mahmut KANBUROĞLU
Davutoğlu'nun Rize'deki konuşmasından diğer başlıklar da şöyle:
"HER TÜRLÜ TUZAĞI KURDULAR"
"Bir paralel çeteyi devreye soktular. Dini görünüm altında bir paralel çeteyi devreye soktular. İşbaşına gelmiş hükümeti yerinden almaya çalıştılar. Onlar kapalı kapılar ardında tuzaklar kurarken bu parti ve bu lider için dua ediyordu bu millet. Onlar çatı adayı gösterirken biz çalışmaya devam ettik, milletle iletişime geçtik. Her türlü tuzağı kurdular Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı devirmek için. Pınarbaşı'na giden yol bu şiirdi.
Biz bu şiire sahip çıkmaya devam edeceğiz. Rize'nin dava adamını millet seçti… Her türlü baskıyı yaptılar ama başımızı öne eğdiremediler, eğdiremezler.
"GÖNÜL KIRICI SÜREÇ SARF EDİLMEDİ"
CHP zihniyeti bütün bunlarla hesaplaşmak zorundadır. Yakın dönemde 28 Şubat'ta yapılan zulümlerle hesaplaşmak durumundadır. Ak Parti kadroları olarak bütün tuzaklara karşı birliğimizi koruduk. 10 Ağustos'tan sonra düşündüler ki Cumhurbaşkanımız olduktan sonra AK Parti içinde bir sarsıntı olur mu? 3 ayı geçtik... Tek bir gönül kırıcı süreç sarf edilmedi. Biz istişare eder ve yola çıkarız.
"KILIÇDAROĞLU O DAR AKLIYLA..."
Sayın Kılıçdaroğlu o dar aklıyla, o küçük hesaplarıyla bütçe görüşmelerinde Sayın Cumhurbaşkanımızla benim arama fitne sokmaya çalıştı. Bizim Sayın Cumhurbaşkanımızla ilişkimiz, dava arkadaşlığımız siyasetle başlamadı. Ölümle bile bitmez. Bu kardeşlik davasıdır…
"DAHA ŞİŞLİ'Yİ İDARE EDEMİYORSUNUZ"
CHP önce kendi evini düzene soksun. Birbirlerine tehdit yağdırıyorlar. Kılıçdaroğlu'na değil 4 yıl 4 dakika bile bu ülke emanet edilmez. Şişli'de yaşananlardan sonra 4 dakikada siz birbirinizi tehdit edersiniz, koltuklarınıza göz dikerler. Daha siz Şişli'yi bile idare edemiyorsunuz Türkiye'yi nasıl idare edeceksiniz. Gerçekten CHP son dönemde kendi içinde yaşadığı çalkantıyla siyaset dersi oluşturuyor.
"14 ARALIK OPERASYONU"
Paralel yapı ile ne kadar işbirliği yaparlarsa yapsınlar milli iradeyi yenemeyecekler. Şimdiye kadar hep kamuoyunu yanıltmaya çalıştılar. 14 Aralık sürecine itiraz ediyorlar. Pazar günü herkes tatildeyken AB hemen Türkiye'yi kınayan açıklamalar yaptı. İçeride ve dışarıda yürütülen kampanya açık. Kimse gazetecilik dolayısıyla şu anda soruşturma altında değildir. Bir çete basın üzerinden örgütlenerek mazlum ve mağdur bir topluluk üzerine kumpas kurduysa bunun gereğini yapmak yargının görevidir. Aksine insan hakları açısından mağdur edilmiş insanlarımızın şikayeti üzerine yapılmış bir operasyondur. Türkiye her açıdan özgürlükler ülkesidir. Basın mensupları da olmak üzere hiç kimse hesap vermemek durumunda değildir. Türkiye'de milli iradeye yapılan her kumpasın hesabı sorulacaktır. Yargı ve emniyet için örgütlenenlerden de bunların hesabı sorulur.
"CUMHURBAŞKANIMIZIN ECDADINA DUA ETMEK İÇİN GÜNEYSU'YA GİDECEĞİM"
Türkiye büyüdükçe Rize de büyüyecek. Rizelilerin beklentileri de biliyoruz. Rize'ye deniz üzerinden bir havalimanı en kısa zamanda yapılacak. Rize'nin güney çevre yolu da tamamlanacak. Buraya kadar gelmişken Sayın Cumhurbaşkanımızın ecdadına dua etmek için Güneysu'ya gideceğim. Cumhurbaşkanımız ne kadar Konyalı ise o kadar Konyalıyım. Cumhurbaşkanımız ne kadar Rizeli ise ben de o kadar Rizeliyim. Bizim felsefemiz budur.