Haberler

Başbakan Erdoğan Vizyon Belgesini Açıkladı

Güncelleme:

Başbakan Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde vizyon belgesini açıkladı. 4500 kadar davetlinin katıldığı kongre merkezine Erdoğan'ın 30 öğretmeni ve Kasımpaşa'dan arkadaşları da katıldı.

SALONA EL ELE GELDİLER

Başbakan salona eşi ile birlikte geldi. Sahnede katılımcıları selamladı, sahneden indiğinde de ön sırada oturan konuklarla tokalaştı. Bu sırada 30 Mart yerel seçimlerinde AK Parti'nin seçim şarkısı da olan 'Dombra' çaldı. Daha sonra saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı söylendi.

ERDOĞAN'IN HAYATI ANLATILDI

Haliç Kongre Merkezi'ndeki törende Başbakan Erdoğan'ın hayatının yer aldığı belgesel gösterildi. Sinevizyon gösterimi sonrası Erdoğan kürsüye geldi.

ERDOĞAN, IŞILAK'A TEŞEKKÜR EDEREK BAŞLADI

Daha sonra kürsüye Başbakan çıktı. Başbakan, kendisi adına yazılıp bestelenen şarkı nedeniyle Uğur Işılak'a teşekkür ederek konuşmasına başladı.

Geçmişten bugüne Türkiye'nin değişimine vurgu yapan Erdoğan "12 yıl boyunca önümüze engeller çıkmamış olsaydı, eski Türkiye’nin aktörleri direnmeseydi bugün farklı bir yerde olabilirdik. Bizzat ben, defalarca ölüm tehditleri aldım, çok somut suikast girişimleri son anda önlendi. 94’te başkanlık için sahada seçim çalışmaları yaparken tehditler aldık, Samandıra’da bir arkadaşımız şehit edildi" dedi.

2023 İÇİN 4 HEDEF

Vizyon belgesinin "Yeni Türkiye Yolunda" ismini taşıdığını belirten Erdoğan "Amacımız 2023 yılında yani cumhuriyetimizin yüzüncü yılında şu dört temel hedefe ulaşmaktır. Demokrasiyi daha da geliştirmek, toplumsal refahı yükseltmek, dünyada öncü ülkeler arasında olmak. AK Parti iktidarıyla başlayan yeni Türkiye’yi inşa süreci, cumhurbaşkanını halkın seçmesiyle en parlak dönemine ulaşacaktır" şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;

Uğur Işılak son bestesiyle de güftesiyle de gönlümüzü fethetti. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde hazırladığımız vizyon belgesinin tanıtım toplantısı vesilesi ile her birinizi selamlıyorum. Bu vizyon belgesinin ülkemiz, milletimiz, demokrasimiz için hayırlar getirmesini Rabbim'den niyaz ediyorum. Davetimize icabet ederek bu anlamlı toplantıya iştirak eden tüm dostlarımıza gönülden şükranlarımı sunuyorum.

"TÜRKİYE'DE BİR İLK YAŞANACAK"

Sesimizin dünyaya duyurulmasında emeği olan herkese teşekkür ediyorum. Türkiye’de ilk kez milletin oyları ile cumhurbaşkanı seçilecek. 2007 yılında yaptığımız değişiklikle cumhurbaşkanını halkın seçmesini sağlamış olmanın memnuniyetini yaşıyorum. TBMM’ye huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum. Anayasa değişikliği dönemin cumhurbaşkanı tarafından önce veto edildi sonra halk oylamasına götürüldü.

"GRUBUMUZA ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM"

Aziz milletimiz yüzde 69 oy oranı ile bu değişikliği sağladı. İradesine sahip çıkan Türkiye’nin değişimine evet diyen aziz milletimize de elbette teşekkür ediyorum. 10 gün önce şahsımı aday gösteren grubumuza da şükranlarımı ifade ediyorum.

"MENDERES VE BAYAR DÖNÜM NOKTASI"

2. Dünya Savaşı’nın yaşandığı zor yıllarda Türkiye’de zor zamanlar yaşandı. Dünyada yeni kalkınma anlayışının başlamasına rağmen Türkiye bu değişimi yakalayamadı. 1945’te neredeyse tamamen yıkılan Almanya kısa zamanda kendisini toparladı ve dünyanın en güçlü ülkelerinden biri oldu. Japonya değişimin ruhunu anladı ve dünyanın en güçlü ekonomilerinden birine sahip oldu. Avrupa hızla toparlandı. Yanı başımızda Avrupa savaşın ardından değişimi başlatırken Türkiye bu değişimi izlemek zorunda kaldı. 1950’li yıllar demokratik olarak Türkiye’nin sıçrama yaşadığı dönem oldu. Menderes ve Celal Bayar’la başlayan süreç tarihimizde önemli dönüm noktasıydı. 1960’ları-70’leri kayıp yıllar olarak yaşadık. 1980’leri 12 Eylül darbesinin gölgesinde kayıp yıllar olarak yaşadık. 2000’li yıllara bu şekilde ulaştık. Halk cumhuriyet tarihimiz boyunca değişimlere ve gelişmelere paralel olarak ülkemizde değişim istedi. Biz geldik önce millet ve sonra devlet dedik.

"HER ZORLUĞA SABRETTİK"

Halkın arzu ve talep ettiği değişimi istisnai durumlar dışından bizim haricimizde karşılanmadı. Halkın isteği görmezden gelindi, Hak, özgürlük isteyenler zorbalıkla, işkenceyle, baskıyla sindirildi. Ak Parti 2001 yılında toplumun değişim arzusunun tezahürü olarak ortaya çıktı. 91 yıllık Cumhuriyet tarihimize baktığımızda gurur duyacağımız tablo ile karşılaşıyoruz. Millet olarak her zorluğa sabrettik. Değişim umudumuzu diri tuttuk.

"DEĞİŞİM ARZUSU KAYBOLMAMIŞTIR"

Yıllar boyunca ülkemiz gündemini meşgul eden başörtüsü sorunu statükonun değişime olan direncinin bir neticesidir. Sünni kardeşlerimizin, Alevi kardeşlerimizin, tüm azınlıkların, yazarların, sanatçıların yıllardır çektikleri acı sistemin değişime olan direncinin eseridir. Devlet özgürlüklerden korkmuştur. Statüko değişimden korkmuştur. Rejim değişimi tehdit olarak algılamıştır. Statükonun ağır baskısına, zulmüne rağmen toplumda değişim arzusu kaybolmamıştır.

"ALEVİ'NİN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAVUNAN BİZ OLDUK"

Ak Parti’yi siyasi hareketin sahipleri olarak kurduk. Biz zulümleri yaşadık, arkadaşlarımızın içinde yavruları üniversiteye gidemeyen aileler vardı. Yavruları okulun kapısında tartaklanan aileler vardı. Damdan düşenlerin aramızda olduğu yapıydık. Baskı altına alınana kimselerdik. Siyasi partileri kapatılan partiydik. Ak Parti’yi kurarken sadece kendi sorunlarımızı değil milletimizin sorunlarını da dert edindik. Başörtüsü özgürlüğü kadar ifade özgürlüğünü de savunan biz olduk. Sünni’nin özgürlüğünü savunan kadar Alevi’nin de özgürlüğünü savunan biz olduk. Biz ayrım yapmadık. Büyük acıların içinden gelen kadroyduk. Şiir okuduğu için hapse mahkum olmuş yapıydık.

"MÜKEMMEL BİR YERDE DEĞİLİZ"

Göreve geldiğimizde 77 milyonun hakkını gözettik. Milletin değişim ve hak taleplerine sessiz kalan inkar eden devlet milleti için zarardır. Bunu söyledik. Ülkemiz kadar, siyaset kadar devleti değiştirmenin mücadelesi verdik. Dünün mağdurları olarak bugün de 77 milyonun mağduriyetini gidermek için çalıştık. Biz herkes için demokrasi istedik. Özgürlük istedik hem de herkes için özgürlük istedik. 12 yıl boyunca her türlü vesayetin karşında dimdik durduk. Tüm darbe girişimlerine, tuzaklara itiraz ettik. Çete ile mafya ile mücadele ettik. Milleti tehdit eden çeteleri temizledik. Akşam sabah hükümet kuran hükümet yıkan çetelerden ülkemizi arındırdık. Darbe girişimi yapan çeteleri temizledik. Sokakta insanların ensesine kurşun sıkan çeteleri temizledik. Devleti değişime karşı koruyan çeteleri temizledik. Her darbeye övgüler düzen hoşgörü görüntüsü ile görünün hizmet eğitimi gibi hizmetleri çeteleri temizledik. Tüm çetelerin temizlendiği anda Pensilvanya’dan irade edilen Türkiye’yi eski Türkiye’ye döndürmeye çalışan çeteye de eyvallah demedik. Elbette mükemmel bir yerde değiliz.

DEFALARCA ÖLÜM TEHDİTLERİ ALDIM

Düşünebiliyor musunuz iktidarımıza kadar 16 ayda bir seçim yaşanan bir ülkeydik. Böyle bir ülkede istikrar güven olur mu? 12 yıl boyunca önümüze engeller çıkmamış olsaydı, eski Türkiye’nin aktörleri direnmeseydi bugün farklı bir yerde olabilirdik. Bizzat ben, defalarca ölüm tehditleri aldım, çok somut suikast girişimleri son anda önlendi 94’te başkanlık için sahada seçim çalışmaları yaparken tehditler aldık, Samandıra’da bir arkadaşımız şehit edildi. Hatırlayın o zaman medya başlıklarını. “Artık muhtar bile olamaz” “Artık siyasette hayatı bitti” Cezaevinde de tehditler aldım.

"17-25 ARALIK DARBE GİRİŞİMİ BAŞARILI OLSAYDI..."

17-25 Aralık darbe girişimi başarılı olsaydı, inanın Yassıada benzeri mahkemede yargılanıyor olacaktık. İşte bütün bu tehditlere karşı cesaretle direndik. Kendimiz adına değil ülkemiz adına, geleceğimiz adına biz bu mücadeleyi verdik. Şurası son derece önemli, sandığa giden yolu biz her zaman açık tuttuk. Bir baskı rejimi halkın önüne sandık getirmez. Özgürlük karşıtı bir hükümet basına bu kadar özgürlük zemini sağlamaz. Baskıcı bir başbakan, kendisine her gün hakaret edilmesine müsaade etmez. Özgürlükler ihlal edildiğinde de yasaların dışında mahkemelerin dışında başvuracağımız hiçbir merci olmadı. Eski Türkiye devletin etrafına kümelenmiş seçkincilerin, elitlerin, çetelerin dışında herkes için karanlık Türkiye’ydi. Hepimiz eski Türkiye’nin acılarını yaşadık. Eski Türkiye artık eskide kalmıştır.

"ŞİMDİ DE ADAY OLAMAZ DİYORLAR"

Ölüm tehditleri aldık, suikast girişimleri önlendi. O zamanın manşetlerine bakın Artık muhtar bile olamaz, siyaset hayatı bitti diyorlardı. Şimdi de aday olamaz diyorlar. Muhalefet diyor. Bu ülkede anayasa, yasalar varsa orada kimin nasıl aday olacağı yazıyor. Açın şu anayasayı okuyun. Kendileri aday olamıyor, ısmarlama adayla yarışa giriyorlar.

"ESKİ TÜRKİYE'NİN KAPILARI KAPANDI"

17-25 Aralık girişimi başarılı olsaydı şuanda Yassıada mahkemeleri gibi mahkemelerde yargılanıyor olacaktık. Tüm tehditlere, darbe girişimlerine karşı cesaretle direndik. Ülkemiz adına biz mücadeleyi verdik. Sandığa giden yolu biz açık tuttuk. Baskı rejimi halkın önüne sandık getirmez. Özgürlük karşıtı hükümet basına özgürlük zemini sağlamaz. Baskıcı başbakan kendisine hakaret edilmesine müsaade etmez. Her özgürlüğü savunduk. Eski Türkiye artık eskide kalmıştır. Eski Türkiye’nin kapıları kapanmıştır.

Eğer milletimiz takdir eder cumhurbaşkanı seçilirsek, hedeflerimizi, yaklaşımlarımızı kayıt altına aldık. Bu belge hem bizim hem de 77 milyonun başvuru kaynağı olacak. Özet halinde paylaşmak istiyorum.

VİZYON BELGESİNİN İSMİ: YENİ TÜRKİYE YOLUNDA

Cumhurbaşkanlığımız süresince, yol haritamız olacak vizyon belgesi “Yeni Türkiye Yolunda” ismini taşıyor. Altında şunu göreceksiniz. Demokratik yönetim, refah toplumu ve öncü ülke başlıkları bulunuyor. Neyi kast ediyoruz? 12 yılda ülkemizin dört alanda dönüşmesine yollar açtık. Demokratikleşme refah şehirleşme uluslararası ilişkiler. 12 yıl evveline göre çok daha demokratik bir ülkedir. Demokratikleşme hedefimizden taviz vermedik.

"3 YIL İÇİN DE BUNU DA GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ"

Üçüncü dönüşüm şehirlerimizde olmuştur. Elitist anlayışın milletimize reva gördüğü hizmet mahrumiyetine son verdik. Şehirlerimizi parklar, okullarla donattık. Yerel demokrasiyi güçlendirdik. Şehirlerimizin tarihi karakterleri yeniden ortaya çıkmaya başladı. Dördüncü dönüşüm uluslararası ilişkilerde oldu. Ülkemizin adı dünyanın geniş coğrafyasında itibar ve muhabbetle anılmaktadır. Türkiye kriz endişesi içinde olan değil, herkesin geleceğe güvenle baktığı bir ülkedir. Eğitime baktığınızda okuma oranının yüzde 100 oranında olduğunu göreceksiniz. Artık yavrularımız kitaplarını, benim yaş kategorimde olanları söylüyorum, biz okumak için kitabımızı bulamazdık. Abilerimizden notlarını isterdik. Parayla alacağız, vermezdi bize. Çalakalem hocamız dersleri anlatır, biz not alırız. Gençler bakın şimdi biz sıralarımızın üzerine okullar açılırken kitapları ücretsiz olarak koyuyoruz. Şimdi yeni bir adım daha attık. Nedir o? Artık etkileşimli tahtayla, tablet bilgisayarlarla artık derslerini takip edecek. Şimdi 10 milyon tablet bilgisayar ve bütün sınıflara etkileşimli tahta olacak. Üç yıl içinde bunu da gerçekleştireceğiz.

"HER YAŞAM TARZININ SERBESTÇE YAŞADIĞI ÜLKE"

Artık Türkiye yardım alan değil yardım veren bir ülkedir. Takip eden değil takip edilen bir ülkedir. Göreve geldiğimizde Türkiye’nin yardım eli, 45 milyon dolar. Şimdi 3,5 milyar dolar. Dünyaya yaptığımız yardımlar. Türkiye artık kıyafeti veya inancı yüzünden okul ve devlet dairesi kapılarından kovulanların değil, her yaşam tarzının serbestçe yaşadığı ülkedir.

"KIZLARIMIZ YURT DIŞINA KAÇIP GİTTİLER"

Kızlarımız yurt dışına kaçıp gittiler. Ben de kendi kızlarımı yurt dışına gönderdim. Benim kızlarım ABD’de okuyabiliyor, benim ülkemde okuyamıyor. Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya. Ne oldu? Ülkemiz bölündü mü? Parçalandı mı? Öğrencilerimiz arasında sıkıntı mı var, yok. 2023 ki bu bizim bir tayin ettiğimiz bir hedeftir, milletimiz için büyük bir hedeftir. Cumhurbaşkanını kendisinin seçmesi kararını da 2007’de halk oylamasında muhalefete rağmen milletimiz kendisi vermiştir. Siyasi sınırlarımız bizim medeniyet atılımlarımızı asla sınırlayamaz.

"AMACIMIZ ŞU 4 HEDEFE ULAŞMAKTIR"

Amacımız 2023 yılında yani cumhuriyetimizin yüzüncü yılında şu dört temel hedefe ulaşmaktır. Demokrasiyi daha da geliştirmek, toplumsal refahı yükseltmek, dünyada öncü ülkeler arasında olmak. AK Parti iktidarıyla başlayan yeni Türkiye’yi inşa süreci, cumhurbaşkanını halkın seçmesiyle en parlak dönemine ulaşacaktır.

Bizim yönetim anlayışımız milletimize saygı ve güvene dayanıyor. Biz milletimize efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. Yönetim anlayışımız millet merkezlidir. Eski ve yeni her türlü vesayete karşıdır. Büyük düşünen vizyoner bir anlayıştır. 2023 yılında o yolculukta demokrasimizi güçlendireceğiz. Bugüne dek başardığımız demokrasi alanındaki reformları, eski tek tipçi, paralel kalıntıları bertaraf ederek daha da geliştireceğiz.

"BİZİM MAYAMIZ BİRLİKTİR"

Bizim muhatabımız millettir, gelecektir. Biz geleceğin peşindeyiz. Bizim mayamız birliktir, biz birliğin peşindeyiz. Biz inşaanın peşindeyiz. Bizim davetimiz çoğulcu eşitlikçidir. Biz demokrasinin peşindeyiz. Biz taş üstüne taş koymuş herkesi kucaklıyoruz, kimseyi reddetmiyoruz. Bu ülkenin Müslüman olsun farklı dinlere mensup olsun her bir vatandaşı, her etnik kimlikten her farklılığa sahip vatandaşı bizimdir. Türkiye’nin geleceğine sahip çıkan herkesle birlikteyiz.

Yeni bir anayasa öncelikli gündem maddelerimiz arasındadır. Milletimizin güven duyacağı, güç beklentilerin karşılayacak bir anayasa olmazsa olmazdır. Milletin güven duygusuna hitap eden bir anayasa şarttır. İnanıyoruz ve biliyoruz ki milletimiz 95 yıl önce başardığını bugün de başarmaya azimlidir, kararlıdır. Yeni bir anayasa yeni bir gelecek demektir. Cumhurbaşkanı olarak seçilirsek öncülüğü yapmak işlerimiz arasında yer alacaktır.


Başbakan Erdoğan kürsüye çıkmadan önce konuşmasını son kez gözden geçirdi.

"ÇÖZÜM SÜRECİNİN EN YAKIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"

Etnik mezhepsel her türlü farklılığı kucaklayan, demokratik bir anlayışın hayata gerçekleştirilmesidir. Türk kürt alevi sünni farklı din mensupları arasında ayrım yapmadan 77 milyonun tüm sorunlarını çözmek devletin asli görevidir. 2023 vizyonunda hiç kimsenin kendisini devlet karşısında, devletin kurumları karşısında ezik ötelenmiş hissetmediği bir Türkiye tasavvur ediyoruz. Allah nasip eder de cumhurbaşkanı olursak çözüm süreci çiin ilgili kurumları yönlendirmeye, bu sürece sahip çıkmak için mesajları vermeye devam edeceğiz. Çözüm sürecinin en yakın takipçisi olacağız. Bu kardeşlik projesini inşallah hep birlikte nihayete erdireceğiz.

"DEVLETİN GÜCÜNÜ KULLANMASINA İZİN VERİLEMEZ"

Dini istismar eden örgütlerin, devlet içinde yapılanmasına, paralel yapı kurmasına, devletin gücünü kullanmasına elbette izin verilemez. Demokratik devlet bunun güvencesidir. Devlet din ilişkisini belirleyen unsur sivilliktir. Toplum kendi dini yaşamını kendisi gerçekleştirmelidir. Hoşgörü birlikte yaşama ortak mirasımızın demokrasi ekseninde güçlendirmesini güçlendireceğiz. Ülkemiz için değil bölgemiz ve dünya için büyük bir örnek ortaya koymuş olacağız.

"YARGI TEŞKİLATI YENİDEN YAPILANDIRILMALIDIR"

Yargı teşkilatı, hukuka ve adalet idealine uygun yargılamayı sağlayacak bir şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. Cumhurbaşkanlığı devlet kurumlarının uyumlu çalışmalarını sağlamak yanında yargının güçlendirilmesinde rol sahibidir. Vatandaşımızın hak ve hukukunun gözetildiği, güven veren adalet sistemini birlikte gerçekleştireceğiz.

REFAH TOPLUMU

İkinci ana başlık refah toplumu. Ülkemiz bizim iktidarımızda refah devleti haline geldi. Bizden önce g20 üyesi bir Türkiye yoktur. Türkiye yerini aldı. Yani dünyanın en güçlü 20 ülkesi. Genel bütçeden en büyük payı eğitime ayırdık. 2002 yılında eğitim bütçesi 11 milyar lirayken, bu rakam 2014’te 7 kat artarak 78 milyar liraya yükseldi. Biz buyuz. İşte bu süreci daha da güçlendirerek devam edeceğiz.

"ANA MUHALEFETİN BAŞI SSK'NIN GENEL MÜDÜRÜYDÜ"

12 yılda sağlık sektörünü çile sektörü olmaktan çıkardık. Hatırlayın ana muhalefetin başı SSK’nın genel müdürüydü. Okmeydanı SSK’nın dili olsa da konuşsa. Genç bir delikanlıyım, sabah erken saatte anacığım beni oraya gönderir, kuyruğa girerdim, numarayı alacağım, sonra anacığım gelecek muayenesini olacaktı. İlacını alacaksın alamazsın. Hastanenin eczanesinde ilaçların yarısı yok. Benim param yok, ama şimdi bunlar ortadan kalktı. Şimdi gidiyorsun istediğin eczaneden ilaçlarını alabiliyorsun. Vatandaşlarımızın rehin kalma meselesi bitti. Ölmüş olanı rehin olarak alıyorlardı. Kimin dönemiydi, işte bunların dönemiydi.

"KAMU HASTANELERİNİ BİRLEŞTİRDİK"

Kamu hastanelerini birleştirdik. Aile hekimliğini başlattık. Dev şehir hastanelerini başlattık. Hedef 30 büyükşehirin tamamında yapacağız. İlk etapta 16 tanesini yapıyoruz. Orada yok yok, her şey orada olacak. Burada bakıyorsunuz üniversite hastanesinde sedye üzerinde taşınan hastalar var, buralarda bunu göremeyeceksiniz. Dedik ya insanı yaşat ki devlet yaşasın.

"ADALET VE EMNİYETTE BÜYÜK AŞAMA"

Adalet ve emniyette de büyük aşamalar kaydettik. Vatandaşın evinde sokağında güvenle yaşaması için asayişi geliştirdik. Özgürlüğün korunması ekseninde yeniden tasarladık. Gençlerimiz bugünün enerjisi yarının güvencesidir. Gençlik ve spor yatırım bütçesini 15 kat artırdık. 2002 yılına göre yurt yatak kapasitemizi iki katına çıkardık.

"AİLE BÜTÜNLÜĞÜNÜ MUHAFAZA EDEN POLİTİKALAR GELİŞTİRECEĞİZ"

Kadınlar gelecek vizyonumuzun en önemli unsurudur. Kadınlarımızın olduğu kadar kız çocuklarımızın da niteliklerinin geliştirilmesi için çok önemli işler yaptık. Seçilmemiz halinde kadnın bireysel ve toplumsal olarak daha da güçlenmesi için mücadele edeceğiz. Aile… Evlilik anlayışını her türlü olumsuzluktan koruyan, aile bütünlüğünü muhafaza eden politikalar geliştireceğiz.

"PARADAN ALTI SIFIRI ATTIK"

Sosyal devlet ilkesini güçlendirmeyi sürdüreceğiz. Ekonomi.. Milli gelirimizi yaklaşık 4 kat artırdık. Paramızdan altı sıfırı attık. Affınıza sığınıyorum, İstanbul’daki gibi bir yerde delikli iki buçuk kuruşla tuvalete giderdik, hatırlayın bir milyona tuvalete giderdik. Eskiden milyoner zengine denirdi. Zengin rakamıyla bize tuvalete gitmeye mahkum ettiler. Düşürdük ortan altı sıfırı. Enflasyon çatladı, tek haneye düştü. Paramız itibarlı bir para haline geldi.

Marmaray'ı yaptık. Bazıları diyor işte şu hükümetin projesidir diye. Yahu bu Abdülmecid'in, Abdülhamid'in projesidir. Tüm proje bize aittir.

Türkiye'de şu anda havayolundan herkes faydalanıyor. Şu an 56 havalimanı var.

3. Havalimanın temellerini attık. Yıllık 150 milyon yolcu kapasitesi oalcak. 2018'de uzaya ilk haberleşme uydumuzu atacağız.

SAVUMA SANAYİ

Kendi savaş gemisi, iha'ları, tankımızı, tüfeğimizi yapıyoruz. Aselsan dünyanın en büyük savunma sanayi şirketleri arasına girdi. Hedefimiz: Gelirimizin yüzde 2'sini bilim ve sanayiye ayırmak.

Turizmde biz geldiğimizde 17. sıradaydı şimdi 6. sırada. Artık paralı turistler geliyor. 50 milyar dolar gelir hedefimiz.

ENERJİ ALANI

Nükleer enerji santralleri inşasına devam ediyoruz. Enerjiyi ne kadar ucuz elde edersek vatandaşımıza o kadar ucuz veririz. Ekonomik kalkınma ile çevre arasında bir uyum sağlayacağız.

Haliç Kongre Merkezi neydi? Burası Sütlüce mezbahanesiydi. Haliç'te su yoktu. Dedim ki biz bu Haliç'i temizlyeceğiz. Temizleyemezsiniz dediler. Biz temizledik. Haliç'te şu anda 50 çeşit balık var. Şimdi Başkanımız ne yaptı? Boğazın suyunu buraya getirdi. Şu anda Marmara'yla birleşti.

3 milyar fidan ve ağaç diktik. Bunu duymak istemeyenler bunu duymak istemiyor.

"KAPILARIMIZ MAZLUMLARA AÇIK OLACAK"

AB'ye üye olmak için elimizden geleni yapıyoruz. Türkiye reformlara devam edecektir. Şimdi bölgemize geliyorum. Irak'ta, Suriye'de yaşanan olaylar için daha derin stratejiler gerçekleştircek. Kapılarımız mazlumlara her daim açık olacak.

"İSRAİL'İN ATEŞKESİ KESMESİ LAZIM"

Ortadoğu'da tarafsız olmalıyız. Filistin davası bizim davamızdır. Çanakkale'de şehitleri olan Filistinlilere sırtımızı dönmeyeceğiz. Biz Filistin davasının haklılığını dünyaya haykırmaya devam edeceğiz.

Mavi Marmara sonrası İsrail'le ilişkileri maslahatgüzar seviyesine indirdik. Obama'da aradıktan sonra bizim 3 talebimiz var dedim. Özür dilenecek, tazminat ödenecek ve ambargonun kalkması.

Bu da kalkacak diye beklerken Gazze'ye bombalar yağıyor. Bu ne demek şimdi? Filistin'de, Gazze'de bizim kardeşlerimiz ölürken normalleşme sürecine olumlu bakamayız. İsrail'in ateşi kesmesi lazım. Roket atıyor, bomba atıyor diyor. Kaç kişi öldü? Hiç. Sen 100'den fazla Filistinli öldürdün. Sizin hayatınız yalan. Biz zalimin yanında yer alamayız.

"IŞİD DİYE BİR ÖRGÜT ÇIKMIŞ"

İslam dünyası paramparça halde. Irak, Suriye, Mısır. Irak'ta IŞİD diye bir örgüt çıkmış. Bizim 49 vatandaşımızı esir aldı. Ey IŞİD bu sana bir fayda sağlamaz. 10 Ağustos'ta yeni Türkiye'nin kapıları sonuna kadar açılacak. Devletle millet kavuşacak. Şeyh Edebali'nin dediği gibi milleti yaşat ki devlet yaşasın öğüdü yine gerçekleşecek.

"YENİ TÜRKİYE'NİN HAYIRLI OLMASINI DİLİYORUM"

Yeni Türkiye hedefine bıkmadan ilerleyeceğiz. Hangi etnik kimlikten gelirse gelsin. Bütün vatandaşlarımzla can cana ilerleyeceğiz. Yeni Türkiye kendi tarihinden kültüründen uzak kalan değil, aksine ondan gurur duyan bir ülkedir. Yeni Türkiye büyümüş bir ülkedir. Yeni Türkiye toplumsal refah ve ileri demokrasi üzerinde büyüyen bir Türkiye'dir. Yeni Türkiye herkesin vatandaşı olmaktan gurur duyacağı bir Türkiye olacaktır. Yeni Türkiye büyük ve öncü olacaktır. Yeni Türkiye'nin hayırlı olmasını diliyorum.

Kaynak: Haberler.Com / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Ak Parti Türkiye Haliç Politika Güncel Haberler

title