TÜM KATEGORİLER
Başbakan Erdoğan: Tarafsız Bir Cumhurbaşkanı Olmayacağım
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 10 Ağustos'ta yapılacak 12. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde seçildiği takdirde "tarafsız" bir cumhurbaşkanı olmayacağını söyledi.
AK Parti'nin Cumhurbaşkanı Adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 10 Ağustos'ta yapılacak 12. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde seçildiği takdirde "tarafsız" bir cumhurbaşkanı olmayacağını söyledi. Erdoğan, "Bir cumhurbaşkanı tarafsız olabilir mi, hangi cumhurbaşkanı tarafsız oldu? Tarafsız cumhurbaşkanı olmayacağım milletin tarafında olan bir cumhurbaşkanı olacağım. Türkiye'nin ihtiyacı olan budur" dedi.
Cumhurbaşkanı Adayı ve Başbakan Erdoğan, Meclis'te AK Parti Grup toplantısında konuştu.
Konuşmasına 10 Ağustos'ta yapılacak 12. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik değerlendirmeleriyle başlayan Erdoğan, 11 Temmuz İstanbul'da Haliç Kongre Merkezi'nde yapılacak "Cumhurbaşkanlığı vizyon seçimini" halka duyuracaklarını açıkladı. Erdoğan, "Cumhurbaşkanı seçilirsek neler yapacağımızı bu belgeyle kamuoyuna açıklamış olacağız. Yol haritamızı kamuoyuna duyuruyoruz, yazıya döküp belgeleştiriyoruz. Cuma günü açıklayacağımız vizyon belgemizden sonra alanları daha kalabalık dolduracağız. Cuma günü vizyon belgemizi kamuoyuna açıklarken kullanacağımız materyalleri sloganları ve kampanya araçlarını duyurarak yoğun şekilde alanları dolduracağız" dedi.
Türkiye tarihinde cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hep zor geçtiğini anlatan Erdoğan, siyasi hayatları boyunca "Cumhurbaşkanını halk seçsin" tezini savunduklarını ve o tezi de gerçekleştirdiklerini anlattı. Ancak, bugünlere kolay gelmediklerini belirten Erdoğan, geçmiş cumhurbaşkanlığı seçimleri ile 2007'de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerini ayrıntıları ile hatırlattı.
-"SİYASİ HAYATIMIZ BOYUNCA BU TEZİ SAVUNDUK"-
Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanlığı seçimleri hep zor geçti. İstanbul'da cumhurbaşkanını halk seçsin mitingi yapmıştık. Halk için seçilmesi 2007'de ortada çıkmış bir konu değildir, tarihi daha eskiye dayanmaktadır. Bu makamın millete yüklediği faturayı gördük. 1989'da Merhum Özal cumhurbaşkanı olmak istiyor, darbeden emekli komutan buna karşı çıkıyor. Buna SHP yani dönemin CHP'si de karşı çıkıyor. Merhum Özal'a sivil diktatör gibi kavramlarla hakaret ediyor. Bir CHP'li vekil çıktı, imam hatip mezununun cumhurbaşkanı olduğunun hayal olduğunu ifade etmişti. Biz 2007 Nisan ayında Sayın Abdullah Gül'ü aday olarak belirledik. Daha birinci turda Anayasa Mahkemesi'ne gittiler. Bu hukuk cinayeti maalesef mahkemede onaylandı. Baykal çıktı Anayasa Mahkemesi için "iptal kararı vermezse çatışma olur' diyerek aleni şekilde tehdit etti. Merhum Özal'a diktatör diyen CHP, 2007 yılında da aynı tehditleri bizim için savundu."
CHP'nin aynı tehditleri 2007 yılında AK Parti'nin Cumhurbaşkanı adayı içinde yaptığını dile getiren Erdoğan, milletin artık bunlara pabuç bırakmayacağını kaydetti.
-"CHP TARİHİ BOYONCU HİÇ YALNIZ HAREKET ETMEDİ"-
CHP'nin tarihi boyunca tek başına hareket etmediğini savunan Başbakan Erdoğan, 2007 yılında yaşanan 367 krizini hatırlattı. Erdoğan şöyle devam etti:
"Milli irade karşısında hiçbir zaman yalnız hareket etmemiştir, tarihi boyunca darbecileri arkasına almış ya da darbecilerin arkasına saklanmıştır. Onların yanında, dönemin cumhurbaşkanı (Ahmet Necdet Sezer) akademisyenler, Bazı TSK mensupları içeresinde bazı darbe heveslileri bizim karşımızda yer aldılar 27 Nisan bildirisiyle milli iradeyi yok saymaya çalışmışlardır. Aleni şekilde bu bildiri ile milli iradeyi tehdit etmişlerdir. 2007 yıllında CHP ve ve CHP zihniyeti tarafından önümüze çıkan engellerin hiç birine geçit vermedik Milli iradeye yönelik tehditlere karşı adım atmadık. Meclis'in hür iradesiyle cumhurbaşkanı seçimlerine engel olmak isteyenlere hodri meydan dedik, halka gittik."
-"O TAKIM YİNE KARŞIMIZDA"-
2007 yılında ki cumhurbaşkanlığı seçimlerini tüm ayrıntıları ile anlatan Erdoğan, o gün Abdullah Gül'e karşı çıkan takımın şimdi de kendisinin karşısında olduğunu dile getirdi.
Erdoğan şöyle devam etti:
"2007 yılında CHP ve zihniyeti tarafından hayata geçirilen bildirilere fırsat vermedik. En sert cevabı verdik ve geri adım atmadık. CHP şimdi de bir şey tutturdu, adeta cumhurbaşkanı değil bir vazo, saksı seçmenin gayreti içindeler. Bir cumhurbaşkanı tarafsız olabilir mi? Hangi cumhurbaşkanı tarafsız olmuştur ki? Düşünüyoruz. Tarafsız mı bunlar? Sayın Demirel, Sezer taraf değil miydi? Hepsinin bir siyaseti vardı. CHP şu anda tıpkı tek parti dönemlerde olduğu gibi millete itibar etmiyor. Milletin iyi bir seçim yapabileceğine inanmıyor. 1989'da Özal'ın cumhurbaşkanı olmasına, 2007'de bizim cumhurbaşkanımızı seçmemize karşı çıktılar. Şimdi de siyaset üstü, siyasetin dışından bir cumhurbaşkanı seçmek için adeta cumhurbaşkanı değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin vitrinine bir vazo, bir saksı seçmenin gayreti içindeler."
-"TARAFSIZ OLMAYACAĞIM"-
Erdoğan, cumhurbaşkanı seçilmesi halinde "tarafsız" olmayacağını belirtirken, ilk turda seçileceğini ifade etti.
Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
"Eğer bu kardeşiniz seçilirse tarafsız cumhurbaşkanı olmayacak. İki taraf var, bir millet; iki devlet. Milletin tarafında olan bir cumhurbaşkanı olacak. Türkiye'nin ihtiyacı olan da budur. Demokrasimizin ihtiyacı olan da budur. 10 Ağustos'ta bir kez daha milletinin devleti olacaktır. Bu millet devletine hakim haline gelecek. CHP ve MHP yapılan her reform sırasında milleti korkutmuşlardır. Şuanda da bir yetki karmaşasının olacağı, devletin işleyişinde aksaklık olacağı propagandası yapıyor. Bir devletin vitrinine saksı, vazo seçmiyoruz. Biz hayatımızı millete hizmete adadık. Milletin hizmetkarı olmaya devam edeceğiz."
-MHP TABANINA MESAJ-
Erdoğan, 10 Ağustos'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri için MHP tabanına da Genel Başkan Devlet Bahçeli'yi eleştirerek çağrı yaptı. Erdoğan, "MHP'ye gönül vermiş seçmen kardeşlerime bir husus hatırlatmak istiyorum. MHP bu genel başkan ile tarihinin en kötü dönemlerini yaşadı ve yaşıyor" dedi.
-ÜLKÜCÜ CAMİAYA MESAJ-
Ülkücü camiaya da seslenen Erdoğan, CHP ile MHP'nin ortak adayları Ekmeleddin İhsanoğlu üzerinden MHP tabanına bir kez daha seslendi ve şöyle dedi:
"Ülkücü camia içinde cumhurbaşkanı adayı olacak kimse yok muydu? Devlet Bahçeli o kadar sıfat saydıktan sonra neden kendisi çıkıp aday olmadı. O saydığı sıfatlara en layık olan kendisiydi. Kaybedersiniz ama izzetinizle kaybedersiniz. MHP ve CHP Pensilvanya'nın peşine takılarak seçimi kaybetmeyi ve izzetini kaybetmeyi göze aldılar. Belki kazanamayacaklardı ama izzetleri ile kaybetmiş olacaklardı. 10 Ağustos'taki seçimlerde AK Partililer kadar CHP'liler, MHP'liler ve diğer partilerden de oy alacağımıza inanıyoruz. Diğer partiler çıkardıkları adaylarla seçmenlerini hayal kırıklığına uğrattılar. MHP kendi iradesiyle hareket etmiyor. MHP, CHP'nin vagonu. Kendisine dayatılan seçeneğine itaat ediyor.CHP'de, MHP'de Cumhurbaşkanı için aday olacak imse yok muydu? Ne o hakaretler, ne o küfürler MHP'nin yaşadığı zilleti kapamaya yetmez. Siz Erdoğan'a küfür edebilirsiniz ama Erdoğan'ın aldığı terbiye size aynı dile cevap vermeye müsaade etmez."
-"BENİM ADAYLIĞIM ANAYASA'A UYGUNDUR"-
Erdoğan, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda yapılan eleştirilere de yanıtı sert oldu.
"Bizim adaylığımızda anayasaya uygundur hiç kimse komik arayışlar içerisine girmesin" dedi.
Erdoğan her zeminde paralel yapıyla mücadele edeceğini bir kez daha anlattı. Başbakan,
" Milletimizin takdir eder de cumhurbaşkanı seçilirsek paralel yapıyla mücadele aralıksız devam edecektir. Özellikle yargı içindeki paralellerin hukuksuzluk içinde yüzdüğünü görüyoruz" diye konuştu.
-PARTİ İÇİNE MESAJ-
Paralel yapı hakkında konuşan Erdoğan, cemaatle ilgili parti içerisindekilere de mesaj göndererek şöyle dedi:
"Ne yazık ki içimizde de bu yapıya gerektiği tepkiyi koymayanlar var. Cesaretle bu işin üzerine gitmediklerini görüyoruz. Devekuşu kafasını kuma gömer, kimseyi göremez, kendisinin de görünmediği zanneder ama millet her şeyi görüyor. Bu ihanet şebekesine göz yumanlar, sessiz kalanlar bilsinler ki biz de milletimiz de bunları not ettik ediyoruz. Eğer cumhurbaşkanı seçilirsek mücadelemiz asla kesintiye uğramaz. Seçilirsem bizzat şahsım, yerime gelecek arkadaşım bizzat bu konuyla mücadele edecektir. Çözüm süreci, ekonomik politikalarımız aynı eksende devam edecektir." ANKA/DEVAM)
