Başbakan Erdoğan: İstanbul'da Şov Yapanlar Hesabını Verecek

Başbakan ve cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan, sahur vaktinde yapılan operasyonlarda gözaltına alınan polislerin İstanbul'da şov yaptığını belirterek "Bunların inlerine gireceğiz dedik. Girdik mi? Daha bitmedi. Şimdi İstanbul'da şov yapıyorlar. Şov yapanlar da bunun hesabını verecek." dedi.

Erdoğan, 10 Ağustos tarihinde yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi yurt genelinde yaptığı mitinglere Balıkesir ile devam etti. Erdoğan'ın daha önce saat 13.00'da yapılacağı duyurulan mitingi yaklaşık olarak 3 saat gecikme ile başladı. Kuvayi Milliye Meydanı'nda toplanan kalabalık uzun sure mitingin başlamasını bekledi. Gecikmeden dolayı rahatsızlanan çok sayıda vatandaş sağlık görevlilerinin yardımıyla miting alanının dışına kurulan sağlık kabinlerine alındı.

Miting öncesi kısa süreli yağmur da yağdı. Bu arada Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli'den bahsettiği sırada mikrofon arızası sebebiyle diğeri ise bilinmeyen bir nedenden dolayı 2 kere konuşmasına kısa bir süre ara vermek zorunda kaldı. Alanda toplananların meraklı bakışları arasında konuşma yaptığı platformdan ayrılan Başbakan Erdoğan, kısa süre sonra konuşmasına kaldığı yerden devam etti. Erdoğan'ın konuşmasına niçin ara verdiği hakkında bir açıklama yapılmadı.

Balıkesir mitingine yaklaşık 3 saat gecikme ile başlayan Erdoğan, konuşmasına Gazze'de yaşanan saldırılarla başladı. Gazze'de bin 500 insanın hayatını kaybettiğini belirterek, "Şimdi bir tane askerleri esir alındı diye İsrail feryat ediyor. Peki sen bir tane askerinin esir alınmasını konuşuyorsun da bu bin 500 tane şehidin, 7 bini aşkın yaralının hesabını kim verecek. Senin ki canda öbürküler patlıcan mı yahu? Patlıcan mı?" dedi.

Dünyadaki tüm mazlumlara, mağdurlarına Kuvayi Milliye Meydanı'ndan gönül dolusu selam gönderdiğini belirten Erdoğan, "Dün sabah Gazze'de 72 saatlik bir ateşkes sağlandı. İsrail her zaman yaptığı gibi hukuku ve anlaşmaları çiğnedi, ateşkesi bir kez daha ihlal etti. Kardeşlerim bunlar kana doymaz ama inanın o doyamadıkları kanda boğulup gidecekler. O çocukların, o bebeklerin, o masum kadınların kanında boğulup gidecekler. Bu arada devletler sussa da dünya halklarının haykırışları yükselmeye devam ediyor. Dünyanın bir çok ülkesinde halklar sokağa çıkıyor ve çocuk katili İsrail'i protesto ediyor. Kardeşlerim İsrail'in 7 Temmuz'da başlattığı saldırılarda Gazze'de şehit olanların sayısı bin 500'ü aştı. Maalesef bu şehitlerimizin önemli bir kısmı çocuk ve kadın. Ramazan demediler, bayram demediler, ölüm kustular. Çocuk, kadın, yaşlı demediler ölüm yağdırdılar. Okul, cami, hastane demediler masum insanları alçakça katlettiler. Dünya şuanda bin 500 kişi öldükten sonra, yüzlerce çocuk hayatını kaybettikten sonra Gazze ile ancak ilgilenmeye o da çok cılız şekilde ilgilenmeye başladı." diye konuştu.

Zulüm ile abat olunmayacağını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: "Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Er veya geç çıkacak. O masum çocukların ahı, o masum annelerin feryadı er ya da geç İsrail'den sorulur. Uluslararası toplum artık İsrail'in bu şımarıklığının, bu hukuk tanımazlığının, bu soykırım sevdasının mutlaka önüne geçmelidir. İsrail Hitleri aratmayan bir soykırım yaparken ne Ortadoğu'ya ne de dünyaya asla barış gelemez. Asla adaletten söz edilemez. Her gün çocukların öldüğü her gün masum sivillerin boğazlandığı bir dünyada barış, dayanışma, hukuk ve adalet olamaz. Bakın bizim polisimiz İstanbul Taksim'de camı çerçeveyi kıran, insanları yaralayan, esnafa saldıran, sokaktaki insanlara saldıran vandallara biber gazı ve tazyikli su ile karşılık verdiğinde batılı ülkeler, batılı uluslararası medya ayağa kalkıyor günlerce bunu konuşuyorlardı. Hey Amerika, hey Batı sende konuşuyordun. Şimdi neredesin? Avrupa, Amerika neredesin? Soruyorum, cevap var mı? Yok. Çünkü bu başka bir türlü ittifak. Gazze'de bin 500 insan hayatını kaybetti şimdi bir tane askerleri esir alındı diye İsrail feryat ediyor. Peki sen bir tane askerinin esir alınmasını konuşuyorsun da bu bin 500 tane şehidin, 7 bini aşkın yaralının hesabını kim verecek. Senin ki canda öbürküler patlıcan mı yahu? Patlıcan mı? İnanın bu uluslararası medya, bu batılı yetkililer Gezi olayları kadar bile bunu gündemlerine taşımadılar. Hatta bazı ülkelerde Gazze için protesto gösterileri yasaklandı. Yinede gösteri yapanlara polis çok ağır şiddet uyguladı. Bunu da hiç kimse konuşmadı. Bu çifte standarttır, bu hukuksuzluktur, bu adaletsizliktir, bu insanların vicdanlarındaki adalet duygusunu yaralayan bir aymazlıktır."

İsrail'in Gazze'de soykırım yaparken dünyanın kendisine sessiz kalmasını hatta kendisini desteklemesini istediğini anlatan Erdoğan, Türkiye'den de beklentisinin bu olduğunu vurguladı. On yıllar boyunca böyle olduğuna işaret ederek "İsrail keyfice saldırdı, zulmetti. Türkiye maalesef on yıllar boyunca diğer dünya ülkeleri gibi sadece seyretti. Şimdi biz İsrail zulmüne karşı gelince, bu zulme itiraz edince, bu soykırımı durdurmak için mücadele verince İsrail bundan rahatsız oluyor. İstiyor ki Türkiye eskiden olduğu gibi sussun, konuşmasın. İstiyor ki Türkiye eskiden olduğu gibi tepkisiz kalsın. İstiyor ki Türkiye geçmişte olduğu gibi özür dileyen bir ülke olsun. Geçti o günler. O günler 3 Kasım 2002'de sona erdi. Artık işbaşında milletin iktidarı var. Artık bu ülkenin iç ve dış politikasına dışarıdan birileri değil hamd olsun milletimin kendisi istikamet çiziyor. Dikkatlerinizi çekiyorum rahatsız olan sadece İsrail değil içeride işte o eski Türkiye'nin aktörleri de bizim Gazze mücadelemizden ciddi şekilde rahatsız oluyorlar. CHP, MHP, onların ortak cumhurbaşkanı adayları elbette bunları parmağında oynatan Pensilvanya bizim İsrail zulmü karşısında dimdik durmamızdan çok rahatsız oluyorlar. İstiyorlar ki eskisi gibi olsun. İstiyorlar ki Türkiye görmesin, duymasın, söz söylemesin. Ne yapıyorlar? 7 Temmuz'da İsrail saldırıları başladığından beri içeride hükümete saldırarak İsrail'in işini kolaylaştırmaya çalışıyorlar." ifadelerini kullandı.

Rakibi cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Mehmet Akif Ersoy'un kabrini ziyareti sırasında yaptığı gafı alanda bulunanlara izlettiren Başbakan Erdoğan, "Kılıçdaroğlu'nun çakma olduğunu biliyordum da ama bunun çakma olduğunu yeni öğrendim. Akşam başka sabah başka. Dürüst ol be dürüst ol. Elinde bir profesör olması seni bir yere taşımaz. Dürüst ol dürüst. Türkiye'de siyasete dürüstlüğü biz getirdik biz. Öyle akşam başka sabah başka yok. Adam gibi adam olacaksın. Dürüst olacaksın ve 8 seçimde bu millet bizlere, AK Parti'ye 'yürüyün' dediyse işte demek ki bu millet inandı, güvendi, bize de 'yürüyün' dedi." ifadelerini kullandı.

CHP, MHP, Sadet Partisi gibi partilere seslenen Erdoğan, konuşmasını şu cümlelerle sürdürdü: "Bir olalım, diri olalım, kardeş olalım bu şer ittifakına 10 Ağustos'ta en güzel cevabı verelim. Bakın burada Balıkesir'de açık açık söylüyorum, CHP'nin, MHP'nin iradesini teslim aldılar. CHP'ye zaten kasetle genel müdür atamışlardı şimdi bedelini ödüyorlar. MHP'yi de inanın kasetlerle teslim almış durumdalar. Pensilvanya ihanet şebekesi bizim telefonlarımızı dinlediği kadar bunların da telefonunu dinledi. Her şeyi kaydettiler. İşte MHP'nin milletvekilleri çıkıyor tek tek kendilerine yapılan alçakça şantajları anlatıyorlar. Ama Bahçeli hakaret etmekten bunları duymuyor. Ya da duymazlıktan geliyor. MHP'nin ipini Pensilvanya'ya teslim ettiler. Pensilvanya'nın kuyruğunda uçuruma doğru gidiyorlar. Bize şantaj yaptılar boyun eğmedik ama bunlara şantaj yapılıyor, bunlar boyun eğdiler, boyun eğiyorlar. Bu şantajdan da bunları biz kurtaracağız. Bu esaretten de onları biz kurtaracağız. Ne dedik biz değerli kardeşlerim, 'bunların inlerine gireceğiz' dedik. Girdik mi? Devam ediyor bitmedi. Bak şuanda İstanbul'da şov yapıyorlar. Şimdi bu şovmenlerde bunların hesabını verecek. Şov yapanlarda bunun hesabını verecek. İşte onun için Balıkesir'de sadece AK Partili kardeşlerimden değil, CHP'li, MHP'li ve diğer tüm partilere destek vermiş kardeşlerimizden de destek bekliyoruz."

Erdoğan, konuşmasının sonunda bugün memleketi Adana'da toprağa verilen şarkıcı Murat Göğebakan için kalabalık ile birlikte Fatiha okudu. Erdoğan ve beraberindekiler daha sonra İzmir'de yapılacak olan mitinge katılmak üzere Balıkesir'den ayrıldı.

Başbakan Erdoğan'a Balıkesir mitinginde Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Balıkesir milletvekilleri Ali Aydınlıoğlu, Tülay Babuşçu, Cemal Öztaylan, Ankara milletvekili Cevdet Erdöl, Bursa Milletvekili İsmet Su, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur ve diğer partililer katıldı.