TÜM KATEGORİLER
Başbakan Erdoğan: Bu Zihniyet Hakkı ve Adaleti Savunamaz
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fetih ruhunu anlamayanların barışı ve diyaloğu anlayamayacağını söyleyerek, "Bundan bir yıl önce İstanbul'da bazı kendini bilmezler, bazı densizler gittiler duvarlara "zulüm 1453'te başladı' diye yazdılar, maalesef. İşte bu zihniyet barışı savunamaz. Bu zihniyet hakkı, adaleti, dayanışmayı, dostluğu, kardeşliği savunamaz. Bu zihniyet fethi de anlamamış, fetih medeniyetini de anlamamış bir zihniyettir. Onun için bunlar molotof kokteyllerle cam çerçeve indirirler. İnsanları öldürürler" dedi.
Başbakan Erdoğan, Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen tarafından Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi'nde düzenlenen "Medeniyetimiz Ve Büyük Türkiye Yolunda Eğitim, Fetih ve Gençlik" temalı programa katılarak burada bir konuşma yaptı.
Başbakan Erdoğan, bugünün 29 Mayıs olduğunu anımsatarak, İstanbul'un fethinin 561. yıldönümünün kutlandığını söyledi. Fethin asla işgal olmadığını belirten Erdoğan, "Fetih zorla almak değildir. Gasp etmek hiç değildir. Fetih açmaktır, engelleri ortadan kaldırmaktır. Fetih hem kapılardaki hem gönüllerdeki mühürleri kırıp atmaktır. Fetih şehir surları aşmak değil, gönüllerin etrafına örülmüş surları, kaleleri aşmak gönüllere ulaşmaktır" diye konuştu.
-"FETİH KAPILARI DA KALEMLE, KELAMLA AÇABİLMEKTİR"-
Erdoğan, salonda kendisini dinleyenlerden "Fetih" kelimesinin anlamının çok iyi öğrenmesini ve fetih ruhunu son nefeslerine kadar yaşamlarını istedi. Fetih kavramının içini boşaltmak için, onu değersizleştirmek ve farklı manalarda göstermek için her şeyin yapıldığını anlatan Erdoğan, "Fethi işgal gibi gösterdiler, fethi ruhunu toprak gibi fani değerlerle itibarsızlaştırıp, değersizleştirmek istediler. İşte biz bu tuzağa düşmeyeceğiz. Bizim olan, bize ait olan çok derin manalar ihtiva eden fetih ve fatih ruhu kavramını asla yitirmeyecek, onun örselenmesine de asla müsaade etmeyeceğiz" dedi.
"Fetih varsa medeniyet vardır, fatih varsa medeniyet vardır" diyen Erdoğan, "Kalem kılıcı keser, işte fetih budur. Fetih kalemin kılıçtan üstün olduğunu anlamak, kapıları da kalemle, kelamla açabilmektir. Anadolu fethedilmiştir, İstanbul fethedilmiştir. İşgal edilmemiş, ilhak edilmemiş bütün bu topraklar fethedilmiştir. Toprak fetih sayesinde sevgiyle buluşmuş, dostlukla, dayanışmayla, kardeşlikle buluşmuştur" ifadelerini kullandı.
-"İŞTE BU ZİHNİYET BARIŞI SAVUNAMAZ"-
Fethin insana saygı olduğunu ve yaratılanı yatanda ötürü sevmek olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Fetih ruhunu anlamayan ne insan sevgisini anlar ne bizim medeniyetimizin ruh kökünü anlar, ne de barışı diyaloğu anlar. Bundan bir yıl önce İstanbul'da bazı kendini bilmezler, bazı densizler gittiler duvarlara "zulüm 1453'te başladı' diye yazdılar, maalesef. İşte bu zihniyet barışı savunamaz. Bu zihniyet hakkı, adaleti, dayanışmayı, dostluğu, kardeşliği savunamaz. Bu zihniyet fethi de anlamamış, fetih medeniyetini de anlamamış bir zihniyettir. Onun için bunlar molotof kokteyllerle cam çerçeve indirirler. İnsanları öldürürler. Onun için başörtülü kızlarımıza alçakça saldırdılar. Bunun için mabetlerimize saygısızlık yaptılar. Onun için sokakları savaş alanına, çatışma alanına çevirmek istediler. Fethe, İstanbul'un fethine zulüm gibi bakanlar işte bu zihniyetlerinden dolayı gittiler Türk bayrağını yaktılar. Bira şişeleriyle T.C. yazdılar. Bölücü örgüt liderlerinin posteriyle Gazi Mustafa Kemal'in posterlerini yan yana açtılar. Fethi, fetih ruhunu anlamış bir gençlik bunu asla yapmaz. Medeniyet tasavvuru olan bir gençlik, bizim gençliğimiz bunu yapmaz. Tarihinin, kendi öz medeniyetinin ruhuna vakıf olan bir gençlik asla ahlak dışı hareketler içerisine girmez" ifadelerini kullandı.
-"EN ÖNEMLİSİ DE SİZLER GAZİ MUSTAFA KEMAL GİBİ"-
Türk gençliğinin eleştiren ve haksızlığa itiraz eden bir gençlik olduğunu söyleyen Erdoğan, "Türkiye'nin gençliği Hazreti Hamza gibi yürekli bir gençliktir. Türkiye'nin gençliği Hazreti Ömer gibi adaletli bir gençliktir. Bizim gençliğimiz Elif gibi dimdik, Hakk'ı hatırlatan, Hakk'ı hatırlayan omurgalı bir gençliktir" diye konuştu.
Kendilerinin kula kul olmadığını ve olamayacağını belirten Erdoğan, "Biz kullar karşısında eğilmedik, eğilmeyeceğiz. Biz sadece Hakk'ın karşısında eğiliriz. Genç kardeşlerim sizler var ya o kadar talihlisiniz ki fetih ruhunu bir miras olarak, bir emanet olarak devralmış bir gençliksiniz. Evet bu bir talihtir. Ama aynı zamanda mesuliyettir. Sizler tarihinize karşı mesulsünüz, sizler ecdadınıza karşı mesulsünüz, sizler Sultan Alpastan'ın, Osman Gazi'nin, Fatih Sultan Mehmet'in mirasına karşı mesulsünüz. Sizler şehit Edabali'ye, Ahmet Yesevi'ye, Mevlana'ya, Ahmet-i Hani'ye, Mehmet Akif'e karşı merhum Akif İnan'a karşı mesuliyet taşıyan gençlersiniz. En önemlisi de sizler Gazi Mustafa Kemal gibi gazilerimize toprağı sıksan fışkıracak şehitlerime karşı mesul gençlersiniz. Sizin omuzlarınızda çok büyük bir dava taşı var" diye konuştu.
-"EDEPTEN UZAKLAŞAN ÖRGÜTLERİN PEŞİNE TAKILIP GİTMEYECEKSİNİZ"-
Salondaki gençlerin çatışan gençlik olmayacağını söyleyen Erdoğan, "Sizler medeniyetini, kültürünü unutan, örseleyen ve örselenen bir gençlik olmayacaksınız. Sizler kutuplaştıran, kamplaştıran, ayrıştıran, farklı olana hor bakan bir gençlik de olmayacaksınız. Sizler edebi ve adabı ayaklar altına alan bu toprakların hamurundaki edebi çiğneyen bir gençlik asla olmayacaksınız. Ben size inanıyorum. İradenize ipotek konulmasına müsaade etmeyeceksiniz. Sahte peygamberlere, sahte şeyhlere, sahte hocalara asla itibar etmeyeceksiniz. Örgüt çıkarlarını dininin, peygamberinin bile üzerinde gören, örgüt mensuplarını kandırmak için sevgililer sevgilisi Peygamberimizi Miraç gecesinde kat kat semadan indirip kamyonete bindirecek kadar edepten uzaklaşan örgütlerin peşine takılıp gitmeyeceksiniz. Çatışmayı, can almayı, kırıp dökmeyi ideal haline getirmiş örgütlerin tuzağına düşmeyeceksiniz" şeklinde konuştu.
-"BİZ DEVLET YÖNETİYORUZ, BAKKAL DÜKKANI YÖNETMİYORUZ"-
Seçme seçilme yaşıyla ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Biz göreve geldik seçilme yaşı 30'du. Bunu 25'e indirdik. Seçme-seçilme yaşının da 18 olma önerisini arkadaşlarımızla tartışıp, görüşüp adımları atacağız" dedi.
En fazla personel alımının Milli Eğitim'de olduğunu söyleyen Erdoğan, atanamayan öğretmenlerin zaman zaman kendilerine gelerek yeni atamalar talep ettiğini belirtti. "Biz devlet yönetiyoruz, bakkal dükkanı yönetmiyoruz" diyen Erdoğan, bütçe dahilinde öğretmen alımı yapıldığını söyledi.
Memur-Sen'e, Eğitim Bir-Sen'e teşekkür eden Erdoğan, "Büyük medeniyet yolculuğunda bize destek olduğunuz için ayrıca size teşekkür ediyorum. Demokrasiye, milli iradeye, sandığa sahip çıktığınız için sizlere teşekkür ediyorum. 28 Şubat'ta dik durduğunuz için, 27 Nisan'da dik durduğunuz için, Gezi provokasyonlarında, 17 Aralık ve 25 Aralık darbe girişiminde dimdik durduğunuz için her birinize teşekkür ediyorum. En çok da gerçekleştirdiğimiz reformlara destekleriniz için, katkılar için teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
