Haberler

Başbakan Erdoğan: Biz Çevreciyiz Be...!

Başbakan Erdoğan, şu ana kadar Belçika büyüklüğünde bir alanı ağaçlandırdıklarını ifade ederek, "Ağaç dikme konusunda, çevre hassasiyeti konusunda kimse bizi eleştiremez."

Başbakan Erdoğan, şu ana kadar Belçika büyüklüğünde bir alanı ağaçlandırdıklarını ifade ederek, "Ağaç dikme konusunda, çevre hassasiyeti konusunda kimse bizi eleştiremez. Biz çevreciyiz be! Kimse bizimle çevrecilikte yarışamaz" diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Orman ve Su İşleri Bakanlığının, Gazi Üniversitesi Gölbaşı Yerleşkesi'nde yapılan "5 Milyon Üniversite Öğrencisi İçin 5 Milyon Fidan Dikimi" törenine katıldı. Törende konuşan Erdoğan, Türkiye'nin en köklü eğitim kurumlarından biri olan Gazi Üniversitesi'nin Gölbaşı kampüsünde tüm üniversitelere yayılacak olan önemli bir ağaçlandırma seferberliğini başlattıklarını belirtti. Aynı anda Van Yüzüncü Yıl, Gaziantep Hasan Kalyoncu, Kırşehir Ahi Evran Burdur Mehmet Akif ve Balıkesir Üniversitelerine video konferans yöntemi ile bağlanarak fidan dikiminin gerçekleştirileceğini anlatan Erdoğan, 81 vilayette bütün üniversitelerde fidan dikiminin gerçekleştirildiğini belirtti. 43 üniversite ile fidan dikimi konusunda protokol imzalandığını anımsatan Erdoğan, diğer üniversitelerle de benzer protokollerin imzalanmaya devam edeceğini açıkladı. Tüm yüksek öğretim kurumları ile anlaşmalar sağlayarak, gençlerin daha fazla yeşille buluşturmak için ağacın, tabi ortamın hakim olduğu mekanlarda eğitim görmelerini sağlayacaklarını belirten Erdoğan, projeye Temmuz ayında başlandığını, hayata geçirmek için ise ağaçlandırma sezonunun beklendiğini, 5 milyon öğrenci adına 5 milyon ağaç dikileceğini kaydetti. Ziya Paşa'nın, "Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri" sözünü hatırlatan Erdoğan, "Bu eserlerle övüneceğiz, lafla değil" dedi.

-"GRİ BİNALARDAN GRİ DÜŞÜNCELER DOĞAR"-

Uluslararası ziyaretlerde fidan diktirdiklerini ifade eden Erdoğan, dünyanın en iyi üniversitelerinin bilimsel çalışmalarının yanı sıra mimarisiyle, estetiğiyle, kampüslerinin güzeliğiyle de ön plana çıktığını, cazibesinin artırdığın, gençlerin yetişmesinde en az dersler, eğitim kalitesi kadar okul binalarının estetiğinin de önem arz ettiğini belirtti. "Gri binalardan gri düşünceler doğar, özgür renkli, estetik ve yeşil ile bezenmiş bir çevreden ise özgür düşünce doğar, nezaketle, zarafetle bezenmiş fikirler doğar. Eğitim bir konsantrasyon, motivasyon işidir. Öğrenci başarılı olabilmek için fiziken, zihnen dingin olmalı, sakin ve huzurlu bir ortamda bulunmalıdır" diyen Erdoğan, üniversitelerin kampüslerinin şehir dışında, geniş alanlarda ve tabiatla iç içe tasarlanması gerektiğini anlattı.

Külliyelerin, medreselerin, camilerin bahçelerinin ağaçlarla donatıldığını anlatan Erdoğan, bu anlayışın tarihe damgasını vuran bir medeniyete kaynaklık ettiğini belirtti. Erdoğan, "Biz de bu anlayış, bu şuurla üniversitelerin fiziki alt yapısını tasarlıyor, kampüsleri ağaçlandırıyor, yeşille buluşturuyor gençlerin ufuklarını açacak zihinlerini dinlendirecek ortamlar oluşturuyoruz. Bir şehir inşa ederken, kalkınmayı gerçekleştirirken sadece binalara sadece yollara köprülere ağırlık verirseniz inanın eksik bir çaba içine girersiniz. Bizim şehir anlayışımızın temelinde insan, canlı hayatı vardır. Bu şuurla hareket ediyor tarihle bugünü buluşturan şehirler imal ediyor, gönüllere sesleniyoruz" dedi.

-"ŞU ANDA GENÇLER AĞIR SORUNLARA MARUZ KALMIYOR"-

Modern şehirler inşa ederken insanların tabi hayattan kopmamasına, ağaçtan ve yeşilden ayrılmamasına özen gösterdiklerini anlatan Başbakan Erdoğan, gençliğe inandıklarını güvendiklerini, gençlerin daha müreffeh bir ülkede yaşaması için çalıştıklarını belirtti. Gençlerden hiçbir şeyi esirgemediklerini, gençliğe yapılan her türlü yatırımın millete geleceğe yapıldığını kaydeden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Gençlerimiz düşünsün, sorgulasın, araştırsın, bilgi neredeyse onu alıp alabilsin diye her türlü imkanı onlara sunuyoruz. Unutmayın "İlim Müslüman'ın yitiğidir nerede bulursa alır.' Gençlerimizin özellikle yaşı 15-25 arasında olan gençlerimizin bu hususu özellikle bilmelerini düşünmelerini rica ediyorum. Son yüzyıllık süreçte Türkiye'nin gençliği hep zor zamanlar gördü, zor zamanlarda yaşadı ve çok ağır bedeller ödedi. Tek parti dönemlerinde gençlerimiz ülkenin tamamıyla birlikte en ağır yoksulluğu yaşadı. 50'li yıllarda gençler sokaklarda kullanıldılar. 60'lı yıllar baskıyla geçti, 70'lerde gençler ellerine verilen silahlarla birbirlerini katlettiler, kıydılar. 80'lerde gençler ağır baskılara, zulümlere şahit oldular. Ardından terör olaylarında faili meçhullerde işkencelerde kamplaşma ve kutuplaştırma girişimlerinde gençlerimizi eziyet çektiler. Gençlerimize dünyanın gelişmiş ülkelerindeki imkanlar sunulmadı. Demokratik hak ve özgürlükler noktasında gençlerimiz gelişmiş ülke standartlarına kavuşamadı. Bizim dedelerimiz, babalarımız, annelerimiz bizim gençliğimizi mahrumiyet yoksulluk içinde, ağır baskıların, şiddetin, kışkırtmaların arasında geçirdi. Bizler gençliğimizi imkansızlıklar içinde yaşadık. Şu anda gençler ağır sorunları yaşamıyor o ağır sorunlara maruz kalmıyorlar. Yüzyıldır gençlerimiz çok önemli fırsatlara haklara ve standartlara kavuşuyorlar."

-"İDDİA EDİYORUM, EN TALİHLİ GENÇ NESİL BUGÜNÜN NESLİ"-

"İddia ediyorum, en az 100 yıllık tarihi süreç içinde en talihli genç nesil işte bugünün genç neslidir" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Bugünün genç nesli ağabeylerine, ablalarına, anne-babalarına, dedelerine, ninelerine sorsunlar. Onların nasıl bir hayat yaşadıklarını öğrensinler ve kendileriyle kıyas etsinler. Daha yakın zamana kadar ilkokul okumak, ilkokul bulmak bile zordu" diye konuştu.

Kendilerinin 11 yıl önce göreve geldiklerinde, Türkiye'de 79 yılda Osmanlı'dan alınanlarla 346 bin derslik olduğunu belirten Erdoğan, 11 yılda ise Türkiye genelinde 188 bin derslik inşa ettiklerini anlattı. Erdoğan, "Dünyada internet varken bizim okullarımızda yoktu. Göreve geldiğimizde sınırlı sayıda okulda internet vardı, şu anda her okulumuzda var. Dünyada bilgisayar varken, yaygınken, bizim okullarımızda sınırlı sayıda vardı. Şimdi bırakın bilgisayarı artık Fatih Projesini, akıllı tahtaları, tablet bilgisayarları okullarımızla, öğrencilerimizle buluşturuyoruz" şeklinde konuştu.

-"TÜRKİYE ÇOK BÜYÜK BİR DEĞİŞİMDEN GEÇTİ"-

Başbakan Erdoğan, 2002'de iktidarı devraldıklarında vakıf üniversiteleriyle birlikte 76 üniversite olduğunu, şimdi 99 yeni üniversite kurarak toplamda üniversite sayısını 175'e çıkardıklarını kaydederek, üniversite harçlarını da kaldıklarını belirtti. Eğitim görmek isteyen gençlerin önündeki tüm engelleri kaldırdıklarını ifade eden Erdoğan, burs veya kredi almayan öğrenci olmadığını, toplamda 1 milyon 300 bin öğrenciye burs ve kredi verdiklerini kaydetti.

Sadece eğitimde değil, ekonomi, dış politika ve sosyal hayata kadar Türkiye'nin çok büyük bir değişimden geçtiğini söyleyen Erdoğan, "Nasıl bir geçmişten geldiğimizi göremeyen gençlerimiz bugün sahip olduklarını yeterince fark etmeyebilirler. Ama bu bizim için asla bir mazeret değildir. Geçmişin bugünden kötü olması bugünle yetineceğimiz anlamına gelmez. 11 yıldır 76 milyon için ama en çok da geleceğimiz için, gençler için çalışıyor, onlar için üretiyor, onlara daha parlak bir gelecek emanet etmenin mücadelesini veriyoruz" dedi.

-"BU TOPRAKLARDA MİSAFİR DEĞİL EV SAHİBİYİZ"-

AK Parti döneminde yapılan icraatları anlatırken, "Yepyeni bir Türkiye inşa ediyoruz" ifadelerini kullanan Erdoğan, yıl sonuna kadar "bütün engellemelere" rağmen Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'ndeki havalimanını da açmış olacaklarını belirterek şunları dedi:

"Biz bu topraklarda misafir değiliz, ev sahibiyiz. Biz sadece bugünü değil, yarınları, sadece kendimizi değil çocuklarımızı, torunlarımızı da düşünüyoruz. Ağaç dikme konusunda, çevre hassasiyeti konusunda kimse bizi eleştiremez. Biz ağaç dikme konusunda, çevrecilik konusunda Cumhuriyet tarihinin en büyük projesini yürüttük. Bu topraklara, bu ülkenin şimdiye kadar gördüğü en fazla fidanı biz diktik. Değerli Bakanım açıkladı, şu ana kadar 3 milyar fidan dikildi. 2008-2012 yılları arasında, Cumhuriyet tarihimizin en büyük ağaçlandırma ve erozyon kontrolü seferberliğini hayata geçirdik. Şimdi de 5 milyon öğrenciye 5 milyon fidan dikiyoruz."

-"RİZELİYİM, AĞAÇ GÖRMEMİŞ BİR İNSAN DEĞİLİM"-

Şu ana kadar Belçika büyüklüğünde bir alanı ağaçlandırdıklarını ifade eden Erdoğan şöyle devam etti:

Ben Rizeliyim. Ağaç görmemiş, yeşil görmemiş bir insan değilim. Rize'deki gibi yeşil, Rize'deki kadar ağaç varlığı Türkiye'de çok az yerde bulunur. İstanbul'da belediye başkanlığı yaptım, erguvanların renk kattığı, boy boy çınarların süslediği bir şehrin içinde büyüdüm. Hatırlayın o yılları, Türkiye'nin gündemini, İSKİ'yi, İstanbullu susuzluktan kıvranıyordu. Bırakın ağaç dikmeyi, dikili olan ağaçlar bile susuzluktan kuruma noktasına gelmişti. Biz Belediye Başkanı olduktan sonra İSKİ'nin 3 milyon müşterisi için 3 milyon ağaç diktik. Kokudan yanına yaklaşılmayan, canlıların yaşayamadığı Haliç bugün yemyeşil, tertemiz adeta şiir gibi bir Haliç oldu.

Bütün bu rakamlar ortada. Biz çevreciyiz be! Kimse bizimle çevrecilikte yarışamaz. Şu ana kadar 125 adet şehir ormanı kurduk. 2003 yılında 33 olan Milli Parklarımızı 40'a, 17 olan Tabiat Parklarımızı 193'e çıkardık. Bu çabalarımızı hızla devam edecek. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan turizme kadar her sahada çalıştığımız cazip kıldığımız gibi Milli Parklar, şehir ormanları açısından da inşallah ülkemizi bir cazibe merkezi haline getireceğiz."

Başbakan Erdoğan konuşmasını, "Sevgili Peygamberimizin şu sözüyle noktalıyorum; "Kıyametin kopacağını bilseniz dahi elinizdeki fidanı dikin.' İşte biz bu emrin takipçisi olacağız" diyerek bitirdi.

(GO/YE/ÖZK)

Kaynak: ANKA / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Gazi Üniversitesi Türkiye Belçika Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title