Başbakan Erdoğan: Artist ve Sanatçı Müsveddeleri İsyan Çağrıları Yapıyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi olaylarıyla Türkiye'ye tuzak kurulmak istendiğini belirterek, "Türkiye'mizde bunu başaramadılar ve başaramayacaklar. Çünkü Türkiye'de 1453'e sahip çıkan bir gençlik var. Türkiye'de 1071'e sahip çıkan bir gençlik var. İşte o gençliğin sabrı, tahammülü, dirayeti 1 yıl önceki o tuzağı bozdu, dağıttı, darmadağın etti. Bu günlerde aynı tuzağı yeniden canlandırmak istiyorlar. Türkiye'ye yeni ölümler, yeni acılar yaşatma heveslileri bir kez daha sahneye çıkmak istiyorlar. Artist görünümünde, sanatçı görünümünde bir takım müsveddeler yeni yıkımlar, yeni acılar, yeni ölümler yaşansın diye isyan çağrıları yapıyorlar" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, İstanbul'un fethinin 561. yıldönümü münasebetiyle Birlik Vakfı ve Milli Türk Talebe Birliği tarafından Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenlenen "Fetih Ruhu, Fatih ve Gençlik" konulu kompozisyon yarışmasının ödül törenine katıldı. Burada bir konuşma yapan Erdoğan, bu programda emeği geçenlere teşekkür etti. Yazdıkları eserlerle dereceye girenleri de tebrik eden Erdoğan, "Övülmüş kumandan Fatih Sultan Mehmet'i onun övülmüş askerini, ordusunu hürmetle yad ediyor, Allah onlardan razı olsun, mekanları inşallah cennet olsun diye dua ediyorum" dedi.

-"HER YENİ BAŞLANGIÇ BİR FETİHTİR"-

Salonda kendisini dinleyenlerle gurur duyduğunu ve onlarla geleceğe güvenle baktıklarını söyleyen Erdoğan, "Siz bizim iftihar vesilemizsiniz. Siz bizim gurur kaynağımızsınız. Siz bizim meddahları iftiharımızsınız" diye konuştu.

Kendilerine millet olarak tarihle aralarına set çekilmek istendiği belirten Erdoğan, "Bizi kendi öz değerlerimize, öz kültürümüze, özellikle de kendi kavramlarımıza yabancılaştırmak istediler" ifadelerini kullandı.

Fethin işgal ve ilhak olmadığını anlatan Erdoğan, "Fetih açmaktır, fetih köhnemiş kilitleri açmak, pas tutmuş kapıları aramak, surlardan ziyade kalpler, şehirlerden ziyade gönüllere giriş yapabilmektedir. Fetih zalime dur diyebilmek, zulme itiraz edebilmektir" diye konuştu.

Fethin zulmün egemen olduğu diyarlara Hakk'ı ve adaleti taşımak olduğunu söyleyen Erdoğan, "Unutmayın her yeni başlangıç bir fetihtir. Eskimiş olanı köhnemiş olanı işlevi kalmayanı geride bırakıp; yeniye doğru yelken açmak bir fetihtir. Ülkesi için milleti için insanlık için yeni ve aydınlık kapılar aralamak bir fetihtir. Durmadan duraklamadan, rehavete kapılmadan, kalplerin paslanmasına izin vermeden sürekli ilerlemek bir fetihtir" şeklinde konuştu.

-"OSMANLININ TANIMIŞ OLDUĞU ÖZGÜRLÜĞE HASRETİZ"-

Kendisini dinleyenlere tarihinden utanmamaları gerektiğini söyleyen Erdoğan, "Unutmayın kökü olmayanın istikbali olmaz. Geçmişini bilmeyen geleceğini asla şekillendiremez. Bizim ecdadımız bizim dedelerimiz bin yıllar boyunca kutlu bir yürüyüşün, bir medeniyet davasının kahraman neferleri oldular. Arkalarında her zaman adalet bıraktılar. Arkalarında hoşgörü bıraktılar. İnsana sevgi, toprağa, vatana, bayrağa sevgi bıraktılar" dedi.

Erdoğan, bu sözlerinin ardından "biz de ne diyoruz?" diye sorarak Rabia işareti yağan Erdoğan, tek millet, tek vatan, tek bayrak, tek devlet vurgusu yaptı.

Fatih Sultan Mehmet'in gemileri karadan yürüttüğüne işaret edene Erdoğan, "Biz de Marmaray'ı denizin altından yürütüyoruz. Sizlerden rica ediyorum gençler, tarihinizi mutlaka ve mutlaka öğrenin. Tarihinizi sağlam kaynaklardan objektif kaynaklardan mutla okuyup öğrenin. Türkiye içinde medeniyetimizin muhteşem eserlerini asla öksüz bırakmayın" dedi.

Kendi medeniyetlerinin bir fetih medeniyeti olduğunu söyleyerek, bu medeniyetin fikir mimarlarının eserlerini okuma tavsiyesi bulunan Erdoğan şu ifadeleri kullandı:

"Farklı olandan asla korkmayın, asla çekinmeyin. Unutmayın, inancına güvenen inanç hürriyetinden korkmaz. Düşüncesine güvenen düşünce hürriyetinden korkmaz. Siz güçlüsünüz, ben size inanıyorum. Ervanur gibisiniz her biriniz ben size inanıyorum. Medeniyetimizin temel ilkelerine, milli ve manevi değerlerinize sımsıkı sahip çıktığınız sürece farklı olan sizi rahatsız etmeyecek, tam tersine sizi daha da zenginleştirecektir. Osmanlının tanımış olduğu özgürlüğe hasretiz, o özgürlük yok. Ne kadar birikimli, ne kadar donanımlı olursanız şiddet, çatışma, münakaşa kendisine yaşama imkanı bulamayacaktır. Fikrin bittiği yerde şiddet başlar. Düşüncenin yetersiz kaldığı, fikirlerin konuşulamadığı yerde silahlar, taşlar, sopalar konuşur. İşte bu Geziciler var ya Geziciler onlar fikri olmayanlardır. Onlar düşüncesi olmayanlardır. Onlar dikili bir ağacı olmayanlardır. İşte siz öyle bir gençlik olmayacaksınız. Siz kalemle konuşacaksınız. Siz bilgisayarlarınızla konuşacaksınız. Tarihinizden kültürünüzden aldığınız güçle konuşacak, onunla yazacaksınız."

-"BİR YIL ÖNCE BUNUN PROVASINI İSTANBUL'DA YAPTILAR"-

Ailesinden ve okullarından iyi eğitim alamayan gençlerin istismara müsait olduğunu söyleyen Erdoğan, "Diyarbakır'da gördünüz değil mi? 23 Nisan'da yavrular dağa kaçırıldı. Ne diyordu anneler, o malum BDP'nin temsilcilerine "Sizin evlatlarınız Amerika'da İngiltere'de okuyor, bizim yavrularımızı, dağa kaçırıyorsunuz' diyorlardı. Çok anlamlı, kendi evlatları dağda değil, Amerika'da İngiltere'de ama ağlayan anne-babaların evlatları maalesef dağa çıkmış. Niye çünkü bunlarda milli ve manevi değerler yok. Bundan uzaklaşmışlar, uzaklaştırılmışlar" dedi.

"İşte cemaat görüntüsü altında ne yazık ki kan emici istismar yapılanmalarına maalesef açık oldular" diyen Erdoğan, terör örgütlerinin, istismarcı örgütlerin, silah ve uyuşturucu baronlarının maden ve manen zayıf gençler üzerinden kirli emellerini hayata geçirmek istediğini söyledi. Erdoğan kendisini dinleyen gençlerden bu istismarcılardan; medeniyete, millet ve vatan şuuruna sahip çıkarak uzak durmalarını isteyerek, "Bir yıl önce bunun provasını İstanbul'da yaptılar. Büyük Türkiye'yi durdurmak için gençleri kullandılar. Türkiye ekonomisine zarar vermek için gençleri kullandılar. Türkiye'nin yurt dışındaki imajını sarsmak için sokaklarda gençleri kullandılar. Çözüm sürecini sabote etmek için, birliğimizi, huzurumuzu kardeşliğimiz tehdit etmek için gençleri kullandılar. Kadıköy'ün duvarlarında ne yazıyordu biliyor musunuz? "Zulüm 1453'te başladı.' Bunu yazan köksüz ve hain bir zihniyetin karanlık hedefleri için kullanılan gençlerdi. O gençlere Ankara'da Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağını dahi yaktırdılar. Silahlı örgütler, köksüz yapılanmalar, maşalar ve taşeronlar Türkiye'nin aydınlık istikbalini karartmak için maalesef gençleri sokağa döktüler, tahrik ettiler" ifadelerini kullandı.

-"ARTİST GÖRÜNÜMÜNDE, SANATÇI GÖRÜNÜMÜNDE"-

Gezi olaylarıyla Türkiye'ye tuzak kurulmak istendiğini belirten Erdoğan, Mısır ve Ukrayna'da da gençlerin tahrik edildiğini söyleyerek, "Türkiye'mizde bunu başaramadılar ve başaramayacaklar. Çünkü Türkiye'de 1453'e sahip çıkan bir gençlik ver. Türkiye'de 1071'e sahip çıkan bir gençlik var. Türkiye'de fatih ruhuna, Fatih Sultan Mehmet'e sahip çıkan bir gençlik var. Türkiye'mizde bayrağına aşık, vatanına, istiklaline aşık ve istikbaline aşık bir gençlik var. İşte o gençliğin sabrı, tahammülü, dirayeti 1 yıl önceki o tuzağı bozdu, dağıttı, darmadağın etti. Bu günlerde aynı tuzağı yeniden canlandırmak istiyorlar. Türkiye'ye yeni ölümler, yeni acılar yaşatma heveslileri bir kez daha sahneye çıkmak istiyorlar. Artist görünümünde, sanatçı görünümünde bir takım müsveddeler yeni yıkımlar, yeni acılar, yeni ölümler yaşansın diye isyan çağrıları yapıyorlar. Ama bu gençlik bu çağrılara asla kulak asmayacak. Bu gençlik bayrağının tekrar yakılmasına asla müsaade etmeyecek, bu gençlik büyük Türkiye'ye yönelik bu alçakça saldırılara inanıyorum ki boyun eğmeyecektir. Bu gençlik asla sokağa çıkmayacak. Siz kitaplarınızla bu ülkeye sahip çıkacaktır" dedi.

-"UNUTMAYIN BİZE ALLAH'IMIZ YETER"-

Son 3-4 yıldır başaka bir olayla karşı karşıya olduklarını söyleyen Erdoğan, "Cemaat adı altında, cemaat görüntüsü altında örgütlenen, örgüt hırsını, örgüt çıkarlarını ülkesinin çıkarlarının, milletinin çıkarlarının, dinin çıkarlarının üzerinde gören istismarcılara karşı lütfen dikkatli olun, uyanık olun. Temel referansları çarpıtarak kirli örgüt çıkarları ve hatta ülkesine ihanet için kullananlara biz fırsat tanımıyoruz sizler de asla tanımayın" şeklinde konuştu.

Sahte şeyhlere, hocalara asla inanmayıp, pirim vermeme uyarısında bulunan Erdoğan, "Unutmayın bize Allah'ımız yeter. Bize Peygamber'imiz yeter. Bize kitabımız Kuran'ı Kerim yeter. Başka kaynak aramaya gerek yok bize bu kaynak yeter. "Pensilvanya'daki zat dediyse doğrudur' diyen bir mantık bir Müslümanın mantığı değildir. Zira sevgililer sevgilisi peygamber dediyse doğrudur. Onun dışındaki hikayedir" diye konuştu.

Kendisini dinleyenlere, ülkesine ihanet eden hainlerle vatan severleri ayırmaları uyarısında bulunan Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek'in "Zifiri karanlıkta, ak sütün içindeki ak kılı fark edecek kadar gözü keskin ve gerçek kahramanlık madeniyle sahtesini ayırt etmekte kuyumcu ustası bir gençlik" sözünü hatırlatarak, bu gençliği karşısında gördüğünü belirtti.

-"HAYATINIZI BİLGİSAYAR VE İNTERNETE TEMSİL ETMEYİN"-

Erdoğan, modern iletişim imkanlarını, bilgisayarı ve interneti muhtemel tehlikeleri görerek ve buna karşı dikkatli olarak kullanmaları uyasında bulunarak, "Hayatınızı bilgisayar ve internete temsil etmeyin. Gençliğinize ipotek konulmasına müsaade etmeyin. Twitter'ın, Facebook'un, Youtube'un esiri asla olmayın. İnternetin getirdiği görsel çılgınlıklara sanal ilişkilere teslim olmayın. İnternet bilgisayarın sizin milli değerlerinizi örselemesine, vaktinizi ve enerjinizi çalmasına özellikle de o tertemiz ruhunu kirletmesine asla mahal vermeyin. Sizler çok iyi görüyorsunuz, haber kadar, bilgi kadar internette artık yalan tahrik, iftira da çok hızlı yayılabiliyor. Gençlik üzerinde kirli hedefleri olanlar klavye başında insanların hayatlarına kastedebiliyor" şeklinde konuştu.

-"BEN ÜLKÜCÜ GENÇLİĞE DE SESLENİYORUM"-

Seçme ve seçilme yaşını 18'e indireceklerini belirten Erdoğan, MHP'li bir milletvekilinin "Parlamentoyu çoluk çocuğa mı teslim edeceğiz" dediğini hatırlattı. Erdoğan, "Ben ülkücü gençliğe de sesleniyorum, MHP'ye gönül vermiş gençlere de sesleniyorum, size güvenmeyen bu zihniyetin peşinden nasıl gidiyorsunuz diyorum. Biz gençlerimize güveniyoruz ve inanıyoruz" dedi.

Başbakan Erdoğan konuşmasının ardından kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrencilere hediyelerini verdi ve bir süre salonda bulunanları selamladı.

Recep Tayyip Erdoğan Fatih Sultan Mehmet İstanbul Politika Güncel Haberler