Haberler

Başbakan Erdoğan, ABD Pbs Televizyonuna Konuştu

Erdoğan: (2) "İslam dünyası, Türkiye’nin Avrupa Birliğine girmesinin, Avrupa Birliği ile İslam dünyası arasında bir köprü olacağını, olması gerektiğini hep düşünüyor, hala da düşünüyor" "Fakat Avrupa Birliği, böyle bir gelişimin, oluşumun hala farkında değil. Biz bunu kendilerine de anlatamıyoruz.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "İslam dünyası, Türkiye'nin Avrupa Birliğine girmesinin, Avrupa Birliği ile İslam dünyası arasında bir köprü olacağını, olması gerektiğini hep düşünüyor, hala da düşünüyor" dedi.

Başbakan Erdoğan, ABD'den PBS televizyonuna açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, "Bazıları sizin AB'ye katılmanızın AB ile İslam dünyası arasında bir köprü olabileceğini söylüyor, bu konuda ne dersiniz?" şeklindeki soru üzerine, "Bana göre bu en doğal bir yaklaşım tarzıdır. Çünkü Batı, aslında bunu bekliyordu. İslam dünyası da bunu bekliyordu. Ama Batı'nın beklentisinde ne kadar samimi olup olmadığını şu 50 senede gördük. Demek ki samimi değilmiş. Avrupa Birliğini kastediyorum" diye konuştu.

"İslam dünyası, Türkiye'nin Avrupa Birliğine girmesinin, Avrupa Birliği ile İslam dünyası arasında bir köprü olacağını, olması gerektiğini hep düşünüyor, hala da düşünüyor" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Fakat Avrupa Birliği, böyle bir gelişimin, oluşumun hala farkında değil. Biz bunu kendilerine de anlatamıyoruz. Çünkü Türkiye bir defa özellikle İslamla laisizmi bir arada tutmayı başarabilmiş bir ülke ve bu özellikle geleceğe yönelik de oralardaki bu tür değişimin, gelişimin oluşmasında çok önemli bir rol oynayacak. Yani burada biz özellikle Batılı dostlarımızın tabii Avrupa Birliğinin daha samimi olması, Türkiye'ye yaklaşmasının önünü açması gerekir.

Bakın biz hala 14. fasıldayız. Ben göreve geldiğimde, Avrupa Birliğindeki fasılların sayısı 15'ti. Daha sonra bunu 15'e çıkardılar ve 15'e çıkardıktan sonra ben görevdeyken 15 ülke Avrupa Birliğindeydi. Şimdi bu sayı 27 oldu. Ülkeler Birliğe giriyor ama biz 50 yıldır kapıdayız, 50 yıldır bizi hala Avrupa Birliği oyalıyor. E bu da tabii ki sadece Tayyip Erdoğan'ın şahsında değil halkımda bir güven bunalımı meydana getiriyor. Halkım diyor ki Avrupa Birliği bizi almaz."

"Bunu aşmaya, gayret etmeye devam edecek misiniz?" sorusu üzerine, Erdoğan, "Biz şu anda tabii çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Biliyorsunuz, Avrupa Birliği Bakanlığını kurduk. O da çalışmalarını devam ettiriyor. Tabii dünyadaki birçok gelişmeler bu konuda bazı kararların alınmasını da gündeme getirebilir" ifadelerini kullandı.

"Dünyadaki hangi gelişmeler bu kararların gündeme gelmesine yol açar?" şeklindeki soru üzerine Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şimdi bu Avrupa Birliğinde tabii bu oyalama taktikleri böyle devam edecek olursa biz tabii başımızın çaresine bakmak zorunda kalacağız. Dünyada birçok oluşum var. Bu oluşumların içerisinde bu değerlendirilebilir. Biz Avrupa Birliğine işte geçenlerde de yaptığım ziyarette söyledim, ne kadar sürecek bu iş daha dedim. Yani artık bıktık dedim. Yani bakın her dönemde bir tane iki tane fasıl zor açılıyor."

-"Avrupa Birliğinin olmaması Türkiye'nin kıyameti değildir"

"Olmasını temenni ettiğiniz şeyler olduğunda Türkiye'nin dış politikasını ve uluslararası ilişkilerin yönünü farklı bir tarafa çevirmeniz söz konusu mu?" şeklindeki soruya da başbakan Erdoğan, şu yanıtı verdi:

"Yani şimdi Avrupa Birliğinin olmaması Türkiye'nin kıyameti değildir. Yani biz onu böyle bir şey gündeme geldiğinde zaten oturur, ilgililerle de konuşuruz. Yani Türkiye kendi kendine yeten bir ülke, bütün dünyaya entegre olmuş bir ülke. Şu an bizim dünyada ihracat yapmadığımız bir tane ülke yok. O denli çalışıyoruz. Temel hak ve özgürlüklerde Maastricht kriterlerinde, Avrupa Birliği ülkeler şu anda Maastricht kriterlerine uymuyor. Ama biz Maastricht kriterlerine uyuyoruz. Böyle bir yapı var."

-Suriye meselesi

"Son zamanlarda daha da sıkıntılı hale gelmiş olan Suriye konusuna gelecek olursak, 910 kilometre sınırınız ve ülkenizdeki yüz binlerce mülteci olan Suriye krizi ile ilgili olarak ne dersiniz?" şeklideki soruyu da yanıtlayan Erdoğan, şunları söyledi:

"Şu ana kadar ülkemizde bizim 700 bini aşkın sığınmacı var. Bunların yaklaşık 200 bini çadırlarda, konteyner kentlerde yaşıyor. 500 bini çeşitli şehirlerimizde yaşıyor ve bizim harcadığımız para şu ana kadar 3,5 milyar dolar. Bize yurt dışından gelen destek 150 milyon dolar. Bunun da 50 milyon doları Suudi Arabistan'dan geldi. 25 milyon kadar Birleşmiş Milletlerden diğerleri de değişik ülkelerden geldi. Ama harcadığımız rakam 3,5 milyar dolar.  Bunları tabii ki besliyorsunuz; eğitimi, sağlığı her tür şeyleriyle biz ilgileniyoruz. Bu noktada biz tabii istiyoruz ki Batı ses çıkarsın, mesela Amerika'yla bizim burada çok ciddi dayanışma içerisinde olmamız gerekiyor. Ama biz bu dayanışmayı da yapamıyoruz. İşte Cenevre toplantıları vesaire, hiç birinden bir netice çıkmadı. Şimdi bizler gibi beraber olduğumuz ülkeler gerek Avrupa'da gerek Amerika'yla bu model ortaklığımız falan, bunlarda mesafe almamız lazım."

"Şu anda 2,5 milyon, 3 milyon sığınmacı Suriye'de var, ölüm sayısına bakıyorsunuz 200 bine yakın ölüm vakası var" diyen Erdoğan, "Bütün bunlar karşısında hala bunu seyretmek olacak iş değil. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi nerede, Birleşmiş Milletler nerede?" diye konuştu.

-"Libya'da hangi adımı attılar ise burada da bu tür adımları farklı bir şekilde deneyebilirler"

Başbakan Erdoğan, Suriye konusunda atılmasını tavsiye ettiği adımların neler olduğu yönündeki soru üzerine de, şöyle devam etti:

"Yani şu anda birçok ülkelerde atılmış olan adımlar oldu. Değil mi, yani Libya'da hangi adımı attılar ise burada da bu tür adımları farklı bir şekilde deneyebilirler, atabilirler. Yani şu anda Libya'da atılan adımın kim nerede, nasıl, kimse bunun hesabını soruyor mu? Bitti. E şimdi burada da atılması gereken adımlar hususunda kararlılık gerekiyor. Bu kararlılık niye yok? Birçok ülkelerde yaptırımlar uygulanıyor vesaire, burada niye uygulanmıyor? Herhangi bir şey yok, ölenler öldükleriyle kalıyor, ülkelerini terk edenler terk ettikleriyle kalıyor. Ama burada bir insanlık dramı var. Tutturuyorlar kimyasal silah, ya bunların hepsi oyalama, aldatma; ben kimyasal silah falan yutmuyorum. Bakın çok açık net söylüyorum. Yani kimyasal silahla 2 bin kişi ölüyor, onu suç olarak kabul ediyorsunuz. Ama öbür tarafta 200 bine yakın insan konvansiyonel silahla öldürülüyor onu yok farz ediyorsunuz. Eğer bir suçun neticesi ölümse o suçtur, ben kimyasal silahları savunmuyorum. Tamam onun da gereği yapılsın ama konvansiyonel silahları niye görmüyoruz. Bombalar yağıyor, varil bombaları atılıyor, tanklarla toplarla insanlar öldürülüyor, bunları yok farz ediyoruz. Niye bu tanklar, toplar nereden geliyor, füzeler nereden geliyor? Bu varil bombaları nereden geliyor, bunları niye sorguya çekmiyoruz?"

- Ukrayna'daki kriz

Başbakan Erdoğan, "Rusya ile ilişkileriniz gayet iyi değil mi? Ukrayna sınırına asker yığdığında ve Kırım'ı ilhak ettiğinde siz ona (Putin'e) ne dediniz?" şeklindeki soruyu da şöyle yanıtladı:

"Yani birbirimize karşı sevgimiz, saygımız var. Tabii Kırım'la ilgili yaptığımız görüşmede, yani bu yapılanın doğru olmadığı konusundaki düşüncemi kendilerine ilettim. Tabii kendilerinin yaklaşımı, Kırım halkı bizi istediği için biz oradayız. Yaklaşımı bu. Tabii ki yani bu şekilde dünyada birçok ülkeyi isteyen bazı darda kalmış ülkeler olabilir. Bunlar bunun gerekçesi olmasa gerek. Bunu doğru bulmak mümkün değil. Bırakalım o halk kendi ayakları üzerinde dursun, yapabileceğimiz bir şey varsa onlara hep birlikte yardımcı olalım ve kendilerinin ayağa kalkmasını da sağlamış olalım.

Bir diğer konu Ukrayna meselesi. Mesela Ukrayna'da şimdi önümüzdeki ay sonu seçim olacak. E şimdi bu seçim için orada gerekli desteğin verilmesi lazım. Tabii Ukrayna Anayasası'nda eğer cumhurbaşkanı orada işbaşındaysa seçim yapılamaz gibi bir maddenin olduğundan bahsediliyor. Aslında ben bunun çok çok sağlıklı olup olmadığını bilmiyorum. Çünkü cumhurbaşkanı şu anda işbaşında değil, cumhurbaşkanı şu anda Ukrayna dışında ve tabii orada şu anda bir seçim kararı alındı. Parlamento ve geçici bir hükümet işbaşında. Bu seçim kararı neticesinde de şu anda bir seçime gidilecek. Bu seçim neticesinde ne olur tabii bunu hep birlikte görmemiz lazım, aynı şekilde Sayın Putin, bizler hep birlikte izleyeceğiz. Temennimiz odur ki Ukrayna'nın geleceği için sağlıklı bir yapı meydana gelir."

-"Rusya'nın güneydoğu Ukrayna kısmındaki yaklaşımlarını sağlıklı bulmuyoruz"

Ukrayna'da yaşanan gelişmelere de işaret eden Başbakan Erdoğan, "Biz Ukrayna'da da yani özellikle Rusya'nın güneydoğu Ukrayna kısmındaki yaklaşımlarını sağlıklı bulmuyoruz. Çünkü orada da şu anda mesela dün Rusya yanlısı Ukraynalılarla Ukrayna askerleri çatıştılar. Bunlar tabii güzel gelişmeler değil. Bunları bir an önce Ukrayna'nın da aşması lazım. Seçimse seçimi yapıp yani seçimin yapılmaması için de bu yönleri tahrik edebilirler. Bunlara engel olmakta fayda var. Rusya halkı bu noktada bence kendi dostları olan Ukrayna halkına karşı ben inanıyorum ki olumlu bir yaklaşım içindedir. Rusya'nın yönetimi de bunu ortaya koyacak olursa Ukrayna halkının demokratik yaklaşımını görelim, ona göre de bence yeni süreç Ukrayna halkı için, Ukrayna için hayırlı olsun diyelim."

-Türkiye-ABD ilişkileri

Başbakan Erdoğan, Türkiye ile ABD ilişkileriyle ilgili soru üzerine de "İşte şu anda 1,5 ay önce (Obama ile) görüştüğümden bahsettim size, yani aynı sıklıkla olmasa bile yine görüşme imkanımız oluyor, görüşüyoruz. Dışişleri bakanlarımız daha sık görüşüyorlar. ve özellikle bölgedeki gelişmeleri ele alma değerlendirme fırsatımız oluyor" ifadelerini kullandı.

- Ankara

Kaynak: AA / Politika

Recep Tayyip Erdoğan Avrupa Birliği Ukrayna Türkiye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title