Haberler

Başbakan Erdoğan: "30 Mart'ta kazanan Türkiye olmuştur" -

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "İnsanların iffetini, namusunu, şerefini, aile yaşantısını, kurdukları kurtlar sofrasına meze yapıp tatmin olmaz bir iştahla tüketmenin mücadelesini verdiler.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "İnsanların iffetini, namusunu, şerefini, aile yaşantısını, kurdukları kurtlar sofrasına meze yapıp tatmin olmaz bir iştahla tüketmenin mücadelesini verdiler. Ellerine ne geçtiyse üzerimize fırlattılar. Bir süre sonra fırlatacak bir şey bulamayınca kendi şereflerini, namuslarını, haysiyetlerini dahi gözden çıkarıp, onları bile fırlatmaktan çekinmediler" dedi.

Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, 30 Mart yerel seçimleri nedeniyle çalışmalarına ara veren ve bugün yeniden çalışmalara başlayan TBMM'ye ve AK Parti'li milletvekillerine başarılar diledi.

Suudi Arabistan'ın Cidde şehrinde cuma günü vefat eden İslam düşünürü Muhammed Kutub'a Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, Kutub'un, İslam coğrafyasının bütün dertlerini, acılarını yüreğinde toplayan, fikir düzeyinde ortaya büyük eserler koyan mücadele insanı olduğunu anlattı.

Kutub'un tüm hayatını sürgünde geçirdiğini ifade eden Erdoğan, onun unutulmaz mücadele çizgisini ve eserlerini, istikbale miras olarak emanet ettiğini belirtti. Erdoğan, "Ölümünden 2 gün önce oğluna vasiyetinde, 'Tayyip Bey'i arayın onlara tebriklerimizi iletin' diyecek kadar bu işin hassasiyetini ölüm döşeğinde bile nefsinde yaşayan bir insandı" dedi.

-Teşekkür etti

Başbakan Erdoğan 30 Mart seçimlerini geride bıraktıklarına işaret ederek, AK Parti olarak 13 yılda girdikleri 8. seçimi de tartışmasız bir zaferle kazandıklarını kaydetti.

30 Mart akşamı bu zaferde emeği, desteği, duası olan herkese, her kesime teşekkür ettiğini anımsatan Erdoğan, AK Parti Grup Salonu'ndan da 30 Mart seçimlerini, Türkiye'nin istiklal ve istikbal mücadelesini zafere taşıyan herkese şükranlarını iletti.

Erdoğan, bütün teşkilat mensuplarına, genel başkan yardımcılarına, kadın ve gençlik kollarına, il, ilçe, belde başkanlıklarına, aday adaylarına, adaylara, mahalle, köy temsilcilerine, milletvekillerine, "Sandık namustur" diyerek, sandığa, oylara sahip çıkan, seçimin adil şekilde yapılması için gayret gösteren, her türlü hileden uzak duran, her türlü hileyi de cesaretle engelleyen sandık müşahitlerine teşekkür etti.

-"Sandık yoluyla yönetime el koyan"

En büyük teşekkürü milletin hak ettiğini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İradesine, ülkesine, bayrağına, istiklaline ve demokrasiye sahip çıkan, istiklal mücadelesi ruhuyla sandığa giden, bir kez daha sandık yoluyla yönetime el koyan aziz milletimize çok çok teşekkür ediyorum, her birinden Allah razı olsun. Yurt içi ve yurt dışında günlerce, haftalarca yeni Türkiye'nin istiklal mücadelesinin zaferle neticelenmesi için ellerini semaya kaldıran ve kalpten dua eden kardeşlerimize şükranlarımı sunuyorum. Türkiye'nin zaferini adeta kendi zaferi gibi kabul eden, 30 Mart seçim sonuçlarına en az Türkiye'deki kardeşleri kadar sevinen, dünyadaki tüm dost ve kardeşlerimize bir kez de buradan teşekkür ediyorum. Bu salonda bulunan arkadaşlarımın tamamı, özellikle milletvekillerimiz 30 Mart zaferinin mimarıdır. TBMM çatısı altında, millet için yaptığınız hizmetler kadar illerinizde yaptığınız yoğun çalışmalar da zaferin yolunu açtı. Bu büyük zafer, milletin temsilcileri olarak sizin zaferiniz. Grubumuzun tüm üyelerine ve milletvekillerimize şükranlarımı ifade ediyorum."

-"Hedef AK Parti'den çok Türkiye'ydi"

Başbakan Erdoğan, çok zorlu bir seçim sürecinden geçtiklerini dile getirerek, demokrasi tarihinin belki de en meşakkatli seçimini yaşadıklarını söyledi.

Erdoğan, büyük Türkiye ve yeni Türkiye'den rahatsız olanların, Türkiye'nin kutlu yürüyüşünü durdurmak isteyenlerin, kirli ittifak yaptıklarını, çok kirli, ahlak, edep dışı kampanya yürüttükleri seçim sürecine şahit olduklarını belirtti.

Geçen yıl Gezi olaylarından başlayarak, demokrasi, siyaset, istikrar ve huzur ortamının, çözüm sürecinin, ekonomi ve dış politikanın, büyüyen Türkiye'nin acımasızca hedef alındığını gördüklerini kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hedef, Hükümetimizden, AK Parti'den çok Türkiye'ydi, Türkiye'nin birliği, kardeşliği ve ülkemizin hedefleriydi. Her yöntemi kullandılar. Sokak hareketlerini devreye aldılar. Terörü, vandallığı, faşizmi, ırkçılığı, nefret ve ayrımcılığı en azami şekilde kullandılar. Türkiye'nin en hassas meselelerini, yaşam tarzlarını, inançları, mezhepleri acımasızca istismar ettiler. Uluslararası platformlarda Türkiye'nin imajını karalamaktan tutun, yatak odalarına girip, insanların en mahrem görüntülerini kaydetmeye kadar, insanlık, insaf dışı her yöntemden medet umdular.

Bu yaşananları asla ve asla unutmayacağız, bunları unutmak mümkün değil. Bu ülkede birileri gittiler, terör örgütlerini silahlı eylem yapmaları yönünde teşvik ettiler. Dağa mesaj gönderenler oldu, 'silahları elinize alın, Türkiye Cumhuriyeti'nin ordusuna saldırın' diye çağrı yapanlar oldu. Eli kanlı terör örgütlerini Ankara, İstanbul, Hatay'da sokaklara dökmek, kan akıtılmasını sağlamak için her türlü teşviki, tahriki yaptılar. Uluslararası platformlarda ne kadar Türkiye karşıtı odak, çevre varsa onlarla işbirliği yapacak kadar alçaldılar. Ekonomiyi durdurma çağrısı yapanlar oldu. Yatırımcılara 'Türkiye'ye gelmeyin' diye akıl verenler oldu. Türkiye'nin uçağı düşürüldüğünde saldırganların yanında yer aldılar. Türkiye haklı olarak uçak düşürdüğünde gittiler yine o saldırganların yanında saf tuttular. Suriye'deki Türkmenlere yardım malzemesi götüren TIR'ların önünü kesecek, onlara düşman muamelesi yapacak kadar büyük bir alçaklığın, ihanetin içinde yer aldılar. Bu ülkenin Dışişleri Bakanı, MİT Müsteşarı, Genelkurmay İkinci Başkanı, son derece önemli görüşme yaparken bunu dinlediler, kaydettiler, yetmedi servis ettiler. Binlerce kişinin telefonunu hukuksuzca dinlediler. İnsanların mahrem görüşmelerini ahlaksızca yayınladılar. Bu ülkede 'ben gazeteciyim, köşe yazarıyım, düşünürüm' diye ortaya çıkanlar, devletin en gizli sırları üzerinden, insanların mahrem görüşmeleri üzerinden haftalarca ahlaksız şekilde yorum, yayın yaptılar. İnsanların iffetini, namusunu, şerefini, aile yaşantısını, kurdukları kurtlar sofrasına meze yapıp tatmin olmaz bir iştahla tüketmenin mücadelesini verdiler. Ellerine ne geçtiyse üzerimize fırlattılar. Bir süre sonra fırlatacak bir şey bulamayınca kendi şereflerini, namuslarını, haysiyetlerini dahi gözden çıkarıp, onları bile fırlatmaktan çekinmediler. İnsanların vefat etmiş annelerine hakaret etmekten tutun, milletin tamamını aşağılamaya kadar ahlaksızlığın, edepsizliğin, alçaklığın her çeşidini sergilediler. Anketlerle manipülasyon yaptılar. Daha seçim yapılmadan, 'seçimde hile yapılacak' diye şayialar yarattılar. 30 Mart akşamından itibaren postal giymiş haber ajanslarını da kullanarak, sonuçları çarpıtmaya, insanları sokağa dökmeye çalıştılar. Kendi özeleştirini yapmak, kendi yenilgilerini konuşmak yerine günlerce hile iddiaları üzerinden sokakları kan gölüne çevirmenin hesabını yaptılar."

-"Hainlerle yaptığı işbirliğini unutmayacağız"

Erdoğan, bunları asla unutmayacaklarını vurgulayarak, "siyaset, demokrasi tarihinin, bu ihaneti, alçaklığı, insanlık dışı saldırıları asla unutmayacağını" ifade etti. Erdoğan, atılan manşetleri, basın ahlak ilkelerinin ayaklar altına alınarak, manşetlerin, satırların, sütunların, köşelerin vahşilerin elindeki mızrak gibi kullanıldığını, ülkenin inançlarına, değerlerine, huzuruna, kardeşliğine yapılan haince saldırıları asla unutmayacaklarını kaydetti.

Başbakan Erdoğan, "muhalefet partilerinin hainlerle yaptığı işbirliğini, hainlere nasıl taşeronluk yaptıklarını asla unutmayacaklarını" belirtti.

(Sürecek)

Kaynak: AA / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Suudi Arabistan Ak Parti Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title