Haberler

Başbakan Davutoğlu New York'ta

NEW Başbakan Ahmet Davutoğlu, yurtdışında yaşayan vatandaşlardan oy kullanmalarını isteyerek, "1 Kasım'da da gururla gidip, Türkiye'nin kaderiyle ilgili tercihlerinizi kullanmanızı rica ediyorum.

NEW Başbakan Ahmet Davutoğlu, yurtdışında yaşayan vatandaşlardan oy kullanmalarını isteyerek, "1 Kasım'da da gururla gidip, Türkiye'nin kaderiyle ilgili tercihlerinizi kullanmanızı rica ediyorum. İnşallah, aslında yasa hazırlıklarını da tamamladık, bundan sonra seçilme hakkını da sizlere tanıyacağız. İsteriz ki yurtdışındaki vatandaşlarımızın Türkiye'de temsilcileri olsun" dedi.

Başbakan Davutoğlu, Waldorf Astoria Oteli'nde ABD'deki Türk toplumunun temsilcileriyle Kurban Bayramı dolayısıyla bir araya geldi.

Vatandaşların bayramını kutlayan Davutoğlu, yurtdışında yaşayanların, bayramlarda doğdukları toprakları ve yakınlarını ziyaret etme şansını her zaman bulamadıklarını, kendisinin de 1990-95 yılları arasında Malezya'da olduğu dönemde her bayram, sevinci tatlı bir hüzünlü yaşadığını dile getirdi.

Davetlilere, "Türkiye ve çevresinde son derece önemli gelişmelerin olduğu bir dönemde, fiziken ABD'de olsanız bile gönül olarak her an Türkiye'de olduğunuzu görüyorum, hissediyorum" diye seslenen Davutoğlu, BM Genel Kurul gündemini de meşgul eden siyasi sorunlar yumağının ortasında Türkiye'nin, istikrarını, demokrasisini, huzurunu ve özgürlüklerini korumaya çalıştığını kaydetti.

Türkiye'nin etrafındaki pek çok ülkede bayram sevinci yaşanamadığına dikkati çeken Davutoğlu, Suriye'de bu kavramın unutulduğunu ifade etti. Türkiye'de yaşayan Suriyelilerin ve diğer ülkelerden sığınanlarınsa güvenli bir ülkede bayram yapmanın mutluluğunu yaşadığını aktaran Davutoğlu, "Türkiye bir ana kucağı, ıstırap çekenlerin sığındığı bir ana kucağı. 'Bize yardım edecek kimse yok mu, elimizi tutacak hiçbir kudret yok mu' diyenlerin kudret bulduğu bir kucak" diye konuştu.

Başlarını sokacak bir sığınak, bir lokma aşını paylaşacak kardeş arayanlar için Türkiye'nin bir merhamet kucağı olduğuna vurgu yapan Davutoğlu, "Türkiye ile ne kadar övünseniz az. Bugün, bir çok toplantıda da muhataplarıma ifade ettim, böyle bir halkın, böyle bir milletin başbakanı olmak yanında ferdi olmaktan büyük bir gurur duyuyorum. 2 milyon Suriyeliyi, 200 bin Iraklıyı hiçbir ırkçı tepki göstermeden, hiçbir ötekileştirici tepki göstermeden ağırlayan aziz bir milletin bayramı da bir başka kutlu, yüce oluyor" ifadelerini kullandı.

Avrupa'nın "Sığınmacılara nasıl kapıyı kapatırız" diye düşünürken Türkiye'dekilerin gelenlere merhametle yaklaştığını söyleyen Davutoğlu, çevresindeki ateş çemberine rağmen Türkiye'nin demokrasisi, huzuru ve güvenliğiyle bölgenin yükselen yıldızı olma niteliğini koruduğunu dile getirdi.

Başbakan Davutoğlu, "Bize bu huzuru çok görenler, Türkiye'yi de karıştırmak isteyenler, 7 Haziran seçimlerinden sonra ülkede bir yönetim boşluğu varmış gibi bir vehim içinde ayaklanma çağrısı yapanlar ve terör örgütlerinin değişik piyonları aynı anda harekete geçti" değerlendirmesini yaptı.

Terör örgütlerinin 20 Temmuz'da başlayan saldırılarına karşı 23 Temmuz'da huzur ve demokrasi operasyonu başlatıldığını kaydeden Davutoğlu, o günden bugüne kim olursa olsun, hangi sebeple yapıyor, hangi etnik ya da mezhebi temelden hareket ediyor olursa olsun Türkiye'yi tehdit eden bütün terör örgütlerine karşı mücadele verildiğini belirtti. Bu kapsamda terör örgütlerinin sığınaklarının ve mühimmat depolarının yerle bir edildiğinin, Türkiye içinde milleti tehdit eden, vatandaşlardan haraç alan ve baskı uygulayanlara karşı mücadelenin gece gündüz sürdürüldüğünün altını çizen Davutoğlu, bu mücadelede şehit düşen askerler, polisler ve sivillere Allah'tan rahmet diledi.

Bayram namazını Diyarbakır'da kıldığını, daha sonra da Yüksekova'da, Dağlıca'da şehit olan askerlerin birliğindeki askerlerle kucaklaştığını anlatan Davutoğlu, terör saldırılarının bir yandan askerleri ve polisleri diğer yandan da yaş farkı gözetmeksizin sivilleri hedef aldığını söyledi.

Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Dün de bu kez Bismil'de polise roketatarla saldıran teröristler, 9 yaşındaki Elif kızımızı bir binanın içinde katlettiler. Düşününüz, bütün bu hunharca, alçakça saldırılar karşısında silahlı kuvvetlerimizin, askeri birliklerimizin, emniyet görevlilerimizin yürüttüğü operasyonda tek bir sivil zayiat, sehven de olsa söz konusu olmadı. Çünkü bizim askerimiz, polisimiz, demokratik meşruiyet içinde görev yürüten hükümetimiz tarafından açık ve net bir talimatla görev yapıyorlar:  'Teröristlere karşı kudretimizi, vatandaşlarımıza karşı şefkatimizi göstereceksiniz. Teröristlerle mücadele ederken en kararlı, azimli ve sert mukabelede bulunacaksınız, Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşlarımızla hasbihal ederken merhametimizi, yüreğimizdeki vatan ve vatandaş aşkını onlara yansıtacaksınız. Tek bir sivil zayiat istemiyoruz'. Hamdolsun bu mücadele, bu etkinlikte yürüyor."

-"Demokrasiyi yaşatacağız"

Polise, askere, çocuğa, yaşlıya aynı anda saldıran teröristlerin tek amacının ülkeyi kargaşa içine sokmak, bu terör atmosferi içinde diğer ülkelerde yaşanan acılara benzer acıları Türkiye'de yaşatmak olduğunu dile getiren Davutoğlu, "Ama bilmedikleri, anlamadıkları şu, biz et ve tırnak gibi asırlarca bir arada yaşamış nesillerin torunlarıyız. Aramıza kini, nefreti, fitneyi sokamazlar" dedi.

Böyle kritik bir dönemler her zamankinden daha fazla birliğe ve beraberliğe ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kesinlikle şundan emin olunuz, Türkiye'yi kim tehdit ederse hak ettiği cevabı alacaktır. Buradan belki bazen yüreğiniz ürpererek izliyorsunuz olayları ama biliniz ki Türkiye'de birbirine kenetlenmiş 78 milyon Türkiye'ye karşı kurulan tuzakları yerle bir etme konusunda kararlıdır. Aynı şekilde demokrasimizi yaşatacağız. 7 Haziran seçimlerinde olduğu gibi şimdi de 1 Kasım seçimlerinde objektif, adil, özgür seçimlerle demokrasiyi ve milli iradeyi egemen kılacağız."

-"Sizin başınızı hiç öne eğdirmedik"

Başbakan Davutoğlu, Türkiye'de, son 13 yılda istikrarın getirdiği ekonomik kalkınmaya herkesin şahit olduğunu, geçmişle aradaki büyük farkı en iyi yurtdışında yaşayanların anlayacağını belirtti. 2011'deki seçim öncesinde Kulu'ya yaptığı ziyarette, İsveç'te yaşayan bir vatandaşın kendisine "Eskiden kimse bize 'neredensin' diye sormasın diye başımızı eğerdik çünkü Türkiye'den hep kötü haberler gelirdi, şimdi aynı salonlara girdiğimizde 'Ah bir sorsalar da Türkiye'denim' diye gururla cevap versem diyorum" dediğini aktaran Davutoğlu, bugün BM'de katıldığı toplantılarda da yabancı devlet adamlarından, "Türkiye, 2 milyon Suriyeliyi bağrına basarak büyük bir insanlık dersi veriyor" cümlesini duyduğunu kaydetti.

Türkiye'nin Afrika'ya yaptığı yardımların ve bütün ekonomik krizlerin içinde kalkınmasını sürdürmesinin örnek gösterildiğini dile getiren Davutoğlu, vatandaşlara şöyle seslendi:

"Buralara kolay gelinmedi, çok çetin mücadelelerle gelindi. Bunun kıymetini hepimiz çok iyi bilmek durumundayız. Biz, sizlere güveniyoruz. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın her birinin Türkiye'nin yürüyen temsilcileri olduğunu, her birinin bir büyükelçilik mensubu gibi Türkiye'yi en iyi şekilde tanıtma gayreti içinde olduğunu görüyoruz. Sizlerden de bu anlamda ricamız, bu temsil görevinde başınızın hep dik olmasıdır. Sizin başınızı hiç öne eğdirmedik, Allah başınızı hiç öne eğdirmesin."

-"Oylarınızı kullanın"

Yurtdışındaki vatandaşların da artık oy kullanabildiğini anımsatan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"1 Kasım'da da gururla gidip, Türkiye'nin kaderiyle ilgili tercihlerinizi kullanmanızı rica ediyorum. Oylarınızı kullanın. 'Türkiye'nin kaderinde benim de söz hakkım var' diyerek, kime oy verirseniz verin ama mutlaka kullanın. Eminim Türkiye'nin huzuruna, istikrarına ve gelecek nesillerin parlak bir geleceğe sahip olması yönünde oylarınızı kullanacaksınız.

İnşallah, aslında yasa hazırlıklarını da tamamladık, bundan sonra seçilme hakkını da sizlere tanıyacağız. İsteriz ki yurtdışındaki vatandaşlarımızın Türkiye'de temsilcileri olsun. 7 Haziran'da verdiğimiz taahhütleri birer birer yerine getiriyoruz. Ne talep ediyorsa yurt dışındaki vatandaşlarımız bunların yerine getirilmesi için çok yoğun çaba sarf ediyoruz. Annelerimize, yurt içinde yurt dışında, nerede olurlarsa olsun doğum hediyesi veriyoruz. Öğrencilerimize yurt dışı destek bursları sağlıyoruz. Eskiden bunları hayal etmek mümkün değildi. Çünkü bir sente dahi muhtaç bırakılan bir ülke vardı. Bedelli askerlik konusunda, 6 bin eurodan bin euroya indiriyoruz. Türkiye'ye arabayla gelenlerin şartlarını kolaylaştırıyoruz. Yurtdışındaki vatandaşlarımızın hayatlarını kolaylaştırıcı hususlarda gereken adımları attık, atmaya devam edeceğiz."

Türklerin ABD ve Avrupa'da, huzurla yaşamalarının kendileri için önemini anlatan Davutoğlu, ABD'de 3 buçuk milyar dolara yaklaşan bir Türk işletme sermayesinden söz edilebileceğini söyledi.

-"Yurtdışındaki Türk'ün renginin kırmızı beyaz olduğunu gösterdiler"

Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç da konuşmasında, yurtdışında milli, manevi duyguların daha yoğun yaşandığı bayram dönemlerinde gurbet acısının da hissedildiğini, böyle bir dönemde ABD'de olduğu için vatan özlemlerinin bir nebze de olsa hafiflediğini belirterek Davutoğlu'na teşekkür etti.

Davutoğlu'nun Mart ayındaki ziyaretinde, 24 Nisan'da Ermeni iddialarına karşı Washington'da bir araya gelmeye söz verdiklerini anımsatan Kılıç, "Bu sözümüzü yerine getirdik. Yaklaşık 7 bin Türk vatandaşı Washington'da toplandı, Beyaz Saray'dan büyükelçiliğimize kadar yürüyüş yaparak bu konudaki görüşmelerimizi dile getirdiler. Türk vatandaşları, ABD'de, yurtdışındaki Türk'ün renginin kırmızı beyaz olduğunu gösterdiler. Değişik siyasi görüşlerden, değişik etnik köken gelen vatandaşlarımız bir yumruk oldular ve bu birlikteliği sergilediler" diye konuştu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu, Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu ve davetlilerin olduğu programa, Kırım Tatarları onursal lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu da katıldı.

(Bitti)

Kaynak: AA / Güncel

Ahmet Davutoğlu New York Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

title