Haberler

Başbakan Davutoğlu, Canlı Yayında: (4)

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, asgari ücret vaadini bin 300 lira olarak belirlerken optimum noktasını yakalamaya çalıştıklarını kaydederek, "Hem asgari ücretle çalışan vatandaşlarımızın hakkını verelim hem de o işyerlerinin kapanmasına, işsizliğe yol açabilecek bir sonuç da doğmasın" dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, asgari ücret vaadini bin 300 lira olarak belirlerken optimum noktasını yakalamaya çalıştıklarını kaydederek, "Hem asgari ücretle çalışan vatandaşlarımızın hakkını verelim hem de o işyerlerinin kapanmasına, işsizliğe yol açabilecek bir sonuç da doğmasın" dedi.

Davutoğlu, Star Tv Ana Haber Bülteni'nde kendilerinden önce asgari ücretin 184 lira olduğunu ve bugün bu rakamın bin liraya çıktığını aktardı.

Asgari ücrete ilişkin seçim vaadini bin 300 lira olarak belirlerken Türkiye'nin rekabet gücünü hesaba kattıklarını aktaran Davutoğlu, "Asgari ücret konusunda düşünenler şunu hesap etmiyorlar, asgari ücreti 3 bin yapabilirsin, 5 bin de dersin. Peki o asgari ücretle o işyerleri çalışabilecek mi? Rekabet güçleri olacak mı?" dedi.

Türkiye'de asgari ücret yükseldiğinde bazı yatırımların asgari ücretin daha düşük olduğu Doğu Avrupa ülkelerine kayacağını ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Şu anda bile Doğu Avrupa ülkelerinde asgari ücret bizden az. Avrupa Birliği üyesi ülkelerde, Bulgaristan'da, Romanya'da bir çok yerde... O zaman yatırımlar oraya doğru kayar. Nihayet bu bir yatırım maliyeti olarak görülür. Biz, bir optimumu yakalamaya çalıştık. Hem asgari ücretle çalışan vatandaşlarımızın, o alnı terli vatandaşlarımızın hakkını verelim, onları rahatlatalım, hem de o işyerlerinin kapanmasına ve işsizliğe yol açabilecek o vatandaşlarımızın da işlerini kaybetmelerine yol açabilecek şekilde bir sonuç da doğmasın. Bunun bir optimum noktası var. Bu asgari ücret komisyonunda özel sektör de var. Özel sektör ve kamu aslında bir arabulucuk yapıyor. Yani hükümet olarak tek başına bir asgari ücret dikte etmiyoruz ama şimdi biz bin 300 lirayı teklif edeceğiz. Bin 300 liraya ikna edebileceğimizi düşünüyoruz tarafları. Yoksa kendi başımıza alınmaz, bu direktifle, fermanla olan bir şey değil, piyasa ekonomisi, kendi kuralları içinde işler."

Asgari ücrete ilişkin istişarelerde bulunurken ilk etapta bin 250 lira gibi bir rakamın telaffuz edildiğini, ekonomiye yük getirmeyeceği kanaatine vardığı için bu rakamın bin 300 liraya çıkmasını önerdiğini ve istişareyle bu rakamda karar kıldıklarını aktaran Davutoğlu, bu rakamın makul olduğunu ifade etti.

Muhalefetin daha önce hükümet etmediği için bütçe hazırlanması, bütçe açığı konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığını ve bu nedenle asgari ücret için rahat rakamlar telaffuz ettiğini, bütçenin bunları kaldırabileceğini ifade ettiklerini aktaran Davutoğlu, "Burada şunu söylüyorlar, AK Parti döneminde birikmiş bir kaynak var. Bunu da söylüyorlar, itiraf ediyorlar" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin bütçe açığının Maastricht Kriterleri'nin de altında olduğunu vurgulayan Davutoğlu, bunun dikkatli ve ayağını yorganına göre uzatan bir yönetimin sonucu olduğunu aktardı.

Türkiye'nin AK Parti'nin ekonomik vaatlerini kaldırabilecek kapasitesi olduğunu dile getiren Davutoğlu, "Şu anda bizim öngörülemez bir bütçe açığımız söz konusu değil. İnşallah 2016'da yüzde 0,7, 2017'de de neredeyse artı yapacak, eksiden çıkacak bir bütçe planlamamız var. Bu ekonomimizin ve bütçemizin kaldırabileceğimiz bir yüktür. Tek tek, kalem kalem bunların hesabını yaptık. Bir gence 50 bin lira veriyoruz. Ne kadar genç başvurur, bunun takribi hesabını yapıyoruz. Hepsinin karşılığı var ama diyelim bir ihtiyaç hasıl oldu, bu yolla ürettiğimiz kaynak onu karşılar" diye konuştu.

Davutoğlu, vaatlerinin "bir taşla üç kuş vuran" ekonomik tedbirler olduğunu ve bu vaatlerin kendini üreten yönleri bulunduğunu ifade etti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, bu vaatlerin kendi vaatlerinden kopya olduğu ifadesinin hatırlatılması üzerine ise Davutoğlu, "Kendi beyannamelerine baksınlar, 7 Haziran'daki beyannamelerine. Bizim uyguladığımız politikaları bile alıp emin olun 'copy paste' usulüyle alıp aynen cümle cümle koydukları yerler var. Burada da onlardan aldığımız bir şey yok. Biz ne yaptıysak gereğini, doğrusunu o şekilde yapıyoruz" diye konuştu.

"Fatih benim kimliğimi dokuyan yerdir"

Bültende Ahmet Davutoğlu'nun bugün yaptığı ziyaretler, ilkokulu okuduğu okulda, İstanbul'da ailesiyle ilk oturdukları evde ve Çarşamba Pazarı'nda vatandaşlarla temaslarına ilişkin görüntüler de yer aldı.

Görüntüleri izleyen Davutoğlu, bunların planlanmış olmadığını ve kendiliğinden geliştiğini aktararak, "Doğal olmayan hiçbir şeyin kalıcı olduğu kanaatinde değilim" dedi.

Fatih sokaklarını adım adım bildiğini aktaran Davutoğlu, "O dönemin İstanbul'u, o dönemin Fatih'i benim kimliğimi dokuyan yerdir. Her sokağında, Fatih Camisi'nin her köşesinde ben bir kimlik kazandım ve gururla taşıdığım bir kimlik. Onun için tekrar oraya gidince bazen gidip yürümek istiyorum o anlamda güzel bir gün oldu" diye konuştu.

Önceki gün benzer bir buluşmayı Samsun'da balıkçılarla, dün de Erzurum'da cağ kebapçısında yaşadığını aktaran Davutoğlu, "Siz doğal davranırsanız halk da size doğal davranıyor. Siyasetin en güzel tarafı halkla o kimyayı, o muhabbeti oluşturduysanız yorulmuyorsunuz ama yok bunu bir şirket yönetir gibi yani hesap üzerine, şirket yönetmek yanlış olduğu için demiyorum, hesap üzerine bir yönüyle yaparsanız bu insanı yorar. Hesapsız bir şekilde, hasbi bir şekilde yapılan hiçbir iş insanı yormaz. Kitap yazarken ne kadar az yoruluyorsam halkla beraberken de o kadar az yoruluyorum, çünkü aşkla, şevkle yapılıyor" diye konuştu.

"Adaletin kendisi kokarsa tuzun kokması gibi telafi edilemez bir durum doğurur"

Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un Ergenekon davasına ilişkin bugün Yargıtay'da ifade verdiği ve bazı davalarda beraat aşamasına gelindiğinin hatırlatılması üzerine Davutoğlu, "Adalet mülkün temelidir diye kadim bir söz haline gelmiş temel bir ilke var. Devletin esası adalettir. Adalet herhangi bir şekilde zaafa uğrarsa sonra kimse bundan bigane kalmaz. Kimse bunun dışında olmaz. Açıkçası beyannamemizi hazırlarken reformlar kısmında, en asli reform yargıda olmak durumunda. Çünkü biz hata yapabiliriz, kişiler olarak ama sistem doğru bir adalet temeline oturursa o hatalar telafi edilir. Birileri kumpas kurabilir bu örnekte olduğu gibi, adalet doğru eksene oturtulursa onlar geri dönebilir. Adaletin kendisi kokarsa, tuzun kokması gibi telafi edilemez bir durum doğurur" ifadelerini kullandı.

Türkiye'de geçmiş dönemlerde Başbakan Adnan Menderes'e "Sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor" diyebilen darbe yargısının olduğunu kaydeden Ahmet Davutoğlu, "Bazı kesimler yargı sistemini bir kendi içinde kapalı sistem olarak görüp ele geçirmeye çalıştı, 28 Şubat yargısında olduğu gibi... Sadece işleri parti kapatmak, özgürlükleri kısıtlamak..." dedi.

Bunların yaşanmaması için 2010 referandumunda hakim ve savcıları da sürece kattıklarını aktaran Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Hakimlere ve savcılara duyduğumuz güveni yansıttık ama maalesef bu sefer de yargıdaki o rekabet, özellikle de Anayasa Mahkemesi'nin kararı sebebiyle liste rekabetlerine dönüşünce bu sefer seçim üzerinden bir yapı, paralel yapı dediğimiz bir yapı, yargıya egemen olmaya çalıştı. Şimdi yargı egemenlik alanı olmaktan çıkarılmalı. Yargı, kimsenin egemenlik alanı olmamalı. Ne belli bir grubun, ne belli bir mezhebin etnik grubun ya da kesimin ne bir başka bürokrasinin darbe olayında olduğu gibi ne askeri bürokrasinin ne de dini bir topluluğun egemenlik alanı değildir yargı. Burada dini derken dinimizi tenzih ederek söylüyorum, din iddiasıyla çıkan bir grubun... Maalesef yargıyı ele geçirerek insanlar, Türkiye'deki güç yapılanmasını ele geçirmek istiyor. İstediklerini cezalandırmak istediklerini affetmek istiyor. İstediklerini köşeye sıkıştırarak tehdit etmek, istediklerini dinleyerek mahrem hayatına girmek, istediklerini ödüllendirmek istiyor. Öyle bir hal olmuştu ki bakın şimdi kimse Pensilvanya'ya gidiyor mu? Gitmiyor değil mi? 2010-2011'de Türkiye'nin tanınmış işadamları, tanınmış gazetecileri niye oralara ziyarete gidiyorlardı? Çok mu saygı duyuyorlardı? Hayır, şerrinden emin olmak için. Çünkü biliyorlardı ki yargıda emniyette bir ağırlık var. İşte açık söyleyeyim ben olağanüstü kongrede Sayın Cumhurbaşkanımızdan görevi aldığımda 'Türkiye'nin şu alanlarda yeni bir inşa ve ihyaya ihtiyacı var' dedim ve 'en önemlisi yargı' dedim. Şimdi de aynı kanaatteyim. Yargı hükümete de tabi olmamalı. Biz böyle bir iddiada değiliz ama yargıda öyle bir yargı inşa edelim ki herkes, taşlar yerine doğru dürüst otursun. Yargı hükümete tabi olmadığı gibi hükümetin işlerine engel de olmasın."

AK Parti'nin ilk dönemlerinde aldığı hemen hemen tüm kararların Danıştay'dan döndüğünü de hatırlatan Davutoğlu, "paralel yapılanma" döneminde de görevden her aldığı görevlinin yargı yoluyla geri geldiğini aktardı.

Geçmişte "paralel yapılanmadan" şikayet edenlerin bugün o yapıyı savunduklarını kaydeden Davutoğlu, "Gelin hep beraber yargıyı hak ettiği yere taşıyalım. Kimsenin egemenlik mücadelesi alanı haline gelmesin" dedi.

Hakimler ve savcıların ayrı kurullarda değerlendirilmesi gibi CHP ile benzeştikleri konular olduğunu da dile getiren Başbakan Davutoğlu, "Ben Sayın Kılıçdaroğlu'na 'anlaştığınız reformları yapalım seçime gidelim' dedim. Şimdi de söylüyorum. Seçim sonrasında inşallah biz tek başına iktidara sahip olacağız. Halkımız Anayasa'yı değiştirecek imkanı verirse özgürlükçü bir Anayasa için yola çıkacağız. Olmazsa şimdiden çağrıda bulunuyorum" dedi.

Yargı hatalarının veya art niyetli yargı manipülasyonlarının olmaması için bütün partilerin bir araya gelmesi gerektiğini aktaran Davutoğlu, yargı sisteminin objektif olmasının önemli olduğunu kaydederek, sözlerini, "Sadece yürütmeden bağımsız olması yetmiyor, kendi içinde de bir yapılanmanın olmaması gerekiyor. Objektif olması önemli. Her tarafsızlık objektiflik değildir. Bu anlamda yargıya hak ettiği konumu kazandırmak hepimizin görevi. İşte burada olan bugün bahsettiğimiz yargı hataları veya manipülasyonları telafi edilemez sonuçlar doğuruyor" diye tamamladı.

(Son)

Kaynak: AA / Güncel

Ahmet Davutoğlu Ak Parti Türkiye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title